Yeraltından Notlar, Dostoyevski’nin, Camus dahil olmak üzere birçok Batılı düşünürü varoluşçu anlamda etkilemiş bir klasik olarak kabul edilen kısa romanıdır. 1864 yılında Petersburg‘da basılmıştır.
İlk Yayınlanma Tarihi: 1864
Yazar: Fyodor Dostoyevski
Özgün dili: Rusça
Karakterler: Yeraltı Adamı, Zverkov, Simonov, Ferfiçkin, Liza
Türler: Roman, Uzun hikâye, Felsefi Kurgu
Uyarlamalar: The Underground Man (1981), Yeraltı (2012), Yeraltından Notlar (1995)
Fiyatı: 22,75 tl (ISBANK YAYINLARI)
Kaç sayfa: 160
E-kitap: Dostoyevski Yeraltından Notlar E kitap
Ödünç aldığım kitaplar da dahil, kitaplardaki cümleleri çizmekten büyük bir haz aldığım için, Yeraltından Notlar romanından da bir çok alıntı yaparak paylaşmak istedim. Ödünç kitapları çizmek konusunda beni eleştirebilirsiniz ama, en azından kitabı alırken bunu önceden belirtecek nezaketi gösterdiğim için, bu durum çok fazla sorun teşkil etmiyor. Sizin için de etmemesi ve herhangi bir eleştiriye maruz kalmamak için, bunu da özellikle belirtmek istedim.
Yeraltından Notlar kitabını iki günde okudum. Kitap okuma konusundaki tutarsızlığımı bilen eski takipçilerimden biriyseniz, eminim bu duruma siz de şaşırmışsınızdır. Çünkü normal şartlarda üç ayda bir kitap okuyan biri olduğum için ben de kendime oldukça şaşırdım. Kitabı bitirdiğimde ise, en sonundaki boş sayfalara Dostoyevski’ye hitaben bir şeyler (kısa bir mektup) yazdım. (Bunu yazının en altında paylaştım.) Bence bırakılan o boş sayfaların da amacı bu olmalı. Okuyucu, okuduklarını tamamlamalı ve düşüncelerini paylaşmalı. Aslında kitapta altı çizilesi o kadar mükemmel sözler var ki, bunu biraz kısıtlayarak sadece bazı bölümlerden alıntılar yaptım.
Yeraltından Notlar Kitabından Altını Çizdiğim Sözler
- Medeniyet sadece insanın duygularının çeşitliliğini geliştiriyor ve… başka da hiçbir şeyi geliştirmiyor.
- Bir gün isteklerimizin ve kaprislerimizin formülünü bulurlarsa, yani neye bağlı olduklarını, hangi yasalara göre doğduklarını, nasıl yayıldıklarını, şu veya bu durumda nereye yöneldiklerini vesaire, yani hakiki matematik formülünü bulurlarsa, işte o an insanoğlu isteklerinden vazgeçecektir, evet herhalde vazgeçecektir.
- İnsan uçarı ve aykırı bir canlıdır ve satranç oyuncusu gibi amacı değil, sadece amaca giden yolu sevmektedir.
- Bana ilgi göstermeyecekseniz ben de önünüzde eğilerek sizi selamlayacak değilim. Nasılsa yeraltım var.
- Gerçekten bir şeyler söylemek istiyorsunuz, ama korkudan son sözlerinizi gizliyorsunuz, çünkü sizde onları telaffuz edecek kararlılık yok, sadece korkak bir küstahlık var.
- Temiz bir kalp olmadan tam ve kusursuz bir irade olamaz.
- Ya kahraman olacak, ya da pisliğin içinde kalacaktım, ortası yoktu. İşte beni mahveden de bu oldu, çünkü pisliğin içindeyken kendimi başka bir zaman kahraman olacağım diye avutuyordum, kahramanken ise kendimi pisliğin ardına gizliyordum.
- Hiçbir şey anlamıyorlardı, gerçek hayattan uzaktılar ve yemin ederim ki, beni en çok çileden çıkaran özellikleri de buydu zaten.
- Aşk ilahi bir sırdır ve çiftlerin arasında ne geçerse geçsin bu yabancı gözlere kapalı olmalıdır.
- Benim dairem, içinde tüm insanlıktan saklandığım şatom, kabuğum, kılıfımdı, Apollon (hizmetkarı) ise her ne hikmetse bana sanki bu dairenin bir parçası gibi geliyordu ve tam yedi yıl onu yanımdan kovamadım.
- Hizmetkarı Apollon’a hitaben söylemiş: Bana çektirdikleri yüzünden günahlarımın çoğunun bağışlandığını düşünüyorum.
İzin vermiyorlar… bırakmıyorlar… iyi bir insan olayım!
- Ben kimseyi sevemezdim, çünkü benim için sevmek demek hükümranlık kurmak ve ahlaki olarak karşımdaki üzerinde baskı kurmak demek. Tüm hayatım boyunca başka türlü bir sevgi hayal etmedim ve öyle bir hale geldi ki, şimdi bazen düşünüyorum da, sevgi aslında sevdiğin kişi üzerinde hükümranlık kurma hakkını gönüllü olarak hediye etmektir.
- Kadınlar için her türlü ölümden kurtuluşun, yeniden doğuşun ve dirilişin sevgide yattığını, sevginin başka türlü de ortaya çıkamayacağını hiç anlayamadım.
- Hakarete uğramak aslında insanı arındırmaz mı? En yoğun ve acı bilinçlenme hakarete uğramakla başlamaz mı? (Yeraltından Notlar eserinde, okuduktan sonra yüzümü kireç gibi bembeyaz eden bir sözdü bu.)
- Aşağılandığının tüm açıklığıyla bilincine varmanın son kerteye geldiğini, bunun iç karartıcı olduğunu, ama başka türlü de olamayacağını, başka bir çıkışının olmadığını, artık asla başka bir insan olamayacağını, başka bir şeye dönüşmek için biraz zaman ve inancın kalmış olsa bile bu dönüşümü istemeyeceğini, istesen bile hiçbir şey yapmayacağını, zira dönüşecek de bir şey olmadığını bizzat hissetmenin yarattığı bir hazdır bu.
- Yazmaya başlamakla hata yaptım galiba. En azından bunları yazarken utandım, demek ki aslında bu yaptığım edebiyat değil, ıslah amacıyla ceza çekmek.
- Bazen niçin çabalıyoruz, neyi yüceltiyoruz, ne istiyoruz? Kendimiz bile bilmiyoruz. Eğer tuhaf arzularımız yerine getirilirse bu bizi daha beter bir duruma sokacaktır.
- Öl doğmuş varlıklarız biz ve çoktandır canlı babalardan üreyemiyoruz ve bu durum gittikçe ve gittikçe daha çok hoşumuza gidiyor.
Yeraltından Notlar Sesli Kitap ve PDF
Aslında iyi bir sesli kitap dinleyicisiyim. Ancak Yeraltından Notlar kitabını okuduktan sonra, sesli kitabı olduğunu fark ettim. Üstelik seslendiren oldukça kaliteli bir iş çıkarmış. Okumadan önce denk gelseydim belki de dinlemeyi yeğlerdim. Yine de dinlemek isterseniz Yeraltından Notlar Sesli Kitap bağlantısına tıklayarak dinleyebilirsiniz. Yeraltından Notlar Yorumu ve kendi eklemiş olduğum sözlerin dışında ekşi sözlükten kitap hakkında diğer yorumlara da Yeraltından Notlar Ekşi bağlantısını tıklayarak inceleme yapabilirsiniz. Ayrıca pdf olarak kitap okumayı becerebiliyorsanız Yeraltından Notlar PDF bağlantısına tıklayarak kitabı PDF olarak indirebilirsiniz. Merak etmeyin bağlantıda herhangi bir sıkıntı yok.
Dostoyevski’ye Mektubum:
Sevgili Dostoyevski
Liza’ya belki de bu kadar sert çıkmanın, ömür boyu içini acıtacak türden kalıcı ve ızdırap dolu bir anıya dönüşeceğini eminim sen de biliyordun. Ancak ne var ki, içinde bir yerlerde yaptığın şeyin doğru olduğuna kendin inandığın gibi, beni de inandırmayı başardın.Bu yüzden istesem de sana kızamadım. Kızmayı istedim ama tarif edemediğim duyguların bir şekilde buna engel olduğunu hissettim.
Tüm bunları senin gibi yeraltı diyebileceğim bir yaşamın kıyısından değil de, sıradan ve hatta daha düzenli bir yaşama sahip olarak yazmam seni incitmesin.
Ayrıca şunu da eklemek isterim ki, biz birbirimize oldukça çok benziyoruz. En azından tutarsız davranışların, alınganlıkların ve ani çıkışlarınla kalp kırmaların, bana sürekli kendimi hatırlatmaya yetti.
Sen her içinden konuştuğunda, ben de kendi içimden senin hakkında konuştum. Bu konuda sana dürüst olduğum için samimiyetime de inanmanı isterim.
Evet seni yargıladım, yer yer kızdım ve hak verdim. Ama daha da önemlisi seni bir dostum olarak hissettim ve sevdim.
okumak için bir kaç cinayetli, korkulu kanlı bıçaklı kitap almıştım. okuyamadım. kitap okuyamama hastalığına mı yakalandım anlamadım.
Ya böyle özel bir rica gibi olacak ama polisiye ve suç tarzında yazmış olduğum çirkin adlı öyküyü okumanı çok isterim. Yanlış anlama, ben de senin gibi okuma alışkanlığı kazanamamış biri olarak sevebileceğini düşündüğüm için önerdim o hikayeyi.
Ama bir ricam daha olacak senden. Şayet okumaya karar verirsen, hikayeyi okurken veya tamamen okuduktan sonra, içinden geldiği gibi hatta acımasızca eleştirmekten çekinme!
Çünkü o acımasız eleştirilere çok ihtiyacım var. Bu biraz da yeraltından notlar yazısında sarı renkle boyadığım alıntıyla ilgili.
Kitabı okuyalı sanırım 2 yıldan fazla oluyor. Dostoyevski kadar kendisiyle problemleri olan ve bunu açık açık dile getiren yazar sanırım çok yoktur. Hani her insanın kendisine sakladığı ve kimseyle paylaşmadığı şeyler vardır ya, hah işte bu adam bunlar yok. Ne varsa açık bir şekilde yer veriyor. Kitaptan alıntılar bölümünde de seninle aynı fikirdeyim. Şu kitapta altını çizmeyecek yer neredeyse yok. Okumamış olanlar varsa kesinlikle okumalı.
Ellerinize sağlık.
Ellerine sağlık.
Çok güzel bir kitap.
Süper bir yazı olmuş umarım Sesli Kitap hakkında daha fazla içerikler gelir.