• Hakkımda
  • Reklam
  • İletişim

Çıplak Yazar | Özgün Yazılar ve Denemeler - Kişisel Blog

News
Çıplak Yazar | Özgün Yazılar ve Denemeler - Kişisel Blog
Uykudan uyandığım bazı sabahlar, dünyayı değiştirebileceğimi düşünürdüm.
Sonrasında çorabımın diğer tekini ararken bulurdum kendimi.
  • Gündelik
    • Aforizmalar
    • Gece Yazıları
  • Hikayeler
  • Deneme
  • Eleştiri
  • Mizah
  • Yaşam ve İnsan
  • Sinemaskop
    • Sinema yazılarım
    • Kısa Filmler
    • Netflix Dizileri
  • Araştırma
  • Bloggess
Çıplak Yazar | Özgün Yazılar ve Denemeler - Kişisel Blog
Nereden, nasıl geldin bilmiyorum ama burada bir şey yok ki.. :(
Tüm Sonuçları Gör
  • Gündelik
    • Aforizmalar
    • Gece Yazıları
  • Hikayeler
  • Deneme
  • Eleştiri
  • Mizah
  • Yaşam ve İnsan
  • Sinemaskop
    • Sinema yazılarım
    • Kısa Filmler
    • Netflix Dizileri
  • Araştırma
  • Bloggess
Çıplak Yazar | Özgün Yazılar ve Denemeler - Kişisel Blog
Takip Et
  • Gündelik
  • Deneme
  • Eleştiri
  • Mizah
  • Hikâyeler
  • Yazar Atölyesi
  • Sinemaskop
  • Yaşam ve İnsan
  • Araştırma
Giordano Bruno nun ilginç hikâyesi

Giordano Bruno nun ilginç hikâyesi

Giordano Bruno ve ilginç hikâyesi | 400 yıl sonra haklı çıkmak!

Çıplak Yazar by Çıplak Yazar
21 Kasım 2020
3 dk.
A A

Tarihin tozlu sayfalarına baktığımızda ibretlik binlerce hikâyenin yaşandığına şahit oluruz. Bugün hem bu ibretlik hikâyelerden birini anlatmak, hem de bazı sorulara cevap bulmak istedim.

Giordano Bruno

Günümüzde olduğu gibi 15. yüzyılda da bilim adına arayışlarımız o dönemin filozofları için merak konusuydu. Kısıtlı imkanlarla yapılan her bilimsel çalışma, tartışmaya açık olsa da bilimsel olarak kanıtlanmış sonuçlar da tartışmaya açıktı. Çünkü o dönemde inançların ve dinlerin etkisi oldukça fazlaydı.

İşte bu hikaye de böyle bir dönemde evrende dünyadan başka birçok gezegenin bulunduğunu söyleyen Giordano Bruno‘nun hikayesi. Giordano Bruno; 1548 yılında İtalya’nın Nola kentinde dünyaya gelmiş İtalyan filozof, rahip, gökbilimci ve aynı zamanda okültist. Her dönemin olduğu gibi, Bruno’da aslında kendi döneminin bir devrimcisiydi. En azından ben öyle olduğunu düşünüyorum. Sonuçları ne olursa olsun doğru bildiğinden şaşmayan ve bunu her fırsatta dile getiren bir filozoftu. Hatta onun şu sözleri de karakterini daha iyi anlamamıza yardımcı olacaktır:

***

“Ne gördüğüm hakikati gizlemekten hoşlanırım, ne de bunu açıkça ifade etmekten korkarım. Aydınlık ve karanlık arasındaki, bilim ve cehalet arasındaki savaşa her yerde katıldım. Bundan dolayı her yerde zorlukla karşılaştım ve cehaletin babaları olan resmi akademisyenlerin yanı sıra kalın kafalı çoğunluğun öfkesinde hedef olarak yaşadım.“

Giordano Bruno
Fiori Meydanı’ndaki Giordano Bruno Heykeli

Hepsi iyiydi hoştu. Ancak Bruno’nun düşünceleri dinsizlik, sapkınlık, kiliseye karşı gelen söylemler olarak görüldüğü için hiçbir yerde kalıcı olarak uzun süre yaşayamadı. Zaten nasıl yaşayabilirdi ki? Sonuçta Papa’ya ve dönemin katı yargılamasına karşı gelmek tehlikeli bir şeydi. Üstelik İncil’deki bazı kısımlar da dünyamerkezci teorileri desteklemekteydi. Yani Bruno’nun fikirleri sürekli dinsel açıdan bir tehdit olarak görüldü. Bu nedenle baskılardan uzaklaşmak için Paris, Londra gibi ülkeleri dolaşıp durdu. Daha sonra Zürih’e geçen Bruno, İtalyan bir aristokrat tarafından Venedik’e davet edilince bu daveti kabul etti. Burada Galileo Galilei ile tanıştı. Hani şu Bohemian Rhapsody şarkısının ortasında adı zikredilen adam. Daha sonra Mocenigo adında bir aristokratla fikirleri çatışınca, Roma Katolik Kilisesine bağlı bir mahkemeye teslim edildi.

***

Her koşulda haklı olan ve aykırı her düşünceyi tehdit olarak algılayan bir yargılama karşısında Bruno’nun elbette şansı yoktu. Bruno yargılandığı süre içinde çeşitli işkenceler gördü. Ona bu sapkın düşüncelerinden vazgeçmesi durumunda kilise tarafından bağışlanacağı söylense de, Bruno bütün işkencelere rağmen taviz vermedi ve ölüme mahkum edildi. Ölüm kararını bildiren yargıca şu sözleri söylediği rivayet edilir:

“Ölümümü bildirirken siz benden daha çok korkuyorsunuz”

Giordano Bruno

Daha sonra İtalya’nın başkenti olan ve adı Campo de’ Fiori Meydanı olarak bilinen alanda, kazığa bağlanıp diri diri yakılarak idam edildi. Şu anda o meydanda Bruno’nun heykeli bulunmaktadır. Çünkü 400 yıl sonra modern bilim Bruno’nun haklı olduğunu anladı.

“Bruno’nun dehasını takdir etmek için, entelektüellerin yüzde 99’undan fazlasının Dünya’nın evrenin merkezi olduğuna inandığı bir zamanda yaşadığının dikkate alınması gerekir.”

İspanyol fizikçi Beatriz Gato-Rivera

Galileo Meselesi!

Galileo

Habil ile Kabil gibi aslında önemli bir hikayenin parçasıdır Galileo. Çünkü Bruno gibi o da bazı şeylerin farkındadır. Ancak dönemin katı sistemi, düşüncelerini açıkça izah etmesine müsaade etmediğinden, susmayı ve yanıldım demeyi seçmiştir. Kısaca kilise tarafından bağışlanmayı tercih edenlerdendir. Bruno ile arasındaki en büyük fark da budur! Yazımın en başında sormak istediğim soru da bu konuyla ilgili.

Bir yanda doğru bildiğini söylemekten korkmayan bir adam, diğer yanda aynı doğruyu bildiği halde susan bir adam var. O dönemde ve şartlarda yaşamış olsaydık acaba bizim kararımız ne olurdu? İçten içe Bronu’yu düşünce özgürlüğünün mihenk taşı olarak görsek de, hepimiz Galileo gibi susmayı mı tercih ederdik? Üstelik ölmek bir çözüm değilken, hayatta kalmak için çabalamak da kötü bir seçim olmasa gerek.

Siyasi düşünceleri yüzünden defalarca tutuklanmış ve yetişkin yaşamının büyük bölümünü hapiste ya da sürgünde geçirmiş onca yazarımız, sanatçımız olmadı mı? Peki onların düşünce özgürlüğü sebebiyle farklı ülkelere kaçmış olmalarını korkaklık olarak mı değerlendirmeliyiz? Acaba kalıp Bruno gibi gerçekleri mi haykırmalıydılar (sonunda diri diri yakılmayı bile göze alarak), yoksa hayatta kalabilmek için her türlü baskıya boyun mu eğmeliydiler?

Siz olsaydınız napardınız?

Tavsiye yazı: Kitap Kurduyum Diyenlere Serpme Bilgiler

Levent Ülgen’in Bruno’nun hayat hikayesini ve Galileo’yu anlatan Ted konuşması

İlgili Yazılar:

  1. İnsanlar Üzerinde Uygulanmış İlginç Deneyler!
  2. En Az 1 Tanesini İlk Kez Duyacağınız İlginç Bilgiler
PaylaşGönderPaylaş21Tweet13Paylaş4
Çıplak Yazar

Çıplak Yazar

Amatör hikaye yazarı ve sıradan bir dünya vatandaşı. Evrime, dostluğa, sevgiye, paylaşmaya ve hayattaki iyi şeylere inanır. Zamanın en değerli şey olduğuna inanır ve bu yüzden hatırlanmaya değer güzel anılar biriktirmek için yaşar. Hakkımda daha fazla..

Yorumlar 8

  1. Bir Tutam Karınca says:
    4 yıl önce

    Maalesef ki o dönemde Bruno cahilliğin kurbanı oldu. Ben olsam sonum Bruno gibi olurdu. Haklı olduğum konularda susmayı tercih edemiyorum.

    Yanıtla
    • Çıplak Yazar says:
      4 yıl önce

      Ben olsam o kadar cesur olamazdım. Günümüzden örnek verecek olursak kötü yönetim ve hükümet hakkında kim (vatandaş olarak) korkusuzca konuşabiliyor?

      Yanıtla
  2. Feride Arhan says:
    4 yıl önce

    Yeni bir bilgi öğrenmiş oldum, saolun

    Yanıtla
  3. Teknoloji Haberleri says:
    4 yıl önce

    Bu hikayeyi daha öncede dinlemiştim. Tekrar dinlemek güzel oldu. Teşekkür ederim…

    Yanıtla
  4. Teknoloji Blogu says:
    4 yıl önce

    Ben olsam bende yanılmışım demeyi tercih ederdim. Fikirlerimi bana inanacak düşünceye sahip insanlar ile paylaşmaya devam eder çeşitli çalışmalar yapmaya çalışırdım. 🙂 Bruno’nun yaptığını her insan yapamaz ki gördüğümüz üzere galileo yapamamış. Bende yapamayanlardan olurdum sanırım. Blogunuzdaki yazılar çok hoşuma gitti. Çok güzel bir logo ve tasarımı var. Sık kullanılanlara ekledim. Başarılar dilerim.

    Yanıtla
    • Çıplak Yazar says:
      4 yıl önce

      Madem ilk kez bir yazımı okunuz ve sonrasında üşenmeyip blogumu sık kullanılanlara eklediniz, o zaman size afilli bir merhaba ile hoş geldiniz diyeyim. 🙂

      Yorumunuza gelince biraz hak verdim, biraz da yadırgadım. Bilemiyorum belki ben de sizin gibi düşünürdüm.
      Ama doğru bildiğimiz gerçekleri hiçe saymamız, en başta kendimize olan saygımızı yitirmememize sebep olur gibi geliyor bana. Ki bence bir insanın kendine olan inancını ve saygısını yitirmesi, hayatını yitirmesinden daha kötüdür.

      Yanıtla
      • Teknoloji Blogu says:
        4 yıl önce

        Çok teşekkür ederim bu güzel karşılama için. Yani dönemin getirdiği bir şey bu. O zamanda yaşamış olsam fikrim olsa inanılmasa, bastırılmaya çalışılsa ne gibi tepki vereceğimi inanın bilemiyorum. Şuan ki yaşamımızda haksızlığa gelemem. Haksızlık gördüğüm bir ortamdaysam rahatça bunu dile getiririm. Fakat dediğim gibi dönemin getirdiği bir gerekçeyle sanırım susmak zorunda kalabilirdim. 🙂

        Yanıtla
  5. E-ticaret Paketleri says:
    2 yıl önce

    Etkileyici bir hikaye. Keyifle okuduk.

    Yanıtla

Bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

Son Yazılar

Kırılganlık

Kırık oyuncaklar sepeti

Tik tak, tik tak, tik tak

Bir sokağın hikayesi

Kırık Camlar Metaforu ve Bir Dondurma Kağıdının Tetikledikleri

Daha Fazla Göster

Neler olup bitiyor?

  • cooq.co - 2 gün önce

    Areka palmiyesiyle ilgili bu detaylı ve bilgilendirici yazı için teşekkürler! Ev dekorasyonunda yeşil bitkilerin önemi gerçekten büyük. Areka palmiyesi, hem…

     Ev Dekorasyonlarının Olmazsa Olmazı Yeşil Bitkiler

  • Çıplak Yazar - 4 gün önce

    Bu da ilginç bir sohbet olmuş gerçekten. Dilerim bu kırılganlığı bir şekilde atlatırsınız.

     Kırılganlık

  • aysel kılıçaslan çelebi - 4 gün önce

    sizi çok iyi anlıyorum aynı duyguları bende yaşadım hatta bir süre yazmaktan uzaklaştım akabinde yapay zekaya şu soruyu sordum "bu…

     Kırılganlık

  • Çıplak Yazar - 5 gün önce

    Eve gidince haliyle afacanlara ve eşine de zaman ayırman gerekiyor. Ben de bir baba olduğum için seni çok iyi anlıyorum.…

     Siz Ne Biçim Yazar - sınız? (Bir soru, bir cevap, biraz da şarap)

  • Çıplak Yazar - 5 gün önce

    Kalemine sağlık. En kısa sürede iadeiziyaret yapacağım 🙂

     Yazmak İçin Okumak Mı Gerekli, Herkes Yazabilir Mi?

Müdavimler

  • Ece Evren (29 yorum) ⭐️
  • Begonvil Sokağı (28 yorum) ⭐️
  • Büşra Bayram (25 yorum) ⭐️
  • Yağmur Yağar (23 yorum) ☕
  • Kaystros Tyrha (23 yorum) ☕
  • Daha Mutlu Yaşam (21 yorum) ☕
  • Karga ve Kız (20 yorum) 👋
  • ELİF sarı (18 yorum) 👋
  • Değmesin Yağlı Boya (17 yorum) 👋

E-POSTA LİSTESİNE KATILIN!

Her yeni yazıdan anında haberiniz olsun.

Tanıtım Yazısı Yayınla
A Life Hastaneler Grubu

Sponsor İçerikler

Yazarlar İçin Sosyal Medya Stratejileri

Türkiye’nin En İyi Aspavası Seçildi

Adrasan

Yaz aylarının vazgeçilmezi Suluada!


Feedback
✉

© 2025 Çıplak Yazar | Kişisel Blog

  • MesajMesaj gönder
  • Abone olAbone ol
  • Kim neler demişKim neler demiş?
  • Ara
Nereden, nasıl geldin bilmiyorum ama burada bir şey yok ki.. :(
Tüm Sonuçları Gör
  • Hakkımda
  • Reklam
  • İletişim

e © 2016 - 2020 Çıplak Yazar - Kişisel Blog & Kısa Hikayeler İçerikleri paylaşırken lütfen kaynak gösteriniz!

"Bu site, kullanıcı deneyimini iyileştirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Daha fazla bilgi için Gizlilik Politikanızı inceleyebilirsiniz. Çerez kullanımını kabul ediyorsanız, 'Kabul Et' butonuna tıklayın."