Nefret etmeye başladıysanız geliştiniz demektir!
Yazıma başlamadan önce Konuyla ilgili daha önce yazmış olduğum şu başlıkları da inceleyebilirsiniz :
- Kalabalık mekanlarda kitap okumak
- Aynı anda birden fazla kitap okumak
- Yazmak için okumak mı gerekli herkes yazabilir mi?
- Okuduklarımızın ne kadarını anlıyoruz?
Kişisel gelişim kitapları, o kitaplardan nefret etmeye başladığınız anda gerçekten de kendinizi geliştirmiş olduğunuz kitap türleridir. Böyle bir genelleme yapmak için öncelikle bir kaç kişisel gelişim kitabının kapağını eskitmiş olmanız gerekiyor. Her ne kadar iş işten geçmiş olsa da neticesinde öğrendiğiniz şey gerçekten de bir kişisel gelişimdir. O gelişim de bu tür kitapların zırvalıklarla dolu olduğu gerçeğidir. Çünkü birçoğu kafa bulandırmaktan ve aynı zırvaları tekrar etmekten öteye gidememiştir. Özellikle de hayatın anlamı, içimizdeki huzur, siz farklısınız, iyilik ve doğruluk gibi konulardan söz etmek kişisel gelişim kitapları içinde bolca rastlayacağınız sözlerdir.
Farklı olduğunuzu kişisel gelişim kitaplarından öğrenmek mi daha neler..
Düşünsenize farklı olduğunuzun farkına bir kitabı okuyarak varıyorsunuz ne acınası bir durum. Siz özelsiniz, siz güzelsiniz diye, devam eder sonraki bölümler.
Halbuki daha sıradan kitaplar, size elle tutulur gözle görülür yanı başınızda olan gerçeklerden bahseder. Kim bilir o kitaplar belki de bu yüzden sevilmezler. Dünyanın boktan olduğundan, insanların bencil olduğundan, düzenbazların saygın kişi olarak kabul edildiğinden falan bahsederler. Sahi, etkili konuşmak için 7 adım dururken, bunları kim neden okumak istesin ki?
Arz talep meselesi diye bir ey var!
Bu durum biraz da arz talep meselesine bağlı olarak, ilerleyen bir durumdur. Amaç okuyucuya bir şeyler kazandırmaktan ziyade ticari kâr ile doğrudan orantılıdır. Bu yüzden de okuyucu neyi okumak istiyorsa onu yazarlar. Size hakikati değil, aslında bir yığın saçmalığı satın almaya zorlarlar. Okuyucular da leş kargaları gibi üşüşür o kitapların başına. İçeriği önemli değildir. Popüler kültür neyi emrediyorsa, herkes neyi okuyorsa onu okurlar.Okumaktan ziyade bir de kapak fotoğraflarını çekip her yere koyarlar. Kahve fincanı ya da deniz manzarası eşliğinde, bak ben bunu okuyorum havası yaratılır. Bu durum okuyucunun kendini reklam ederek, beğenilme duygusunu tatmin etme çabasıdır. Zaten hepimiz yakın arkadaşlarımızın tavsiyeleri üzerine bir şeyler alıp okumuyor muyuz? Halbuki onlara da başkaları öneriyordur. Yani aslına bakarsanız ortaya, herkes arkadaşının arkadaşlarının kitaplarını okuyor durumu çıkıyor.
Biri önermeden kitap satın almak
Halbuki ben bilim kurgu seviyorum bu yüzden de hiç tanımadığım bir yazarın hiç tanımadığım kitabını pat diye gidip alacağım diyen kaç kişi vardır ki?
Hem bir düşünün bakalım, o kitapları kimler yazdı hayatın felsefesini falan nasıl çözdü diye. Emin olun hepsi aynı bok.
Hiçbiri size bir şey vermeyecek. Haa belki şu düşünceyle de okuyanlar vardır. Ben kişisel gelişim kitapları okuyup kendimi geliştiriyorum.
– Sen bi bok yapmıyorsun aslında arkadaşım! Kendini geliştirdiğini düşünüp aslında köreltiyorsun, törpülüyorsun bir bakıma.
Sürekli iyilikten, huzurdan falan söz ederler.
Yahuu bırakın.. Eğer düşünebilen bir canlı olduğunuzun farkındaysanız dünya size her şeyi, her sorunun cevabını verecektir zaten. Yeter ki bilmek isteyin. Yani huzurun ne olduğunu okumaktansa onu hissederek öğrenmeye bakın.
Demek ki huzur buymuş diyebilin.
Bizler her şeyi kitaplardan öğrenmedik, kitap dediğiniz de zaten bir insanın tecrübelerine ya da hayata bakışına dayalı notların bütünü. O insan belki de bunları yaşadı.
Siz ise yaşamak yerine onu sadece okumak istiyorsunuz. Sadece kişisel gelişim kitapları için söz ediyorum. Tutup da tarih ya da bilim kitaplarıyla karıştırmayın.
Tarih kitapları ve tarih hakkındaki yazılar nedense daha çok hoşuma gider benim. Nedenini de söyleyeyim hemen. Tarih bir kere yazılıyor ve hiç değişmiyor. Tarihleri günleri ya da olayları bir kerecik okumanız yetiyor.
Bunlar naçizane benim fikirlerim. Herkes istediğini okumakta özgürdür elbette.
Kişisel gelişim kitapları, kalitelilerinden söz ediyorum, psikoloji biliminden temel alır aslında. Çok da anlamsız olduklarını düşünmüyorum. Ama günümüzde her şey gibi bunlar da mantar misali çoğaldığından ayıklayarak okumakta fayda var. Yine de şart mı dersen; ekmek, su kadar değil tabii ki. Sevgiler 😉
Çok da anlamsız değiller zaten fakat benim irdelemek istediğim konu, insanların okumak yerine kendileri düşünerek bazı şeylerin farkına varamaması.
Bu yüzden de hep taze kan gibi yeni kişisel gelişim kitaplarına ihtiyaç duyuyorlar.
Bana da yapmacık gelir bu tür kitaplar. Pek çok kişinin motive olduğu, hayata, işine daha çok bağlandığı konuşulur. Yoksa bir kandırmaca, şişirilen bir balon mudur bu, iğneyi geçirdin mi ne olduğunu anlarsın. Belki bazıları için faydalı olabilir, onları intihardan bile alıkoyar. Ama benim için -en azından şimdilik gereksiz.
Feleğin çemberinden geçmişiz bize işlemez öyle kişisel gelişim Osman abi 🙂
Kişisel gelişim kitaplarının pek çoğu biri birinin tekrarı ve fabrikasyon kitaplar. Ama aralarında gerçekten iyi olanlar var. Özellikle insanın hayattan yorulduğu ve tıkandığı dönemlerde tekrar motive etmek için işe yarıyorlar.
Hehh işte o gerçekten çok iyi olanları merak ediyorum bende keşke bi kaç tane önerseydin be abi.
Karikatür harika.
Kişisel gelişim kitaplarından "gerçekten" iyi olanlardan seçip okumak ve kesinlikle arka arkaya okumamak lazım 🙂 Fazlası gereksiz kelebekler uçuşturuyor kafada 😀 Ben de okuyamam.
Sonra yakalayamıyosun bile o kelebekleri 😀
%100 Düşünce Gücü, çoğu kitap için öncüdür.
Ben bir de Erdal Demirkıran'ın 'Ben Dünyanın En Akıllı İnsanıyım' kitabını öneririm şiddetle.
Bu kitapları okumak istemediğim zamanlardı ona rağmen severek ve bir çırpıda okumuştum.
Ama diğer kitaplarında aynı zevki alamadım maalesef. En güzeli bu 🙂
Keşke başka bir kitap önereydin iyiydi. En uyuz olduğum adamın elinde gördüm o kitabı ben. Bu adam bunu okuyorsa ben okumayacam lan dedim 😀
Neden 8 saat uyuruz falan gibi konulardan bahsetmişti. Hani uyuz oluyosun bi de dinlemek zorunda bırakıyordu. Lütfen başka varsa onu alayım Erdal olmaz 😀
O zaman %100 Düşünce Gücü!
Ben kişisel gelişim kitaplarındaki öğütler yerine bir romandan o öğütleri kendim çıkarmayı tercih ediyorum, ben de bu nedenle sevmiyorum 🙂
O da güzel tabi neden olmasın 🙂
Hepsi kötüdür diyemem, ancak çoğunluğu yazıda da çok güzel belirttiğiniz gibi insanların duymak ve görmek istediklerini yazıyorlar, yani kandırıyorlar ve karşılığında para kazanıyorlar.
Tarih kitaplarından, biyografilerden ve hatta romanlardan kişisel ve toplumsal anlamda çok daha gerçekçi ve faydalı çıkarımlar yapılabilir diye düşünüyorum bende. Özellikle biyografi bu alanda benim için en iyisi.
Teşekkürler paylaşım için. 🙂
Şu da bir gerçek ki böyle bir genelleme yapmak için beş on kişisel gelişim kitabı da bitirmiş oluyorsun. Yani iş işten geçmiş oluyor 🙂
Muhammed Bozdağ'ın kitapları bilinen kişisel gelişim kitaplarından çok farklı ve insana gerçekten değer katıyor.
Adını hiç duymadım. Ama meditasyon babalarından daha fazla konu ele alabileceğini de pek sanmıyorum. Yine de ön yargılı olmak istemiyorum tabi. Görünce kurcalayacağım bu adamın kitabını da.
Benim için kişisel gelişim tasavvuf kitaplarında.
Hiç okumadım ama okumak isterim yolcu.