Eski yazılarımdan birinde saadet zinciri denilen sistemle ilgili detaylı bir blog yazısı yazmıştım. Karşıma igogo denilen yeni bir sistem çıkınca ikinci yazıyı yazmak farz oldu deyip kolları sıvadım.
Yeri geldiğinde ekmeğini taştan çıkaran değerli emekçi kardeşlerim, bu tür sistemlerin temel kullanıcı hedefi sizlersiniz. Hayali olan ama bir türlü gerçekleştirecek imkanı bulamayan, tutunduğu incecik dala sarılan sizler.
Ama ne var ki insanoğlu nasihat yerine her seferinde musibet ile akıllanmayı tercih ettiği için, her seferinde aynı çukura düşmekten de geri kalmıyor. Gözlerinizi açın uyanın artık!
Kolay para kazanmak diye bir şey yok. Öncelikle bunu bir kafanıza sokun.
Kolay para kazanmak bizim belki de en büyük zaafımız. Tıklama başına oturduğumuz yerden gelen dolarları görünce gözlerimiz dönüyor ve sağlıklı düşünme yetimizi kaybediyoruz. Ama bir durup kendinize sorun gerçekten, bir sisteme girip oturarak ve bir şeylere tıklayarak insan para kazanabilir mi? Mümkün mü öyle bir şey? Hisse yatırımı ve kripto para yatırımını tenzih ediyorum elbette. Çünkü bu gerçekten başka bir şey.
Geçenlerde iş yerinde böyle bir igogo söylentisi yayılmaya başladı. Bu yazıyı da o sebeple yazmak istedim zaten. Daha adını duyar duymaz işkillendim ve dolandırıcı olma ihtimalinin yüksek olacağını düşündüm. Sonra bir arkadaşımdan neymiş diye telefonu alıp baktım. Sistem genel olarak wish, amazon, ebay gibi alışveriş sitelerinden, sipariş başı komisyon ödeme mantığıyla çalışıyor. (Tabi ki güvenli değil)
Dandik bir uygulama yapmışlar, arasan muhatap yok falan..
Ancak bunu bilmeyen bizim saf arkadaşlar, kulaktan dolma bilgilerle sadece 100 dolar yatırıp kısa sürede alemin kralı olacağına dair hayaller kurmaya başlamış. İşi bırakma düşüncesinde olanlar bile vardı üstelik. Hepsine tek tek söyledim. Akıllı olun oğlum bak sonra ah vahh edersiniz iş işten geçmiş olur.
Hepsinin genel düşüncesi de aynıydı. Abi ben 100 dolar yatırdım ama 200 dolar olunca o 100 dolar ana paramı çekip geri kalanla oynayacağım. Oğlum saf olmayın bu kadar sizi kekliyorlar dedim, bunlar dolandırıcı dedim, inanmayın dedim, yani bir sürü şey söyledim ama sanki hipnoz etkisindeymiş gibi hiçbiri beni dinlemedi. Varsa yoksa sabahtan akşama kadar igogo ve tıklama yapma.
Nihayet o gün geldi çattı ve yine en sonunda ”ben demiştim” kısmına geldik. Çoğu yatırdığı parayı çekemedi ve patladı. Üstelik igogo şöyle de bir kurnazlık düşünmüş. İçeride mesela 250 dolar para kalmış. Onu çekebilmek için sana 100 dolar yatırmanı söylüyor. Abi böyle bir şey var mı?
Saflar olmasa uyanıklar belki de aç kalırdı derler ya ne de doğru bir söz aslında. Benim kızdığım nokta ısrarla doğru olana kulak kapamak. İşin şakası bir yana cidden üzüldüm. 300 doları, 500 doları, 200 doları giden var. Elimden de uyarmak dışında bir şey gelmedi açıkçası. Bari yazayım da birileri okur da son anda bulaşmaktan vazgeçer dedim.
igogo ve benzeri sistemlerden uzak durun. Paranızı çarçur edip sonunda pişman olmayın.
Benden söylemesi.
Nizamettin Gümüş - 1 ay önce
Yazınızın, kırık camlar metaforu üzerinden toplumsal düzen ve bireysel sorumluluk konularını ele alması oldukça düşündürücü. Küçük bir dondurma kâğıdının, aslında…
Konu: Kırık Camlar Metaforu ve Bir Dondurma Kağıdının Tetikledikleri