Her gün internet ortamında sayısız içerik görüntülüyoruz. Telefonun ekranına bakarak geçirdiğimiz süreyi X ömür olarak hesaplasaydık ortaya eminim korkunç bir rakam çıkardı. Gelin bu korkunç rakamın hiç olmazsa bir kaç dakikasını en verimli şekilde tüketelim.
Çoğumuzun tiksinerek baktığı görünce ıyyy deyip tüylerimizi diken diken ettiği örümcekler ve akrepler hakkında yeni bir şey öğrendim. Meğer akrep yavruları doğar doğmaz genellikle annelerinin sırtına tırmanmaya çalışırmış. Bu durum genlerle kontrol edilen, içgüdüsel bir davranış olarak görülüyor. (memeli yavrularının, anne memesi emmesi gibi) Yavruların anne sırtında kalma süresi de 1-2 hafta kadar sürüyormuş. Çünkü bu süre aynı zamanda yavruların ilk zırh değiştirme süresine eşit. Anne akrep, yavruların beslenme işini, kendisi beslenirken arada bir iki tırtık vererek yaparmış. Yalnız şöyle bir şey daha var. Eğer çok acıkır da yiyecek bir şey bulamazsa, kendi yavrularını afiyetle yermiş.
Evlat katili anne akrep!
Ama işin elbette bilimsel bir açıklaması da var. O da evrimsel süreçte hayatta kalmanın, üremeden önce gelmesi.
Nizamettin Gümüş - 1 ay önce
Yazınızın, kırık camlar metaforu üzerinden toplumsal düzen ve bireysel sorumluluk konularını ele alması oldukça düşündürücü. Küçük bir dondurma kâğıdının, aslında…
Konu: Kırık Camlar Metaforu ve Bir Dondurma Kağıdının Tetikledikleri