• Hakkımda
  • Reklam
  • İletişim

Çıplak Yazar | Özgün Yazılar ve Denemeler - Kişisel Blog

News
Çıplak Yazar | Özgün Yazılar ve Denemeler - Kişisel Blog
Uykudan uyandığım bazı sabahlar, dünyayı değiştirebileceğimi düşünürdüm.
Sonrasında çorabımın diğer tekini ararken bulurdum kendimi.
  • Gündelik
    • Aforizmalar
    • Gece Yazıları
  • Hikayeler
  • Deneme
  • Eleştiri
  • Mizah
  • Yaşam ve İnsan
  • Sinemaskop
    • Sinema yazılarım
    • Kısa Filmler
    • Netflix Dizileri
  • Araştırma
  • Bloggess
Çıplak Yazar | Özgün Yazılar ve Denemeler - Kişisel Blog
Nereden, nasıl geldin bilmiyorum ama burada bir şey yok ki.. :(
Tüm Sonuçları Gör
  • Gündelik
    • Aforizmalar
    • Gece Yazıları
  • Hikayeler
  • Deneme
  • Eleştiri
  • Mizah
  • Yaşam ve İnsan
  • Sinemaskop
    • Sinema yazılarım
    • Kısa Filmler
    • Netflix Dizileri
  • Araştırma
  • Bloggess
Çıplak Yazar | Özgün Yazılar ve Denemeler - Kişisel Blog
Takip Et
  • Gündelik
  • Deneme
  • Eleştiri
  • Mizah
  • Hikâyeler
  • Yazar Atölyesi
  • Sinemaskop
  • Yaşam ve İnsan
  • Araştırma

Dostluk ve ölüm üzerine çıplak düşünceler

Çıplak Yazar by Çıplak Yazar
6 Mayıs 2016
3 dk.
A A

Ölümü düşünmek, ölüm üzerine sohbet etmek çoğu zaman iç açıcı sohbetler olmasa da benim belki de konuşmayı en çok sevdiğim konulardan biridir. Ne zaman konusunu açmaya kalksanız yanınızdaki hemen ”öff beee içimizi karatma şimdi” falan deyip susturur sizi. Bu yüzden buna benzer ciddi konuları konuşabileceğiniz bir insan bulmak oldukça zordur.

Sahi dost dediğimiz insanlar kim?

Bugün neden oturup karşılıklı bunu konuşmuyoruz? Hem misafirlerim için her zaman sıcak kahvem vardır. Şu anda bu yazının nasıl son bulacağına dair hiç bir öngörüm yok. Planım da yok. Sadece aklımdan geçen bu soruları hem sizlerle paylaşmak hem de kendim cevaplamak istedim. Dost diyorduk değil mi?

Dostluk ve ölüm üzerine çıplak düşünceler

İlk sorum şu : Her insanı dost kabul edebilir miyiz?

Siz kendi cevaplarınızı saklaya durun. Ben cevabımı vereyim : Hayır.

Nedenini de şöyle izah edeyim:

Çünkü dostluk iki insan arasındaki samimiyet, güven, saygı gibi değerlerle mümkündür. Herkese güvenemeyeceğimiz gibi dost olarak kabul etmemiz de mümkün değildir. İnsanın hayatta elbette güvendiği bir dostu olmalıdır, olmasa sürekli bu dost arayışı sürüp gitmez mi? Dostum olmasa da olur, beni hayatta hiç kimse sevmese, güvenmese de olur diyenlerin büyük bir yanılgı içinde olduklarını düşünüyorum açıkçası.

O halde kimi dost olarak görebiliriz?

Size iyi adam görünenlere mi, yoksa görünmeseler de gerçekten iyi olanlara mı? İş arkadaşları, sadece iş arkadaşlarınızdır. Okul arkadaşları ise sadece okul arkadaşları.

Ne yazık ki içinde bulunduğumuz toplum ve sikindirik bir çevre olması, dost edinebilmeyi oldukça zorlaştırıyor. Durun bir dakika! Belki de sorun kendimizdedir. Neden tek taraflı düşünelim ki? Hem bu düşünce sadece dış dünyayı suçlamak olurdu doğru değil mi? Bu yüzden bir de diğer yönlü düşünmeyi deneyelim.

Biz başkaları için dost olabildik mi?

Elbette bu durum öncelikle tepeden tırnağa samimi bir öz eleştiri gerektirir. En yakın arkadaşının kocasını baştan çıkaran bir kadın ne kadar dost olabilir, ya da bu öz eleştiriyi kendi için ne kadar yapabilir? Bu elbette sadece bir örnekti. İnsanlar kendilerini yargılamayı genellikle ikinci plana attıklarından, başkalarını suçlamayı daha kolay bulurlar. Ancak birini dost kabul etmeden önce kendimizin de ne kadar dost sayılabilir bir insan olduğunu düşünmemiz gerekmez mi? (Kendine şu anda bunu sor sayın okuyucu.)

Ya düşman dediklerimiz kim?

Beni tanımıyorsunuz, kim olduğuma dair de hiç bir fikriniz yok. Belki de vardır bilmiyorum. Asıl konumuz elbette bu değil. Asıl konumuz bir insanı ne kadar tanıyıp tanımadığınız. İnsan, iyi tanıdıklarını sever, kötü sandıklarını sevmez. Buradaki sanmak kelimesi bir buz dağının su altındaki büyüklüğü kadar da olabilir. Bir karınca yuvası kadar da.

Bu yüzden birçoklarını, iyi olmadıkları halde iyi sanmakla, ya da tersine, iyi oldukları halde kötü bilmekle yanılmış olmaz mıyız?

Belki bazılarınız beni kötü biri olarak biliyor. Ama şunu da düşünmek gerekir; herkesi ne kadar tanıyoruz, ya da acaba gerçekten tanıyor muyuz?

Hayır.

Kimsenin kimseyi tanıdığı yok. Hatta Osho’nun da dediği gibi:

Bizler yabancılarız. Kimsenin kimseyi tanıdığı yok. Bizler kendimize bile yabancıyız.

Böylece iyiyi düşman, kötüyü de dost sanıyoruz.

Biraz da yazımın ilk başlarında bahsettiğim ölüm üzerine düşüncelerimden söz etmek istiyorum. (Umarım kaçmamış ve yazdıklarımı hâlâ okuyorsundur.)

Ünlü bir düşünürün bir sözünü hatırladım gece vakti çayımı yudumlarken. Ben bir gece yazarıyım demiştim. Sanırım gecenin karanlığı da ölüm üzerine konuşmak için güzel bir zaman. Korkmayın bu yazıyı yazan ben ve okuyan siz ikimizde bir gün öleceğiz.

Felsefe yapmak, ölmeyi öğrenmektir. – Montaigne

Öyleyse bir şeyi öğrenmek için önce onun üzerine düşünmek ve anlamak gerekir.

Ölümü anlamanın ve olağan karşılamanın bir insanın ulaşabileceği en yüksek olgunluk derecesi olduğuna inanırım. Nitekim hayatta hiç bir şey ölüm kadar gerçek olamaz. Fakat ölümü düşünmek ile ölümü anlamak arasında fark vardır değil mi?

O da şudur ki gün içinde rutin işlerimizle meşgul olurken, ölümü pek aklımıza getirmez ya da düşünmeyiz.

Dostluk ve ölüm üzerine çıplak düşünceler

Halbuki tüm günler ölüme gider ve sadece sonuncusu oraya varır. Öyleyse ölümü düşünmek için genç ya da yaşlı olmanın bir önemi yoktur.

Bu düşünce de içten içe bir kurt gibi kemirir insanı. Çünkü insan bir yerde öleceğini düşünür olunca, önceleri aklından geçmeyen korkulara, kaygılara düşer. Bu dünyada kötülük eden cehennemde cezasını çeker, gibi sözlere gülenleri, gün gelir, ya bu söz doğruysa, diye bir korku alır.

Fakat ihtiyar insanlar, ölümü kendilerine daha yakın hissettiklerinden bu düşünceyi geç insanlara göre daha sık akıllarına getirirler. Öteki dünyaya ve orada olup bitenlere öyle kafa yorarlar ki kuşku, korku dolar içlerine.

Kimlere kötülük ettiklerini düşünmeye başlarlar geçmişte.

Hayatlarını gözden geçirip yaptığı haksızlıkların farkına varanlar, çocuklar gibi düşlerinden korku içinde uyanırlar. Umutsuz bir bekleme içinde zehir olur hayatları. Diğer yandan haksızlık yapmadığını, dürüst, doğru ve iyi olarak yaşadığını düşünenler bebekler kadar masum bir uyku çekerler.

Ölümü düşünün!

Onu bütünüyle unutmak ve sanki ölüm gerçek değilmiş gibi yaşamakla karşılaştırıldığında onu sürekli hatırlamaktan insan nasıl değerler çıkarabilir.? Bunu elbette merak ediyorsunuz. Ben de merak ediyor(dum). Fakat bazı sorular vardır ki, kişi cevaplarını ancak kendi içinde bulabilir.

Umarım sevgili okur bir gün düşlerinden sıçrayarak uyanmazsın. Umarım beslediğin akvaryum balıkları, kedin ya da köpeğin gibi doğanın bir parçası olmayı başarıp, huzur içinde ölebilirsin.

İlgili Yazılar:

  1. Deneme Yazmak | Yazarlık Üzerine Notlar
  2. Tek başına yaşamak
PaylaşGönderPaylaş4Tweet2Paylaş1
Çıplak Yazar

Çıplak Yazar

Amatör hikaye yazarı ve sıradan bir dünya vatandaşı. Evrime, dostluğa, sevgiye, paylaşmaya ve hayattaki iyi şeylere inanır. Ölümü sık düşünür ve bu yüzden hatırlanmaya değer güzel anılar biriktirmek için yaşar. Hakkımda daha fazla..

Yorumlar 2

  1. Sevgi Bolat says:
    9 yıl önce

    Yazın çok fazla düşündürücü ben 2009 senesinde düşünmeye başladım ilk defa ölümü dr bana kansersin dediğinde. o günden beri azraille el ele tutuşarak geziyorum. Sanıldığı kadar korkulacak bir şey değil ölümlü olduğunu anlıyorsun, ve bundan sonraki günlerinin her anını keyifle mutlulukla yaşamaya çalışıyorsun. Ben öyle yaptım ağladım zırladım bir iki gün sonra kabullendim üstüme düşenleri yaptım gerisinide allaha bıraktım .

    Yanıtla
    • Çıplak Yazar says:
      9 yıl önce

      Çok geçmiş olsun gerçekten çok üzüldüm durumunuza şimdi nasılsınız peki?

      Yanıtla

Bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

Son Yazılar

Yönüm Sen İken #Şiirimsi

Kırılganlık

Kırık oyuncaklar sepeti

Tik tak, tik tak, tik tak

Bir sokağın hikayesi

Daha Fazla Göster

Neler olup bitiyor?

  • Hızlı Yazar - 1 ay önce

    Selam Dostum, Yazı konusu güzel, yazının içeriği güzel. Geriye kalan güzel bir yorumla yazıyı ve yazarı selamlamak. İnsan neden yazar?…

     İnsan neden yazar ki? | Yazan İnsanların Ortak Noktası Nedir?

  • cooq.co - 1 ay önce

    Areka palmiyesiyle ilgili bu detaylı ve bilgilendirici yazı için teşekkürler! Ev dekorasyonunda yeşil bitkilerin önemi gerçekten büyük. Areka palmiyesi, hem…

     Ev Dekorasyonlarının Olmazsa Olmazı Yeşil Bitkiler

  • Çıplak Yazar - 1 ay önce

    Bu da ilginç bir sohbet olmuş gerçekten. Dilerim bu kırılganlığı bir şekilde atlatırsınız.

     Kırılganlık

  • aysel kılıçaslan çelebi - 1 ay önce

    sizi çok iyi anlıyorum aynı duyguları bende yaşadım hatta bir süre yazmaktan uzaklaştım akabinde yapay zekaya şu soruyu sordum "bu…

     Kırılganlık

  • Çıplak Yazar - 1 ay önce

    Eve gidince haliyle afacanlara ve eşine de zaman ayırman gerekiyor. Ben de bir baba olduğum için seni çok iyi anlıyorum.…

     Siz Ne Biçim Yazar - sınız? (Bir soru, bir cevap, biraz da şarap)

Müdavimler

  • Ece Evren (29 yorum) ⭐️
  • Begonvil Sokağı (28 yorum) ⭐️
  • Büşra Bayram (25 yorum) ⭐️
  • Yağmur Yağar (23 yorum) ☕
  • Kaystros Tyrha (23 yorum) ☕
  • Daha Mutlu Yaşam (21 yorum) ☕
  • Karga ve Kız (20 yorum) 👋
  • ELİF sarı (18 yorum) 👋
  • Değmesin Yağlı Boya (17 yorum) 👋

E-POSTA LİSTESİNE KATILIN!

Her yeni yazıdan anında haberiniz olsun.

Tanıtım Yazısı Yayınla
A Life Hastaneler Grubu

Sponsor İçerikler

Yazarlar İçin Sosyal Medya Stratejileri

Türkiye’nin En İyi Aspavası Seçildi

Adrasan

Yaz aylarının vazgeçilmezi Suluada!


Feedback
✉

© 2025Çıplak Yazar | Kişisel Blog

  • MesajMesaj gönder
  • Abone olAbone ol
  • Kim neler demişKim neler demiş?
  • Ara
Bu sitedeki tüm yazılar ve içerikler, aksi belirtilmedikçe, Creative Commons Atıf-GayriTicari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile korunmaktadır.
Kaynak göstererek paylaşabilirsiniz. | Ticari amaçla kullanılamaz. | İçerikler değiştirilemez veya türev eser haline getirilemez.
Creative Commons Lisansı
Nereden, nasıl geldin bilmiyorum ama burada bir şey yok ki.. :(
Tüm Sonuçları Gör
  • Hakkımda
  • Reklam
  • İletişim

e © 2016 - 2020 Çıplak Yazar - Kişisel Blog & Kısa Hikayeler İçerikleri paylaşırken lütfen kaynak gösteriniz!

"Bu site, kullanıcı deneyimini iyileştirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Daha fazla bilgi için Gizlilik Politikanızı inceleyebilirsiniz. Çerez kullanımını kabul ediyorsanız, 'Kabul Et' butonuna tıklayın."