Bu yazı 07.07.2019 tarihinde güncellenmiştir.
Blog yazarı olarak ”sinema” kategorisi hemen hepimizin yazmayı sevdiği başlıca blog kategorilerinden biridir. Ancak çoğumuz izlediğimiz filmler hakkında yorumlar veya tanıtımlar yaparken profesyonel anlamda kaliteli bir makale üretemiyoruz. Çünkü ”sinema” başlı başına bir emek ve zahmet gerektiren bir kategori olduğu için alanında uzman ve bu işe gönül veren insanları takip etmenin daha doğru olduğunu düşünüyorum.
Genel olarak bir film izleyeceğimiz zaman başta filmin IMDB puanı olmak üzere, sinemalar sitesindeki yorumları dikkate alarak film seçiyoruz. (En azından ben öyle yapıyorum) Ancak bana göre sinemalar.com sadece film yorumlarına göz atmak için uygun bir yer. Onun dışında pek bir havası yok. Ayrıca sayfayı açar açmaz otomatik oynatılan fragman videosu ve o videonun başında reklam, sinemalar.com dan soğumama neden olan bir diğer husustur.
Diğer yandan onedio gibi sitelere baktığımızda, bize sadece listeler veriyor. Bu listeler tamamen ”çabuk tüketime dayalı olduğundan” hazırlanması oldukça zahmetsiz ve detaylı bilgi bulunmuyor. Sadece numara sırasına dizilmiş içerikler o kadar. Nasıl listeler mesela?
Ölmeden Önce Mutlaka İzlenmesi Gereken 40 Başyapıt Film,
Son Beş Yıla Damgasını Vuran İzlenesi 77 Etkileyici Film,
Çok Fazla Kişinin Bilmediği, Etkisinden En Az İki Gün Çıkamayacağınız 29 Film gibi…
Liste başlıkları adeta ”beni tıkla” der gibi cazip geldiğinden hepsine tek tek bakıyorum. Size de cazip geldiğinden emin olduğum için bağlantı linklerini ekledim.
Ama bahsetmek istediğim konu film listeleri değil, sinemaya gönül vermiş bu alanda gerçekten severek güzel ve kaliteli içerikler üreten sitelerden bahsetmek.
Bu sitelerden ilki sinekafe.com
Sahibi Burcu Hanım ile daha önce tanıştığım için sitesi hakkında detaylı bir şekilde konuşma fırsatı da bulmuştum.
Burcu Hanım Sinekafe.com’u ve sinema severliğini şöyle anlatıyor:
Ben zaten uzun yıllardır bu işi yapıyorum. Daha önce Anadolu Ajansı’nda sinema yazarıydım. Uzun yıllar boyunca gazeteler ve internette okuduğunuz haberlerin neredeyse yüzde 80’i benim çevirmiş olduğum yazılardı. İstatistiklerle de biliyoruz bunu. Benim oradan ayrıldıktan sonra açtığım Seyircikedi isimli 3 senelik bir sitem daha var. O site günlük hiti bir dönem 5 binlere kadar çıkan bir siteydi ama bir süre sonra biraz boş boş gezenler de dolaşmaya başladı. Teknik bazı sorunlar da yaşayınca siteleri ikiledim şimdi. Ama Seyircikedi.com da aktif şu anda, o da çalışıyor.
Bu deneyimden yola çıkarak yine aynı şekilde kapatıp açan, ilgisiz kişilerin girmesini istemediğimden çok yayılmak istemiyorum. Zaten üzerinde çalıştığım senaryo, roman projelerim var şu anda. Bütün gün bu siteyle uğraşıp herkesle yoğun rekabetlere girip 1 numara olup binlerce tıklanmak hırsında filan değilim. Hem oyalanıp hem de yazdıklarımı çevremle, sinemaya gerçekten ilgi duyanlarla paylaşmaya uğraşıyorum daha çok…
Tek derdim budur.
Doğrusunu söylemek gerekirse Burcu Hanım’ın tek başına böyle bir siteyi yönetmesi, gerçekten takdir edilesi bir azim örneğidir. Ancak her şey azimle olmadığından ”sevdiğin şeyle uğraşmak” konusunu da yabana atmamak gerekir.
Diğer sinema sitesi ise; filmloverss.com
”Türkiye’nin bağımsız sinema platformu” sloganıyla adını duyurmuş olan site 27 kişilik bir ekip tarafından yürütülüyor. Paylaşımları ve kaliteli içeriklerine bakınca işlerini ciddiye aldıklarını kolaylıkla anlıyorsunuz. Yeni filmler hakkında çıkan haberler, vizyondaki filmler hakkında yorumlar, röportajlar ve dizilerle her alanda bilgili ve tecrübeli yazarlardan güzel içerikler bulabildiğim nadir sitelerden biri.
Filmloverss de kendini kısaca şöyle tanıtıyor :
2011 yılının Ağustos ayında sizlerle buluştuğumuz ilk günden itibaren elinizin altında var olan bilgi kirliliğinin içindeki temiz kalan limanlardan olmayı hedefledik. Doğru bildiğimizi eleştirmek için değil fikrimizi paylaşmak için anlattık. Samimiyet ve içtenlikle çıktığımız bu yolda, birlikteliğimiz uzun sinema tarihiyle karşılaştırıldığında henüz çok çok kısa da olsa, destekleriniz sayesinde hızla ilerliyoruz. İlerlemeye devam ederken de şunu hiç unutmadık; siyah beyaz hayatlarımıza renk katan sinema bizim için bir etkinlik değil tutkudur. Tüm yolların kesiştiği yerdir. Biz de o kesişme noktasındaki rehberleriniz olmaya çalışıyoruz.
Turflix.com
Adını yeni öğrendiğim ve bu listede olmasına karar verdiğim sitelerden biri de Turflix!
Sahibi Burak Bey’le aslında tamamen bir tesadüf eseri tanıştım ve yaptığı işleri görünce kendisine gerçekten saygı duydum. Hiçbir illegal içerik olmayan, tertemiz ve oldukça kullanışlı bir sayfayı internet dünyasına kazandırdığı için kendisini tebrik ediyorum.
Burak Bey kendi ağzından Turflix’i şöyle özetliyor:
Aslında her şey bugün Netflix’te ne izlesem sorusu ile başladı. Diğer birçok insan gibi, ilk Netflix üyeliğimi açtığımda, ben de Netflix’te neyin var olup, neyin var olmadığını tam olarak anlayamadım; ayrıca IMDB puanı vb. metrikler ile filtreleme sisteminin olmaması beni de farklı arayışlara götürdü. Her ne kadar yurt dışında bu sorunu çözmeye çalışan çeşitli çalışmaların yapıldığını görmüş olsam da, Netflix Türkiye için kimsenin bir şey yapmadığını gördüm ve neden o zaman ben yapmayayım diyerek işe koyuldum, ve Turflix adını verdiğim bu internet sitesini geliştirdim, ve hala geliştirmeye devam ediyorum. Amacım, Netflix Türkiye’de içerik ararken kaybolanları, aradıkları ya da var olduğundan haberdar olmadıkları içeriklere en hızlı şekilde ulaşabilmelerini sağlamak.
Bu yazıyı tanıtım amaçlı yazmıyorum. Hatta site sahiplerinin böyle bir yazı yazdığımdan haberleri bile yok. Sadece faydalı ve kaliteli kaynak olarak gördüğüm için özellikle paylaşmak istedim. Çünkü her gün binlerce saçmalık dolu site ile aradığımız doğru şeye ulaşana kadar hayli vakit öldürüyoruz. Onun dışında çalıntı içerikler, yanlış haberler derken piyasada gerçekten adam akıllı içerik üreten, alanında ilgili ve bilgili olan insan sayısı hayli azaldı. Hal böyle olunca da ortalığı çöp siteler sarmaya başladı. İşte bu çöplük içinde değerli ve sağlam bir kaynak olarak gördüğüm bu iki siteyi özellikle duyurmak istedim.
Bir internet kullanıcı olarak kendilerine teşekkür ediyor ve başarılarının devamını diliyorum.
Nizamettin Gümüş - 1 ay önce
Yazınızın, kırık camlar metaforu üzerinden toplumsal düzen ve bireysel sorumluluk konularını ele alması oldukça düşündürücü. Küçük bir dondurma kâğıdının, aslında…
Konu: Kırık Camlar Metaforu ve Bir Dondurma Kağıdının Tetikledikleri