Sanal alemin kokuşmuş yüzü :
İnternet hayatımıza girdiğinden beri ihtiyaçlar ve bu ihtiyaçlar doğrultusunda dijital bir üretim başladı. Yemek tariflerine ihtiyaç duyduk ve ardından yemek tarifi içeren siteler ve videolar türedi. Film izlemeye ihtiyaç duyduk ve ardından vk, movshare, mailru gibi sitelere upload edilmiş filmler türedi. Yani bir kesim hep bir şeylere ihtiyaç duyarken, diğer bir kesim hep bu ihtiyaçları karşıladı.
Fakat kimse durup dururken ihtiyaç karşılayan konumunda olmak istemez. Bu yüzden internet fırsatlar sunmaya başladı. Bu fırsatların karşılığı ise para! Öyle ya günlük hayatımızda nasıl her şeyi para için yapıyorsak, internet üzerinde de bazı şeyleri para karşılığında yapmaya başladık. Bu durum ne yazık ki, bir müddet sonra bir çok insanda hırsa dönüşmeye başladı. Öyle ki; saçma sapan videolar, yazılar, testler, oyunlar türemeye başladı. Gerçek olmayan şeyler gerçekmiş gibi sunulur oldu. Hatta insanlar yedikleri iğrenç şeyleri bile sırf görüntüsü güzel diye, fotoğrafını çekip paylaşır oldu. Bu samimiyetsizlik değilde nedir? Bu hırs değilde nedir? Bu yüzden artık herkesin bu hırslar yüzünden aptallaşmaya başladığını düşünüyorum.
Kendinizi bir anda bu fırsatlar havuzunda buluyorsunuz ve hevesle para kazanmak istiyorsunuz. Ürettiklerinizin hiçbir değeri olmasına gerek bile yok. Belki bir youtube kanalı açıp komik videolar yüklemeye başlıyorsunuz, belki de instagram sayfalarında takipçi edinmek için çaba gösteriyorsunuz. Hepsi aslında daha büyük olmak ve para kazanmak için! İşte tüm bunlar internetin kokuşmuşluğunu gösteriyor bizlere. Bunların aksine samimi bir şey görünce, hayret içinde kalıyoruz. Aslında hayret içinde kaldığımız şey samimiyet ve karşılıksız bir dijital içerik.
İnsanlar elbette verdiği emek ve zamanın karşılığını almak istiyor. Ancak ürettiği şeyin tamamen para odaklı olması, o şeyi değersiz bir paçavraya dönüştürüyor. Ayrıca üreticilerin (ihtiyaç karşılayanların) içinde bulunduğu farklı bir durum daha var. O da kendi aralarında rekabete düşmeleridir. Meyve veren ağaç taşlanır misali, herkesin birbirinin kazancına göz diktiği gibi, üstün olma çabası da tamamen sidik yarışına dönmüştür.
Sonuç olarak youtube abone sayısı arttırma ya da twitter, instagram, facebook takipçi sayısı arttırma çabalarının tümü, daha büyük olmak ve daha fazla kazanmak için yapılan boş uğraşlar. Boş diyorum çünkü bu uğurda yapılan her eylem, amacı para kazanmak olduğu için, internet ortamına ve kullanıcılara hiçbir zaman faydalı şeyler sunmayacaktır…
İlginizi çeker mi bilmem ama Black Mirror dizisinin 3. sezon 1. bölümünü de izlemenizi öneririm. İnanın vakit ayırıp izlediğinize değecektir.
Nizamettin Gümüş - 1 ay önce
Yazınızın, kırık camlar metaforu üzerinden toplumsal düzen ve bireysel sorumluluk konularını ele alması oldukça düşündürücü. Küçük bir dondurma kâğıdının, aslında…
Konu: Kırık Camlar Metaforu ve Bir Dondurma Kağıdının Tetikledikleri