Son 15 yıldır İnternet dünyasında olan biri olarak, İnternet’te karşılaşabileceğiniz olası tehlikeler ve bu tehlikelere maruz kalmamanız için alabileceğiniz önlemler doğrultusunda tecrübelerimi aktarmak istedim.
Bilgisayar ve İnternet, hayatımıza girdiğinden beri başta bireysel olarak bizi değiştirdiği gibi, içinde bulunduğumuz dünyayı da ciddi anlamda değiştirdi. Hala da değiştirmeye devam ediyor. Öyle ki bir günlük elektrik ya da internet kesintisi bile; işleri tökezletip, hayatı kısa süreliğine felç eder hale geldi. Çünkü varlığına alıştığımız bir nimetin, bir anda gelen yokluğu ile kendimizi sudan çıkmış balıklar gibi hissediyoruz.
İnternet nedir diye sorarsanız, kaba taslak bir tabir ile bilgi update ve download işlemidir derim. Yani internette sörf yapıyorum derken aslında ya upload etme işlemi yapıyoruz, ya da upload edilmiş bilgileri download ediyoruz. Gezmiş olduğumuz tüm sayfalar, oynadığımız oyunlar, dinlediğimiz müzikler hepsi aslında birer download işlemidir. Biz bu işlemi yaparken elbette bir çok bilgi ve tecrübeyi de farkında olmadan edinmiş oluyoruz.
15 yıllık internet geçmişimde neler öğrendiğimi anlatmadan önce,biraz internet mazimden söz edeyim. Dilersiniz bu bölümü okumadan doğruca konuya geçebilirsiniz. Size kalmış.
İnternet ile ilk nasıl tanıştım?
2001-2002 yıllarında henüz bir ortaokul öğrencisi iken vaktimizin bir kısmını ya toprak sahada futbol maçı yaparak ya da internet kafelerde counter-strike, half life oynayarak geçirirdik. O dönemler internet kafeler çok güzel iş yapıyordu. Boş masa bulmak bile zaman zaman sıkıntıydı.İlk email adresimi mynet üzerinden açmış ve şu hazır site aracı neymiş diye ilk o zamanlarda kurcalamaya başlamıştım. İşte internet ile bu dönemlerde tanıştım. Hazır site aracının HTML desteği de olduğundan dur şu arka planı siyah yapayım, fareye uçan ejderha koyayım, hareketli yazılar, derken bir yığın kod denemişliğim olmuştu.
Ücretsiz domainlere ve hostinglere hücuuum..
Daha sonra işleri biraz ilerletip, ücretsiz hosting ve domainlere hücum etmeye başladım. Farklı site araçlarını deneyimliyordum. SMF altyapısıyla tropikada.net adında bir forum sitesi kurmuştum. Hatta portal falan ekleyip geliştirmiştim. Tabi sonradan host sağlayıcı ile kavga ettikten sonra uçtu gitti. SMF o zamanlar popülerdi tabi. Hatta hatırlayanlar vardır belki SMF kardeşliği altında link paylaşımları falan yapılırdı. Tabi SMF’nin dışında PHPBB, VBulletin, MYBB, Joomla gibi sistemlerde oldukça popülerdi. Diğer forum sistemleri karışık geldiğinden genellikle mybb ve smf üzerinden gidiyordum.
Arada sırada online olan oyunlar oynuyordum.
Bu oyunlar basit bir sisteme sahip olduğundan cheat engine ile hacklemeyi öğrenmiştim. Hacker sitelerinden çıkmıyordum. O sitelerin bana en çok faydası ise, İnternet ve bilgisayarı daha iyi anlamama yardımcı olmasıydı. Yapabileceklerimin ve nelerin mümkün olabileceğini kısmen anlamıştım. Hatta bir keresinde kredi kartı ile coins satın alınan bir oyun sitesinde, birazcık coins aktarmıştım hesabıma. Hack merakı biraz arttığından Charles Web Proxy gibi farklı araçları da kullanmaya başlamıştım. Ama işte sonu olmadığı gibi bir anlamı da yoktu tüm bunların.
Chat ve arkadaşlık sitelerine dalmamak olur mu?
MIRC, seslichat, chatnu, smslust falan derken ortamlara ayak uydurmaya başladım. Chat yapmanın en iyi yanı bence klavye yazım hızınızı geliştirmesidir. O zamanlar ortalıkta facebook, twitter falan yok. Hatta google bile bu kadar popüler değildi. O zamanlarda rakip diyebileceğim yerli arabul.com vardı. Gerçi hala var ama kim kullanıyor ki artık! Facebook ve diğer sosyal medyaların artması nedeniyle birçok forum sitesi ziyaretçi gelmemesi yüzünden kapanıp gitti. Güçlü olanlar ayakta kaldı tabi ki (donanimhaber gibi) ancak bir çoğu kapandı. Eski olması nedeniyle hala sevdiğim bir site olan gezginler.net’in açık olması beni gerçekten mutlu ediyor. Hey gidi gezginler diye ara sıra içimden geçiriyorum.
İnternette Karşılaşabileceğiniz Olası Tehlikeler ve Güvenlik Önlemleri
Başıma gelmez demeyin! Gelir de haberiniz bile olmaz.
Arkadaşlık:
Öncelikle arkadaşlık ilişkilerinde çok dikkat edilmesi gerekir. Çünkü İnternet ortamında tanıştığınız herkes, kendini saygın, iyi biri gibi göstermeyi çok sever. Nitekim bunu başarır da. Bu yüzden arkadaşlık ayağına sağlam kazıklar yiyebilirsiniz. Gözünüz kulağınız açık olsun.
Şifre güvenliği:
Bunu çoğu yerde okumuşsunuzdur ama yine de atlamak istemedim. İnternet şifrelerinizi kimse ile paylaşmayın. Hatta üye olduğunuz forumlara ya da sitelere mümkünse farklı şifreler ile üye olun. Tutup da İnternet bankacılığı şifrenizi dandik bir foruma üye olurken kullanmayın. Bunu söylüyorum çünkü bazı İnternet siteleri isterlerse tüm bu bilgilere ulaşabilir.
Online alışveriş kazığı:
Satın alma konusunda herkesin bir kez kazık yediği olmuştur. Her zaman söylerim TV ve dandik sitelerden alış veriş yapılmaz. Peki bir sitenin güvenli olup olmadığını nasıl anlayacaksınız? Online alış veriş hizmeti veren güvenilir sitelerde genellikle SSL sertifikasına sahip 128 ve 256 Bit SSL olarak iki farklı şifreleme olur. Tabi bu sertifikaya bakıp öyle pat diye alış veriş yapmakta olmaz. Önce siteyi bir kurcalayın iletişim, hakkımızda, ürün satın alan müşteri yorumları vs. Ondan sonra alışverişinizi yapın.
Oturumu kapat ve geçmişi temizle!
Eğer bir bilgisayar kullanıcısıysanız bu kuralı hiç unutmamanız gerekir. Evde sürekli kendi bilgisayarınızda bütün oturumlarınız açıktır. Ancak olur ya hani, farklı zamanlarda, farklı bilgisayarlar kullanmak zorunda kalırız. İşte o bilgisayarı kullandıktan sonra bütün oturumlarınızı kapatın ve geçmişi silin. Sonra yok efendim birisi benim facebook şifremi çalmış diye ortalarda gezmeyin.
Güvenli şifre oluşturma:
Belki de bir çok kişinin en az dikkat ettiği husustur bu. Adamı tanırsınız tipinden bellidir şifre yerine doğum tarihini girdiği. Hahh işte onlardan olmayın. Güvenli şifre nasıl olur ki diye soruyorsanız : (Buyukkcukharf7841_?) alın size bol karakterli güvenli bir şifre örneği.
Mail açma:
Mail adresi alırken sanırım bir çok kişi şunu alayım gitsin diye o anki ruh haline bağlı olarak mail alıyor. İlerde pişmanlık duymamanız adına cici_kiz84 gibi salakça nickler yerine adinizsoyadiniz şeklinde bir mail almanızı tavsiye ederim.
Lisanslı yazılım:
Alayımız korsan bizim bilirim. Bir şeyin çakması dururken, orijinaline para vermeyi sevmeyiz. Ama hiç olmazsa bilgisayarınızda bir adet lisanslı virüs programınız olsun. Yoksa turuvaydı, böcekti uğraşır durursunuz.
Uzak bağlantı ne işe yarar?
Bilgisayarınıza adı üstünde uzaktan bağlanılmasına onay verme işlemidir. Bu açık olursa bilgisayarınız biraz daha az güvenli olur. Özel durumlar hariç kapalı olmasına dikkat edin.
Fazla eklenti istemem!
Program yapımcılarının en çok yaptığı şeylerden biri de, indirdiğiniz program dışında size fazladan bir uygulama dayatmalarıdır. Bunlar genellikle toolbar falan olur. Eğer genellikle hızlı bir şekilde next-next diye program kuruyorsanız, yüklemeyi özelleştir yazısını da artık görmelisiniz.
Nefret söylemine maruz kalma:
Bazen bir grup ya da topluluk tarafından nefret söylemine maruz kalabilirsiniz. O durumda yapılacak en iyi şey, o ortamı sessiz sedasız terk etmektir. Çünkü insanlar kendinden olmayanı çok çabuk dışlarlar. Basit bir örnek verecek olursak Nikon marka fotoğraf makinesi kullananlar ve Canon marka kullananlar diye iki grup olduğunu düşünelim. Canoncular kendilerini daha profesyonel görürlerse, nikoncuları dışlamaları da kaçınılmaz olur. Bu dışlama olayı hat safhaya ulaştığında ise ortaya nefret söylemi çıkar.
Tehdit edilme:
Çok fazla klavye kabadayısı vardır bizim toplumda mutlaka bir kaçına denk gelmişsinizdir.. Yok işte adresini bulurum, gelirim, seni yakalarım gibi bir durumda kalırsanız hiç muhatap olmayın. Çünkü işin içine girdikçe her şey daha da boka sarmaya başlar. Sinirlerinizi yıpratmayın ve moralinizi bu tür insanlar yüzünden bozmayın. Emin olun değmez!
Taciz edilme:
Hepimizin oynadığı online oyunlar vardır. Bazı oyunlar için üye olmak yerine misafir girişi yapmayı tercih ederiz.Çünkü amacımız bellidir. Bek dakika oyun oynayıp stres atıp çıkacağız. Ancak siz misafir girişi yaptığınız için üye adınız ve profil fotoğrafınız olmuyor. Dolayısıyla her gelen oyuncunun ”merhaba” demesinin ardından cinsiyetinizi sorması ve yavşamaya çalışması…. Bence apaçık bir taciz olmasa da taciz girişimidir. Bu memlekette kadın olmak, ağaç olmak, çocuk olmak hakikaten zor.
Her duyduğunuz haber doğru değildir!
İnternette rastladığınız bir haberin doğru kaynağını araştırın. Hemen öyle balıklama atlayarak aaa öyle miymiş diye aynı yalan-yanlış haberi bir de siz paylaşmayın. Şu Kuran yırttı diye maymuna dönüşen kız haberini duymuşsunuzdur. Haber ilk çıktığında herkes şaşkınlıkla korkuya kapıldı ve bir çoğu bu habere inandı. Fakat sonradan bir heykel olduğu ortaya çıktı. Amaç algı yaratmak! Bu konuda çok fazla habere rastlarsınız ama hiç farkına varmazsınız. Kaynağı iyi araştırın.
Gerçek kişisel bilgi paylaşımı:
Her gerçek bilgilerinizi isteyen siteye kulak asmayın. Örneğin twitter kullanırken illa da gerçek bilgilerinizi girmek zorunda değilsiniz. Gerek yok yani anlatabiliyor muyum?
Lanet olasıca pop-up pencerelere:
Bilgisayar ortamını geçtim, artık mobile üzerinden gezinirken bile, dikkat telefonunuza virüs bulaştı gibi uyarıları görebilirsiniz. Sakın haa diyeyim o reklamlara tıklamayın. Aksine virüsün kendisi onlardır.
Para kazanır mıyız hacı biz bu işten?
İnternet’ten para kazanmak öyle basit bir iş değildir. Ama bu işin meraklısı çoktur. Meraklısı çok olunca da bu durumdan yararlanmak isteyen kötü niyetli insanlara denk gelebilirsiniz. Şöyle kazanın, böyle verin, saadet zinciri gibi bir yığın saçmalıkla sizi oyuna getirirler dikkat edin. Çok şükür daha öyle bir deneyimim olmadı ama, canı yananların epeyce fazla olduğunu tahmin edebiliyorum. Forex döviz alım satım işlerine de mutlaka denk gelmişsinizdir. Bu iş aslında önceleri Türkiye’de yasal değildi. Sonradan nasıl olduysa izin verdiler. Para kazandırır mı? Kazandırır. Ama aynı zamanda da kaybettirir. Yani yıllarını bankacılık yaparak geçiren insanlar bile bilinçli hareket ediyorken siz bu piyasada ancak çömez olursunuz. Kısacası bilmiyorsanız bu işlere hiç bulaşmayın. Çünkü bu işten para kazanmak için işi gücü komple bırakıp, kafa yormak ve takip etmek gerekir.
Komşunun İnterneti:
Siz siz olun öyle biriyle ortak internet açayım falan demeyin. Yok illa da ben açacağım diyorsanız bu lafımı hatırlayıp çıplakyazar yazmıştı lan dersiniz.
Zararlı siteler:
İnternet geniş bir havuz olduğundan her türlü web sitesiyle karşılaşmanız da kaçınılmazdır. Virüs programınız vardır ama zararlı olan virüs değil, sitenin barındırdığı içeriktir. Kafası kesilen adamlar, satanist grupları gibi bir çok web sitesine tesadüfen denk gelebilirsiniz. Dur şuna bir bakayım diye harcadığınız 5 dakikalık bir zaman diliminde ömür boyu unutamayacağınız şiddet içeren görsel ya da videolara denk gelebilirsiniz. Dolayısıyla içinde bulunduğunuz psikolojik durum sizi bunalıma sokabilir. Çocuğunuz Bilgisayar Bağımlısıysa Bunlara Dikkat Edin! başlıklı yazımı da ayrıca okumanızı öneririm.
Herkes beğenilmek istiyor:
Like sayısının fazla olması ya da internette fenomen olmak bir çok insana kendini daha iyi hissettiriyor. Facebook emojilerinde dislike neden yok mesela? Muhtemelen insanlara kendini kötü hissettirecek ve belki de facebook kullanmaktan vazgeçirecek. Ama keşke bir de dislike butonu olsa diye geçiriyorum içimden. Bu yüzden internet ortamında insanların birbiriyle gizli bir rekabeti vardır. Herkesin at gibi koşuşup birbiriyle yarıştığını görmemek, ne yazık ki mümkün değil. At olmayın, insan olun! Beğenilme arzusunun yarattığı endişe başlıklı yazımı da bir ara okuyun derim. O zaman ne demek istediğimi daha iyi anlayacaksınız.
Son sözler :
Birçok blog yazarı gibi, uzun bir yazının ardından ben de kendimi son sözler yazma zorunluluğunda hissettim. Son sözler… Altın vuruş… Verilmek istenen asıl mesaj… Yemişim son sözlerini bee. Neyse toparlayıp adam gibi bitirmeyi deneyeyim bari. İnternet ortamında öğrendiklerim şimdilik bu kadar. Gerçi 15 yıllık bir internet geçmişini bir sayfaya sığdırmak zor oldu ama sonradan eklemek istediğim bir şeyler olursa yazıyı güncelleyeceğim. Bir ara blog hayatımda neler öğrendim başlıklı başka bir yazı daha paylaşmayı düşünüyorum.
Çok faydalı ve güzel bir özet olmuş, emeğinize sağlık…
Teşekkür ederim evde yazar. Biraz uzun oldu ama okurken kızmamışsındır umarım 🙂
Ben 15 yıl burada olsam varya bıkarlardı benden. Az bile yazmissin . Benimki nutuk gibi olurdu haha 🙂 hepside güvenilir ve temiz öneriler. Eywallah diyorum kardeşim. Benim gibi acemi ördeklere yol olsun dicem ama hic de anlamam yazılımmış oymus buymus dan. Yaz-dur sistemine talimim işte.
Biraz uzun zaman olunca ister istemez bir çok olayla karşılaşıyor insan. Belki de yazmadığım ya da aklıma gelmeyen bir çok şey vardır. Ama en azından bildiklerimi yazarak faydalı olur diye düşündüm. Eminim ki sizin de farklı deneyimleriniz olmuştur. Öyle yok ben anlamam demeyin. 🙂
beğen tuşu nerde 🙂
Koymadık ya beğen tuşunu. Ne lüzumsuz şey o öyle 🙂
Güzel bir liste olmuş. Harbiden deneyim konuşmuş. Emeğinize sağlık ^.^
Teşekkür ediyorum Fulya Erdoğan umarım gerçekten bir faydam dokunmuştur.
Yazını keyifle okudum abi. 🙂 şöyle bir eskilere gittim ilk yıllarıma.(pek de büyük sayılmam ama ) güzel ve yararlı bir yazı olmuş eline sağlık abi.
Eyvallah Burak beğendiğine sevindim. Umarım faydalı olmuştur.
gerçekten güzel bir yazı olmuş. Yanlış bildiğimiz bir çok konu varmış. Teşekkürler.