• Hakkımda
  • Reklam
  • İletişim

Çıplak Yazar | Kişisel Blog

Takip et
Tülsü
Çıplak Yazar | Kişisel Blog
Uykudan uyandığım bazı sabahlar, dünyayı değiştirebileceğimi düşünürdüm.
Sonrasında çorabımın diğer tekini ararken bulurdum kendimi.
  • Günlük
    • Aforizmalar
    • Gece Yazıları
  • Hikayeler
  • Deneme
  • Eleştiri
  • Mizah
  • Yaşam ve İnsan
  • Sinemaskop
    • Ödüllü kısa filmler
    • Yabancı dizi önerileri
    • Tavsiye Filmler
  • Araştırma
  • Bloggess
    • Misafir Yazarlık & Konuk Olabileceğiniz Blog Listeleri
Nereden, nasıl geldin bilmiyorum ama burada bir şey yok ki.. :(
Tüm Sonuçları Gör
Nereden, nasıl geldin bilmiyorum ama burada bir şey yok ki.. :(
Tüm Sonuçları Gör
  • Günlük
    • Aforizmalar
    • Gece Yazıları
  • Hikayeler
  • Deneme
  • Eleştiri
  • Mizah
  • Yaşam ve İnsan
  • Sinemaskop
    • Ödüllü kısa filmler
    • Yabancı dizi önerileri
    • Tavsiye Filmler
  • Araştırma
  • Bloggess
    • Misafir Yazarlık & Konuk Olabileceğiniz Blog Listeleri
Çıplak Yazar | Kişisel Blog
  • Günlük
  • Hikayeler
  • Deneme
  • Eleştiri
  • Mizah
  • Yaşam ve İnsan
  • Sinemaskop
  • Araştırma
  • Bloggess

Dostluk ve ölüm üzerine çıplak düşünceler

Çıplak Yazar Çıplak Yazar
6 Mayıs 2016
Genel, Yaşam ve İnsan
5 dk.
A A
2

Ölümü düşünmek, ölüm üzerine sohbet etmek çoğu zaman iç açıcı sohbetler olmasa da benim belki de konuşmayı en çok sevdiğim konulardan biridir. Ne zaman konusunu açmaya kalksanız yanınızdaki hemen ”öff beee içimizi karatma şimdi” falan deyip susturur sizi. Bu yüzden buna benzer ciddi konuları konuşabileceğiniz bir insan bulmak oldukça zordur.

Sahi dost dediğimiz insanlar kim?

Bugün neden oturup karşılıklı bunu konuşmuyoruz? Hem misafirlerim için her zaman sıcak kahvem vardır. Şu anda bu yazının nasıl son bulacağına dair hiç bir öngörüm yok. Planım da yok. Sadece aklımdan geçen bu soruları hem sizlerle paylaşmak hem de kendim cevaplamak istedim. Dost diyorduk değil mi?

Dostluk ve ölüm üzerine çıplak düşünceler

İlk sorum şu : Her insanı dost kabul edebilir miyiz?

Siz kendi cevaplarınızı saklaya durun. Ben cevabımı vereyim : Hayır.

Nedenini de şöyle izah edeyim:

Çünkü dostluk iki insan arasındaki samimiyet, güven, saygı gibi değerlerle mümkündür. Herkese güvenemeyeceğimiz gibi dost olarak kabul etmemiz de mümkün değildir. İnsanın hayatta elbette güvendiği bir dostu olmalıdır, olmasa sürekli bu dost arayışı sürüp gitmez mi? Dostum olmasa da olur, beni hayatta hiç kimse sevmese, güvenmese de olur diyenlerin büyük bir yanılgı içinde olduklarını düşünüyorum açıkçası.

O halde kimi dost olarak görebiliriz?

Size iyi adam görünenlere mi, yoksa görünmeseler de gerçekten iyi olanlara mı? İş arkadaşları, sadece iş arkadaşlarınızdır. Okul arkadaşları ise sadece okul arkadaşları.

Ne yazık ki içinde bulunduğumuz toplum ve sikindirik bir çevre olması, dost edinebilmeyi oldukça zorlaştırıyor. Durun bir dakika! Belki de sorun kendimizdedir. Neden tek taraflı düşünelim ki? Hem bu düşünce sadece dış dünyayı suçlamak olurdu doğru değil mi? Bu yüzden bir de diğer yönlü düşünmeyi deneyelim.

Biz başkaları için dost olabildik mi?

Elbette bu durum öncelikle tepeden tırnağa samimi bir öz eleştiri gerektirir. En yakın arkadaşının kocasını baştan çıkaran bir kadın ne kadar dost olabilir, ya da bu öz eleştiriyi kendi için ne kadar yapabilir? Bu elbette sadece bir örnekti. İnsanlar kendilerini yargılamayı genellikle ikinci plana attıklarından, başkalarını suçlamayı daha kolay bulurlar. Ancak birini dost kabul etmeden önce kendimizin de ne kadar dost sayılabilir bir insan olduğunu düşünmemiz gerekmez mi? (Kendine şu anda bunu sor sayın okuyucu.)

Ya düşman dediklerimiz kim?

Beni tanımıyorsunuz, kim olduğuma dair de hiç bir fikriniz yok. Belki de vardır bilmiyorum. Asıl konumuz elbette bu değil. Asıl konumuz bir insanı ne kadar tanıyıp tanımadığınız. İnsan, iyi tanıdıklarını sever, kötü sandıklarını sevmez. Buradaki sanmak kelimesi bir buz dağının su altındaki büyüklüğü kadar da olabilir. Bir karınca yuvası kadar da.

Bu yüzden birçoklarını, iyi olmadıkları halde iyi sanmakla, ya da tersine, iyi oldukları halde kötü bilmekle yanılmış olmaz mıyız?

Belki bazılarınız beni kötü biri olarak biliyor. Ama şunu da düşünmek gerekir; herkesi ne kadar tanıyoruz, ya da acaba gerçekten tanıyor muyuz?

Hayır.

Kimsenin kimseyi tanıdığı yok. Hatta Osho’nun da dediği gibi:

Bizler yabancılarız. Kimsenin kimseyi tanıdığı yok. Bizler kendimize bile yabancıyız.

Böylece iyiyi düşman, kötüyü de dost sanıyoruz.

Biraz da yazımın ilk başlarında bahsettiğim ölüm üzerine düşüncelerimden söz etmek istiyorum. (Umarım kaçmamış ve yazdıklarımı hâlâ okuyorsundur.)

Ünlü bir düşünürün bir sözünü hatırladım gece vakti çayımı yudumlarken. Ben bir gece yazarıyım demiştim. Sanırım gecenin karanlığı da ölüm üzerine konuşmak için güzel bir zaman. Korkmayın bu yazıyı yazan ben ve okuyan siz ikimizde bir gün öleceğiz.

Felsefe yapmak, ölmeyi öğrenmektir. – Montaigne

Öyleyse bir şeyi öğrenmek için önce onun üzerine düşünmek ve anlamak gerekir.

Ölümü anlamanın ve olağan karşılamanın bir insanın ulaşabileceği en yüksek olgunluk derecesi olduğuna inanırım. Nitekim hayatta hiç bir şey ölüm kadar gerçek olamaz. Fakat ölümü düşünmek ile ölümü anlamak arasında fark vardır değil mi?

O da şudur ki gün içinde rutin işlerimizle meşgul olurken, ölümü pek aklımıza getirmez ya da düşünmeyiz.

Dostluk ve ölüm üzerine çıplak düşünceler

Halbuki tüm günler ölüme gider ve sadece sonuncusu oraya varır. Öyleyse ölümü düşünmek için genç ya da yaşlı olmanın bir önemi yoktur.

Bu düşünce de içten içe bir kurt gibi kemirir insanı. Çünkü insan bir yerde öleceğini düşünür olunca, önceleri aklından geçmeyen korkulara, kaygılara düşer. Bu dünyada kötülük eden cehennemde cezasını çeker, gibi sözlere gülenleri, gün gelir, ya bu söz doğruysa, diye bir korku alır.

Fakat ihtiyar insanlar, ölümü kendilerine daha yakın hissettiklerinden bu düşünceyi geç insanlara göre daha sık akıllarına getirirler. Öteki dünyaya ve orada olup bitenlere öyle kafa yorarlar ki kuşku, korku dolar içlerine.

Kimlere kötülük ettiklerini düşünmeye başlarlar geçmişte.

Hayatlarını gözden geçirip yaptığı haksızlıkların farkına varanlar, çocuklar gibi düşlerinden korku içinde uyanırlar. Umutsuz bir bekleme içinde zehir olur hayatları. Diğer yandan haksızlık yapmadığını, dürüst, doğru ve iyi olarak yaşadığını düşünenler bebekler kadar masum bir uyku çekerler.

Ölümü düşünün!

Onu bütünüyle unutmak ve sanki ölüm gerçek değilmiş gibi yaşamakla karşılaştırıldığında onu sürekli hatırlamaktan insan nasıl değerler çıkarabilir.? Bunu elbette merak ediyorsunuz. Ben de merak ediyor(dum). Fakat bazı sorular vardır ki, kişi cevaplarını ancak kendi içinde bulabilir.

Umarım sevgili okur bir gün düşlerinden sıçrayarak uyanmazsın. Umarım beslediğin akvaryum balıkları, kedin ya da köpeğin gibi doğanın bir parçası olmayı başarıp, huzur içinde ölebilirsin.

İlgili Yazılar:

  1. Deneme Yazmak | Yazarlık Üzerine Notlar
  2. Tek başına yaşamak
PaylaşGönderPaylaş4Tweet3Paylaş1
Çıplak Yazar

Çıplak Yazar

Amatör hikaye yazarı ve sıradan bir dünya vatandaşı. Evrime, dostluğa, sevgiye, paylaşmaya ve hayattaki iyi şeylere inanır. Ölümü sık düşünür ve bu yüzden hatırlanmaya değer güzel anılar biriktirmek için yaşar. Hakkımda daha fazla..

Yorumlar 2

  1. Sevgi Bolat says:
    9 yıl önce

    Yazın çok fazla düşündürücü ben 2009 senesinde düşünmeye başladım ilk defa ölümü dr bana kansersin dediğinde. o günden beri azraille el ele tutuşarak geziyorum. Sanıldığı kadar korkulacak bir şey değil ölümlü olduğunu anlıyorsun, ve bundan sonraki günlerinin her anını keyifle mutlulukla yaşamaya çalışıyorsun. Ben öyle yaptım ağladım zırladım bir iki gün sonra kabullendim üstüme düşenleri yaptım gerisinide allaha bıraktım .

    0
    Yanıtla
    • Çıplak Yazar says:
      9 yıl önce

      Çok geçmiş olsun gerçekten çok üzüldüm durumunuza şimdi nasılsınız peki?

      0
      Yanıtla

Bir diyeceğim var! Yanıtı iptal et

Neler olup bitiyor?

  • Çıplak Yazar - 4 gün önce

    Evren abi öyle bir dert yanmışsın ki bir muziplik yapıp anonim bir hesaptan - nasıl blog açabiliriz bu işten para…

     ⁉"Ya geber ya da yaz!"

  • Evren - 4 gün önce

    Yılda iki yüz bin TL! Ah keşke 🙂 Benim Instagram DM, bu ve benzeri sorularla dolu. İnsanların blog açmayı hâlâ…

     ⁉"Ya geber ya da yaz!"

  • Çıplak Yazar - 1 hafta önce

    Ben artık para soranlara yıllık 200 bin falan diye cevap veriyorum. Ardından tahmin edeceğin üzere biz de blog açabilir miyiz…

     ⁉"Ya geber ya da yaz!"

  • Evren - 1 hafta önce

    Yazarların yazma ve okuma süreçleri hep ilgimi çeker, bu yazın da bu sebeple benim için çok değerliydi. Ferit Edgü’den Woolf’a,…

     ⁉"Ya geber ya da yaz!"

  • Çıplak Yazar - 2 hafta önce

    Evet bir müddet 1deliningünlükleri mahlası ile yazmıştım. 🙂 2016 da kapatıp aynı sene bu blogumu açtım. Hunili blog kulağa tanıdık…

     Hayatta Bir Şeyleri Hep <strong>Yarım Bıra-</strong>

Müdavim Dostlar

  • Ece Evren (29 yorum)🌼
  • Begonvil Sokağı (28 yorum)🌼
  • Büşra Bayram (25 yorum)🌼
  • Yağmur Yağar (23 yorum)🍀
  • Kaystros Tyrha (23 yorum)🍀
  • Daha Mutlu Yaşam (21 yorum)☘️
  • Karga ve Kız (20 yorum)☘️
  • ELİF sarı (18 yorum)🌱
  • Değmesin Yağlı Boya (17 yorum)🌱
Dekor Görseli

BURAYI SEVDİN Mİ?

Abone ol, iletişimde kalalım.

✉️
A Life Hastaneler Grubu
Tanıtım Yazısı Yayınla

Tüm içerikler Creative Commons BY-NC-ND 4.0 lisansı ile korunmaktadır.
Kaynak göstererek paylaşabilirsiniz | Ticari amaçla kullanılamaz | İçerikler değiştirilemez

  • MesajMesaj gönder
  • Abone olAbone ol
  • Kim neler demişKim neler demiş?
  • Ara

Sponsor İçerikler

Yazarlar İçin Sosyal Medya Stratejileri

Türkiye’nin En İyi Aspavası Seçildi

Adrasan

kişisel blog yazıları Tanıtım Yazısı - Siteniz burada görünsün!

Yaz aylarının vazgeçilmezi Suluada!


Feedback
✉

© 2025 ciplakyazar.com | Kişisel Blog

Nereden, nasıl geldin bilmiyorum ama burada bir şey yok ki.. :(
Tüm Sonuçları Gör
  • Hakkımda
  • Reklam
  • İletişim

© 2025 Çıplak Yazar - Kişisel Blog - Çıplak Yazar - Kişisel Blog

"Bu site, kullanıcı deneyimini iyileştirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Daha fazla bilgi için Gizlilik Politikanızı inceleyebilirsiniz. Çerez kullanımını kabul ediyorsanız, 'Kabul Et' butonuna tıklayın."