• Ben Kimim?
tweet
paylaş
News

Kişisel Blog ve Öyküler

Uykudan uyandığım bazı sabahlar, dünyayı değiştirebileceğimi düşünürdüm. Sonrasında çorabımın diğer tekini ararken bulurdum kendimi.
Nereden, nasıl geldin bilmiyorum ama burada bir şey yok ki.. :(
Tüm Sonuçları Gör
  • Günlük
    • Aforizmalar
    • Gece yarısı sayıklamalarıMrn
    • Bloggess
  • Deneme
  • Eleştiri
  • Mizah
  • Hikaye
  • Yazar Atölyesi
  • Sinemaskop
    • Ödüllü Kısa Filmler
    • Netflix Yabancı Dizi Önerileri
  • Yaşam ve İnsan
  • Araştırma
Çıplak Yazar - Kişisel Blog ve Öyküler

Kabulleniş ve başkaldırış

20 Eylül 2016
Deneme, Genel
3 dk.
14

Herkes aslında bir kabulleniş ve başkaldırış ile yaşıyor. Babadan kalma marangozluk işini yapmak istemesek de geçimimizi sağlamak için devam etmek, kabulleniştir. Dağlara çıkmak, dünyayı keşfetmek sigortalı bir iş karşılığı yaşama sevincimizi satmamak ise başkaldırıştır. Ölüm anı geldiğinde bir şeyi çok iyi biliyorum ki, bazı insanlar yaşadığı hayata bakıp tebessüm ederken bazıları ise o korku ile yok olup gitmenin derin acısını yaşayacak. Siz tebessüm edenlerden mi olacaksınız? Yoksa diğerlerinden mi?

Gerçekten de o anda hayatım film şeridi gibi gözümün önünden akıp gidecek mi merak ediyorum. Aslında tüm bunları yazarken kendi ölümümle son dakikalarımı doldurmadan önce tebessüm edebilecek miyim onu da bilmiyorum. Sadece içimden geçenleri yazmak istedim hepsi o kadar. 40 yaşlarında bir işçinin bir yazısını okumuştum bir yerde ve şöyle diyordu:

”Hayatım sabah erken kalkıp işe gitmekle geçti. Şimdi düşünüyorum da biz yaşamamışız” diyordu. Kendini nasıl hissettiğini ve bunları nasıl söylediğini gayet iyi anlıyorum aslında. Kendi açımdan düşünmek gerekirse henüz kırkıma basmadım ama bunu biliyorum. Daha mı şanslıyım? Hayır hayır hiç sanmıyorum. Çünkü bunun farkında olmak bile huzursuzluk veriyor içime. Belki hiç farkında olmasaydım herkes gibi işime gider gelir ve hiç bir şeyi sorgulamazdım. Nitekim acı da çekmemiş olurdum. Dünya tamamen bir sömürü sistemi üzerine kurulu ve gerçekten de bunu bilmek içimi acıtıyor.

Hiç çalışmasak olmaz mıydı sanki diye düşünüyorum bazen.Ya da ne için çalışıyoruz diye soruyorum bazen kendime. Cevabını da pek bulamıyorum açıkçası. Birilerini zengin edip duruyoruz işte. Kendimizden verdiğimiz ödünler de cabası. Tarih en kötüleri ve kötüler karşısında durabilen adamları yazar. Bizleri değil. Çünkü bizler sadece gelecekte birer istatistik olarak kalacak olan sıradan insanlarız. Çünkü sürekli bir kabulleniş içinde yaşıyoruz. Haksızlığa susuyoruz. Bana dokunmayan yılan bin yaşasın diye düşünüyoruz. Ana yasalarımız insan haklarını korumak için yeterli değil. Aksine adaletin hakimin vicdanı ile cüzdanı arasında bir yerlerde sıkışıp kaldığını düşünüyorum çoğu zaman.

Buyurun size yaşanmış bir örneği:

Bir keresinde suça yardım ve yataklıktan 24 yıl ceza alan bir adam hakkında bir şeyler duymuştum. Adam için tutulan avukat 90.000 tl istemiş. Ne karşılığında mı? Tabi ki işlenilen suçun örtbas edilip adamın özgür kalması karşılığında. O an aslında adaletin satın alınabilir bir şey olduğunu daha iyi anladım. Bu yüzden ilahi adalete sığınmaktan başka bir çare de kalmıyor. Ama baktığımda onu da göremiyorum. Umarım bu yazdıklarımı sen de görüyorsundur Tanrım. Gerçekten insanlara baktığımda bazen yaralı atlara benzetiyorum. Acı çekmemesi için öldürülen atlara. Bu yüzden de tüm insanlığı bir anda katletmek geçiyor içimden. Biliyorum belki en büyük günahı işlemiş olurdum ama hesap vermem gerektiği anda şöyle söylerdim. O insanlar zaten acı içinde kıvranıyordu ben onlara yardım ettim.

Sudan boğulan balıklara benziyoruz çoğumuz.

Bir olta ağzımıza takılsa da bizi boğulmaktan kurtarsa diye bekliyoruz. Her gün şehitler veriyoruz.. Öylesine alışır olduk ki şehit haberleri görmeye sıradanmış gibi geliyor. Havai fişek atılsa bomba patladı sanıyoruz. Öylesine huzursuzlaştık ki milletçe. Korkuyoruz ve bu korkuyla birlikte yaşıyoruz. Kıytırık işimizden bile rest çekip ayrılmaya cesaretimiz yok bizim. Aç kalırız diye korkuyoruz. Bir sonraki ayın elektrik faturasını ödeyememekten korkuyoruz. Çocuklarımız için korkuyoruz. Başkaldırmamız gereken yerde hep korkuyoruz ve bir şeyleri sineye çekip kabulleniyoruz.

Paylaş2Tweet1PinGönderPaylaş

Bu yazıyı Sevdin mi?

O hâlde yeni yazılar için abone ol ve takipte kalmaya devam et.

Sadece yeni yazı olduğunda 1 adet eposta alırsınız.

Ciplak Yazar

Ciplak Yazar

Kim neler demiş? 14

  1. Daha Mutlu Yaşam says:
    5 sene önce

    Bazen ben de memuriyetin beni robotlaştırdığını düşünüyorum 🙁 Sorguladığım dönemlerde bu yazı denk geldi 🙁

    Cevapla
    • Ciplak Yazar says:
      5 sene önce

      Sorgulayınca insan neden nasıl sorularına yanıt bulmak istiyor. Yanıtlar da hep insanların içini acıtıyor. En azından cümlelerinizin sonuna koyduğunuz 🙁 işaretinden öyle anladım. Keşke hiç bilmeseydim diyorsunuz sonra kendi kendinize.

      Cevapla
  2. Değmesin Yağlı Boya says:
    5 sene önce

    Bugün merak ettim sizi,yazmayacak mi artık dedim kendi kendime ..Siz de yazdınız bu akşam öyle bir yazdınız ki içimdeki ses "git hemen çay demle"dedi…Bazen deli cesareti gerek,deli.

    Cevapla
    • Ciplak Yazar says:
      5 sene önce

      Çok teşekkür ederim değmesin yağlı boya. Sizin gibi bir kaç samimi okuyucu bana yetiyor inanın.

      Cevapla
  3. Aytül Örcün says:
    5 sene önce

    Farkındalık hassasiyeti de beraberinde getiriyor.Kabulleniş sadece değiştirmek istediklerimize hazırlık safhasında güzel.İşini bırakabilme cesaretini gösterenlerdenim.Ama bunu gurur olarak söylemiyorum.Gurur duyduğum tarafı, yaşam biçimi olarak seçilenle, araç olanı ayırabilmekte.
    Ben de özlemiştim yazılarınızı…

    Cevapla
    • Ciplak Yazar says:
      5 sene önce

      Ben de özlemişim beni okuyan samimi insanları. Teşekkür ederim.

      Cevapla
  4. Ruhsuz Atmaca says:
    4 sene önce

    Hayat zor, insan yaradılışı esası ile zor, galiba düşünebilen varlık özelliği insanın cellatlaştıran, keşke sadece düşleyebilen ama düşünemeyen varlıklar olabilsek.

    Cevapla
    • Ciplak Yazar says:
      4 sene önce

      Biliyor musun Ruhsuz bunu ben de düşünmüştüm. Yani düşünebilmenin bir lütuf mu yoksa ceza mı olduğunu sorgulamıştım kendimce. Sonuç neydi bilmiyorum ama konuyla ilgili bir şeyler karaladığımı hatırladım.
      Düşünebilmek bir lütuf mu yoksa ceza mı?

      Cevapla
  5. nurcan öztürk says:
    4 sene önce

    Malesef" yanıtlar can yaktığı" için savunma mekanizmalarına sığınıyoruz.Güzel bir konuya değinmişsiniz

    Cevapla
    • Ciplak Yazar says:
      4 sene önce

      Okuduğunuz için teşekkür ediyorum Nurcan Hanım.

      Cevapla
  6. Medine SARI says:
    4 sene önce

    Öyle bedenime işlemiş ki çalışmak, ara ara aklımdan geçiriyorum, hayallerimi gerçekleştireyim derken çalışmazsam çıldırırım diyorum. Bunun arkasına sığınan bir ben, hayallerini öteleyen bir ben ve muhtemelen ölmeden evvel korkuyla gözlerini kapayacak olan yine bir ben. Ellerinize sağlık.

    Cevapla
    • Ciplak Yazar says:
      4 sene önce

      Ben de sizin gibi hayallerini erteleyen bir insanım. Halbuki baktığınız zaman denilen şey anahtar deliğinden süzülen duman kadar hızlı geçiyor.

      Cevapla
  7. Gazeteci N.G. says:
    4 sene önce

    O işçinin "biz aslında yaşamamışız" demesi… İşte bundan korkuyorum. Çoğumuzun yaşamı hep aynı, ev-iş… Varla yok arasındayız, fikirlerimizle yokuz. Birilerinin cebini doldurmaktan, kendimize, düşünmeye vakit ayıramıyoruz. Tebessümle gidenlerden olmak isterdim, bunu deniyorum, o işçinin dediğinin aksine yaşamayı deniyorum ama, zor… kaleminize sağlık, efendim…

    Cevapla
    • Ciplak Yazar says:
      4 sene önce

      Canarva savaşırken canavara dönüşüyoruz hepimiz.

      Cevapla

Bir cevap yazın Cevabı iptal et

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Son Yazılar

Kim Derdi Ki Yıllardır İzlediğimiz O Bilim Kurgu Filmlerinin Bir Gün İçinde Olacağız Diye!

18 Mart 2021
435

Anton Çehov Hikâye Yazım Tekniği Üzerine Bir İnceleme

6 Şubat 2021
507

Bir Saadet Zinciri Anısı: İlk ve Son Tanışmam Nasıl Oldu?

29 Ocak 2021
419

Sülün Osman’a Şapka Çıkarttıracak Dolandırıcılık Hikayesi

23 Ocak 2021
444
Nereden, nasıl geldin bilmiyorum ama burada bir şey yok ki.. :(
Tüm Sonuçları Gör

Reklamınız burada gözüksün!

Markanız bu alanda gözüksün istiyorsanız, detaylı incele butonunu tıklayarak daha fazla bilgi alabilirsiniz.

Detaylı İncele

Sayfalar

  • Arşiv
  • Misafir Yazarlık
  • Destek Ol
  • Ben Kimim?
  • Reklam Hizmetleri
  • Mesaj

Sponsor Yazılar

Video Oyun Hayranlarının İzleyebileceği 10 Harika Film

Ücretsiz Hızlı ve Limitsiz VPN İndir – 2021

Zorlayıcı Bilmeceler ve Cevapları

En Ucuz Uçak Bileti Nasıl Bulunur?

Sponsor Bağlantılar

Soğuk Hava Deposu Fiyatları Uluslararası NakliyatKocaeli Evden Eve Nakliyat Reklam

© 2016 - 2020 Çıplak Yazar - Kişisel Blog & Kısa Hikayeler İçerikleri paylaşırken lütfen kaynak gösteriniz!

Nereden, nasıl geldin bilmiyorum ama burada bir şey yok ki.. :(
Tüm Sonuçları Gör
  • Gündelik
    • Aforizmalar
  • Deneme
  • Eleştiri
  • Mizah
  • Hikâyeler
    • Hikâye Arşivi
    • Sesli Kitap Arşivi
    • Sadece 100 kelime!
  • Yazar Atölyesi
  • sinemaskop
    • Sinema Yazılarım
    • Kısa Filmler
    • Yabancı Diziler
  • Yaşam ve İnsan
  • Araştırma
  • Mesaj Gönder