Bugün birinin linkedin hesabında paylaşmış olduğu ilginç bir gönderiye denk geldim.
Tam olarak şöyle yazmıştı:
”İngilizceniz olmadığı için sizi işe alamıyoruz demek yerine İngilizce öğrenmeniz için ne yapabiliriz empatisiyle yaklaşan kurumlar olsanız keşke.. Yani tek eksiği yabancı dil diye şahane ötesi insanlara kıymayın bence”
Evet aynen böyle yazmış ve aynı fikirde olduğunu düşündüğüm üç bin kişi de bu gönderiye beğenmiş.
Okuduğumdan beri hayretler içerisindeyim. Beni hayrete düşüren şey ise; olaylara nasıl bu kadar duygusal ve tek taraflı yaklaştığımız. Hepsi bu veya buna benzer bir sebeple iş bulamayan insanların yakarışı gibi. Ancak dediğim gibi bence meseleye çok duygusal bakıyoruz. Genel anlamda en büyük sıkıntılarımızdan bir tanesi de bu bence.
Bir de işveren olduğunuzu düşünün mesela. Yeni girişimler içindesiniz, portföyünüzü genişletmek ve daha farklı pazarlara açılmak gibi bir yığın hedefiniz var. Yine bu doğrultuda çatır çatır İngilizce bilen bir personele ihtiyaç duyup ilan açıyorsunuz. Ama bir bakıyorsunuz ki insanlar bu kafada… Ne olur yani idare etse, öğrenmemiz için bize destek olsa empati gösterse…
Gelin bir de işveren açısından düşünelim.
- İngilizce bilen birini bulmak varken, neden size İngilizce öğretmekle vakit harcasınlar?
- Gönderide bahsi geçen şahane insanlardan biriyseniz İngilizce öğrenebilmek için kısıtlı imkanları bile olsa gecesini gündüzüne katıp bir şekilde öğrenen insanlar varken siz niye öğrenmediniz?
- İngilizce öğrenmek ve kendinizi geliştirmek için neden birinin sizi işe almasını beklediniz?
- İngilizce bilmediğiniz ama öğrenmeye çalıştığınız için gelen bir maile yanlış anlaşılacak bir cevap yazdınız ve maddi zarara sebep oldunuz diyelim. Bu durumda sorumluğu üstlenir misiniz?
Sizce işveren de kendi açısından haklı değil mi? İngilizce o kadar önemli olmasa ilan açarken kriter olarak şartlar arasına koymazdı öyle değil mi? O yüzden dövünmeyi bırakıp gerçeklere odanlanmalı ve olayları duygusal açıdan değerlendirmeyi bir kenara bırakmalıyız.
Tavsiye iki yazı:
Nizamettin Gümüş - 1 ay önce
Yazınızın, kırık camlar metaforu üzerinden toplumsal düzen ve bireysel sorumluluk konularını ele alması oldukça düşündürücü. Küçük bir dondurma kâğıdının, aslında…
Konu: Kırık Camlar Metaforu ve Bir Dondurma Kağıdının Tetikledikleri