• Ben Kimim?
tweet
paylaş
News

Kişisel Blog ve Öyküler

Uykudan uyandığım bazı sabahlar, dünyayı değiştirebileceğimi düşünürdüm. Sonrasında çorabımın diğer tekini ararken bulurdum kendimi.
Nereden, nasıl geldin bilmiyorum ama burada bir şey yok ki.. :(
Tüm Sonuçları Gör
  • Günlük
    • Aforizmalar
    • Gece yarısı sayıklamalarıMrn
    • Bloggess
  • Deneme
  • Eleştiri
  • Mizah
  • Hikaye
  • Yazar Atölyesi
  • Sinemaskop
    • Ödüllü Kısa Filmler
    • Netflix Yabancı Dizi Önerileri
  • Yaşam ve İnsan
  • Araştırma
Çıplak Yazar - Kişisel Blog ve Öyküler

Zenginin dolabı, fakirin çocukluğunu alır

15 Ağustos 2020
Yaşam ve İnsan
3 dk.
3
Buna benziyodu

2013’te bir mobilya fabrikasında, paketleme bölümünden sorumlu personel olarak işe başladım. Fabrika yeni açıldığından işçi alımları da hayli fazlaydı. Patronun, altına son model Mercedes çektiği bir dostu ve kapısına kilit vurduğu çift kapaklı bir buzdolabı vardı. Kısmen beyaz yakalı bir çalışan olduğum için işletmenin içi ve idari personel odalarının tam da ortasında duran bu dolaba, her seferinde hayret ve dehşetle bakardım. Çünkü bu dolap, üzerindeki kalın zincir ve kilitle insanların arasındaki sınıf farkını apaçık ortaya serdiği gibi patronun görgüsüzlüğünün de kanıtıydı. Patronumun hovarda bir zengin olması ya da bir kaç lokma yiyeceğini kilitleyecek kadar görgüsüz olması tabi ki onun sorunuydu. Sonuçta zengin her zamanki gibi her şeye sahipken, yiyeceklerini daha fakirlerden korumak pahasına kilitler altına almaktan geri kalmıyordu. Fakir ise; istisnai durumlarda bile karnını doyurmak ve bir parça ekmek için sürekli mücadele etmek zorunda kalıyordu.

Bir öğle vakti yemek molasına çıkmıştım. Daha önce farklı bölümlerde çalışan insanlarla uzaktan selamlaşmamız olsa da, iki yüze yakın kişiyi tanıyor olmam mümkün değildi. O gün yemek molasında küçük bir çocuk dikkatimi çekti. Öyle tahmin ediyorum ki, yaşı 14-15 civarındaydı. O an çocuk işçi olarak büyüdüğüm düzenin hala değişmemiş olduğunu görmek, açıkçası içimi çok acıttı. Çocuğu uzaktan bir müddet izledikten sonra yanına gidip oturdum. Daha sonra çocuğa adın ne, okula gidiyor musun gibisinden genel geçer şeyler sordum. Bu küçük mesai arkadaşım her ne kadar neticede çocuk olsa da, sonuçta ikimiz de bir nevi aynı düzenin kurbanlarıydık. Amaç patronun dostuna mersedes almak!

Daha sonra sohbeti ilerletip ”ilerde ne yapmak istiyorsun” diye sordum. Çok para kazanıp çocuklarıma bakacağım gibisinden bir cevap verdi çocuk. ”Sen daha çocuksun, boş ver düşünme böyle şeyleri, kazandığın parayla da bisiklet falan al” diye çocuğa öğütlerde bulunmuştum. Oysa emin olduğum bir şeyi ondan ve belki de kendimden gizliyordum. Sanki kendi isteğiyle mi gelmişti çalışmaya, üstelik ailesinin maddi durumu kim bilir nasıldı. İşte bu gerçekler zihnimden hızlıca geçerken yemek molası da sona erdi. O gün ve çöpten ekmek toplayan insanların olduğu, ekonomimizin resmen dibe vurduğu bugün, yıllar sonra o çocuk yeniden aklıma geldi.

Beni üzen çocuğun kendini adeta bir yetişkin gibi görüp, kendi çocukluğundan vazgeçmiş olmasıydı. Neticede bir çocukluk daha gözlerimin önünde yitip gidiyordu ve ben sadece dram filmi gibi seyrediyordum.

Zenginin dolabı, fakirin çocukluğunu alıyor ve elimden hiçbir şey gelmiyordu.

Paylaş10Tweet7Pin2GönderPaylaş

Bu yazıyı Sevdin mi?

O hâlde yeni yazılar için abone ol ve takipte kalmaya devam et.

Sadece yeni yazı olduğunda 1 adet eposta alırsınız.

Çıplak Yazar

Çıplak Yazar

Amatör hikaye yazarı ve sıradan bir dünya vatandaşı. Evrime, dostluğa, sevgiye, paylaşmaya ve hayattaki iyi şeylere inanır. Ölümü sık düşünür ve bu yüzden hatırlanmaya değer güzel anılar biriktirmek için yaşar.

Kim neler demiş? 3

  1. Can Atasever says:
    8 ay önce

    “Zenginin dolabı, fakrin çocukluğunu alıyor” harika bir tespit olmuş. Bugünlerde bir video dolanıyor, Diyarbakır’da bir sosyal deney yapıyorlar, simitçi çocuğa birisi gidiyor işte param yok, yemek yiyemedim simit verir misin falan diyor. Çocuk da adama döner ısmarlıyor falan. Birçok insan buna mest olsa da, ben bu ülkenin en büyük problemlerinden birini görmüştüm orda: Ülkenin geleceği olan çocukların, simit satmak zorunda kalmaları. Milyonlarca insan bu devlete, toplum olarak kalkınmamız için vergi veriyor ancak o çocuk, çocukluğunu yaşayamadan, çocuk yaşında çalışmaya başlıyor ve sağlıklı beslenmeden, sosyal aktivitelerden, eğitimden, kaliteli sağlık hizmetlerinden, kitaplardan, teknolojiden… bir sürü şeyden uzak bir halde büyüyor. sonra biz o çocuğun bu vatana hayırlı bir çocuk olmasını diliyoruz. Olacak iş mi bu?

    Cevapla
    • Çıplak Yazar says:
      8 ay önce

      Bahsettiğiniz videoyu izledim. Çoğumuz olaya duygusal açıdan bakarak ”ne güzel kalpli bir çocukmuş” diyoruz ama, durumu daha geniş bir perspektifte ve mantık çerçevesinde değerlendirecek olursak, o çocuğun neden çalışmak zorunda kaldığı sorunsalı çok daha fazla önem arz etmektedir.

      Cevapla
  2. Recep Hilmi TUFAN says:
    8 ay önce

    Nasıl bir adammış o ya hu? Buzdolabına zincirlerle kilit vuruyorsan kendi odana al madem görgüsüz herif!

    Cevapla

Bir cevap yazın Cevabı iptal et

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Son Yazılar

Kim Derdi Ki Yıllardır İzlediğimiz O Bilim Kurgu Filmlerinin Bir Gün İçinde Olacağız Diye!

18 Mart 2021
435

Anton Çehov Hikâye Yazım Tekniği Üzerine Bir İnceleme

6 Şubat 2021
507

Bir Saadet Zinciri Anısı: İlk ve Son Tanışmam Nasıl Oldu?

29 Ocak 2021
419

Sülün Osman’a Şapka Çıkarttıracak Dolandırıcılık Hikayesi

23 Ocak 2021
444
Nereden, nasıl geldin bilmiyorum ama burada bir şey yok ki.. :(
Tüm Sonuçları Gör

Reklamınız burada gözüksün!

Markanız bu alanda gözüksün istiyorsanız, detaylı incele butonunu tıklayarak daha fazla bilgi alabilirsiniz.

Detaylı İncele

Sayfalar

  • Arşiv
  • Misafir Yazarlık
  • Destek Ol
  • Ben Kimim?
  • Reklam Hizmetleri
  • Mesaj

Sponsor Yazılar

Video Oyun Hayranlarının İzleyebileceği 10 Harika Film

Ücretsiz Hızlı ve Limitsiz VPN İndir – 2021

Zorlayıcı Bilmeceler ve Cevapları

En Ucuz Uçak Bileti Nasıl Bulunur?

Sponsor Bağlantılar

Soğuk Hava Deposu Fiyatları Uluslararası NakliyatKocaeli Evden Eve Nakliyat Reklam

© 2016 - 2020 Çıplak Yazar - Kişisel Blog & Kısa Hikayeler İçerikleri paylaşırken lütfen kaynak gösteriniz!

Nereden, nasıl geldin bilmiyorum ama burada bir şey yok ki.. :(
Tüm Sonuçları Gör
  • Gündelik
    • Aforizmalar
  • Deneme
  • Eleştiri
  • Mizah
  • Hikâyeler
    • Hikâye Arşivi
    • Sesli Kitap Arşivi
    • Sadece 100 kelime!
  • Yazar Atölyesi
  • sinemaskop
    • Sinema Yazılarım
    • Kısa Filmler
    • Yabancı Diziler
  • Yaşam ve İnsan
  • Araştırma
  • Mesaj Gönder