Rüya günlükleri yazma fikri aslında çok uzun zamandan beri aklımda olan, ancak bir takım nedenlerden dolayı ertelediğim bir düşünceydi.
Çünkü yazmış olduğum sıradan günlüklerle arasında belki uçurumlar kadar fark olacağını düşündüğüm rüya günlüklerinin, insanın bilinci açıkken ve uykudayken nasıl çelişkiler doğuracağını az çok tahmin edebiliyorum.
İnsan günlük yaşamında kesinlikle yapmam dediği şeyleri, nasıl oluyor da rüyada kolaylıkla yapabiliyor aslında biraz da bunu merak ettiğim ve kendi kendimi gözlemlemek istediğim için yazmak istedim bu rüyaları. Yoksa başkaları için pek bir şey ifade etmeyeceğinin gayet farkındayım. Bu yüzden hevesle başlayacağım bu seriye umarım yazmaya değer ilginç şeyler eklerim diye düşünüyorum.
Ölü Kurt
Hani yol üstünde uğrayabileceğiniz ıssız bir yer olur ya, restoran ya da oradan geçenlerin tek gecelik konakladığı bir mekan gibi. Ben de rüyamda tam olarak böyle bir yerdeydim.
Yanımda köpek-kurt diyebileceğim bir hayvan vardı. Ne olduğunu tam olarak hatırlamasam da, beni koruduğunu biliyordum. Daha sonra dışarıdan farklı bir kurt içeri girdi. Bu kurt ise; o bölgede yaşayan bir adamın kurduymuş. Ancak sahibi ortalarda yoktu. Kurt üzerime öylesine saldırdı ki, amacı bana zarar vermek değil, kesinlikle beni öldürmekti. Yani ben ölünceye kadar o kurdun durmayacağını anladım. Derken kurdun kafasını tuttum ve onu bir şekilde hareketsiz hale getirdim. Canlıydı ancak kıpırdayamıyordu. O sırada benim yanımda bulunan köpek, bu durumu fırsat bilerek kurda saldırmaya ve beni onun elinden kurtarmaya çalıştı. Ve o anda ben, inanılmaz bir şey yaptım.
Rüya günlüğümün başında yazdığım (gerçek hayatta asla yapmayacağınız şeyler yapmak) dediğim şeylerden biriydi bu.
Kafasını tuttuğum kurdun gözlerine baş parmaklarımı soktum ve onu kör ettim. Daha sonra oracıkta öldü. İlk başta bir canlıyı öldürdüğüm, ölümüne sebep olduğum için biraz vicdan azabı duydum. Ancak bana saldıran o olduğu ve kendimi savunmak durumunda kaldığım için bu vidan azabı çok uzun sürmedi. Daha sonra öldürmüş olduğum kurdun sahibi gelir endişesi ile o bölgeyi derhal terk etmeliyim diye düşündüm.
Sonra da uyandım.
Farklı ve daha az ürkütücü bir rüya günlükleri yazısında görüşmek dileğiyle.
Nizamettin Gümüş - 1 ay önce
Yazınızın, kırık camlar metaforu üzerinden toplumsal düzen ve bireysel sorumluluk konularını ele alması oldukça düşündürücü. Küçük bir dondurma kâğıdının, aslında…
Konu: Kırık Camlar Metaforu ve Bir Dondurma Kağıdının Tetikledikleri