• Hakkımda
  • Reklam
  • İletişim

Çıplak Yazar | Özgün Yazılar ve Denemeler - Kişisel Blog

News
Çıplak Yazar | Özgün Yazılar ve Denemeler - Kişisel Blog
Uykudan uyandığım bazı sabahlar, dünyayı değiştirebileceğimi düşünürdüm.
Sonrasında çorabımın diğer tekini ararken bulurdum kendimi.
  • Gündelik
    • Aforizmalar
    • Gece Yazıları
  • Hikayeler
  • Deneme
  • Eleştiri
  • Mizah
  • Yaşam ve İnsan
  • Sinemaskop
    • Sinema yazılarım
    • Kısa Filmler
    • Netflix Dizileri
  • Araştırma
  • Bloggess
Çıplak Yazar | Özgün Yazılar ve Denemeler - Kişisel Blog
Nereden, nasıl geldin bilmiyorum ama burada bir şey yok ki.. :(
Tüm Sonuçları Gör
  • Gündelik
    • Aforizmalar
    • Gece Yazıları
  • Hikayeler
  • Deneme
  • Eleştiri
  • Mizah
  • Yaşam ve İnsan
  • Sinemaskop
    • Sinema yazılarım
    • Kısa Filmler
    • Netflix Dizileri
  • Araştırma
  • Bloggess
Çıplak Yazar | Özgün Yazılar ve Denemeler - Kişisel Blog
Takip Et
  • Gündelik
  • Deneme
  • Eleştiri
  • Mizah
  • Hikâyeler
  • Yazar Atölyesi
  • Sinemaskop
  • Yaşam ve İnsan
  • Araştırma

Korkak Adamın Beyanı

Çıplak Yazar by Çıplak Yazar
3 Eylül 2022
4 dk.
A A

Sizlere daha dün yaşadığım bir olayı anlatayım. Aslında bu olayın kaleme alınacak türden çok da önemli sayılabilecek bir yanı yok gibiydi ama bugün denk geldiğim bir söz üzerine yazma ihtiyacı hissettim.

Akşam saati işimden çıktım ve dolmuşa binmek üzere her zaman beklediğim durağa gittim. Beş, on dakika sonra da dolmuşum geldi ve dolmuşa atladım. Evet aslında tam olarak atladım. Çünkü ben binmeye çalışırken dolmuş hareket etmeye devam ediyor ve dolmuşçu benden ”bunu başarabilirsin dostum” bakışıyla ekstra bir çaba bekliyordu.

Yüzünü kara çıkarmadım. Atladım! Neredeyse düşüyordum ama kazasız belasız dolmuşa binebildim. Kedi hırıltısını andıracak cinsten 400-600 hertz frekansında birazcık söylendim. Söylenmem kendi içimde var olup yine kendi içimde yok olurken, su üstünde süzülen kağıttan gemiler gibi ufak ufak kayboldu ve bir iki dakika sonra da tamamen dibi boyladı. Bir şey demeli miydim? Evet. Ama demedim işte. Sadece sustum.

Derken bir iki durak sonra dolmuşa farklı yolcular daha bindi. Yolcular kartlarını okutup, kartı olmayan son müşteri elindeki onluğu şoföre uzatırken yaşlı bir amca belirdi dışarda. Dolmuşun açık olan kapısına tutunup binmeye çalıştı. Dolmuşçu o anda -dolu amca dolu… diyerek bu yaşlı amcayı almadı. Aslına bakarsanız dolu da değildi. Çünkü bir sonraki durakta dolu dediği dolmuşa tam yedi kişi daha almıştı.

Kart basmayacağını mı düşündü, üstü başı kirli diye mi… Yaşlı amcayı tam olarak hangi sebeple, neden almak istemedi bilmiyorum. Ama dolmuş ilerleyip yaşlı amca geride kalırken, kendimi dolmuş arkasından bakakalan ve o anda sinirden ”Allah senin belanı..” diye halk dilinde oldukça sık kullandığımız bedduayı yapıştıran adamın yerine koydum.

Vay beee!

İşte… İşte bu toplumun biz ele ayağa düşünce bize vereceği değer bu kadar. Dolmuşa bile binememek. Dahası dolmuştaki hiç kimsenin bu duruma itiraz etmemesi de şaşırtıcıydı. Nitekim şu sorular sorulabilirdi pek sayın şoför abiye: Yaşlı amcayı neden almadınız? Neden dolu dediniz ve dolu dediğiniz dolmuşa sonrasında 6-7 kişi daha aldınız? Sormadık… Ve sormadım… Sorabilir miydim? Evet. Sordum mu? Hayır. Yine sustum mu? Sustum!

Dıştan ne kadar sustumsa aslında içten hep o kadar çok konuştum. Üfff öyle böyle değil. Kendimi alıp duvara yapıştırıyor, sağlam bir kroşe ile sağ kaşı patlatıyor, sonra mideye bir diz, bir yumruk daha… Öte yandan da iletişim kurmak zorunda olduğum şoför ve toplumdaki benzer kalıptaki insanları düşünüyorum.

Hani size yazının başında bir sözden bahsetmiştim ya yeri gelmişken iliştireyim.

“Tartışma çıkmasın, kalbi kırılmasın, kaybetmeyeyim” diyerek gereken tepkiyi veremediğiniz her olayda, biraz daha değersizleşir ve öz saygınızı kaybedersiniz..

..bazı kavgalar çıkmalı, bazı kalpler kırılmalı ve bazı insanlar kaybedilmeli. Bu, hayatın kendini yenileme yoludur.

— tunç tataker (@tunctataker) August 23, 2022

Tunç Bey, bu arada gerçekten severek takip ettiğim insanlardan biri. Ama dün yaşadığım bu olay ve üstüne denk geldiğim bu söz beni gerçekten çok etkiledi ve düşündürdü. Eğer olaya Tunç Bey’in tarafından bakacak olursak adam doğru söylüyor diyoruz. Peki adamın doğru söylüyor olması pratikte bu toplumda uygulanabilir bir gerçeği ne kadar yansıtıyor? Kısaca diyeceğim şu ki ben her iki olayda da susmak yerine şoföre tepki gösterseydim olaylar benim ve o sırada yanımda bulunan diğer insanlar için nasıl gelişirdi?

Hayali öngörülerim şöyle:

  • İyimser: Şoför ilk olayda (araca binmeye çalışırken düşecek olmam) abi kusura bakma dakikam kalmadı o yüzden biraz acele ettim deyip ılımlı davranabilirdi.
  • Az iyimser: Şoför ikinci olayda (yaşlı amcayı almaması) araç dolu kardeşim görmüyor musun, nereye alacağız diyerek kendini haklı çıkarmaya çalışabilirdi. Ki bu durumda bana yeniden söz hakkı doğacağı ve aslında aracın o adamı alacak kadar boş olduğunu söyleyeceğim için konu saçma bir tartışmaya dönüşebilirdi.
  • Daha az iyimser: Şoför ilk olayda ”binmen için senin keyfini mi bekleyeceğiz” gibisinden abuk bir cümle kurabilir ve sonrasında bana söz hakkı doğacağı ve muhtemelen vereceğim cevap hoşuna gitmeyeceği için şiddete başvurabilirdi.
  • Daha daha az iyimser: Şoför ikinci olayda sana ne kardeşim ister alırım ister almam. Keyfimin kahyası mısın gibi bir cümle ile başlayıp, git bildiğine şikayet et gibisinden pişkin bir cümle ile devam edebilir ve sonunda şayet susmayacak olursam şiddete başvurabilirdi.

Tabi bunlar sadece öngörüler…

Bu iki olayı da boş verip hayatımızda kaç kez, kimlere, neler için sustuğumuzu düşündüm. Şimdiye dek susarak doğru mu yoksa yanlış mı yaptık acaba? Aman olay çıkmasın, bu şimdi beni yanlış anlar, gitsin belasını başkasından bulsun ben bulaşmayayım… gibi iç sesler silsilesinin asla dışa vurmayan, bastırılmış haller yığınının nasıl bir dağa dönüştüğünü düşündüm. Acaba gerçekten doğru mu yaptım-yapıyoruz?

Kadir Şeker davası mesela. Emsal bir karadı ve insanların toplum içindeki davranışlarını, özellikle de benzer durumlarda ”bana dokunmayan yılan bin yaşasın, kimin ne hali varsa görsün” düşüncesini zihnimize kazımış oldular. Artık kimse sokak ortasında kadın döven adamlara! karışmak istemiyor. Sıradan iki kişi sokakta kavga etse bile etrafında yirmi kişi toplanıp sadece kameraya çekiyor. (Bkz. Seyirci Etkisi) Olayın görüntülerini sosyal medya üzerinden izleyenler de ”ulan ben olacaktım ki öylece duracaktım… kesin müdahale ederdim, kesin dalardım” diye söyleniyor.

Aslında o da kameraya çekerdi ama bunu kendisi de bilmiyor. Çünkü bu ülke hasta! Üzgünüm ama gerçek bu. Tunç Bey’in atladığı nokta da bu bence. Tartışmak, susmamak erdemli bir davranış ama bu savaş adil değil. Canavarlar bizden sayıca çok fazla. Hangi biriyle baş edelim? Hangi birine laf yetiştirelim?

Bu ülkeyi insan olarak hayal edecek olsam şunları söylerdim:

  • Sağlıklı beslenemiyor. (Ekonomik sıkıntılar)
  • Çok yoruluyor. (Ağır çalışma koşulları)
  • Sürekli öfkeli, gergin ve endişeli. (Gelecek kaygısı)
  • Vücudunun çeşitli bölgelerinde yaralar çıkmış. (Sığınmacılar)
  • Beyindeki sağlıklı nöron sayıları azalıyor. (Beyin göçü)
  • Okumayı sevmiyor, eksikliğini hissetmiyor. (Hayat okulu mezunu)
  • Psikolojik desteğe ihtiyacı var. (Hasta, hasta olduğunu bilmiyor. (Biri raporlarını önüne koyup hasta olduğuna ikna etmeye çalışsa, bunu kabul etmesi zaman alabilir.))

Şimdi karşınızda böyle bir insan olduğunu hayal edin! Herhangi bir konuda bu insanla tartışmak ister miydiniz? Bana niye yan baktın diye adam vuruyorlar bu memlekette. Biz bu insanların hangi biriyle, kaç kez tartışacağız? Kim bilir fiziksel ve psikolojik olmak üzere kaç hasar alacağız? Dahası bu yaralarımızı sararken alay konusu bile olup, adalet arayışı gibi süreçlerimizde yalnız kalacağız, yalnız bırakılacağız.

Demem o ki; olaylar karşısında insanın biraz daha değersizleşmesi, arkasından anasının ağlamasından iyidir.

İlgili Yazılar:

  1. Çirkin: Toplumdan dışlanmış bir adamın kabuğundan çıkış hikayesi
  2. Yoldaki Otobüs
PaylaşGönderPaylaş11Tweet7Paylaş2
Çıplak Yazar

Çıplak Yazar

Amatör hikaye yazarı ve sıradan bir dünya vatandaşı. Evrime, dostluğa, sevgiye, paylaşmaya ve hayattaki iyi şeylere inanır. Zamanın en değerli şey olduğuna inanır ve bu yüzden hatırlanmaya değer güzel anılar biriktirmek için yaşar. Hakkımda daha fazla..

Yorumlar 4

  1. Yaso diyebiliriz says:
    3 yıl önce

    Ülkemizi ne güzel betimledin. O bahsettiğin figür zihnimde beliriverdi Çıplak’cığım. Lakin benim yeni nesilden biraz olsun umudum var :’)

    Yanıtla
    • Çıplak Yazar says:
      3 yıl önce

      Zaten hepimiz o biraz dediğimiz umut kırıntısıyla dayanıyoruz.

      Yanıtla
  2. Özlem Ekici says:
    3 yıl önce

    Gün geçtikçe yaşanmayacak bir dünyaya, ülkeye uyanıyoruz. O kadar alışmışız ki bana dokunmayan yılan bin yaşasın demeye, susa susa yitiriyoruz değerlerimizi, benliğimizi. Biz böyle değildik diyeceğimiz bir sürü olaya şahit oluyoruz her gün ve ahkam kesmelerimiz hiç bitmese de asla o ahkam kestiğimiz tavırların kıyısında geçmiyoruz, ufacık bile olsa sesimizi çıkarmadan uzaklaşıyoruz. Katıldığım bir görüş bu, hak veriyorum size. Umarım bu durumdan geri döneriz diyip bekliyorum ben de ama pek umutlu değilim bu konuda, ben daha kendimi değiştirememişim ki toplum değişsin diyorum. Teşekkür ederiz, bu konuda ses çıkardığınız için, bence bunu yapmak da gerekli, bu susmamanın bir göstergesi.

    Yanıtla
    • Çıplak Yazar says:
      3 yıl önce

      Bu yazının bir ses çıkarma olduğunu düşünmedim yazarken. O yüzden ses çıkarmış da saymıyorum kendimi.
      Sadece başkalarına çuvaldızı batırmadan, kendime iğneyi batırayım dedim.

      Değerli yorumun için ben teşekkür ederim Özlem.

      Yanıtla

Bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

Son Yazılar

Yönüm Sen İken #Şiirimsi

Kırılganlık

Kırık oyuncaklar sepeti

Tik tak, tik tak, tik tak

Bir sokağın hikayesi

Daha Fazla Göster

Neler olup bitiyor?

  • Hızlı Yazar - 1 ay önce

    Selam Dostum, Yazı konusu güzel, yazının içeriği güzel. Geriye kalan güzel bir yorumla yazıyı ve yazarı selamlamak. İnsan neden yazar?…

     İnsan neden yazar ki? | Yazan İnsanların Ortak Noktası Nedir?

  • cooq.co - 1 ay önce

    Areka palmiyesiyle ilgili bu detaylı ve bilgilendirici yazı için teşekkürler! Ev dekorasyonunda yeşil bitkilerin önemi gerçekten büyük. Areka palmiyesi, hem…

     Ev Dekorasyonlarının Olmazsa Olmazı Yeşil Bitkiler

  • Çıplak Yazar - 1 ay önce

    Bu da ilginç bir sohbet olmuş gerçekten. Dilerim bu kırılganlığı bir şekilde atlatırsınız.

     Kırılganlık

  • aysel kılıçaslan çelebi - 1 ay önce

    sizi çok iyi anlıyorum aynı duyguları bende yaşadım hatta bir süre yazmaktan uzaklaştım akabinde yapay zekaya şu soruyu sordum "bu…

     Kırılganlık

  • Çıplak Yazar - 1 ay önce

    Eve gidince haliyle afacanlara ve eşine de zaman ayırman gerekiyor. Ben de bir baba olduğum için seni çok iyi anlıyorum.…

     Siz Ne Biçim Yazar - sınız? (Bir soru, bir cevap, biraz da şarap)

Müdavimler

  • Ece Evren (29 yorum) ⭐️
  • Begonvil Sokağı (28 yorum) ⭐️
  • Büşra Bayram (25 yorum) ⭐️
  • Yağmur Yağar (23 yorum) ☕
  • Kaystros Tyrha (23 yorum) ☕
  • Daha Mutlu Yaşam (21 yorum) ☕
  • Karga ve Kız (20 yorum) 👋
  • ELİF sarı (18 yorum) 👋
  • Değmesin Yağlı Boya (17 yorum) 👋

E-POSTA LİSTESİNE KATILIN!

Her yeni yazıdan anında haberiniz olsun.

Tanıtım Yazısı Yayınla
A Life Hastaneler Grubu

Sponsor İçerikler

Yazarlar İçin Sosyal Medya Stratejileri

Türkiye’nin En İyi Aspavası Seçildi

Adrasan

Yaz aylarının vazgeçilmezi Suluada!


Feedback
✉

© 2025Çıplak Yazar | Kişisel Blog

  • MesajMesaj gönder
  • Abone olAbone ol
  • Kim neler demişKim neler demiş?
  • Ara
Bu sitedeki tüm yazılar ve içerikler, aksi belirtilmedikçe, Creative Commons Atıf-GayriTicari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile korunmaktadır.
Kaynak göstererek paylaşabilirsiniz. | Ticari amaçla kullanılamaz. | İçerikler değiştirilemez veya türev eser haline getirilemez.
Creative Commons Lisansı
Nereden, nasıl geldin bilmiyorum ama burada bir şey yok ki.. :(
Tüm Sonuçları Gör
  • Hakkımda
  • Reklam
  • İletişim

e © 2016 - 2020 Çıplak Yazar - Kişisel Blog & Kısa Hikayeler İçerikleri paylaşırken lütfen kaynak gösteriniz!

"Bu site, kullanıcı deneyimini iyileştirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Daha fazla bilgi için Gizlilik Politikanızı inceleyebilirsiniz. Çerez kullanımını kabul ediyorsanız, 'Kabul Et' butonuna tıklayın."