Daha önce ev taşıma ve nakliyat arama gibi süreçleri yaşamadığım için, ilk kez deneyimlediğim ve gözlemlediğim şeyleri bir anı niteliğinde çalakalem anlatmak istedim. Uzun zamandan beri blog yazan çok mühim bir zat olarak, toplumun hiç de azımsanmayacak yüzde sıfır virgül bilmem kaçını oluşturduğumuz için bu konuda yazmasam cidden olmazdı.
Aslında taşınan ev benim değil, muhtemelen bu yazıyı okuyacağını düşündüğüm bir yakınımızın eviydi. Kendisine çok çok selamlar. ✋ Biz de bu taşınma sürecinde yanında olduğumuz için aşağı yukarı ne gibi sıkıntılar oldu paylaşayım dedim.
Bir şehirden diğerine nakliyat… (146 km.)
İlk olarak yeni ev ile eski evin farklı şehirlerde olduğunu belirteyim. Dolayısıyla bizim için ilk iş, şehirlerarası nakliyat işi yapan güvenilir bir firma bulmaktı. Eskiden olsa eş, dost etrafa sorardık. Aslında yine öyle yaptık ama son yıllarda anladım ki bir iş yapılacağı zaman özellikle eş, dost, tanıdığa haber vermemek lazımmış. Neme lazım tanıdık diye daha çok kazıklamaya kalkar falan… Biz de önerilen bu tanıdıkları bir bir eledikten sonra, daha doğrusu elemek zorunda kaldıktan sonra kendi göbeğimizi kesmek üzere nakliyat firmaları aramaya koyulduk.
Bulunduğumuz şehirde sanrım on farklı firma ile görüştük. Hepsi de ağız birliği etmiş gibi 2500 TL ve üzeri fiyatlar veriyordu bize. Hatta arada 3000 ve üzeri diyenler de olmuştu sanırım. Daha sonra aklımıza farklı bir fikir geldiğinden taşınmak üzere olduğumuz şehirden değil de, taşınacağımız şehirden firma aramaya başladık. Bulduğumuz ilk nakliyat firmasıyla da 1200 TL + 400 TL iki adet taşıma personeli (hamal) olarak anlaştık. Evet rakam inanılır gibi değil ama gerçekten arayınca bulunuyormuş cidden.
2500 TL gibi bir rakam aslına bakarsanız normal bir fiyat. Yani öyle olduğunu düşündüğünüze adım kadar eminim. Ancak bu taşıma sürecinde fiyatın belirlenmesinde mesafe dışında rol oynayan birkaç etken daha var.
1 Evlerin kaçıncı katta olduğu
Bizimki giriş kattan alınıp, üçüncü kata taşındı mesela. Fiyat da doğal olarak ona göre hesaplandı. Çünkü üçüncü kat (giriş kat dahil, yani aslında iki de diyebiliriz) olarak kafadan bir indirimi kaptık. 4. kat ve üzeri için 400 – 500 TL asansör ücreti ekliyorlar fiyata. Tabi bu bir ev için ve yine bizim görüştüğümüz nakliyecinin verdiği fiyat. Eğer hem taşındığınız, hem de taşınacak olduğunuz ev 4. kat üzerinde ise; ortalama 800-1000 TL sadece asansör ücreti ekleniyor.
2 Taşınacak olan eşya sayısı
Eee bizim eşya sayısı da tek yaşan bir memura göre oldukça yeterli olduğundan gümüşlük, konsol gibi ıvır zıvır bir çok şey yoktu. Zaten gümüşlüğü de oldum olası sevmemiş, nefret etmişimdir. Varlığını dahi anlamlandıramadığım bir eşyadır gümüşlük. Yani şurada taşınma sürecini anlatmıyor olsaydım eğer, gümüşlüklere ve evinde gümüşlük olanlara hitaben bolca atarlı şeyler yazardım. Hâlâ da yazabilirim! Anlık değişen ruh halime ve görmüş olduğum gümüşlüğün yaldızlı taçlarına ve büyüklüğüne bağlı ıyyyyyyyyyyyyy.. Yazarken tiksindim yemin ediyorum. Eski boş viski şişesine doldurulmuş çaylar ve sırf görsellik olsun diye dizilen ve ömür boyu hiç kullanılmayan çanak, çömlek, bardak… Söyletmeyin beni daha fazla!
Ne diyordum?
Evet ikinci bir neden de eşya sayısının az olmasıydı ve bu fiyatın toplamda 1600 TL olmasında büyük bir etkendi. Bitti mi? Tabi ki hayır.
3 Paketleme dahil mi, değil mi?
Bazı nakliyat firmaları paketlemeyi ve diğer ıvır zıvır sayılabilecek her şeyi kendileri yapıyor ve doğal olarak ona göre de fiyat veriyor. Biz paketleme işini nakliyat firmasına vermek yerine kendimiz hallettiğimiz için, bu da uygun fiyat konusunda bize fayda sağlayan şeylerden biriydi. Bunun yanı sıra firmaların hasar gören eşyalarla ilgili ne tür politikası var bilemiyorum. Varsa da o politika zaten bir boka yaramaz.
Yani yazmayayım yazmayayım diyorum ama bu ülkede cidden yolunda giden, prosedüre harfiyen uyan bir şey görmedim. -Mış gibi yapılır ama hep arka planda dönen başka şeyler olur. Buna nakliyecilerin ev taşıma sürecinde size eşyalarınız için sağlamış olduğu sigorta da dahil.
Aynı şeyi yeni bir eve taşındığınızda sucunuz da söylüyor mesela. İki damacana su alıyorsunuz. Alırken de boş damacana için ayrıca fiyat ödüyorsunuz. Bu ödeme yapılırken güler yüzlü personel iade ettiğiniz zaman paranızı geri alabileceğinizi falan da söylüyor. Ama ne hikmetse o gün gelip çattığında iade için para ödenmiyor. Üç beş kuruş parayı ödememek için size o damacanayı parayla satan sucunuz, çamura yatıp bin takla atıyor. O yüzden eşyaların sigortalanması, prosedür falan cidden s*ktir edin. Nakliyeci ile önden konuşup olası bir eşyanın hasar görmesi durumunda zararı %50 bölüşeceğinizi falan söyleyin daha iyi. Yine de bir şeyler içinize sinmediyse ekşisözlük bu konuda ne demiş şu konudan okuyabilirsiniz. Ev taşırken dikkat edilecek hususlar
4 Arada komisyoncu var mı?
Satın alma bölümünde biraz koltuk eskittiğim için bir ürünün ya da hizmetin en uygun fiyatı nerede, nasıl bulunur az çok biliyordum. Aslında biraz da eşimden yardım aldım tabi. Bu satırı okuyunca kesin nakliyeciyi ben buldum diyecek çünkü. 🙂
Arada komisyoncu olmaması gerçekten çok işimize yaradı. Çünkü aramış olduğumuz nakliye firmalarının çoğu, öyle tahmin ediyorum ki oturduğu yerden para kazanan ve aslında hiçbir şeye dokunmayan insanlar. Çoğu sloganında ucuz nakliyat, hizmette sınır yok, güvenli taşıma falan diye bas bas bağırır ama neticesinde hem kötü hizmet alırsınız, hem de uçuk kaçık fiyat çıkarırlar. Kurmuşlar bir şirket. Almışlar yanlarına ellerinin altında kamyonu, pikabı olan birkaç dayıyı.. – Memed dayı sana iş çıktı… Falanca ilden ev taşıyacaz deyip iş veriyorlar diye tahmin ediyorum.
Nakliyat firmasını nasıl bulduk?
Biz nakliyeciyi facebook üzerinden bulduk bu arada. Haaa adamla da ilginç bir diyaloğumuz olmuştu anlaşırken onu da kısaca anlatayım. Adam ilk etapta
-Eeee abi ben senin için kalkıp buradan oraya boş geleceğim dedi. (Dedim ya il dışından başka nakliyeci diye.) Daha hiçbir şeyde anlaşmamıştık ama fiyat yükseltme çabası gibi geldi bana. Ben de buna karşılık şöyle dedim:
– Farz et ki ben seni şu anda senin bulunduğun ilden tuttum ve şu an aslında olduğum şehre taşınıyorum. O zaman da dolu gidip, muhtemelen boş dönecektin. Yani aslında aynı hesap oluyor dedim. Ben böyle deyince de haklısın diyerek pek tepki vermedi adam. Ama ses tonundan falan bunu ben söyleyince fark ettiğini anladım.
Neyse ki adamla çok iyi bir fiyata anlaştık ve gerçekten hiçbir sıkıntı yaşamadan şehir dışına evi taşıdık. Buradan kendinize çıkaracağınız pay ne olur hemen birkaç satırla onu da özet geçeyim.
- Bulunduğunuz ilden değil de, taşınacağınız ilden nakliyeci tutmayı da değerlendirin.
- En az on farklı firma ya da kişi ile görüşün fiyat alın.
- Eşya sayısı, kat sayısı gibi kriterleri özellikle belirtin ve ona göre fiyat alın.
- Firmalarla görüşmek yerine, nakliye işi yapan insanlara doğrudan ulaşmaya çalışın. (Facebook, İnstagram)
- Dördüncü maddeyi uygularken nakliyecinin güvenilir olup olmadığından mutlaka emin olun.
- Ödemeyi iş bitiminde yapın. Önden küçük miktarda kapora dışında hiçbir ücret vermeyin.
Not: Aslına bakarsanız bu yazıyı yazmaya hiç niyetim yoktu. Yazsam mı yazmasam mı diye karın ağrısı çekerken, sırf bir anı olsun ve yıllar sonra okuyup belki biraz da tebessüm ederim diye yazmış bulundum. Bu arada yazıma burada son verirken bizim Coffee’nin de yeni evde bir fotosunu ekledim.
Taşınma konusunda benim maalesef kötü anılarım var. Tüm eşyalarım yanmıştı. Üzerinden 5 sene geçti. Bloga da yazmıştım. 🙁
Yazınızı arayıp buldum ve sonuna kadar okudum.
Okudum ama okurken bile üstünden 5 yıl geçmiş olmasına rağmen içim öylesine cız etti ki gerçekten o fotoları falan görünce çok üzüldüm.
Umarım bir daha öyle kötü bir deneyim yaşamazsınız.
Kaç kez ev taşıdım hatırlamıyorum bile. Aşağı yukarı hepsi aynı sıkıntıyı içeriyor. Hele firmaların hepsi aynı. Aynı derken aynı derecede kötü. Bizim memlekette neden işini dürüst yapan biri bulunmaz gerçekten merak ediyorum.
Son taşınmalarımın birinde 13. kattan PC kasasını düşürmüşlerdi. Ödediler mi, tabi ki hayır. Altta onlarca otomobil vardı, onlardan birinin üstüne düşmediği için şükretmiştim. Neyse ki HDD’yi kurtardım.
Hemen her taşınma işinde her şeyi en ince ayrıntısına kadar kendim paketliyorum. Buna rağmen sürekli bir şeyler zarar görüyor. Bir taşınma sırasında kitap kolilerinin üstüne (kitap olduğunu anlamak için kitabı kısaltarak ve biraz espri katarak) “KIRILIR Kİ.” yazmıştım. Adam onlarca kolinin üstünde aynı yazıyı görünce sormuştu. İçlerinde kitap olduğunu söyleyince “kitap kırılır mı” demişti. Nereden bilsin garibim bir kitabın kırılabileceğini.
Bana taşınmak demeyin. 😂
Kiracılar bana göre kaplumbağa gibi evi sırtında gezen insanlar. (Ben de öyleyim.)
Malum ülke şartlarını ve aldığımız maaşı göz önünde bulundurursak ve 50-60 yıl yemeden içmeden para biriktirirsek ”belki” bir ev sahibi olabiliriz. Onun dışında ömür boyu bitmeyen borç gibi öde Allah öde. İş böyle olunca da sürekli taşın dur.
Her taşınma da ayrı bir sıkıntı ayrı bir stres. Kırılan eşyalar, elektrik ve doğal gaz aboneliği gibi bir sürü ıvır zıvır… Cidden insanı çok yoruyor. Sizin giden yine bir bilgisayar kasası olsun. Yani nakliyeci arama sürecindeyken dolandırılan, mağdur olan o kadar çok insanın paylaşımını okudum ki nutkum tutuldu. Hele Hilmi Bey’in yazısı. Cidden çok üzüldüm.
Ayrıca son yıllarda her önüne gelen nakliye işi yapıyor sanki ya da bana mı öyle geliyor bilmiyorum.
Etrafim koli icinde yaziyorum bu yorumu😊 1 haftaya tasinicaz insallah. Tirsiyorum.Allahtan esyam cok az. Kotu kisim 2.kattan 7.kata gitmemiz haydin hayirlisi.
Amanınnnn. Yazım da tam üstüne denk gelmiş desenize 🙂
Kazasız bir şekilde taşınırsınız umarım.
Ufak tefek aksaklıklar illa ki oluyor ama halledilebilecek şeyler için canınızı sıkmayın.
En güzeli taşınma sonu bütün eşyaları falan yerleştirip evi de temizledikten sonra balkonda ilk yorgunluk kahvesi içmek oluyor.
Artık siz de 7. kattan bir stoy atarsınız. 🙂
Taşınma işi öyle bi hal aldı ki artık başka şehirden eşya getirmeye korkmaya başladı insanlar. Ankara’dan gelecek ufak tefek eşyalarım var. Nakliye firmaları öyle fiyatlar söylüyor ki eşyanın sıfırını alsam daha mantıklı olacak. Gerçekten inanılır gibi değil.