2022

Yakamoz-S245
6.1
Diziyi izlerken o kadar gerildim ki, sanki görünmez bir el boğazıma yapışmış ve nefes alıp vermemi engelliyor gibiydi. Belki de pandemi sürecinin izlerini hala taşıdığımız ve atlatamadığımız için bu tür distopik evren dizisini kaldıracak durumda değiliz sanırım. Bu nedenle bir iki bölüm boyunca acaba devamını izlemesem mi deyip durdum kendi kendime. Böyle diye diye de ilk sezonu bitirdim. Ek olarak Yakamoz S45 dizisi, bana daha önce izlemiş olduğum Bird Box filmini hatırlattı. Aslında bakarsanız aşağı yukarı benzer bir senaryoya sahip olduklarını söylemek de yanlış olmaz. Eğer bu tür filmleri seviyor, bizde zaten psikoloji falan kalmadı diyorsanız oturup izleyin. Şayet izlemekte kararlıysanız bu diziyle bağlantılı olan İnto the Night (aşağıda paylaştım) dizisiyle başlayın. Eğer onu severseniz, bitirdikten sonra Yakamoz’u izleyin. Sevmezseniz de Yakamoz’a hiç başlamayın derim. Puanım imdb ile aşağı yukarı aynı : 6/10
2021

Lupin
7.6
Bana kalırsa bu dizi 8 üzeri bir puan almalıydı. Çok yeni olduğu için zamanla bu puanı alacağına şüphem yok. Dizi Fransız yapımı olduğu için başlarda o Fransız aksanı biraz kulak tırmalayıcı gelebilir. Ancak diziyi ısrarla altyazılı yani kendi orijinal seslendirmesiyle izlemenizi şiddetle öneriyorum. Bunun yanı sıra polisiye gizem alanında izleyiciyi gerçekten tatmin edici de bir yanı var. Normalde çoğu dizinin bazı sahnelerinde ekrana çift tıklayarak ileri sararız ya, ileri sarma işlemini ilk sezonun son bölümüne kadar neredeyse hiç yapmadığım nadir dizilerden biri oldu Lupin. Kurgu ve sürükleyicilik bakımından oldukça kaliteli bir yapım olduğunu da söylemeliyim. Zaten kısa zamanda en çok izlenen diziler arasına da girmeyi başardı. Kesinlikle izleyin.
2020

Into The Night
7.1
Evet evet farkındayım bu dizi IMDB sıralamasında biraz geri kalmış ve 21.472 kişinin oyları ile 7.1 puan almış. Peki neden ekledim? Boş zamanınızda şöyle çerezlik tek seferde ne izlesem diye düşünürseniz bu dizi sizin için ideal olabilir. İşte bu yüzden ekledim. İlk sezon zaten 6 bölümden oluşuyor, ikinci sezondan ise şu an ses seda yok. Başlarda tipik bir netflix hayatta kalma dizilerinden biri gibi gelebilir ama aradaki çekişmeler, diyaloglar dizinin çıtasını bir iki tık yükseltmiş ve klişe olmaktan kurtarmış. Dediğim gibi fazla beklentiye girmeden tek seferde oturup bitirebileceğiniz çerezlik bir dizidir bu. Ayrıca dizide bir de Türk oyuncu var. Mehmet Kurtuluş, dizideki adıyla Ayaz. Bu tür yabancı yapımlarda Türk oyuncular görmek gerçekten mutluluk verici. Mehmet Kurtuluş da rolünün hakkını vermiş ve diziye gerçekten ayrı bir hava katmış. İzleyin pişman olmazsınız.
Güncelleme: 2. Sezon
Yeni sezonu birkaç gün önce bitirdim. Ancak bana kalırsa sıkı başlayan sezon berbat bir şekilde devam etmiş. Öncelikle o çocukla annesi gerçekten saçma sapan bir şekilde öldü. İzlerken cidden yuh dedim. Yani bir kapı kanacak da (güya tesadüfen), sonra o kapının anahtarını bulamayacaklar da, sonra efendim pürmüz almaya uçağa gidecekler de, sonra uçak patlamış olacak da ohooooo cidden bu kadar saçma bir bölüm olamazdı. O bölümden sonra da iyice koptum diziden. Yani ilk sezonki heyecanı kalmadı açıkçası. Ayrıca ikinci sezonda diziye gireceği söylenen Kıvanç Tatlıtuğ‘u da göremedik. Adam ikinci sezonun en sonunda beş saniye falan görünüyordu o kadar. Haaa bak ikinci saçma sahne de orasıydı mesela. Ayaz’la Kıvanç Tatlıtığ’un karşılaştığı ilk sahne. Neden mi saçmaydı?
Son birkaç cümle:
Ulan zaten dünyanın sonu gelmiş. Hepiniz toplasan 50-100 kişi kalmışsınız. Adam sana Türkçe sesleniyor, kardeşim bende türküm diyor. Denizaltımız var diyor. Sen napıyorsun Ayaz? Adama ateş ediyorsun. Bu yoklukta Adanalı bir Türk’e rastlıyorsun ona da ateş ediyorsun. Cidden bravo sana! Senaryoyu yazıp, repliği vereni de ayrı tebrik lazım ya neyse… Üçüncü sezonda neler olacak bilmiyorum. İzler miyim onu da bilmiyorum ama bekleyelim görelim.
2019

Warrior
8.3
Dikkat çeken yeni yabancı dizilerden biri. Gerek çekimleri, gerekse yaratmış olduğu atmosfer sizi gerçekten o anın ve zamanın içine götürüyor. Bazılarına belki sıradan bir dövüş dizisi olarak gelebilir ama eğer dikkatli bir izleyiciyseniz, dizinin derin bir kurgusu olduğunu anlarsınız. Bana göre keyif veren dizilerden biriydi.

Love, Death & Robots
8.6
Bu dizi hakkında ne söylesem bilemiyorum. Her bölümü farklı animasyon teknikleriyle yapılmış ve sanırım her bölümde farklı bir yönetmen yer almış. Dizi 10-15 dakikalık kısa bölümlerden oluşuyor ve her bölüm bizi ayrı bir hayal dünyasına daldırıyor. Bunun dışında bazı bölümlerde müstehcen sahneler olduğunu da söylemeliyim. Genel olarak farklı ve bölümleri black mirror gibi birbirinden bağımsız olan ilginç bir diziydi.
Güncelleme: 17.06.2022
Dizinin üçüncü sezonu, en az ilk iki sezon kadar iyiydi. Her bölüm için yine titizlikle çalışılmış ve mükemmel kurgularla çok iyi iş çıkarmayı başarmışlar. Düşünüyorum da hoşuma gitmeyen ya da diğerlerine göre daha az beğendiğim bölüm gerçekten olmadı. Ama diğer bölümlerden ayrı bir yere koyabileceğim bir bölüm oldu. O da sezonun son bölümü. Tüm bölümleri alıp zirveye taşımış ve nokta atışıyla on ikiden vurup Love death robots 3. sezon bayrağını tek başına dalgalandırmış sanki. Bazıları ne anlatmak istediğine dair youtube videoları da çekmiş ama açıkçası hiç gerek olduğunu düşünmüyorum.

Inside Bill’s Brain
7.9
Tam adı Inside Bill’s Brain: Decoding Bill Gates olan dizi, adından da anlaşılacağı üzere Bill Gates’in hayatını anlatan bir mini dizi. Geçenlerde tesadüfen görmüş ve ilk bölümünü keyifle izlemiştim. Dizi zaten tek sezon ve toplamda üç bölümden oluşuyor. Bu yüzden kısa sürede izleyip bitirebilirsiniz. İlk bölümde Bill Gates’in özel hayatı hakkında daha önce duymadığım bazı ender bilgiler öğrendim. Odasına kapanıp saatlerce çıkmadığını ve deli gibi kitap okuduğunu mesela. İlerleyen dakikalarda da Bill Gates’in sorunlara nasıl yaklaştığını, düşünme biçimini ve çözüm üretme süreciyle ilgili detaylar anlatılıyordu. Açıkçası küresel çapta büyük resmi görüp düşünmek, gerçekten de Bill Gates gibi dahi beyinlerin işi. Onu izlerken etkilenmedim ve hayran kalmadım desem yalan olur. Ayrıca onun düşünce biçimiyle kendi düşünce biçimimi kıyaslama şansım oldu. Bizler genel olarak çok yüzeysel ve sıradan düşünüyoruz. Sorunlara ürettiğimiz çözümler de bu nedenle o anki kriz anını atlatmak üzerine oluyor. Oysa Gates gibi beyinler, yaşadığımız gezegeni daha ileriye nasıl taşıyabiliriz çerçevesinde çalışıyor.
Ek bilgi: Bill Gates’in Gates Notes (Gate’in Notları) adından bir blogu var. Okuduğu kitaplardan tavsiyeler, gündemde olan konular ve podcast yayınları yer alıyor.
2018

Altered Carbon
8.2
Bilim kurgu ve özellikle aksiyon alanında dikkat çeken dizilerden biri. Ancak ilk bölümü 2 Şubatta yayınlanmaya başlanan diziden, ilk sezondan sonra ses seda çıkmadı. Çekilecek mi, çekilmeyecek mi, çekilecekse ne zaman hiçbir şey belli değil. Dizinin sürükleyici ve bir o kadar da aksiyon dolu olmasını bir kenara bırakırsak, aslında öyle beyin yakan türden bilim kurgu dizileri gibi değil. Yani bana göre bir tık geride kalmış bu dizi. Yine de kendini izlettirmeyi başaran sağlam bir kurgusunu olduğunu söyleyelim de hakkı yenmemiş olsun.
2017

Anne with an E
8.7
Aslına bakarsanız dram türündeki dizileri pek sevmiyorum. Bu diziyi de bir arkadaşımın tavsiyesi üzerine izledim. Ağır ilerleyen bir konusu olmasına rağmen izlerken pek sıkıldığımı hatırlamıyorum. Hatta aynı günde arka arkaya kırk dakikalık iki bölüm bile bitirdiğim oldu. Aksiyon falan arıyorsanız hüsrana uğrarsınız onu baştan söyleyeyim. Ama ben şöyle sıcacık, beni sarıp sarmalayacak bir diziye başlamak istiyorum diyorsanız Anne with an E bence tam size göre. İlk bölümler biraz sıkıcı gelebilir. Ama sabırla bir kaç bölüm izlerseniz umuyorum ki arkası da gelecektir. Bana göre bu dizi, en iyi yabancı diziler listesinin şarap rengindeki kadife kumaşıdır.

Dark
8.7
2017 yılında yayınlanmaya başlayan Dark dizisini maalesef çok geç izleme fırsatı buldum. Hani o ortam ve zaman hiç oluşmaz ve oturup izlemezsiniz ya, Dark dizisi de benim için öyle oldu. İlk izlediğimde üç beş çocuğun bir mağaraya girip kaybolması o kadar soğuttu ki diziden, -bu ne yaa oturup bunu mu izleyeceğiz deyip sinirle kapatmıştım. Aradan sanırım bir yıl geçti ve oturup 3. sezonun sonuna kadar iki haftada izledim diziyi. Bunu şu sebeple söylüyorum. Olur da sizde de öyle bir intiba uyandırırsa ilk başta, sinirle benim gibi kapatmayın oturup izleyin. Ama çok rica ediyorum oturup adam gibi izleyin. Adam gibiden kastım bir elinizde telefon, sonra iki de bir mutfağa gitmeler, başka şeylerle meşgul olmalar durumu olmasın. Öyle olursa inanın diziden hiçbir şey anlamazsınız. Yani iki dakikalık bir anı kaçırsanız o bölüm komple çöp olabilir. Ne oldu, ne bitti, olaylar nasıl oraya vardı anlamakta güçlük çekebilirsiniz. Dizi genel olarak iyiydi. Yani almış olduğu imdb puanı abartı sayılmaz. Ama cidden zihin yoruyor ve izlerken çok dikkat istiyor. Eğer bilim kurgu ve gizem seviyorsanız izleyebilirsiniz.

La Casa De Papel
8.4
İspanyol yapımı bu dizinin kısa zamanda hayranı oldum ve diziyi bir kaç günde hızlıca bitirdim. Yeni sezonun (3. sezon) 19 Haziran 2019 tarihinde yayınlanacağına dair söylentiler dolaşıyor ama emin olmamakla birlikte yine de sabırla bekliyorum. Dizinin bazı bölümlerinde bir kaç küçük çekim hatası gördüğüm ve oyunculukların pek iyi olmadığını düşünsem de, dizi gerçekten kendini izlettirmeyi başarıyor.

The Punisher
8.6
En iyi yabancı suç dizileri arasında yer alan The Punisher, izlerken inanılmaz keyif aldığım aksiyonu bol dizilerden biriydi. Aksiyon dizilerinde genellikle kurguyu biraz zayıf tutup efektleri bol olan sahnelere önem verirler ama bunda hem kurgu sağlam, hem de aksiyon tadındaydı. Eğer cidden aksiyon seviyorsanız Punisher dizisini mutlaka izlemelisiniz. Ben her türlü aksiyon severim diyorsanız gerilim ve aksiyonu bol bilim kurgu animasyon filmleri yazıma da mutlaka göz atmanızı öneririm.
2016

Westworld
8.8
Bu diziyi neymiş, ne değilmiş diye araştırıp okumadan izlememin tek nedeni varsa o da Anthony Hopkins‘tir. Aynı şeyi söyleyeceğim ikinci oyuncu ise şüphesiz Jack Nicholson olurdu. Dizi bilim kurgunun resmen dibine vuran ender yapımlardan biri. Bu yüzden en iyi yabancı diziler listesine de gözüm kapalı ekledim diyebilirim. Ara sıra sizi geriyor ve ne olduğunu tam çözdüm derken kendinizi adeta bir labirentin içinde buluyorsunuz. Eğer bilim kurgu filmler, diziler, kitaplar seviyorsunuz tereddüt etmeden izlemeniz gereken dizilerden biridir Westworld.

Lucifer
8.2
Büyük bir hevesle başlayıp, ilk sezonun sonuna kadar dayanabildiğim dizi. Lucifer (Lucifer Morningstar) cehennemden kovulan, dünyada insani duyguları tatmasıyla birlikte tekrar geri dönmek istemeyen, hatta bu uğurda tanrının ona vermiş olduğu kanatları yakan bir şeytan. Konu derinlik bakımından aslında oldukça ilgi çekici ve bir o kadar da heyecan verici. Dram, komedi olması diziyi boğmamış. Tom Ellis ise diziyi gerçekten iyi götürmüş. Ancak başta dediğim gibi tam bir hayal kırıklığı. Bir müddet sonra sadece cinayet vakaları çözülen sıradan bir polisiye dizisi gibi gelmeye başladı. (Türk versiyonu için Arka sokaklar dizisinden farksız.) Demem o ki, ortaya çok mükemmel senaryolar çıkabilecek iken, senaristler diziyi resmen boğup atmış. Ortaya da sonunda saçma sapan bir şey çıkmış. Yazık etmişler bu diziye ve oyunculara. Bu yüzden izlemeseniz de olur. Puanım: 6,7/10
2015

Better Call Saul
8.3
Breaking Bad dizisinden tanımış olduğumuz Saul Goodman, bu kez karşımıza Breaking Bad öncesi kendi geçmişiyle çıkıyor. Dizi orta halli bir dizi ama eğer Breaking Bad hayranıysanız, bir çok şey kafanızda daha kolay oturacak ve diziyi daha çok seveceksiniz bundan eminim. Bu dizinin nedense intro müziğini inanılmaz çok seviyorum.
Güncelleme: 24.03.2021
5. Sezonun yayınlanmasıyla birlikte resmen heyecana kapıldım. Şöyle bir bilgilerimi tazeleyeyim ve Saul Goodman’a ayıp olmasın diye de 4. sezonun son bölümünden bir tekrar yaptım. 5. Sezon gerçekten de dizinin ilk bölümlerine göre daha hareketliydi. Özlediğimiz yeni yüzlerden bir kaçını da ayrıca bu sezonda görmek gerçekten de mutluluk vericiydi. 5. Sezonla birlikte yavaş yavaş Breaking Bad rüzgarı da esmiş oldu. Genel olarak bu sezonu diğerlerine göre daha çok beğendim. Bakalım 6. Sezon da neler olacak?

Narcos
8.5
Narcos, Amerikan Suç Draması ve aksiyon dizisi yayın hayatına ilk olarak 28 Ağustos 2015 tarihinde Netflix’de başladı. Tabi o zamanlar Netflix üyeliğim olmadığı için diziyi diğer sitelerden izliyordum. Büyük bir hevesle başladım ancak sonuna kadar izleyemedim bu diziyi. Ne bileyim bir uyuşturucu şebekesinin başı olan Pablo Escobar‘ı dizide sanki bir kahraman gibi göstermeye çalışmışlar gibi geldi. Belki de benim tarzıma hitap etmiyordu, siz yine de diziyi bu kadar yerden yere vurduğuma bakmayın izleyin ve kendiniz karar verin.
2011

Black Mirror
8.9
2011 de yayın hayatına başlayan dizi, ilk bölümünde izleyiciye sağlam bir tokat atarak giriş yapıyor. Genellikle gelecek ve teknoloji alanında gerçekleşmesi muhtemel olayları bize en çarpıcı şekilde sunuyor. Şimdiye kadar izlediğim ve en çok etkilendiğim dizilerden biri olduğu için en iyi yabancı diziler listesinde, bu diziyi gönül rahatlığıyla baş köşeye oturtabilirim. Bu dizinin bir diğer özelliği ise, tüm bölümlerin birbirinden bağımsız olması. Yani diziye yeni başlayacak olan birisi, dizinin herhangi bir bölümünü açarak ya da en son bölümden en başa doğru izleyerek gidebilir. Bandersnacth bölümü her ne kadar bende hayal kırıklığı yaratmış olsa da yine Black Mirror farkı olan etkileyici bir bölüm olmuş.
2010

Sherlock
9.2
Bazı bölümlerinin sıkıcı olduğunu düşünsem de, diziye bir bütün olarak bakarsanız kesinlikle IMDB üzerinden en az 9 puan alması gerektiğini siz de söylerdiniz. Şimdiye kadar izlediğim polisiye dizileri arasında açık ara en önde yer alan dizilerden biri diyebilirim. Yerli yapımlarda her ne kadar Behzat Ç. hayranı olsam da, yabancı olarak Sherlock Holmes, polisiye severleri kesinlikle tatmin ediyor.
2008

Breaking Bad
9.6
2008 de başlayan ve toplamda 5 sezon ile 2013’te final yapan efsane dizilerden biridir. Efsane diyorum çünkü Netflix en çok izlenen diziler arasında yer alıyor. Eğer izlemediyseniz öncelikle bu dizinin şiddet ve suç ağırlıklı olduğunu unutmayın. Yani bazı bölümlerde iğrenç şeylerle karşılaşabilirsiniz. Eğer izlediyseniz de, efsane dizilerden biri olduğunu zaten anlamışsınızdır. Diziyi toplamda iki kez bitirmiş biri olarak, üçüncü kez bile izleyebileceğimi söyleyebilirim. Kurgu, senaryo, kamera çekimleri bakımından oldukça kaliteli bir yapımdı. Final sahnesinde şöyle bir ”vayy bee” oluyorsunuz ve bir efsanenin bittiğine şahit oluyorsunuz. Sanırım bu listede gözüm kapalı önerebileceğim ilk dizi de yine Breaking bad olurdu. Ayrıca sonrasında çekilen El camino yapımı, fragmanda her ne kadar heyecan verici olsa da, tam bir fiyaskoydu. Bu yüzden diziyi izleyin diye ne kadar ısrar ediyorsam, filmi de izlememeniz konusunda o kadar ısrar ettiğimi bilmenizi isterim.
2007

Big Bang Theory
8.2
Hâlâ ara sıra canım sıkılınca açıp izlediğim ve sevdiğim eğlenceli dizilerden biridir. Bu dizinin sanırım bana en büyük katkısı, İngilizce öğrenmeme yardımcı olmasıdır. Altyazılı film ve dizi izlemekte sıkıntı yaşıyorsanız, bu alışkanlığınızı bir an önce bırakın derim. Dizi eğlenceli olmasının yanı sıra, birbirinden ilginç bilimsel bilgilerle dolu replikleriyle, sıradan bir gençlik filmi olmaktan tamamen sıyrılmış. Yani izlerken istemeden de olsa hem eğleniyor, hem de bir şeyler öğreniyorsunuz. (bkz. schrödinger’in kedisi)
2005

Prison Break
8.3
Tabi ki de en iyi yabancı diziler listesine böyle bir efsaneyi almamak olmazdı. Gizem, suç, polisiye alanında oldukça başarılı, hatta efsaneler arasında yerini almış bir yapımdır. Ama bana kalırsa bir Breaking Bad’de değildir. Sıradan bir hapishaneden kaçış dizisi gibi gözükse de konu bütünlük bakımından oldukça iyiydi. Eğer hala izlemediyseniz bence geç kalmış sayılmazsınız. Ancak T-Bag karakterine fazla takılmayın derim 🙂
Her biri milyonlarca izlenmiş çoğu ödüllü kısa filmler listesine göz atmak ister misiniz?
Yazının başlığını görünce Better Call Saul var mı yok mu diye bakmak için geldim öncelikle. Her anlamda müthiş bir diziydi. Yeni bitirdiğim için dizi hakkındaki övgü hislerim çok taze. Müthiş sinematografi, karakterler, senaryo ve kurgu… Boynuz da kulağı (Breaking Bad) geçmiş bence. Bununla birlikte Breaking Bad ve Sherclok dizilerini izlemiştim. The Punisher, Prison Break, Black Mirror, Narcos, Dark ve Westworld dizileri listemdeydi. Westworld’da özellikle Jack Nicholson ve Anthony Hopkins’in olduğunu şimdi öğrenince çok şaşırdım. İzleyeceklerim arasında en tepelere konumlandıracağım. Yaptığın yorumlar sonrasında Lupin ve Love, Death & Robots dizileri ilgimi çekti. Detaylarına göz atacağım. Genel itibarıyla gayet güzel bir liste olmuş. Mindhunter dizisi de böylesine bir listede olmayı hakediyor bence.
Better Call Saul gerçekten de breaking bad kadar iyi bir diziydi. Benim dizideki unutamadığım tek sahne ise Howard’ın ölümü oldu. Resmen şoka girdim ve bir müddet kendime gelemedim.
Hayatını onurlu ve dürüst bir şekilde yaşayan bir adam, itibar ve konum sahibi bir adam, etrafındaki insanlara nazik davranan elinden geldiğince de yardımcı olmaya çalışan, işinde başarılı bir adam…
Adeta bir keş gibi lanse edildi. Kim Wexler’de o olaya kadar Jimmy (Saul’un) yanındaydı ama bence o da Howard’ın ölümünden sonra kendine gelemedi. Genel itibariyle gerçekten çok kaliteli bir diziydi.
Westworld dizisinde Antony Hopkins var ama Jack yok. Orada bir yanlış anlaşılma olmuş sanırım. 🙂 Hani vardı diye beklentiyle izlemeni istemem.
Love, Death and Robots dizisine gelince bana hep Black mmirror dizisinin animasyon versiyonu gibi gelir. Bu yüzden kesinlikle izle.
Mindunter’i izlemedim. Önerdiğin için teşekkür ederim. Mutlaka göz atacağım ona da.
Howard’ın ölümü gerçekten de şok ediciydi. Kibar ama biraz kibirli, keyif düşkünü, profesyonel ve renkli bir kişilikti. Sonlara doğru bayağı üzerinde oynandı haksız yere. Aynı şekilde Nacho’nun da ölümü beni sarsmıştı. Bu dizide Mike, Nacho, Gus, Lalo Salamanca ve tabii ki Saul Goodman gibi karakterleri derinlemesine izlemek müthiş bir deneyimdi.
Westworld dizisinde Jack Nicholson mevzusunu yanlış anlamışım demek. Adı geçince şaşırmaktan anlayamamışım bile.
Mindhunter’a gelince beğeneceğini düşünüyorum. Yönetmeni David Fincher zaten. Müthiş bir görsel şölen sunmuş.
Mindhunter kaç puan almış diye şimdi baktım da 8.6 ymış. İzlemek farz oldu. 🙂