• Hakkımda
  • Reklam
  • İletişim

Çıplak Yazar | Özgün Yazılar ve Denemeler - Kişisel Blog

News
Çıplak Yazar | Özgün Yazılar ve Denemeler - Kişisel Blog
Uykudan uyandığım bazı sabahlar, dünyayı değiştirebileceğimi düşünürdüm.
Sonrasında çorabımın diğer tekini ararken bulurdum kendimi.
  • Gündelik
    • Aforizmalar
    • Gece Yazıları
  • Hikayeler
  • Deneme
  • Eleştiri
  • Mizah
  • Yaşam ve İnsan
  • Sinemaskop
    • Sinema yazılarım
    • Kısa Filmler
    • Netflix Dizileri
  • Araştırma
  • Bloggess
Çıplak Yazar | Özgün Yazılar ve Denemeler - Kişisel Blog
Nereden, nasıl geldin bilmiyorum ama burada bir şey yok ki.. :(
Tüm Sonuçları Gör
  • Gündelik
    • Aforizmalar
    • Gece Yazıları
  • Hikayeler
  • Deneme
  • Eleştiri
  • Mizah
  • Yaşam ve İnsan
  • Sinemaskop
    • Sinema yazılarım
    • Kısa Filmler
    • Netflix Dizileri
  • Araştırma
  • Bloggess
Çıplak Yazar | Özgün Yazılar ve Denemeler - Kişisel Blog
Takip Et
  • Gündelik
  • Deneme
  • Eleştiri
  • Mizah
  • Hikâyeler
  • Yazar Atölyesi
  • Sinemaskop
  • Yaşam ve İnsan
  • Araştırma
bizden cicek olmaz

bizden cicek olmaz

Bizden Çiçek Olmaz

Çıplak Yazar by Çıplak Yazar
9 Haziran 2020
3 dk.
A A

Odanın karanlığında köşedeki koltukta oturuyordu. Balkon kapısından içeri vurmakta olan ay ışığı, odadaki karanlığı biraz olsun aydınlatıyor ve elmacık kemiğininden ellerine, oradan da parkelere kadar bir ışık hüzmesi uzanıyordu.

Elleri yumruk biçiminde birbiri içine geçmiş ve yorgun başını yere düşmemesi için sanki tutuyor gibiydi. Bir ara gözü karşı pencerede perdeleri açık olan ve ışıkları gecenin geç saati olmasına karşın hala yanmakta olan odadaki yaşlı kadına takıldı. Kadın oldukça yaşlı ve yalnız yaşıyordu. Odanın içinde hareket ederken, koltuk takımına ya da en yakınındaki bir eşyaya tutunup öyle yürüyordu. Arada sırada genç bir adam ve karısı çocuklarıyla birlikte yaşlı kadını ziyarete geliyor, onunla vakit geçiriyordu. Bu özlem gidermek suretiyle yapılan ziyaretten çok, ölüp ölmediğini kontrol etmek amacıyla yapılan bir ziyaret olabilirdi.

***

Bir yıldız kaydı!

Bir yıldız durup dururken kayamazdı. Hele biri gözünü dikmiş ona bakarken bu kesinlikle olamazdı. Çünkü yıldızlar doğaları gereği utangaç varlıklardı. Aslında kayıp gitmelerinin tek sebebi de, tutunacak hiçbir şeylerinin kalmamış olmasıydı. Ne var ki insanoğlu bu durumu her seferinde yanlış yorumladı ve yıldızların öylece havada durduklarını düşünürdü.

Bir ara yerinden kalkar gibi oldu. Ancak sağ bacağı ayak bileğinden yukarı doğru tamamen uyuşmuş, karıncalanıyordu. Topuğunu gayriihtiyari olarak birkaç kez sert bir şekilde yere vurdu. Daha sonra alt komşuyu rahatsız edebileceği düşüncesinin verdiği endişeyle alt dudağını ısırdı ve topuğunu yere vurmaktan vazgeçti. Çünkü gece gece yersiz bir tartışmaya mahal vermeye gerek yok diye düşüyordu.

Işığı açmak üzere odanın giriş kapısı yanındaki düğmeye doğru yürümeye başladı. Ancak bir şey daha düşünüyordu o sıra.. O da insanlara göstermiş olduğu nezaketin onu ne kadar yorduğuydu. Neden her seferinde anlayış gösteren tarafın kendisi olduğunu düşünüyordu. Mesela üst komşunun şu anda kendi sağ bacağı gibi, bacağı uyuşsaydı… Ve o üst komşu bile isteye ayağını güm güm yere vursaydı ve bunu utanmadan devam ettirseydi… Acaba ona bir şey söyler miydi? Söylemezdi elbet! Çünkü kendi uyuşan bacağı, komşunun uyuşan bacağı kadar önemli olamazdı.

***

Ayağa kalkıp uyuşan bacağına gereken kan akışını sağlayıp, ışığı açmak üzere düğmeye doğru ilerlerken geçen zaman diliminde tüm bunları düşündü.

Odanın aydınlanmasıyla gözlerini adeta kör eden parlaklık, bir kaç saniye boyunca sürdü. Ardından usulca sanki görülmeye değer bir şey varmışçasına gözlerini tamamen açtı. Kapılar, pencereler ardına kadar açıktı. Çok geçmeden beyaz lamba etrafında küçük siyah noktalar uçuşmaya başladı. Bazı yörelerde buna mucuk deniyordu. Bazı yerlerde ise, üvez. Mucuk diyenler üvezi, üvez diyenler de mucuğu bilmezdi. Şanslıydı, çünkü her ikisini de biliyordu. Ne var ki bu yararsız bilginin hiçbir yerde işine yaramayacağının da farkındaydı. Üstelik üvezlerin ya da mucukların bu isim farklılığını pek de önemsediği söylenemezdi.

Birden, lambanın eftrafında dans etmekte olan mucukları! unutup, başını çevirdiği anda gözüne ilişen ve muhtemelen bir kısmı ölmek üzere olan balkon çiçeklerine doğru baktı.

İnsan emek verdiği bir şeyin, ölümüne şahit olunca kesinlikle acı çekiyordu. Bu ister saksıda bir çiçek, isterse fanusta kırmızı bir japon balığı olsun farketmiyordu. Her zaman üzülecek bir şeyler buluyorduk. Bu konuda üstümüze yoktu. Ya bir şeyleri mahvediyor ya da iyileştiriyorduk. Eğer bu iyi ve kötü, bir çocuk olsaydı ve biz onları parkta tahterevallinin iki ayrı ucuna oturtsaydık.. İyi, havada mutluluktan uçarken, kötü hızlıca poposunu geriye doğru çekerdi. İşte çiçeklerin ölümü de böyle bir şeydi. Çünkü onlara dadanan şeyler de kötüydü. Adına unlu bitleri denilen beyaz, mikro canlılardı. Bizler unlu bitleri gözüyle birer makro canlı olarak bazen bu mikro dediklerimiz karşısında boyun eğebiliyorduk.

diye düşünüyordu…

Çiçekler de haklıydı. Özel bir ilgi ve anlayış istiyordu. Bunu dile getirmeleri beklenemezdi. Ama onlara göre bir kulak olmak da imkansız değildi. İnsan aynı dili konuşabilirdi, ama bazen bir çiçek kadar dinleyemez ve anlayamazdı birbirini. Bu da çiçek bile olamamakla ilgiliydi.

Fanusta kırmızı bir japon balığı, tavanda uçuşan bir kaç mucuk ve gökyüzünde bir yıldız… Hepsi çiçek olabilirdi, insan dışında hepsi!

09.06.2020 – 01.47 / ANTAKYA

İlgili Yazılar:

  1. Suskun çiçek
  2. Mezarlık gülleri : Mezarlıkta Gül Neden Olmaz ki?
PaylaşGönderPaylaş14Tweet9Paylaş2
Çıplak Yazar

Çıplak Yazar

Amatör hikaye yazarı ve sıradan bir dünya vatandaşı. Evrime, dostluğa, sevgiye, paylaşmaya ve hayattaki iyi şeylere inanır. Zamanın en değerli şey olduğuna inanır ve bu yüzden hatırlanmaya değer güzel anılar biriktirmek için yaşar. Hakkımda daha fazla..

Yorumlar 4

  1. ferhat says:
    5 yıl önce

    teşekkürler

    Yanıtla
  2. Takipavm says:
    5 yıl önce

    Teşekkürler. Akıcı ve detaylı bir anlatım olmuş.

    Yanıtla
  3. Talha Tokmak says:
    5 yıl önce

    Çok akıcı bir anlatımınız var. İnsanın daha çok okuyası geliyor. Kaleminize sağlık.

    Yanıtla
    • Çıplak Yazar says:
      5 yıl önce

      Yorumunuz için çok teşekkür ederim.

      Sadece “ruhu olan” yazılar yazmaya çalışıyorum.

      Yanıtla

Bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

Son Yazılar

Yönüm Sen İken #Şiirimsi

Kırılganlık

Kırık oyuncaklar sepeti

Tik tak, tik tak, tik tak

Bir sokağın hikayesi

Daha Fazla Göster

Neler olup bitiyor?

  • Hızlı Yazar - 1 ay önce

    Selam Dostum, Yazı konusu güzel, yazının içeriği güzel. Geriye kalan güzel bir yorumla yazıyı ve yazarı selamlamak. İnsan neden yazar?…

     İnsan neden yazar ki? | Yazan İnsanların Ortak Noktası Nedir?

  • cooq.co - 1 ay önce

    Areka palmiyesiyle ilgili bu detaylı ve bilgilendirici yazı için teşekkürler! Ev dekorasyonunda yeşil bitkilerin önemi gerçekten büyük. Areka palmiyesi, hem…

     Ev Dekorasyonlarının Olmazsa Olmazı Yeşil Bitkiler

  • Çıplak Yazar - 1 ay önce

    Bu da ilginç bir sohbet olmuş gerçekten. Dilerim bu kırılganlığı bir şekilde atlatırsınız.

     Kırılganlık

  • aysel kılıçaslan çelebi - 1 ay önce

    sizi çok iyi anlıyorum aynı duyguları bende yaşadım hatta bir süre yazmaktan uzaklaştım akabinde yapay zekaya şu soruyu sordum "bu…

     Kırılganlık

  • Çıplak Yazar - 1 ay önce

    Eve gidince haliyle afacanlara ve eşine de zaman ayırman gerekiyor. Ben de bir baba olduğum için seni çok iyi anlıyorum.…

     Siz Ne Biçim Yazar - sınız? (Bir soru, bir cevap, biraz da şarap)

Müdavimler

  • Ece Evren (29 yorum) ⭐️
  • Begonvil Sokağı (28 yorum) ⭐️
  • Büşra Bayram (25 yorum) ⭐️
  • Yağmur Yağar (23 yorum) ☕
  • Kaystros Tyrha (23 yorum) ☕
  • Daha Mutlu Yaşam (21 yorum) ☕
  • Karga ve Kız (20 yorum) 👋
  • ELİF sarı (18 yorum) 👋
  • Değmesin Yağlı Boya (17 yorum) 👋

E-POSTA LİSTESİNE KATILIN!

Her yeni yazıdan anında haberiniz olsun.

Tanıtım Yazısı Yayınla
A Life Hastaneler Grubu

Sponsor İçerikler

Yazarlar İçin Sosyal Medya Stratejileri

Türkiye’nin En İyi Aspavası Seçildi

Adrasan

Yaz aylarının vazgeçilmezi Suluada!


Feedback
✉

© 2025Çıplak Yazar | Kişisel Blog

  • MesajMesaj gönder
  • Abone olAbone ol
  • Kim neler demişKim neler demiş?
  • Ara
Bu sitedeki tüm yazılar ve içerikler, aksi belirtilmedikçe, Creative Commons Atıf-GayriTicari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile korunmaktadır.
Kaynak göstererek paylaşabilirsiniz. | Ticari amaçla kullanılamaz. | İçerikler değiştirilemez veya türev eser haline getirilemez.
Creative Commons Lisansı
Nereden, nasıl geldin bilmiyorum ama burada bir şey yok ki.. :(
Tüm Sonuçları Gör
  • Hakkımda
  • Reklam
  • İletişim

e © 2016 - 2020 Çıplak Yazar - Kişisel Blog & Kısa Hikayeler İçerikleri paylaşırken lütfen kaynak gösteriniz!

"Bu site, kullanıcı deneyimini iyileştirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Daha fazla bilgi için Gizlilik Politikanızı inceleyebilirsiniz. Çerez kullanımını kabul ediyorsanız, 'Kabul Et' butonuna tıklayın."