• Ben Kimim?
tweet
paylaş
Mesaj

Kişisel Blog ve Öyküler

Uykudan uyandığım bazı sabahlar, dünyayı değiştirebileceğimi düşünürdüm. Sonrasında çorabımın diğer tekini ararken bulurdum kendimi.
Nereden, nasıl geldin bilmiyorum ama burada bir şey yok ki.. :(
Tüm Sonuçları Gör
  • Günlük
    • Aforizmalar
    • Rüya Günlükleri
    • Gece yarısı sayıklamalarıMariana
    • Gündelik
  • Deneme
  • Eleştiri
  • Mizah
  • Hikaye
  • Araştırma
  • Yaşam ve İnsan
  • Sinemaskop
    • Sinema Yazıları
    • Ödüllü Kısa Filmler – Çıplak Yazar Tavsiyesi
    • En İyi Yabancı Diziler | IMDB 8 ve Üzeri
    • ÇMDB – Çıplak Yazar Movie Database
  • Bloggess
Çıplak Yazar - Kişisel Blog ve Öyküler
Eski Blog Yazılarımızı Neden Beğenmiyoruz?

Eski blog yazıları

Eski Blog Yazılarımızı Neden Beğenmiyoruz?

9 Nisan 2019
Kategori: Bloggess
4 dk.
A A
6

Yazının başlığında bir genelleme yaptığımın farkındayım. Ancak uzun yıllardır yazan ve en azından blog yazarlığı camiasında yazılanları okuyan biri olarak; bir çok blog yazarının da eski yazılarını beğenmediği kanaatindeyim. Bu düşünce tabii ki ilk olarak kendi yazım biçimim üzerinde, somut örneklerle gözlemlediğim bir bulgu olduğu için, düşüncelerimi kendi yazmış olduğum eski yazılar dahilinde değerlendirecek ve bir çok blog yazarının neden böyle düşündüğü konusunda yüzeysel olarak düşüncelerimi paylaşacağım.

Ama öncelikle blog yazarlığını bir kenara bırakarak sizlerle çok daha eskilere gidelim biraz. Hatta lise yıllarında defterinizin arka yapraklarına karalamış olduğunuz sözlere, şiirlere, kısa hikayelere kadar. Yıllar sonra bir şekilde kapalı kutular ardında saklamış olduğunuz bu defterler karşınıza çıktığında neler hissettiniz bir düşünün. Tam bir ergenlik dönemi diyebileceğimiz; geçim derdi, para kazanmak, kariyer yapmak gibi hayatın içinden uzak olduğumuz o dönemlerdeki düşünceleriniz size de gülünç gelmiş olmalı. Aynı duyguları yıllar sonra yaşadığımızda bile, onu yorumlama biçimimiz bütünüyle değişmiş oluyor. Tüm bunları ergenlik dönemi diyerek geçiştirebiliriz. Ancak yetişkin bir birey olarak hayatın içinde olduğumuzu hissettiğimiz anlarda bile bugün söylediğimiz ve savunduğumuz şeyler, bir kaç yıl sonra değişilik gösterebiliyor.

Olaya iyi tarafından bakacak olursak bu durum, sabit fikirli olmadığımızı anlamakla birlikte, yeniliklere açık ve kendimize karşı öz eleştiri yapmaya müsait bir kişilikte olduğumuzun bir kanıtı değil midir? Bu inanın iyi bir şeydir. Çünkü çoğumuz, özellikle belirli bir yaşı aşmış olanlarımız, kendi benimsemiş olduğumuz çizgiler üzerinde yürümeyi ve bu çizgilerin dışına çıkmamayı tercih ederiz. Üstelik bu çizgiyi aşacak veyahut bozacak olan herhangi bir dış etkeni de gözümüzü kırpmadan bertaraf ederiz. Yine bu nedenle başkaları tarafından yazdıklarımızın eleştirilmesinden korkarız. Çünkü bu eleştiriyi hiçbir zaman kendimiz için yapmadığımız-yapamadığımız için, başkalarının yapmasına da tahammül edemeyiz.

Örneğin şimdiye kadar yazmış olduğum yazılarda gözlemlediğim kendi hatalarımı sizlerle paylaşayım.

–de -da kullanımında oldukça fazla hata yapmışım. Ki bu durum bir blog okuru tarafından artık alay konusudur. Okur bunu belki çoğu zaman dile getirmez ama inanın durum böyledir.

Cümle içindi farkında olmadan aynı kelimeyi birden fazla kullanmışım. Bu da bana bir yazıda çok itici gelen şeylerden biri.

Paragrafın bütünlüğünden koparak, yazıyı iyice dallandırıp budaklandırmışım. Gündelik yazılarımı saymazsak, en azından deneme yazıları için kabul edilebilir bir hata değildir bu.

Yine cümle içinde anlatım bozuklukları, yetersiz bilgi gibi kendi yazılarımda görmüş olduğum bir çok hata var. Bu yüzden samimiyetimle bugün bu yazdıklarımın, (aralarından sadece belirli bir kısmı hariç) çoğunun çöp niteliğinde olduğunu söyleyebilirim.

Bizler yaşıyoruz ve canlıyız. Eğer bir şeyler (buna yazdıklarımız da dahil), sürekli birbirini tekrar ediyor ve eleştirisel anlamda hiçbir süzgeçten geçmiyorsa burada sıkıntı var demektir.

Tek sorun bunu anlamak için biraz zamana ihtiyacımız olmasıdır. Çünkü o anki ruh hali içinde duygularını ve deneyimlerini anlatan ”siz” ile ”gelecekti siz” muhtemelen birbirinden farklı olacaktır. Ortaya çıkan içsel çatışma ise; yazdıklarınızı beğenmeme, yeniden değerlendirme ya da tamamen değiştirme olarak kendini gösterecektir.

Özetle şunu söyleyebilirim ki; bir yazarın eski yazılarını beğenmemesi ya da ”’bugün olsaydı aynı konuyu daha farklı biçimde yazardım” demesi, yazarın; yazarlık serüveni boyunca edindiği deneyimlerini arttırdığının ve kendini geliştirdiğinin bir göstergesi olduğuna inanıyorum. Bu tıpkı bir bebeğin emeklemesi, sonrasında ayağa kalkması, daha sonra yürümeyi öğrenmesi ve en sonunda koşması gibidir. Mesele şu ki bizler; koştuğumuzu düşündüğümüz anda ayağa yeni kalktığımızı anlıyoruz.

İlginizi çekebilir: İnsan Neden Yazar? | Yazan İnsanların Ortak Noktası Nedir?


Okura Sorular:

* Eski yazılarınızı bugün nasıl değerlendiriyorsunuz?
* Geriye dönüp baktığınızda ”çok iyi yazmışım” dediğiniz bir yazınızı paylaşacak olsanız bu hangisi olurdu? (Link bırakabilirsiniz)
* Okumuş olduğunuz yazıya siz neler eklemek istersiniz?
* Kendi yazılarınızı yeterince eleştirdiğinizi düşünüyor musunuz?

Paylaş8Tweet4GönderPaylaş

Bu yazıyı Sevdin mi?

O hâlde yeni yazılar için abone ol ve takipte kalmaya devam et.

Sadece yeni yazı olduğunda 1 adet eposta alırsınız.

Çıplak Yazar

Çıplak Yazar

Amatör hikaye yazarı ve sıradan bir dünya vatandaşı. Evrime, dostluğa, sevgiye, paylaşmaya ve hayattaki iyi şeylere inanır. Ölümü sık düşünür ve bu yüzden hatırlanmaya değer güzel anılar biriktirmek için yaşar.

Kim neler demiş? 6

  1. Bir Edip says:
    4 hafta önce

    Güzel bir yazı olmuş. Kaleminize sağlık.

    Eski yazılarım ile yenilerini kıyaslıyorum bazen. Ama silmiyorum, blogdan kaldırmıyorum. Hatıra yazı olarak kalsın orada diyorum. Hatta şu günlerde elime bir yazı dizisi geçti kendime ait. Bir okulda duvar gazetesi için iki haftada bir yazdığım yazıları buldum arşivimde. Yakında onları da bloğa koymayı düşünüyorum. 25 yıl önce yazdığım yazılardan bahsediyorum. Kendi yazı geçmişimi başkaları da görsün istiyorum.

    Kendi yazılarımı yeterince eleştirmiyor olabilirim. Bunu okuyucu yapsın bence.

    Yorum yazma konusunda biraz üşengeç olsam da bloğunuzu sürekli takip ediyorum. Başarılar dilerim.

    Cevapla
    • Çıplak Yazar says:
      4 hafta önce

      25 yıl boyunca gerçekten iyi saklamışsınız. Ben üç adet ajandamı sobaya atıp yakmıştım. (Hatırlamak istemediğim şeyler yazmışım çünkü çoğunlukla)

      Peki siz tekrar okuyunca neler hissettiniz?

      Eleştirmek ya da eleştirmemek değil de, daha çok ne kadar yanlış düşünüyormuşum dedirten paragraflarınız, şimdiki siz ile çelişen düşünceleriniz oldu mu?

      Onu merak ettim doğrusu.

      Cevapla
  2. Kenar Yazarı says:
    2 sene önce

    Sayın yazar merhaba.

    Bloguma yaptığınız yorumlar sayfanızı ziyaret etme imkanı buldum. Yaklaşık 2-3 ay önce bloğunuza şans eseri rastlamış ve yazılarınızı okumuştum. Şimdi blogunuzu daha detaylı inceleme imkanım oldu. Temanız ve seçtiğimiz konular yerli yerinde. Özellikle blog temanız gerçekten özenle ve uyumlu tasarlanmış. Bundan sonra blogunuzu daha sık ziyaret edeceğim.

    Yazdığınız makale ile ilgili konuşacak olursam; belirli periyotlarda yazan bir blog yazarı olduğum ve geçmişte yazdıklarımın üzerine atarak yeni yazılar çıkarmaya çalıştığım için her zaman eski yazılarımdan daha kaliteli yazılar çıkardığımı düşünüyorum. Ama bu sözlerimi daha önce gazete yazarlığı yaptığın dönemdeki yazılardan ayrı tutuyorum.

    Gazetede yazılarının yayınlandığı dönem bloğuma bir süre ara vermiş ve gazete yazılarına odaklanmıştım. O dönem yazdığım yazıları araştırarak ve ince eleyip sık dokuyarak yazıyordum. Bu yüzden gazetede yayınlanan yazılarımın şimdi blogda yazdıklarımdan geri kalmayacağını belirtebilirim.

    Cevapla
    • Çıplak Yazar says:
      2 sene önce

      Merhaba Kenar Yazarı
      Üşenmeden ilk yorumumun ardından seni burada görmeyi aslında beklemiyordum. Ama iyi ki geldin, hoş geldin. Blog tasarımımı mümkün olduğunda okuyucu sıkmayacak şekilde düzenli tutmaya gerçekten gayret ediyorum. Yine de her türlü eleştiri ve öneriye de açık olduğumu belirtmek isterim.

      Biraz genelleme içeren bir yazı olduğunu ve bu yüzden tartışmaya açık olduğunu yazımın en başında zaten belirtmiştim. Ama sanırım siz birazcık bu genellemenin dışında (istisna) kalıyorsunuz. Çünkü gazete yazarlığı gerçekten farklı ve çok daha özen gerektiren bir iş. (diye tahmin ediyorum)

      Tahmin ediyorum çünkü: Her gazete okunmadığı gibi, her yazar da okunmuyor. Yalan haber, çarpıtmalar, vs.. Sanırım az çok anladınız ne demek istediğimi.

      Tekrardan hoş geldiniz diyorum ve sizi burada daha sık görmeyi umut ediyorum.

      Cevapla
  3. Recep Hilmi TUFAN says:
    2 sene önce

    Eski yazılarımı ben de zaman zaman okuyorum ve beğenmediklerim oluyor ancak hiçbirinde de bu sebepten dolayı silmeyi veya düzenlemeyi düşünmedim nedense.

    Cevapla
    • Çıplak Yazar says:
      2 sene önce

      Silmek yerine saklamak, ilerde değerlendirilmesi açısından elbette daha faydalı olabilir.

      Çünkü elinizde geçmiş – şimdiki zaman – gelecek kıyaslaması yapabileceğiniz somut bir doküman olmuş oluyor.

      Cevapla

Bir cevap yazın Cevabı iptal et

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

EN YENİ YAZILAR

Yarım saate ordayım. Sürse sürse ne kadar sürer ki zaten?

Yarım saate ordayım. Sürse sürse ne kadar sürer ki zaten?

8 Ocak 2021
445

400 yıl sonra haklı çıkmak! | Giordano Bruno’nun ilginç hikâyesi

400 yıl sonra haklı çıkmak! | Giordano Bruno’nun ilginç hikâyesi

21 Kasım 2020
520

Bir Yabancı İle Aynı Evde Yaşamak: Sen Makarnayı Haşla, Salatayı Ben Yaparım.

Bir Yabancı İle Aynı Evde Yaşamak: Sen Makarnayı Haşla, Salatayı Ben Yaparım.

7 Kasım 2020
651

Geri Sonraki
Reklam Ver
Reklam Ver
Reklam Ver

Sayfalar

  • Misafir Yazarlık
  • Sadece 100 kelime!
  • Reklam ve Sponsorluk
  • Destek Ol
  • Ben Kimim?
  • Mesaj Gönder

Sponsor Yazılar

En Ucuz Uçak Bileti Nasıl Bulunur?

Sponsor Bağlantılar

İstanbul Evden Eve Nakliyat Uluslararası Evden Eve Nakliyat Siteniz burada gözüksün!

İçerikleri paylaşırken lütfen kaynak gösteriniz!© 2016 - 2020 Çıplak Yazar - Kişisel Blog & Kısa Hikayeler

Nereden, nasıl geldin bilmiyorum ama burada bir şey yok ki.. :(
Tüm Sonuçları Gör
  • Aforizmalar
  • Araştırma
  • Deneme
  • Eleştiri
  • Gündelik
  • Hikâyeler
    • Hikâye Arşivi
    • Sesli Kitap Arşivi
    • Sadece 100 kelime!
  • Mizah
  • sinemaskop
    • Sinema Yazılarım
    • Kısa Filmler
    • Yabancı Diziler
  • Yaşam ve İnsan
  • Mesaj Gönder
Ciplakyazar olarak prensip edindiğimiz birkaç temel ilkemiz var. Dilerseniz Gizlilik Politikası sayfasını ziyaret ederek okuyabilirsiniz.