Hepimiz birilerini geride bırakmış ya da bizi geride bırakmışlar ardından baka kalmışızdır. Hayatın cilvesi midir nedir bilmem ama bu durumu sanırım her insanoğlu yaşamıştır. Evlenen kız ailesini geride bırakır düğününde yüksek yüksek tepelere falan çalarken ağlar. Anlar ki bundan sonra ayrı bir evde yaşayacağım. Askere giden çocuk ağlar belki geri dönemem diye. Onu gönderenler de ağlar. Ölümler ayrılıklar hep birilerini geride bıraktırır bize. Hani gitmek istemezsiniz ama en sonunda gidersiniz ya, aslında en çok da o koyar insana.
Oğlan memur olmuş tayini çıktı nereye ? Batman.
Aile nerde İstanbul.
Haydi buyur..
Bu hep böyle oluyor sanırım. Gitmek gerekiyor. Ya da gidenleri beklemek.
Ama hangisi daha zordur gerçekten bilinmez. Gidene gitmek mi zordur yoksa kalana beklemek mi? Cidden bana sorsanız ben de bilmiyorum.
Kadın öğretmen olmuş. Eşi doğuda görev yapıyor asker. Her gün şehit haberleri, her gün şehit haberleri paronaya olmuş artık.
Adamda farkında tabi bu durumun. O da nasıldır Allah bilir. Bazen tek bir satır yeter her şeyi anlatmaya ama bazende sayfaları da doldursanız yine yetmez, yine yetmez.
Bunları niye anlattım? Ben de geçenlerde geride bıraktım bazı insanları.
Otogara yolcu etmek için geldiklerinde kendilerini dövmek istedim açıkçası. Yahuu gidin beklemeyin.
Karnım ağrıyor, göğsüm ağrıyor, başım ağrıyor, uykum geliyor, her taraftan bir sancı, bir huzursuzluk akın ediyor sanki vücuduma. Surat desen beş karış, çocuk gibi.
Onlar da üzgün ben de. Sonra da gittim işte.
Bu yazıyı okuyan herkeste biliyorum ki ya beklemiş ya da gitmiştir.
Döneceğiz bir gün beee biliyorum.
Beklenenler de bize dönecek..
Bu da uzak diyarlarda olanlara gelsin be..
Hayat denen şeyin çoğu ya ayırmayla ya da ayrılıklarla dolu, güzel günler gelir inşallah.
inşallah demekten başka da bişey gelmiyor zaten elimizden.
Bahsettiğin durumlar için cevabım kesinlikle kalmak olacaktır 🙁
sende çok gidenlerdensin anlaşılan.
Ne güzel anlatmışsın be gözlerim doldu..
Benim de yazarken gözlerim doldu son satırda. Bir gün döneceğiz bee.
üniversiteyi ilk kazandığım sene; önce annele babam beni bırakıp gittiler.. o zaman yeni bir yer yeni hayat.. anlamadım pek tabi hiç ağlamadım. sonra eve gidip gelmeler.. ( ilk sene nerede ise her hafta evdeydim.ankara konya yakın tabi.. en uzun evden ayrı kalışım 55 gündü saymıştım 😛 ) bu eve gidip okula geri dönmeler de çok zorlamıyordu. ama annem bir görev için konyaya geldi, işte o zaman onu gönderip kendim kalmak çok zor gelmişti. yolun ortasında salya sümük böğüre böğüe ağlamıştım resmen.. sonra her şeye alışıyor tabi insan.. okul hayatı boyunca kaç kere gelmeler gitmeler,kalmalar..yine de kalmak daha zor diyorum.. ve her ayrılan ölümle bile ayrılmş olsa sonunda kavuşşsun diyorum..kapatıyorum 🙂
ben de 4 yıl ayrı kaldım sevdiklerimden. Ne kadar zor oldugunu tahmin edebiliyorum.
Merhabalar.
Gitmek zordur, kalmak kolaydır.
Selam ve dualarımla.
merhaba recep abi hem gittim hem de gideni bekledim ben o yüzden gerçekten bilmiyorum hangisi zor.
Gitmek de zor kalmak da kısaca ayrılmak zor derim. İlerlemek için geride bırakılıyor çoğu insan ki yenilerine yer açılsın. Ama kalpteki yerini ne kadar doldurur bilinmez. Belki oralar hep boş kalır ama zamanla hissedilmez olur. Unuttuğunu sanarsın kendisini hatırlatana kadar ve aslında unutmak falan da yalandır. Onlar hep oradadır, düşünmediğin zamanlarda da hep aklındadır, kalbindedir. Yapbozun eksik parçası gibidir. O parça eline gelene dek, hep aramaya devam edersin. Bir türlü resim tamamlanmaz ama eline mutlaka gelecektir. Sadece sabır gerekir. Bazen de öyle parçalar vardır ki tam yerine oturur ama resmi tamamlayamazsın, çünkü yanlış yere koymuşsundur. Onlar da verdiğimiz değeri haketmeyenlere benzer, ayrılması zor olsa da hayırlıdır. Ve bazen iki insan da birbirinden gidebilir. Onlara kalan sadece anılardır. Yazın için çok teşekkür ederim… :))
ben de senin yazın için teşekkür edeirim mavi papatya. Buraya yazamasam da bazı şeyleri yeniden hatırlattın bana.
İkisi de zor ama gidenin arkasından baka kalmak çok zor. Giden insan her nereye gidiyorsa karşılaşacağı yeni ortamla kafasını meşgul eder. Evlenecekse yeni kuracağı yuvayı, askere gidiyorsa yaşayacaklarını, okumak için gidiyorsa derslerini, gelecek hayallerini… Ama arkada bıraktıkları sadece gideni düşünür, sadece onu…
bilmiyorum osman abi ben çok hassas biriyim gitsem de kalsam da çok üzülürdüm heralde.
Güzel yazınız için teşekür ediyorum..
Yorumlara bakıyorum da bazılarınız gitmenin bazılarınız da kalmanın zor olduğunu söylemiş.
Sanırım kim hangi duyguyu daha yoğun yaşadıysa, zor olanın da o olduğuna inanmış.
Sizi anlıyorum.
Bu konunun kitabını yazabilirim aslında. Ama sen çok güzel bir yazıyla özet geçmişsin. Bilir kişi olarak kati yorumumu yapmak isterim.
Kalmak zordur kardeşim. Yiyiyosa kalabilsin giden de görelim. Yorumlara bir baktım da Kaystros Tyrha'nın yorumunu çok doğru buldum. Giden gittiği yerde kendini oyalayacak bir şey elbet buluyor. Hiç olmadı ortama ayak uydurmakla uğraş veriyor. Ama kalan öyle değil işte.. Ardından bakabilmek, beklemek, bazen dönmeyeceğini de bilerek beklemek.. Kalan olmak zordur. Hem de çok zordur. Gidenin dönme ihtimali vardır ama bir kere kaldıysan gitme ihtimalini yitirirsin. Ay ağlıycam ya naaptın böyle..
Kalan olmak zordur. Ama bazen giden olur kalan bazen de gercekte arkada bırakılan. Ben hep giden gözükendim mesela oysa hep gitmek zorunda bırakılan kalandım..
Giderken kalan gibi hissetmek de bu olsa gerek.
Hem gitmek hem kalmak zor. Keske ayriliklar hiç olmasa.
Kalan anılarla kalıyor ve gideni bekliyor bekliyor bekliyor.Benim için kalan olmak daha zor 🙁
Bence her ikisi de zor.