Bu blogda yer alan kısa hikaye ve uzun hikayeler izinsiz olarak alınamaz ve başka bir yerde yayınlanamaz! Dram, bilim kurgu, gerilim, korku, hayatın içinden, çocuk hikayeleri, kısa hikayeler ve daha fazlası için hikaye kategorisini ziyaret edebilirsiniz.
Kısa Hikaye: Kafes
Helen 11 yaşında, bedensel engelli, sarı saçlı, mavi gözlü, dünya tatlısı bir çocuktur. Yaşıtları gibi koşup oynayamadığı için vaktinin çoğunu evde televizyon seyrederek geçirmektedir. Bir gün televizyonda hint bülbülü görür ve adeta gözleri parlar. O kadar minik ve tatlı olmaları Helen’in öylesine hoşuna gider ki, o an keşke benim de olsa diye söylenir. O anda Helen’in babası, kızının laf arasında geçen bu isteğini pek önemsemiş gibi davransa da, aklının bir köşesine ”bu kuşlardan kesinlikle almalıyım” diye not etmiştir.
***
Ertesi sabah ise; Hint bülbülü almak için yola koyulur. Kızının görünce ne çok sevineceğini düşündükçe yüreğinden gelen mutluluk, tebessüm olup yüzüne yansır. Bir dişi bir erkek olmak üzere iki adet Hint bülbülü alır. Kafesi pembe, içinde hasırdan örgülü yuvası, yemi, pembe su kabı, her şeyini ince ince düşünüp, kızının mutlu olması için almıştır. Adam eve geldiğinde kafesi mutfağa bırakır ve kızının odasına giderek, ona çok güzel bir sürprizi olduğunu, görünce sevinçten havalara uçacağını söyler. Helen ise bu haberi duyunca gerçekten de heyecanlanır ve sabırsızlık içinde babasına sürprizinin ne olduğunu sorar. O anda babası mutfağa bıraktığı kafesi alır ve kızının odasına getirir. Helen hem şaşkın, hem de inanılmaz derecede mutlu olur. O günden sonra kafesi günlerce dizinin dibinden ayırmaz ve kuşlarıyla sürekli konuşur. Hatta neredeyse Helen’in en yakın arkadaşları olmaya başlar. Dişi olana mavi, erkek olana ise gökyüzü isimlerini verir.
***
Aradan bir kaç hafta geçer ve Helen, hasır yuvada üç yumurta görür. Heyecanla babasına mavi ve gökyüzünün yumurtaları olduğunu söyler. Babası ise kısa sürede üç yumurta olduğunu görünce şaşırır ama yine de bu şaşkınlığını kızından gizler. Daha sonra kuşları aldığı yere giderek bu kadar kısa sürede yumurta yapmalarının normal olup olmadığını sorar. Ve o an Hint bülbüllerinin çok hızlı üreyen bir kuş türü olduğunu öğrenir.
Eve geldiğinde ise Helen’e çok çabuk çoğaldıklarını yakında kafesinin yetersiz (küçük) kalacağını söyler. Helen ise babasına hak verir ve daha büyük kafese ihtiyacı olduğunu anlar. Babası da daha büyük bir kafes alarak eski pembe kafesi değiştirir.
***
Aradan aylar geçer.
Kuşlar iki iken beş, beş iken on olmuşlardır. Babası bu durumun nereye kadar gideceğini düşünse de, kızının mutluluğu için her şeye razıdır. Çünkü Helen kuşlarıyla çok mutludur. Fakat babası için kuşlara bakmak, gün geçtikçe zorlaşmaktadır. İlk zamanlar ayda bir yaptığı kafes temizliğini, her hafta yapmaya başlamıştır. Yine bir hafta sonu kafesin çok kirlendiği görür ve temizlemek ister. Bu rutin temizliği ise; her seferinde Helen’in yanı başında, onunla birlikte yapar. Ancak ilk kez dikkatsizlik sonucu kuşlardan birini kaçırır. Kafesten kaçan kuş, bir müddet odanın içinde sağa sola uçuşur ve sonra açık olan pencereden uçup gider. Helen ise; uçup giden kuşunun ardından baka kalır.
Babası Helen’in yanına oturur ve kaçırdığı kuş için özür diler. Çünkü o an gerçekten de yapacağı bir şey yoktur. Daha çok yumurta ve yavru olur diyerek teselli etmeyi de ihmal etmez. Ancak Helen’in aklı uçup giden o kuşta kalmıştır. Gece yatağına yattığında bile, ”acaba kardeşlerini özlüyor mudur, dışarıda kendisine bir yuva bulmuş mudur” diye düşünüp durur.
Sabah olduğunda ise; babasından onu pencerenin önüne oturtmasını ister. Helen uzun süre o pencere kenarında dışarıyı seyreder. Sokaktan geçen bir işportacı, top oynayan çocuklar, ip atlayan kızlar, gökyüzü ve gökyüzünün mavisi hepsi dışarıdır. O anda babasına seslenir ve o koca kafesi kucağına vermesini ister.
Bütün kuşlarına son kez bakar ve kafesin kapağını açarak hepsinin gökyüzüne doğru uçuşunu izler.
Böylece bir kısa hikaye daha son bulur. Okuduğunuz için teşekkür ederim. Lütfen kısa da olsa yorum yapmayı ihmal etmeyin. Eğer siz de kısa hikaye yazıyorsanız, yayınlanması için bana gönderebilirsiniz.
Cok keyifli bir hikaye içim burulsa da mutluluğu keşfettiğini dusunuyorum Helen’in. Kaleminize sağlık
Beğendiğinize sevindim çok teşekkür ederim. 🙂