Bugün sevdiğim bir blogun ikinci bir blogunu keşfettim. Belki de yanılıyorumdur ne bileyim işte. Ha bir de şu var neye dayanarak böyle bir çıkarımda bulundun diye sorarsanız onu da izah edeyim.
Bu iki ayrı blog sahibinin de mesleği aynı.
Ne var yani dünyada aynı işi yapan milyon tane insan var diyeceksiniz. Biliyorum susun da dinleyin işte anlatıyorum daha.
Bu meslek öyle çoook yaygın bir meslek değil. Bu yüzden bu birinci ihtimal olabilir.
İkincisi ise cinsiyet. Hadi bunu da normal karşıladık.
Fakat bu iki ayrı blog sahibinin yazım tarzı da hayata bakış açısı da neredeyse aynı. İnsan düşünmeden edemiyor tabi ulan bunlar aynı kişi mi yoksa farklı kişiler mi diye.
Asıl merak ettiğim konu neydi biliyor musunuz?
Bir insan neden iki ayrı blog yazar?
Sahiden de epeyce boş vakti olmalı değil mi? Bu işin görünen yüzü tabi. Ama benim farkına vardığım husus ise başka bişey oldu.
Örneğin bir moda bulağunuz var. Moda bloglarını da hiç sevmem de neyse örnek vermiş olduk bi kere silip tekrar yazamam şimdi.
Bu kişi sürekli moda ıvır zıvırından bahsettiği için, kendi asıl yazmak istediği konuları haliyle yazamayacak. Çünkü artık blog ona değil o bloga hizmet ediyordur.
Bu durumda ne oluyor? Yazmayı istiyor ama aynı zamanda blogun alt yapısı buna izin vermediği için yazamıyor. Blog hocamın ya geçenlerde efkarlandım arkadaşlarla şuralara gittik yedik içtik diye bir post yayınladığını düşünsenize 😀
Bu işte anlatmak istediğim. Çünkü blog hocam bloglara yardımcı olmak için kurulmuş aynı yazıları tekrar eden bir sayfa.
Neyse asıl meseleye dönelim.
Bir kişi neden iki blog yazar?
Kişi sanırım kendi özeli için ayrı bir blog açmayı daha uygun görmüştür. Çünkü diğer blog artık kendisinin değil gibidir. Bence böyle sizce nasıl bilmem.
Bu yazı da burda bitsin be. Şu çorapları çıkarıp ayağımı yıkayacam artık.
Bu yazıları da okumak isteyebilirsiniz. Denk gelmedik gelsek okurduk demeyin.
Bir bloggerin sosyal medya hesaplarını belki sınıflaması gerekebilir. Birinde günlüklerini yayınlarken, diğerinde ise mesleki kariyeriyle ilgili paylaşımlarda bulunabilir.
Exakliy ya da definetliy miydi. :)) yazamıyom bee
Farklı türden bloglar yapmak isteyebiliriz. Sonuçta pek çok ilgi alanı olabilir insanların.
Blog yapılmaz açılır 😛 Blog yapmak ne ya sanki kumdan kule yapıyo :DD
Benimki fit yaşam ve motive üzerine ama bende bazen kendi yaşamımdan bişiler döküyorum. Hiçte öyle bir kural yok bunun dışında yazamazsın diye. Kişinin tercihi olmuş. Bu arada ayaklardan nefret eden biri için son cümlen olmamış 😞
Bigün göbekli falan olursam bol bol okurum fit yaşam yazılarınızı.. Ben zaten fitim tü tütüü maşallah bana. 🙂
"Çünkü artık blog ona değil o bloga hizmet ediyordur" Zaman zaman bu hissi yaşıyorum.
Biliyoruz da konuşuyoruz 😛
Zülal hanım ile aynı fikirdeyim..bi yerden sonra blog sizin olmuyor..bu da yol ayrımına kadar sürükleyebiliyor insanı..hatta diyorum ki bazen alt tarafı bi blog,güzde büyütmemek lazım..şu kıymetli vakti bir de gerçek hayat için harcasak..koşsak okusak konuşsak.
Zuhal hanım benle aynı fikirdeydi yani siz aslında benle aynı fikirde olmuş oluyorsunuz 😀 Yazıyı okumamışsınız gibi geldi o yüzden.
Benim toplamda 4 blogum var.
Birincisi; ilk açtığım blogum, orası benim günlüğüm gibi. İstediğimi yazıyorum.
İkinci blogum ise Krakow'a taşındıktan sonra açtığım blog. Krakow'da yaşam hakkında bilgiler içeriyor. Buradaki deneyimlerimi yazıyorum ki, yurtdışında yaşamak isteyenlere bir nebze olsun yardımcı olsun.
Üçüncü blogum ise işimle alakalı. Çanta tasarlayıp dikiyorum. Diktiğim çantaları orada paylaşıyorum. Blog formatından biraz uzak görünüş olarak. Ama yabancılara ulaşmamda oldukça yararlı. Sayfaya devamlı ABD den trafik akışı oluyor.
Dördüncü blogum ise ingilizce notlarını tuttuğum bir yer.
Demek ki neymiş. İnsanın bazen birden fazla blogu olabilirmiş :):)
Aramızda kalsın benim de 10 tane falan var. Burdaki yorum yapan çoğu kişiyi de tanıyorum aslında :)))
Krakow yazma her okudugumda içime dert oluyor gidemedim diye. Diğer blogunu da biliyorum zaten.
Son yazıma bakar mısın.. Bloğunu takibe aldım bana da beklerim:) Haaaa haaa
Baktım sevindim. Tişikkirler sipirmen :))
Benim içinde her şey olan bir bloğum var. Fotoğraflarım, minik yazılarım ve hikayelerim o cümbüşün içinde kaybolmasın diye üç blog daha açtım 🙂 Asıl olan Bir' dir diğerleri kardeş 🙂
Bir tane daha iyi sanki be. İki üç olunca ne yaptığını şaşırıyor insan.
Hımmm, yapacak vakit ve istek varsa neden olmasın ki 🙂
Merhabalar.
Aynı anda iki ya da daha fazla blog yazmaya uğraşanlardan biri de benim. 20'den fazlaydı. Şu anda ancak 4 tanesini takip edebiliyorum. Doğru söylemek gerekirse, bu dört blogdan sadece birini güncel tutabiliyorum. Diğerleri de güncel ama, hakkıyla güncel değiller. Bir koltukta iki karpuz taşınmıyor.
Hatta güncel olarak takip ettiğimi söylediğim blog sayfamı bile hakkıyla güncel tutamıyorum. Çünkü Blogspot'un dışında diğer blog platformlarında da sayfalarım var. Örnek: Milliyet Blog'da, WordPress'de ve Tumblr'da sayfalarım var. Ama hakkıyla ilgilendiğim tek sayfam Blogger'deki "Değirmenden Mektup Var" blog sayfamdır.
Sonuç olarak tespitinize katılıyorum. Şu anda zaten tek sayfa üzerinde çalışıyorum, çünkü o tek blog sayfasının bile hakkını veremiyorum.
Selam ve dualarımla.
Sizin blogu biliyorum Recep Bey, okumuştum çok güzel ve sade bir blog. Ama bence öyle 3-5 blog yerine tek blog da yazmak en iyisi.
bence de tek blog daha rahat.. 3 blog açmıştım ilk başlarken ( ki daha sadece bir kaç ay öncesi ) birisini sildim; birisine hiç uğrammıyorum yanına güncel değil diye not düştüm.. bir tek şapşik anne ile kör topal ilerliyoruz 😛 sevdican getirdi beni buraya;aramıza hoşgeldin;ben de yeniyim ama olsun hepimiz bir aileyiz artık dimi 🙂
Şipşak anne iyiymiş be adını da sevdim 🙂 şipşak anne. sanki 3 adımda nasıl iyi anne olunur onu anlatacakmış gibi 🙂
Zor işler bunlar…
he
Benim de önceden kişisel blogum vardı. Şiir yazardım, komik anılarımı anlatırdım, öyle güzel güzel yazılar paylaşırdım. Tabii o zamanlar Gfc'dir Seo'dur hiç bir şey bilmiyordum. Kendim yazıp kendim okuyunca kapattım. 7-8 senedir yemek yapıyorum, ben de yemek blogu açma kararı aldım. Hem belirli bir konudan ilerlemek daha iyi geliyor bana fakat bazen bir blog daha açasım geliyor, tabii sonra geçiyor. 😀 Aynı anda iki blogu idare etmek zor olur diye düşünüyorum. Yazmayı çok seviyorum zaten hikaye, şiir falan yazasım geldiğinde wattpad sitesinde yazıyorum. Bu arada bir kaç hikayenizi okudum ve beğendim, acaba kitap yazmayı hiç düşündünüz mü merak ediyorum.
Ben de kimse okumuyor sanıyordum 🙂 kitap yazmayı düşündüm evet ama ben henüz çok ham hissediyorum kendimi. Hem yeterince vaktim de yok. Yemek bloglarını pek sevmem aslında ben. Ama yemek yapmayı mutfakta vakit geçirmeyi çok severim. Sizin tariflerden bir kaçını da deneyebilirim :))
Yeni katıldım blogunuza, bundan sonra vakit buldukça gelip yazılarınızı okuyacağım. Kitap yazmak benim de hayalim. Büyük şeylere başlamak hep küçük adımlarla başlar zaten ufak ufak hikayeler yazmaya başlamışsınız. Asla bir şeye tam olarak hazır hissetmeyiz. Fakat hayat bir şekilde hazırlıyor insanı. Hani ne kadar yaşayacağımız da belirsiz, hayalleri ertelememek gerek. Blogunuzda yazdığınız hikayeleri ilerlettiğinizde belki dizüstü edebiyatı denen türde kitabınız olabilir. Ben bayağı beğendim yani evdekilere falan da anlatıyorum :DD Tariflerime gelince denerseniz çok mutlu olurum gerçekten, biraz blogum pembik pembik ama yemeklerim herkese hitap ediyor :))
Tek blog en iyisi katılıyorum, ilgi bölündüğü zaman yayınlar azalabilir, verilen özen kısıtlanabilir. Ama yapabiliyorsa ne mutlu. Belki bende 2. bir blog açarım, bir günlük mesela. O nedenle büyük konuşmayayım şimdi 🙂
İstanbul Hanımefendisi senin yorumun burdaki çoğu yorumdan daha çok mutlu etti beni. Seni burda görmek çok güzel. Teşekkür ederim.
Ben teşekkür ederim Çıplak Yazar, estağfurullah, yorumuna asıl ben sevindim, ne mutlu böyle bir izlenim bırakabildiysem.
Her daim yazılarını takipteyim Çıplak Yazar, bazen sessiz takip oluyor, bakma bu aralar yorumlar ile kendimi belli etmeye, paylaşım yapmaya fırsatım olmuyordu. Arayı uzattıysam affola.
Sevgiler.
Dert etme 🙂 Ben de çoğu zaman okuyup geçiyorum hatta bazen de yorum yapmak istediğim de adsız olarak yorum yapıyorum.
Diğer blogların diyorum.
Keşke bilseydik 🙂
Bilen bilir yaa bilinçli olarak bıraktığım bir sürü kırıntı var çünkü 🙂
Denemişliğim vardır fakat ilk zamanlar iki blogada güzel içerik giriyoruz her şey iyi güzel hoş (oh ne hoş!!!) sonra zaman geliyor sıkılıyoruz. Ardından zaman kaybı diyip bir blogu daha çöpe atıyoruz. Ben haftada 2-3 yazı girerim en azından, herkesin bir yazı limiti vardır. Benimde haftada en az, hiçbir şey bulamıyorsam bir tanecik yazarım. Yeni blog açınca devamıda geliyor tabi, aha olur bu iş diyip yeni bir blog daha açıyor. Sonrasında hepsi kapanıyor, çöpe atılmış bloglara el sallıyoruz. Bu arada blogunu beğendim, başarılar dilerim =D
Baştan sona stres yaa o yüzden tek blog yazmak her zaman en iyisi 🙂