Bir zamanlar, nehir kıyısının hemen yanında, küçük bir evde yaşayan Abigail adında bir kadın vardı. Abigail bu evde yalnız yaşıyordu. Çünkü sevgilisi uzun zaman önce nehrin diğer tarafına geçmiş ve dönememişti. Abigail günlerini üzüntü ve keder içinde geçiriyordu. Bu esnada nehir dev timsahların da evi haline gelmişti. Artık karşıya geçmek imkansız olduğu gibi dönebilmekte imkansız bir hale gelmişti. Abigail’in evinin üst taraflarında ise annesi yaşıyordu. Ara sıra annesini ziyaret ederek ve giden erkek arkadaşını bekleyerek geçiriyordu günlerini. Fakat artık daha fazla dayanacak gücü kalmamıştı. Bir şekilde onu geri getirmenin yollarını aramaya başladı.
Bir gün teknesi olan Brock adında bir yabancıyla tanıştı Abigail.
İçinde bulunduğu durumu anlattı ve yardım etmesi için tekneciden ricada bulundu. Tekneci ayık gezmeyen, pis bir adamdı. Abigail’in içinde bulunduğu durumu pek umursamamış ve ona ilginç bir teklifte bulunmuştu. Tekneci Abigail ile yatmak istediğini açık açık dile getirmiş ve böylelikle kendisini nehrin karşısına geçirebileceğini söylemişti.
Abigail kendisini çıkmaz bir sokağa girmiş gibi hissediyordu.
Annesini tekrar ziyaret etti ve olan bitenleri anlattı. Fakat annesinin de elinden gelen pek bir şey yoktu. Abigail tekrar eve döndü. Yemek yemiyor ve günlerini hiçbir şey yapmadan, gecelerini ise uykusuz geçiriyordu. Teknecinin teklifini kabul etmekten başka bir şansı olmadığını düşünüyordu. Bu yüzden ertesi günü beklemeden gecenin karanlığında Brock’un yanına giderek teklifini kabul ettiğini söyledi.
Ertesi sabah hiçbir şey olmamış gibi Brock ve Abigail tekneye binerek nehrin diğer kıyısına geçti. Nehrin diğer kıyısı ormanlık olmasına rağmen daha seyrek ağaçlarla kaplıydı. Bu yüzden çok geçmeden sevgilisine ulaşmıştı. Sevgilisi Abigail’e karşıya nasıl geçebildiğini sorunca, Abigail olan biten her şeyi sevdiği adama anlattı. Adam duyduklarına inanamamış bir anda deliye dönmüştü. Abigail’i artık istemiyordu. Bu yüzden onu terk etti.
Abigail kavuştuğunu düşündüğü sevgilisi tarafından terk edilmiş ve oldukça yalnız hissediyordu. Kendisini adeta ormanın koynuna bıraktı. Amaçsızca yürüyüp duruyordu ormanın içinde. Bu sırada ormanda avlanmakta olan başka bir yabancı adamla karşılaştı. Adam Abigail’in bu üzgün halini görünce dayanamayarak sordu. Abigail ise başından sonuna her şeyi bu yabancı avcıya anlattı. Yabancı bu çaresiz kadına hem acımış, hem de aşık olmuştu. Ona bu kadar acı çektiren eski sevgilisini bularak, adam akıllı bir dövmüştü. Tekrar Abigail’in yanına dönerek onu çok sevdiğini söyledi.
Okumuş olduğunuz bu hikayeye göre, en suçlu kimdir?
(Abigail, annesi, tekneci, sevgilisi, avcı)
Maddeler halinde sıralayarak nedenini açıklayınız.
Hikaye biraz basit olmuş ama sondaki soruyu görünce hikayenin çokta önemli olmadığını anladım. Soruya cevaplarım ise bu şekildedir:
1- Sevgilisi (Dönemeyeceğine dair bir haber verebilirdi.)
2- Tekneci-Brock (Kadının içinde bulunduğu zor durumdan faydalandığı için)
3- Abigail (Sevdiği adama ihanet ettiği için. Eğer gerçekten seviyorsa sonsuza kadar da bekleyebilirdi)
4- Avcı (Çözüm hiçbir zaman şiddet olmamalı. Eski sevgilisini dövdüğü için biraz da olsa suçlu)
5- Annesi (Keşke elinde bir imkanı olsaydı da kızına yardım edebilseydi fakat elinden bir şey gelmediği için en az suçlulardan biridir. )
O soruyu sorabilmek için yazdım ben bu hikayeyi. Bırakın da birazcıkta basit olsun. 🙂 Yorumunuz için teşekkür ederim.
black mirror izleyip yazmıştım. ondan sonra westworld a geç. o da bilimkurgu iyi. blogumda var bir sürü dizi bakarsın ayrıca. bir dolu iyi dizi var yaa 🙂
Black mirror un son sezonuna geldim zaten 2 bölümü falan kaldı. Onları bitirdikten sonra Görünen adama geçicem. Blogundaki dizilere az önce baktım. Narkoz da listemde olan dizilerden ama ona da daha başlayamadım. Güzel diziler var izlenecek.
1-Kız (çözüm için çok fazla uğraşmadığını gördüm)
2-Anne (bizim hayatımıza müdahil olmaları zordur annelerin; ama bir şekilde yol gösterebilirdi)
3-sevgili (onun için yapılan fedakarlığı bile düşünmeyerek sadece işin kötü yanına odaklandığı için)
4-avcı (yara sarmaya çalışmak yerine yaralayanı bulup hırpalamak…)
5-tekneci ( kimseye zorla bir şey yaptırmamıştır 🙂
Teknecinin 5. sırada olması şok etkisi yarattı bende. Ama bakış açını sevdim 🙂
Bu yillar once duydugum psikolojik bir testin farkli bir versiyonu gibi.
Tekne sahibi: Firsatci
Kiz: Olse daha iyiymis:)
Sevgili: Sevmemis
Anne: Ölü
Avci: Cok iyi yapmis
En güzel yanı hikaye kahramanları ile empati kurarak mantıklı kararlar vermeye çalışmamız. Tabi herkesin farklı bakış açılarına sahip olarak farklı cevaplar vermesi daha da güzel. Böylelikle olaylar karşısında ne kadar farklı düşündüğümüzü bir kez daha anlamış oluyoruz.