İbadette gizli kabahatte sözünü hepiniz duymuşsunuzdur.
Aranızda acaba bu sözle ne demek istemişler diye düşünen geri zekalı adamlar varsa şu andan itibaren hatta bu satırda yazının devamını okumayı bıraksın. Ciddi diyorum buradan itibaren okumasın o salaklar.
Ben hırsız olduğumu açık açık yazdım niye? Ben geçmişimden kaçmıyorum çünkü yüzleşebiliyorum. Başkaları gibi yaptığım iyiliklerden söz etmek yerine kötülüklerimi de yazmayı götüm yiyor. Başkası varsa götü yiyen o da buyursun yazsın. Yemez abicim yemez.
Ama bakıyorum küçük bir köpeğe bir parça kemik atmış, ne bileyim kimsesiz çocuklara yardım etmiş, bakın işte ben sokak kedilerine iyi davranıyorum vs.. o kadar ballandıra ballandıra da anlatmış ki.
Bakın ben işte böyle bir insanım, böyle iyi yürekliyim izlenimi verme çabasına girmişler resmen. Bir de fotoğraf çekip koymazlar mı en uyuz olduklarımdır onlar.
Yaa tamam iyi bişey yapmışsın; yaptığın şey de iyi bir amaca hizmet ediyor. Hepsine eyvallah. Reklam yapar gibi bunu yazmak paylaşmak nedir arkadaş. İyilik yap denize at, balık bilmezse halik bilir diye boşa mı demişler?
Yaptığınız iyiliklerle övünmeyin, kötülüklerinizi nasıl saklıyorsanız onları da öyle saklayın.
Hatta iyilikler bence kötülüklerden daha çok saklanmalı.
Kötü yürekli iyi adam diye bir öykü yazmıştım çok önceleri. O öykü de işte yaptığı iyiliği hem saklayarak hem de iyilik yaptığı kişiyi incitmeden gizleyen bir adamın öyküsüydü. Vaktiniz varsa okuyun yoksa da boş verin.
Öyküyü okumadan geçebilirsiniz.
Bir zamanlar çok varlıklı zengin bir adam yaşarmış. Hayatında hiç yokluk görmemiş ve para sıkıntısı çekmemiş bir adam. Oldukça saygın ve soylu bir kişiymiş.
Yaşadığı yerde ise çoğu evin tenceresi zar zor kaynıyormuş. Halk adeta yoksulluk içindeymiş. Bu saygın ve zengin adam diğer ülkelerden aç insanların karnını doyurabilmek için erzak getirtmiş. Bedava bile verse serveti olduğu gibi duracak kadar zenginmiş.
İnsanlar adamın bu çabalarını görünce sevinmiş ve erzakları dağıtacağını düşünmüş. Onu yere göğe sığdıramamışlar.
Fakat adam sinsi bir gülümseme ile kimseye bedavadan bir şey verecek değilim ama uygun fiyatla sizlere satabilirim diyerek cevap vermiş.
Zengin adamın bazı kadim dostları, adamın bu tavrı üzerine tam bir aç gözlü ve para düşkünü olduğunu düşünürken, bazılar ise 10 rubleye alıp 2 rubleye sattığı için aptal olduğunu düşünüp alay etmişler..
Maksadını bir türlü anlamamışlar.
”Bu şekilde bir ticaret olamaz çünkü kar elde edemezsin. Hayır işlemek istiyorsan bedava da verebilirsin” diye söylenmişler.
Adam inatla kimseye bedava mal veremem diyerek karşı çıkmış. Yine aynı tavırla 1 rubleye satarım yine de bedavaya vermem diye cevap vermiş.
Herkes adamdan bir şeyler satın almak için birbiriyle yarışır olmuş.
Halk halinden oldukça memnunmuş. Ama adamın yakın dostları hala bunu neden yaptığını anlamamışlar.
Olay her yerde yayılınca, kral da olaydan haberdar olmuş. Bunun üzerine adamla özel olarak görüşmek için sarayına çağırmış.
Mütevazi bir kral olduğu için adamla açık açık konuşmuş.
– İnsanlar aç! ben bir kral olarak halkıma yeterince hizmet edemedim.
– Ama sen bedava fiyatına bu insanlara bir şeyler satıyorsun. Peki neden bedava değil? Ya da neden kar elde edebileceğin daha iyi bir fiyatla satmıyorsun? diye sormuş.
Adam :
– Sayın kralımız evet söylenenler doğrudur. Bedava bile versem bana hiç bir zararı dokunmayacak bu durumun. Ama o insanlara olacaktır.
Kral merak içinde ne? Nasıl bir zararı olacak? diye sormuş.
Adam :
– Beni bağışlayın sayın kralım ama bunu size söyleyemem. diyerek yanıt vermiş.
Kral derin bir nefes alarak ayağa kalkmış ve adeta bir kaplan gibi öfkeyle adamın yüzüne kükremiş.
– Bu ne cür’et? Sen ki benim bir temamsın. Karşımda nasıl böyle konuşmaya cesaret edersin?Adam korku ve telaş içinde :
– Bağışlayın efendim. Size her şey anlatacağım.
Aç insanları görünce dayanamayarak başka ülkelerden erzak getirdim. Bunları bedava verebilirdim. Paraya elbette ihtiyacım yok. Fakat bedava verseydim bu insanlar bana minnet duyacaktı kendilerini zavallı gibi hissedeceklerdi. Halbuki çok az bir para karşılığında bana minnet duymadan satın almalarını istedim. diyerek cevap vermiş..
Kral elini sakalına götürerek, bir kaşı kalkık ve düşünceli bir tavırla adama bakmış. Pek belli etmese de imrenmiş o adama.
Adam defalarca erzak getirip çok ucuza satmaya devam etmiş. Bu olay ise sadece kral ve adam arasında sır olarak kalmış.
Yani demek istediğim iyilik yaptıysanız boş verin gitsin. Orda öyle kendi halinde unutulup kalsın. Sağa sola reklam etmenin bir alemi yok.
Peki iyilik yapıp istediğin karşılığı bulamadığında karşındakinin yüzüne vuracak kadar kötü ama bunu ulu orta dile getirecek kadar da yürekliysen? İyilikle kötülüğün eşit olduğu durumlar stabil insan sendromu bir de böylesi var..durumunu korumakta bi değişik olsa gerek..
Yaptığın iyilikten karşılık beklemek onu özünden koparıp çıkar ilişkisine dönüştürür.
Ama tabi insan günlük hayatta her şeyle karşılaşabiliyor. Diyelim ki çok sevdiğin bir arkadaşına borç verdin. Sonra sen zor durumda kaldın ve aynı arkadaşından bor istedin.
O da parası olduğu halde sana yok çekti.
Eeee demek bu insan iyilikten anlamıyor der ağzını açarsın.
Ama şu da var.
Birine çok yardımın iyiliğin dokunmuştur. Bazı insanlar biraz patavatsız olur ya hemen yaptığı iyiliklerden bahsederler.
Ben sana az yardım etmedim benim sayemde buralara geldin diye de bir insanı ezmenin anlamı yok. Ben aslında bundan söz ediyordum.
İnsan yaptığı iyiliği de kötülüğü de anlatmamalı bence çünkü diğer insanlar ancak kendi anladıkları kadarıyla yorum yaparlar. Mesela küçükken olan bir olaydan bahsetmişsin ve üstüne saçma bir yorum gelmiş ya, buna bakarak bile insanların pek çoğunun karşıdaki insanı anlamak için ne kadar az çaba sarf ettiğini görebiliriz. Eminim yaptığın bir iyilikten bahsetseydin de rahatsız edici bir yorum alırdın. İdrak yolları iltihabı işte…
Yok ya eminim birisi yaptığı iyilikten bahsetse herkes alkış falan tutardı. Ki bu tür yazılar da çok yazılmıştır. Denk gelirsen yorumlara bak öyle olduğunu sen de anlarsın. Biri de çıkıp niye yaptığınız iyilikleri bu kadar anlatıyorsunuz demez.
İnternet üzerinde değil belki ama gerçek hayatta çok denk geldi iyi bir şey yapan birisinin yaptıklarını yerenler.
Fazla takılmamak lazım onun bunun ne halt dediğine, çünkü öyle dengesiz ki bazı insanlar. Ben artık eskisi gibi çözmek için uğraşmıyorum böylelerini.
Ben sessiz kalamıyorum karga ya sonunda haksız da olsam dilimi tutamıyorum. Dilim seni dilim dilim dileyim, başıma ne geldi ise senden bileyim. atasözü de kulaklarımı çınlatıyor sonra. 🙂
Bir zamanlar hırsızlık yaptığını söylemen beni rahatsız etmedi. Hangi nedenle bunu söylediğini idrak edebiliyorum. Öyle kendini devamlı öven insanlar hoşuma gitmez. Dediğin gibi kendini iyisiyle kötüsüyle anlatmanı yeğlerim. Küfürlerine alışmaya çalışıyorum ama benim için bu inan ki çok zor:) Evet biliyorum bu sensin ve bazılarına küfür etmek yakışıyor. Küfürsüz bir hayat senin için çok zor olmalı.
Abi ne bileyim hani bişeyler dolar içinde sonra basarsın küfürü. Bak şu an mesela oldukça gerginim. Beş dk önce bildigim tüm küfürleri saydırdım. Bir yerden mal geldi adam eksik göndermiş. Onun yüzünden işe başlayamıyoruz. Sorumlu kim ben. Dün bir zarf yolladım acil gitmesi gerekti. Gerizekalı kargo şirketi başka bi ile göndermiş. Neymiş her zaman oraya gönderdiğimiz için zarfın üzerinde yazan koskoca kayseri yazısına dikkat etmemişler. Zarfı bekleyen de laftan anlamaz bi adam bir kargoyu gönderemediniz diyo. Gelde küfür etme böyle insanlar yüzünden.
PEH! İyiyim diyene zaten inanmam. Hepimizin var günahları, kuytu karanlık köşelerde saklanan. Boşver gitsin.
İnanmam dediğin için yazıyorum ben çok iyi biriyim 🙂
ben de öğrenciyken çok kitap yürüttüm yaa kitapçılardan ve sahaflardan filan 🙂 kitap çalmak sevap bence ha haaa 🙂 hikaye çok iyi. bence de birine iyilik yapmak aslında kötülük yapmak gibi bişi. karşı tarafı zor durumda bırakıyorsun iyilik yapınca. o yüzden bir iyilik yapacaksak ona bir karşılık verme fırsatı tanımalıyız. yoksa eziklenip kin bile duyabilir. 🙂 bence de iyi davranan kötü insan, iyi davranan iyi insan, kötü davranan kötü insan, kötü davranan iyi insanlar olabilir 🙂
Dur şu yorumun fotografını çekeyim hırhızz deep 😀
Kendisini eleştirebilen insanlara hayranlık duyarım. Helal olsun size! Yapılan iyiliği başkalarının gözüne sokmak adetimiz oldu zaten. Teknoloji zaten var olan bastırılmış kişilik bozukluklarımızı birer birer ortaya çıkardı. Bakalım daha neler göreceğiz. Blogunuzu yeni keşfettim ve çok beğendim. İnşallah sık sık ziyaret edebilirim. 🙂 Sevgiler.