• Hakkımda
  • Reklam
  • İletişim

Çıplak Yazar | Özgün Yazılar ve Denemeler - Kişisel Blog

News
Çıplak Yazar | Özgün Yazılar ve Denemeler - Kişisel Blog
Uykudan uyandığım bazı sabahlar, dünyayı değiştirebileceğimi düşünürdüm.
Sonrasında çorabımın diğer tekini ararken bulurdum kendimi.
  • Gündelik
    • Aforizmalar
    • Gece Yazıları
  • Hikayeler
  • Deneme
  • Eleştiri
  • Mizah
  • Yaşam ve İnsan
  • Sinemaskop
    • Sinema yazılarım
    • Kısa Filmler
    • Netflix Dizileri
  • Araştırma
  • Bloggess
Çıplak Yazar | Özgün Yazılar ve Denemeler - Kişisel Blog
Nereden, nasıl geldin bilmiyorum ama burada bir şey yok ki.. :(
Tüm Sonuçları Gör
  • Gündelik
    • Aforizmalar
    • Gece Yazıları
  • Hikayeler
  • Deneme
  • Eleştiri
  • Mizah
  • Yaşam ve İnsan
  • Sinemaskop
    • Sinema yazılarım
    • Kısa Filmler
    • Netflix Dizileri
  • Araştırma
  • Bloggess
Çıplak Yazar | Özgün Yazılar ve Denemeler - Kişisel Blog
Takip Et
  • Gündelik
  • Deneme
  • Eleştiri
  • Mizah
  • Hikâyeler
  • Yazar Atölyesi
  • Sinemaskop
  • Yaşam ve İnsan
  • Araştırma
Eski Türk filmleri

Eski Türk filmleri

Eski Türk Filmleri Neden Tekrar Tekrar İzleniyor?

Eski Türk Filmleri Neden Çok İzleniyor?

Çıplak Yazar by Çıplak Yazar
10 Temmuz 2017
3 dk.
A A

Eski Türk Filmleri nin çoğunda öyle bir gizem ve büyü var ki; her denk geldiğimizde sonunu bildiğimiz, hatta neredeyse tüm repliklerini ezberlediğimiz halde tekrar tekrar izliyoruz. Belki de bizi en iyi anlatan ve kültürümüzü en iyi yansıtan filmler olduğu için onları diğerlerinden ayrı tutuyor ve en çok sevilen film listeleri arasında baş köşeye oturtuyoruz.

Ne zaman TV de bir Türk filmine denk gelsem, üşenmeden açıp izliyorum. Hepsi mükemmel demiyorum ama bazı filmler var ki; kendini gerçekten tekrar tekrar izlettirmeyi başarıyor. Sanki özüne çok farklı bir şeyler katılmış gibi, her seferinde de güldürmeyi ve aynı hissi vermeyi başarıyor. Yeni filmlerde de oldukça güzel yapımlar oluyor. Tıpkı Cem Yılmaz’ın Pek Yakında Filmi gibi. Bu yüzden yönetmen ve senaristlerin ayrıca da oyuncuların hakkını yememek lazım. Ama bir-iki bilemediniz üç kez izledikten sonra baymaya başlıyor. Bu yüzden eski Türk filmleri nin neden tekrar tekrar izlendiği konusuna değinmek istiyorum.

Eski Türk Filmleri Neden Çok İzleniyor?

Konu bellidir, hatta replikler bile teker teker ezberlenmiştir. Ancak yine de ilk kez izliyormuş gibi heyecanla ve merakla izleriz o filmi. Örneğin Türk sinemasının kült filmlerinden olan Hababam Sınıfı. Bu kadar özel olmasının ve tekrar tekrar izlenmesinin elbette nedenleri var. Bu konuda çok şey söyleyebilirim ama bana göre en başta sağlam yönetmen, sağlam senaryo ve iyi oyuncular.

Peki iyi bir film için bunlar yeterli mi? Tabi ki değil! O yüzden kulak pasını silecek, izlediğimiz sahneyle bütünlük sağlamış, sağlam bir film müziği de olmalı o filmin. İzlediğiniz filmlerde sizler film müziklerine ne kadar dikkat ediyorsunuz bilmem ama film müzikleri filmin ruhu gibidir. Yani o neşeli melodiyi çıkarsanız filmde adeta kocaman bir boşluk olacaktır.

Tiyatro Alt Yapısına Sahip Oyuncular

Onun dışında eski sinema oyuncularının çoğu tiyatro ile yakından ilgilendiğinden, daha kaliteli oyunculuk sergiliyor ve bu durum izleyiciyi filmde daha da yakınlaştırıyor. Tıpkı Ferhan Şensoy ve Rasim Öztekin‘in oynağı Pardon filmi gibi. Ya da son zamanlarda çekilmiş olan Demet Akbağ’ın oynadığı Nadide Hayat filmi gibi. Günümüzde mankenlikten sinema oyunculuğuna ya da şarkıcılığa terfi eden ünlüleri düşünürsek, açıkçası sinema sektörünün yerlerde süründüğünü düşünüyorum.

Film Değil, Adeta Yıldızlar Geçidi

Eski Türk Filmleri nin tekrar tekrar izlenmesinin bir diğer nedeni ise (burası çok önemli) birden fazla iyi oyuncunun aynı filmde yer almasıdır. Hababam Sınıfı filmini örnek verdiğim için aynı film üzerinden konuşmak istiyorum. Son zamanlarda yapılmış filmlere hiç dikkat ettiniz mi? Senaryo iyidir ama klişe hep aynıdır. Filmde genellikle bir ya da iki tane çok iyi oyuncu olur. Diğerleri ise hep daha sönüktür. Hatta o kadar sönüktür ki, sanki yoldan geçen bir kaç kişiyi çağırıp ”film çekiyoruz bu filmde oynar mısınız” gibi bir durum olmuş. Bunu da elbette düşük bütçe ile iyi kar elde etmek için yapıyorlar. Cem Yılmaz Türk Sinemasına Neler Kattı? başlıklı yazımda bu konuya zaten değinmiştim. Yani günümüzde artık sanat adına güzel filmler çekilmediğini düşünüyorum.

Ancak Hababam Sınıfı gibi bir filmi incelediğimizde aslında tek başına başrol oynayacak çok fazla oyuncunun bir arada olduğunu fark ediyoruz. Örneğin Münir Özkul ve Adile Naşit bir çok aile filminde karı-koca rollerini üstlenmiş ve filmi çok iyi bir şekilde götürmüşler. Canım kardeşim filminde Tarık Akan ve Halit Akçatepe‘nin olması gibi. Bu açıdan baktığınızda Hababam Sınıfı gibi bir filmin yıldızlar şöleni olduğunu anlamamak mümkün değil.

Bu kadar kaliteli oyuncunun bir arada olmasıyla ortaya da kesinlikle kötü bir film çıkmaz. Nitekim Hababam Sınıfı’da bunun en güzel örneklerinden biridir. Yani demem o ki, izlediğimiz eski Türk filmleri nin tekrar tekrar izlenmesinin başlıca sebepleri bunlardır.

Kültürümüzün Mükemmel Şekilde Yansıtılması

Her filmin bu kadar iyi olduğunu savunmuyorum. Ancak kendini tekrar tekrar izlettiren filmlere dikkat ettiğinizde aile yapısını ve Türk kültürünü çok iyi işlediğini fark edebilirsiniz. Niye bilmiyorum Neşeli Günler filmi bana bu yüzden çok sıcak ve samimi bir film gibi gelmiştir hep.. Yani film diye izlediğimiz şey aslında bizi, bize en güzel şekilde anlatıyor. Yeni filmler bu yüzden bir çok şeyi göz ardı ediyor. Gerçeklerle ilgisi olmadığı gibi, gerçeklerin yanından bile geçmiyor. Şimdilerde Recep İvedik tiplemesiyle böğüren, geğiren adamlara gülen bir millet olduk nedense. Biz buymuşuz gibi yansıtılmaya gösterilmeye başlandı. Üzüldüğüm nokta ise, insanların bu tür filmleri gerçekten benimsemesi ve severek izlemesi. Oysa bizim kültürümüz ve aile yapımızla ilgisi bile yok bu tür filmlerin. O yüzden ben de bel altı esprilerle ya da iğrenç repliklerle insanları güldüren filmler yerine Neşeli Günler gibi filmleri tercih ediyorum. Tekrar tekrar da bıkmadan izlerim.

Bu yazıyı beğendiyseniz sinemaskop kategorisinde daha fazla benzer yazıları okuyabilirsiniz.

İlgili Yazılar:

  1. Cem Yılmaz Türk Sinemasına Neler Kattı?
  2. Gerilim ve Aksiyonu Bol Bilim Kurgu Animasyon Filmleri
PaylaşGönderPaylaş17Tweet11Paylaş3
Çıplak Yazar

Çıplak Yazar

Amatör hikaye yazarı ve sıradan bir dünya vatandaşı. Evrime, dostluğa, sevgiye, paylaşmaya ve hayattaki iyi şeylere inanır. Zamanın en değerli şey olduğuna inanır ve bu yüzden hatırlanmaya değer güzel anılar biriktirmek için yaşar. Hakkımda daha fazla..

Yorumlar 7

  1. kadir yiğit says:
    8 yıl önce

    Hocam,sitenizi takip etmeye başladım.. Başarılar dilerim..

    Yanıtla
    • Çıplak Yazar says:
      7 yıl önce

      Çok teşekkür ederim.

      Yanıtla
  2. Yalçın Güler says:
    8 yıl önce

    Çünkü yeni nesil filmler eskisi kadar samimi gelmiyor bana. Eski filmler insana neşe katıyordu, aile sıcaklığı vardı, saçma sapan küfürler yoktu. Karakterlerin mizahları zaten insanları güldürüyor ve güldürmeye de devam ediyor.

    Yeni nesil filmler iyice saçmalamaya başladı diyebiliriz. Eski filmlerin değerleri kalmadı artık.

    Yanıtla
    • Çıplak Yazar says:
      8 yıl önce

      Eski filmlerin değeri kalmadı çünkü sanat adına yapılmıyor. Herkes kolay yoldan para kazanma derdinde.

      Yanıtla
  3. Kurtuluş says:
    8 yıl önce

    Kibar Feyzo ve Recep İvedik’i ele alalım. İkisi de komedi filmi. İkisi de insanları güldürmeyi amaçlıyor. Ancak birisi güldürürken toplumsal bir meseleye de değinme amacıyla, rolünü tamamen kendi içinde yaşayan sağlam oyuncular ve filmin sahnelerindeki duyguları bire bir yansıtan müziklerle çekilmiş, diğeri türlü iğrençlikler ve küfürlerle, sürekli kullanılan argo bir dille, iğrenç oyunculuklar ve bir sürü amatör tekniklerle çekilmiştir. Recep İvedik, Cumali Ceber gibi filmlere gülebilen insanların genel özelliği; kapı gıcırdasa kahkaha atacak tiplerdir. Hal böyleyken Recep İvedik’i değil de Kibar Feyzo’yu tekrar tekrar izlemek insana daha bir keyif verir.

    Yanıtla
    • Çıplak Yazar says:
      7 yıl önce

      Yorumunuz için teşekkür ediyorum.

      Kibar Feyzi zaten toplumsal sorunlar üzerine çekilmiş mesajlarla dolu bir filmdir. İhsan Yüce’nin kaleminden çıkan eser geçmişte olduğu gibi günümüzde de güncelliğini koruyan ve insanlara hala bir şeyler öğretirken güldürmeyi başaran nadir filmlerden biridir.

      Bunu göremeyen veya anlamayan insanların da bahsettiğin gibi Cumali Ceber ya da Recep İvedik hayranı olması oldukça normal.

      Yanıtla
  4. Parlak Jurnal says:
    5 yıl önce

    Bana kalırsa, bizi biz gibi yansıttığı için çok izleniyor. Espirileri halkın geneline hitap eden günlük şeyler. Ayrıca o zamanlar film ve sinemanın içeriğine daha çok değer veriliyormuş. Şimdi ise görünüşe daha çok değer veriliyor. Bize ait olan değil marjinal olan çekiliyor. Çünkü bize ait olanı izletebilmek zor bir şeydir.

    Yanıtla

Bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

Son Yazılar

Kırılganlık

Kırık oyuncaklar sepeti

Tik tak, tik tak, tik tak

Bir sokağın hikayesi

Kırık Camlar Metaforu ve Bir Dondurma Kağıdının Tetikledikleri

Daha Fazla Göster

Neler olup bitiyor?

  • cooq.co - 2 gün önce

    Areka palmiyesiyle ilgili bu detaylı ve bilgilendirici yazı için teşekkürler! Ev dekorasyonunda yeşil bitkilerin önemi gerçekten büyük. Areka palmiyesi, hem…

     Ev Dekorasyonlarının Olmazsa Olmazı Yeşil Bitkiler

  • Çıplak Yazar - 4 gün önce

    Bu da ilginç bir sohbet olmuş gerçekten. Dilerim bu kırılganlığı bir şekilde atlatırsınız.

     Kırılganlık

  • aysel kılıçaslan çelebi - 4 gün önce

    sizi çok iyi anlıyorum aynı duyguları bende yaşadım hatta bir süre yazmaktan uzaklaştım akabinde yapay zekaya şu soruyu sordum "bu…

     Kırılganlık

  • Çıplak Yazar - 5 gün önce

    Eve gidince haliyle afacanlara ve eşine de zaman ayırman gerekiyor. Ben de bir baba olduğum için seni çok iyi anlıyorum.…

     Siz Ne Biçim Yazar - sınız? (Bir soru, bir cevap, biraz da şarap)

  • Çıplak Yazar - 5 gün önce

    Kalemine sağlık. En kısa sürede iadeiziyaret yapacağım 🙂

     Yazmak İçin Okumak Mı Gerekli, Herkes Yazabilir Mi?

Müdavimler

  • Ece Evren (29 yorum) ⭐️
  • Begonvil Sokağı (28 yorum) ⭐️
  • Büşra Bayram (25 yorum) ⭐️
  • Yağmur Yağar (23 yorum) ☕
  • Kaystros Tyrha (23 yorum) ☕
  • Daha Mutlu Yaşam (21 yorum) ☕
  • Karga ve Kız (20 yorum) 👋
  • ELİF sarı (18 yorum) 👋
  • Değmesin Yağlı Boya (17 yorum) 👋

E-POSTA LİSTESİNE KATILIN!

Her yeni yazıdan anında haberiniz olsun.

Tanıtım Yazısı Yayınla
A Life Hastaneler Grubu

Sponsor İçerikler

Yazarlar İçin Sosyal Medya Stratejileri

Türkiye’nin En İyi Aspavası Seçildi

Adrasan

Yaz aylarının vazgeçilmezi Suluada!


Feedback
✉

© 2025 Çıplak Yazar | Kişisel Blog

  • MesajMesaj gönder
  • Abone olAbone ol
  • Kim neler demişKim neler demiş?
  • Ara
Nereden, nasıl geldin bilmiyorum ama burada bir şey yok ki.. :(
Tüm Sonuçları Gör
  • Hakkımda
  • Reklam
  • İletişim

e © 2016 - 2020 Çıplak Yazar - Kişisel Blog & Kısa Hikayeler İçerikleri paylaşırken lütfen kaynak gösteriniz!

"Bu site, kullanıcı deneyimini iyileştirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Daha fazla bilgi için Gizlilik Politikanızı inceleyebilirsiniz. Çerez kullanımını kabul ediyorsanız, 'Kabul Et' butonuna tıklayın."