• Hakkımda
  • Reklam
  • İletişim

Çıplak Yazar | Özgün Yazılar ve Denemeler - Kişisel Blog

News
Çıplak Yazar | Özgün Yazılar ve Denemeler - Kişisel Blog
Uykudan uyandığım bazı sabahlar, dünyayı değiştirebileceğimi düşünürdüm.
Sonrasında çorabımın diğer tekini ararken bulurdum kendimi.
  • Gündelik
    • Aforizmalar
    • Gece Yazıları
  • Hikayeler
  • Deneme
  • Eleştiri
  • Mizah
  • Yaşam ve İnsan
  • Sinemaskop
    • Sinema yazılarım
    • Kısa Filmler
    • Netflix Dizileri
  • Araştırma
  • Bloggess
Çıplak Yazar | Özgün Yazılar ve Denemeler - Kişisel Blog
Nereden, nasıl geldin bilmiyorum ama burada bir şey yok ki.. :(
Tüm Sonuçları Gör
  • Gündelik
    • Aforizmalar
    • Gece Yazıları
  • Hikayeler
  • Deneme
  • Eleştiri
  • Mizah
  • Yaşam ve İnsan
  • Sinemaskop
    • Sinema yazılarım
    • Kısa Filmler
    • Netflix Dizileri
  • Araştırma
  • Bloggess
Çıplak Yazar | Özgün Yazılar ve Denemeler - Kişisel Blog
Takip Et
  • Gündelik
  • Deneme
  • Eleştiri
  • Mizah
  • Hikâyeler
  • Yazar Atölyesi
  • Sinemaskop
  • Yaşam ve İnsan
  • Araştırma
boks eldivenleri

Hayatta Bir Şeyleri Hep Yarım Bıra-

Çıplak Yazar by Çıplak Yazar
9 Temmuz 2017
4 dk.
A A

Çoğumuzun farkında olarak ya da olmayarak yaşadığı illet bir durumdur bu yarım bırakma hastalığı, bırakmak istemezsin ama aslında başlamadan bırakmışsındır zaten. Özellikle başladığı işi bitirememe hastalığı, bir işin sonunu getirememe durumu insanın kafasını habire kurcalıyor. Adına zeigarnik etkisi deniyormuş onu da yeni öğrenmiş oldum. 

Zeigarnik etkisi, ilk kez Rus psikolog Bluma Zeigarnik tarafından keşfedilmiştir ve yarım kalmış, tamamlanmamış şeylerin daha kolay hatırlanabildiğini ortaya koyan bir kavramdır. Ve bu etki bize, yarım kalmış aşklarımızı unutamayışımızı, yarıda bıraktığımız şeylerde sürekli aklımızın kalışını çok net açıklar aslında.

falan filan…

İşte ben de bu illet hastalıktan muzdarip olan biri olarak ”hayatta hep yarım bıraktığım şeyler için” bir şeyler karalamak istedim. Hazırsanız başınızın etini yemek üzere başlıyorum.

***

Adına kararsızlık mı dersiniz yoksa başka bir şey mi bilmiyorum. Fakat sürekli bir şeyleri yarım bıraktığım için içimde sürekli bir boşluk hissettiğim oluyor. Hem öyle üç beş şey de değil bunlar. O kadar fazla ki ve içimde öylesine dolup taştı ki, yazayım dedim. Yazmasam çıldıracaktım!

Küçük bir çocukken okuduğumuz okulun arka tarafında toprak bir saha bulunurdu. Takım beni almadan maça bile gitmezdi. Defansın bel kemiğiyim o zamanlar. Okul sonrası işe gittiğimden maçlara pek gidemez oldum. Hani her şeyin bir yaşı vardır derler ya, aslında ne de doğru bir sözmüş diyorum. Çünkü top oynayacak yeterli boş vakti bulduğumda oynayacak hevesim kalmamıştı. Yarım kaldı..

***

Bir ara bağlama çalmaya heves etmiştim ama öyle böyle değil.

Gece rüyalarıma falan giriyor. Hani başka bir enstrüman olsa yine beni teselli ederdi ama ne bağlama alabildim ne de başka bir enstrüman. Acaba ben mi yeterince istemedim de bir bağlamaya sahip olamadım diye düşünüyorum, yani suçu birazda kendimde arıyorum. Şu an sahip olsam sanırım kışın yakmak için odun niyetine kullanırdım. O kadar gözümde yok çünkü.

***

Boş olduğum zamanlarda çok spor yapardım ben.

Tabi bu dönemlerde bir lise öğrencisiydim. Baklava olmasa da şekerpare gibi karın kasları bile yapmıştım. Yahu bari bir spor salonuna falan yazılayım dedim. O yüzden belediyenin ücretsiz spor salonlarından birine yazıldım. Yakın bir arkadaşım ile boks kursuna yazıldık. Hani erkeğiz ya, öyle hafif sporlar bizi kesmez ya, sanki sokakta üç beş adam döveceğiz ya, sırf öyle salakça bi istekle boksa yazıldım işte. Boks antrenörü kursun beleş olduğundan mıdır nedir öğrencilere çok kötü (sert) davranıyordu. Tamam anladık iyi hocasın da, biz de Rocky değiliz anasını satayım. İlk gün bayağı bir yordu bizi. Deyim yerindeyse ağzımıza sıçtı. Üçüncü günü ringe çıkardı. Ama benden önce arkadaşım çıktı. Karşısına da biraz daha tecrübeli başka bir çocuk koydu. Pat, küt derken arkadaşımın burnuna aldığı bir darbeyle burnu kanadı. O an kırıldı mı anlamadım ama bayağı kan geldi. Çocuk hocam burnum kanıyor demeye kalmadı. Hoca çıkıştı hemen. Devam et lan karı gibi mız mız yapma diye. Ben bunu görünce tırstım tabi. Ulan bu herif manyağın teki dedim içimden. Ertesi günde kursa falan gitmedim. Arkadaşım bir kaç yıl sonra madalya falan aldı. O bırakmadı devam etmişti çünkü. Ben de tebrik ettim. Bu da böylece yarım bıraktığım şeylerden biri olmuştu.

***

Bazen Dostoyevski‘nin şu sözleri geliyor aklıma.

”Ne yaparsan yap, daima pişman öleceksin. Belki yaptıklarından, belki de yapmadıklarından.” Sahiden de acaba ben mi fazla kuruntu yapıyorum diye düşünüyorum. Madem en sonunda kaçınılmaz olarak bir pişmanlık olacak. Niye kafaya takayım ki desem de, takmadan da edemiyorum.

Karakalem çalışması

***

Küçüklüğümden beri sanata düşkün bir yanım vardı benim.

Babadan mı geçti artık bilmem ama rahmetli de kendi şiirlerini falan yazardı. Ben ise resim yapardım. Öyle beğenilirdi ki, sınıftaki çocuklar sürekli bir şeyler çizmem için yanıma gelip özel isteklerde bulunurdu. Hatta bir gün resim defterimdeki bazı resimlerin çalındığı bile olmuştu. Neyse yaşım ilerledikten sonra biraz daha geliştireyim bu yeteneğimi diye İnternet üzerinden portre çizim tekniklerini araştırmaya başladım. Bu böyle olmayacak deyip en sonunda bir resim kursuna yazıldım. Resim kursu ücretliydi ve iki aylık önden ödemiştim. Ancak iki hafta gittikten sonra kursa gitmeyi istemedim. Bu kez hocaya çamur atmayacağım. Sorun tamamen benden kaynaklıydı. Ne bileyim hem hevesimi yitirmiş hem de başarısız olacağıma inanmıştım sanırım. İyi kötü bir şeyler çizmeyi öğrenmiştim ama bu da yarım bıraktığım şeylerden biri olmuştu.

***

Blog yazarlığına 2009 yılında başladım ben.

İlk blogumu adım-soyadım şeklinde blogger üzerinden açmıştım. Bir şeyler yazıyordum ama sanki dünya yazdıklarımı umursamıyor ve ben yazdıklarım arasında kayboluyor gibiydim. Belki de yeterince teknik bilgiye sahip değildim. Bu yüzden bir kaç yıl ara verdim ve ardından blog adımı değiştirerek 1deliningünlükleri adı ile yazmaya başladım. Üç yıl boyunca sürekli yazdım. Sanki bir şeylere anlam arıyor gibiydim. Blog yazarlığında bir konuma geldim. İyi kötü bir çok dost edindim ama hala bir şeylerin eksikliğini hissediyordum. Bu yüzden o blogumu da kapattım. Bugün niye kapattın diye sorsanız nedenini hala ben de bilmiyorum. İnsan bazı duyguları gerçekten derinden ve yalnız yaşıyor. Sanırım bu yalnızlığı paylaşmak isteyip paylaşamadığından böyle hissediyor. Ben de buna benzer şeyler hissetmiştim sanırım. Bu da yarım bıraktığım şeylerden biri oldu. Şimdi çıplak yazar adıyla yazıyorum ama öylesine tuhaf bir ruh hali içinde oluyorum ki bazen ani bir karar ile bu blogu bile kapatabilirim gibime geliyor.

***

Sonra blogduzenim adında bir blog açtım. Ne bileyim blogger sisteminde kendimi yeterince geliştirdiğimden bildiklerimi insanlarla paylaşmak istedim. Hevesim kalmadı onu da paçavra gibi bir kenara attım.

Yani anlayacağınız hayatım boyunca bir şeyleri hep yarım bıraktım ben. Gelecekte belki bunlara yenilerini de eklemiş olacağım. Dönüp geriye bakınca bazı pişmanlıklarım oluyor ama üzülmenin de yersiz olduğunu anlıyorum.

İlgili Yazılar:

  1. Yarım saate ordayım. Sürse sürse ne kadar sürer ki zaten?
  2. Hiçbir zaman tam olamamak! insan hep eksiktir
PaylaşGönderPaylaş34Tweet21Paylaş6
Çıplak Yazar

Çıplak Yazar

Amatör hikaye yazarı ve sıradan bir dünya vatandaşı. Evrime, dostluğa, sevgiye, paylaşmaya ve hayattaki iyi şeylere inanır. Zamanın en değerli şey olduğuna inanır ve bu yüzden hatırlanmaya değer güzel anılar biriktirmek için yaşar. Hakkımda daha fazla..

Yorumlar 16

  1. Bir Tutam Karınca says:
    8 yıl önce

    Hiç deneyimlememiş olmak, biraz ilgilenip yarım bırakmaktan kötüdür bence. İnsan yaşamı boyunca birçok farklı şeye maruz kalıyor. Bulunduğu ortam, arkadaş çevresi. Bunlarda ilgi alanlarını belirliyor. Belki de adı maymun iştahlılıktır. Ben de birçok şeyle uğraşıp yarım bırakanlardanım. O nedenle satırlarını okurken kendimi gördüm desem yeridir.

    Yanıtla
  2. Sipsi says:
    8 yıl önce

    Biraz önce hiç tanımadığım bir insanın bloğunu da okurken gördüğüm duygudan bahsedeyim. Neredeyse çoğu özelliğimiz aynıydı. Şimdi sizinkini okudum. Yine benzer olan çok şey var. Sevdiğim yazarlar bile tutuyor. Yazmasam çıldıracaktım demişsiniz. Acaba yazmak bizi hayatta mı tutuyor? Sanırım aynı dertten muzdarip olan birçok kişi yazı yazıyor 🙂
    Bize de bekleriz.

    Yanıtla
    • Çıplak Yazar says:
      8 yıl önce

      İnsan neden yazar diye bir ara oturup ciddi anlamda kafa yormuştum. Sonra da şu yazıyı yazdım.
      İnsan neden yazar ki?

      Yanıtla
  3. TUĞÇE says:
    8 yıl önce

    Çok kararsız bir yapınız var burcunuzu merak ettim doğrusu 🙂
    TERAZİ OLABİLME İHTİMALİNİZ ÇOK YÜKSEK GİBİ…

    Yanıtla
    • Çıplak Yazar says:
      8 yıl önce

      Başak

      Yanıtla
      • Serkan says:
        7 yıl önce

        Nedir bu başakların çektiği arkadaş

        Yanıtla
  4. Ece Evren says:
    8 yıl önce

    “Tamam anladık iyi hocasın da, biz de rocky değiliz anasını satayım.” ya Ayhan, moral pek iyi değil bugünlerde ama güldürdün, sağ ol. Okurken insan” benim yarım bıraktığım neler olmuştu?” diye düşünüyor ister istemez.
    1deliningünlükleri sen miydin, hep gözüme çarpardı 🙂 Ben bir şeye alışırsam bırakamıyorum, o da kötü. Bağımlılık daha fena sanki. Benim kızım güzel sanatlar mezunu, portre çizimini çok beğendi. Hoşça kal oğlum.

    Yanıtla
    • Çıplak Yazar says:
      8 yıl önce

      Olsun sen hep gül ablacığım. Bu hayatta üzülecek o kadar çok şey yaşıyoruz ki, hepsini kafaya taksak iyice deliricez. Kızınıza sevgiler selamlar. Umarım daha iyidir.

      Yanıtla
      • Ece Evren says:
        8 yıl önce

        Bak yine gözlerim doldu oğlum. Ama sevinçten. Kızım daha iyice, iyi düşünüyor ve çok teşekkür ediyor sana , o da, ben de sevgi ve selamlarımızı yolluyoruz :))

        Yanıtla
        • Çıplak Yazar says:
          8 yıl önce

          Blog yazarlığının en güzel yanı bence güzel insanlarla tanışmak. Seni tanıdığım için çok mutluyum Ece abla.

          Yanıtla
          • Ece Evren says:
            8 yıl önce

            Sevindim, ben de mutlu oldum oğlum 🙂

            Yanıtla
  5. Cihan says:
    7 yıl önce

    Aynı şeyleri yapmısız ve yarım bırakmısız suan hala icimde Yetenklerimi geliştiremediğim bişeyler yapamamın uktesi ve kararsızlık var ama hala hangi yoldan gideceğimi bilmiyorum .. bana ulasıp 2 sohbet edebilrsek memnun olurum sayın admin:)

    Yanıtla
    • Çıplak Yazar says:
      7 yıl önce

      Canın sıkılırsa yaz dostum. Yoğun çalışıyorum ama fırsatını bulursam cevap yazarım mutlaka.

      Yanıtla
  6. A.Ş. says:
    1 yıl önce

    Neden her şeyi yarım bıraktığımı araştırırken yazınızı okudum. Tıpkı ben. Gittiğim onlarca kurs, çalıştığım onlarca iş var hep yarım kalan. Bir de yarım kalmış çocukluk aşkı.. Acaba hepsini tetikleyen içimdeki o yarım kalmışlık duygusu muydu bilmiyorum. İlk üniversitemi 2. Yılda bıraktım sonra tekrar kazandım onu da 2. Yılda dondurdum. Bitirmek istiyorum, öğretmen olmak istiyorum. Bunu başaranlara çok özeniyorum. Ama yapamıyorum..

    Yanıtla
    • Çıplak Yazar says:
      1 yıl önce

      Sizi çok iyi anlıyorum. İlk aşkların unutulmamasının en büyük nedeni de yine yarım kalmış olması. Ama yorumlarda bir arkadaş çok güzel bir şey yazmış. Bir kez denemiş olmak (deneyimlemek) hiç denememiş olmaktan daha iyidir diye. O yüzden bence çokta kafaya takmayın yarım kalan şeyleri.

      Yanıtla
  7. Hasan meral says:
    1 yıl önce

    Abı severek takip edıyoruz. Pirelli anadolu 11B

    Yanıtla

Bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

Son Yazılar

Yönüm Sen İken #Şiirimsi

Kırılganlık

Kırık oyuncaklar sepeti

Tik tak, tik tak, tik tak

Bir sokağın hikayesi

Daha Fazla Göster

Neler olup bitiyor?

  • Hızlı Yazar - 1 ay önce

    Selam Dostum, Yazı konusu güzel, yazının içeriği güzel. Geriye kalan güzel bir yorumla yazıyı ve yazarı selamlamak. İnsan neden yazar?…

     İnsan neden yazar ki? | Yazan İnsanların Ortak Noktası Nedir?

  • cooq.co - 1 ay önce

    Areka palmiyesiyle ilgili bu detaylı ve bilgilendirici yazı için teşekkürler! Ev dekorasyonunda yeşil bitkilerin önemi gerçekten büyük. Areka palmiyesi, hem…

     Ev Dekorasyonlarının Olmazsa Olmazı Yeşil Bitkiler

  • Çıplak Yazar - 1 ay önce

    Bu da ilginç bir sohbet olmuş gerçekten. Dilerim bu kırılganlığı bir şekilde atlatırsınız.

     Kırılganlık

  • aysel kılıçaslan çelebi - 1 ay önce

    sizi çok iyi anlıyorum aynı duyguları bende yaşadım hatta bir süre yazmaktan uzaklaştım akabinde yapay zekaya şu soruyu sordum "bu…

     Kırılganlık

  • Çıplak Yazar - 1 ay önce

    Eve gidince haliyle afacanlara ve eşine de zaman ayırman gerekiyor. Ben de bir baba olduğum için seni çok iyi anlıyorum.…

     Siz Ne Biçim Yazar - sınız? (Bir soru, bir cevap, biraz da şarap)

Müdavimler

  • Ece Evren (29 yorum) ⭐️
  • Begonvil Sokağı (28 yorum) ⭐️
  • Büşra Bayram (25 yorum) ⭐️
  • Yağmur Yağar (23 yorum) ☕
  • Kaystros Tyrha (23 yorum) ☕
  • Daha Mutlu Yaşam (21 yorum) ☕
  • Karga ve Kız (20 yorum) 👋
  • ELİF sarı (18 yorum) 👋
  • Değmesin Yağlı Boya (17 yorum) 👋

E-POSTA LİSTESİNE KATILIN!

Her yeni yazıdan anında haberiniz olsun.

Tanıtım Yazısı Yayınla
A Life Hastaneler Grubu

Sponsor İçerikler

Yazarlar İçin Sosyal Medya Stratejileri

Türkiye’nin En İyi Aspavası Seçildi

Adrasan

Yaz aylarının vazgeçilmezi Suluada!


Feedback
✉

© 2025Çıplak Yazar | Kişisel Blog

  • MesajMesaj gönder
  • Abone olAbone ol
  • Kim neler demişKim neler demiş?
  • Ara
Bu sitedeki tüm yazılar ve içerikler, aksi belirtilmedikçe, Creative Commons Atıf-GayriTicari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile korunmaktadır.
Kaynak göstererek paylaşabilirsiniz. | Ticari amaçla kullanılamaz. | İçerikler değiştirilemez veya türev eser haline getirilemez.
Creative Commons Lisansı
Nereden, nasıl geldin bilmiyorum ama burada bir şey yok ki.. :(
Tüm Sonuçları Gör
  • Hakkımda
  • Reklam
  • İletişim

e © 2016 - 2020 Çıplak Yazar - Kişisel Blog & Kısa Hikayeler İçerikleri paylaşırken lütfen kaynak gösteriniz!

"Bu site, kullanıcı deneyimini iyileştirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Daha fazla bilgi için Gizlilik Politikanızı inceleyebilirsiniz. Çerez kullanımını kabul ediyorsanız, 'Kabul Et' butonuna tıklayın."