Hak nedir, kime verilir, alınır mı yoksa verilmesi mi beklenir?
Haklı kim, haksız kimdir?
Hak dediğimiz nedir?
‘Sevmek’ bir hak etmek midir?
Seven hak tanınan mı, yoksa hak eden midir?
Sevilen, sevenin kazandığı bir hak ise, sevilene söz düşmez midir?
Hak nedir?
Yaşama hakkı olduğu söylenir her canlının, oysa herkes kendi kaderine terk edilir.
Kimisi av olur, kimisi avcı. Kimi avcıyken yem, kimi yem iken yiyen.
Tok karın bilir mi, aç nedir, kime denir?
Her aç olan sabreden ya da şükreden midir?
Çok yiyen mi haksız, yoksa hiç yiyen mi?
Kim bilir, haklı ya da haksız kimdir?
Tencere kaynar bir şekilde, içindeki nedir kim bilir?
Susmak nedir, neden susar bir insan?
Susan bilen midir, yoksa bilmeyen mi?
Korkmuş mudur, yoksa haksız mı?
Susmak nedir, en çok kimlerdedir?
Bilen midir konuşmayan, yoksa çok konuşan mıdır hiç bilmeyen?
Haksız mıdır yoksa, bilmeyen mi bu susan?
Misafir deriz kendimize, sayısı bellisiz dünya hayatı için.
Biz kimin davetlisi, hangi ev sahibinin misafiriyiz?
Yatıya mı kalmalı, yoksa tez vakit gitmeli miyiz?
Işıklar kapanınca hemen uyumalı mı, yoksa beyaz tavanları mı izlemeliyiz?
Biz kimiz, misafir miyiz?
Çay bardağındaki ağza gelen ince bir çöp, dil üstünde çok durmaz.
Tükürmeli mi, yoksa diş arasında belini mi kırmalıyız?
Biz misafiriz hemence tüküremeyiz.
“Bilen midir konuşmayan, yoksa çok konuşan mıdır hiç bilmeyen?
Haksız mıdır yoksa, bilmeyen mi bu susan?”
Düşüncelerini şiir tadında aktardığın yazını okudum oğlum. Düşünmek herkese nasip olan bir durum değildir. Çok defa içinden mutsuz olarak çıksak da, anlamanın sevincini yaşarız. Çok defa üzer anladıklarımız. Böylece olur yargılarımız.
Hiç düşünmemenin, düşüncelerimizi yenemeyeceğini teyit eder, yine düşünmeye başlarız…
Emeğine sağlık oğlum.
Değerli yorumun için teşekkür ederim Ece Abla. Ama şiir yazmak haddime değil gerçekten.
Aylar önce yarım yamalak yazıp kenara attığım bir yazıydı bu. Tesadüfen denk gelince de bir kaç düzenleme yapıp yayınladım.
cevaplar konusunda yorgunum
😔