• Hakkımda
  • Reklam
  • İletişim

Çıplak Yazar | Özgün Yazılar ve Denemeler - Kişisel Blog

News
Çıplak Yazar | Özgün Yazılar ve Denemeler - Kişisel Blog
Uykudan uyandığım bazı sabahlar, dünyayı değiştirebileceğimi düşünürdüm.
Sonrasında çorabımın diğer tekini ararken bulurdum kendimi.
  • Gündelik
    • Aforizmalar
    • Gece Yazıları
  • Hikayeler
  • Deneme
  • Eleştiri
  • Mizah
  • Yaşam ve İnsan
  • Sinemaskop
    • Sinema yazılarım
    • Kısa Filmler
    • Netflix Dizileri
  • Araştırma
  • Bloggess
Çıplak Yazar | Özgün Yazılar ve Denemeler - Kişisel Blog
Nereden, nasıl geldin bilmiyorum ama burada bir şey yok ki.. :(
Tüm Sonuçları Gör
  • Gündelik
    • Aforizmalar
    • Gece Yazıları
  • Hikayeler
  • Deneme
  • Eleştiri
  • Mizah
  • Yaşam ve İnsan
  • Sinemaskop
    • Sinema yazılarım
    • Kısa Filmler
    • Netflix Dizileri
  • Araştırma
  • Bloggess
Çıplak Yazar | Özgün Yazılar ve Denemeler - Kişisel Blog
Takip Et
  • Gündelik
  • Deneme
  • Eleştiri
  • Mizah
  • Hikâyeler
  • Yazar Atölyesi
  • Sinemaskop
  • Yaşam ve İnsan
  • Araştırma
Mış gibi yaşamak

Mış gibi yaşamak

-Mış gibi yapmaktan yorulmadınız mı?

Çıplak Yazar by Çıplak Yazar
21 Aralık 2021
2 dk.
A A

Bazen kalabalık bir caddede yürürken sanki bir filmin içindeymişim ve o anda ağır çekimde birileri beni izliyormuş gibi, adımlarımın dizlerime kadar çekilip, kaldırım taşına tekrar değeceği kadar ki sürede geçen zamana kadar yüzlerce şey olup bitiyormuş gibi hissediyorum. Aynı şeyi burnumun ucuna düşen bir yağmur tanesinde de hissediyorum. O yağmur tanesinin bulutlar arasında doğuşunu, gökyüzünde kilometrelerce yolculuk ettikten sonra sekiz milyar insan arasında düşmek için benim burnumu seçmiş olması, yağmur tanesinin mi yoksa benim mi kaderim? Yoksa sadece üstüne pek de düşünülmemesi gereken, hatta tam olarak ”amannn” diye geçiştirilebilen sıradan şeyler mi bunlar? Peki ya yazmış olduğum son iki cümlemin başında bir şey anlatır gibi başlayıp sonunda bir soru işaretiyle bitmesi… Bu da yazının kendi içinde, kendi kaderi mi? Bilmiyorum. Bilmek istemiyorum. Düşünüyorum ama düşünmek de istemiyorum.

Bugün öğle yemeğine çıktıktan sonra Büyük Saat civarında bir çay ocağına uğradım. Aslında ara sıra uğrayıp zihnimi dinlendiriyorum burada. Kendimi hiçbir şey yapmamaya programlayıp sadece çay içmekle meşgul oluyorum. Çayımı yudumlarken de sokaktan geçen kedi, köpek ve diğer insanları izliyorum. Gün içinde o kadar yoğun oluyorum ki, ihtiyacım olan şeyin gerçekten de birkaç dakikalığına da olsa hiçbir şey yapmamak olduğunu hissediyorum. O sıra Bolkepçe lokantası kalan son yemeğini bitirmiş oluyor ve kalkmış olan son müşterilerin masalarda kalan boşlarını toplamakla meşgul oluyor. Derken birkaç yerli turist beliriyor çay ocağının çapraz karşısındaki eski sandık ve ahşap eşyalar satan dükkanda. Dükkan önüne dizilmiş ve yolu az buçuk işgal etmekte olan ahşaptan kum saatinin ve minik sandığın fiyatını soruyor.

Sokağın diğer köşesinden elinde fotoğraf makinesiyle bir kız beliriyor. Boynundan beline çapraz astığı çantasıyla her gördüğüne bir şey soruyor. Eski sokaklar… dediğini duyuyorum ama gerisi pek anlamıyorum. Biraz daha yürüyüp başkasına yine soruyor. Eski sokaklar… Bir ara bana da soracak diye bekledim. Hatta kendim tarif edeyim dedim o eski evleri ve sokakları. Sonra da bu fikrimden sanırım bu kıza iyilik etmiş olmayacağım düşüncesiyle vazgeçtim. İnsan ara sıra kaybolmalı bence bilmediği sokaklarda. Kendi arayıp bulmalı, ulaşmak istediğine. Yolu uzatmalı, uzattığı yolda aradığı yolun tabelalarını görünce ”yaşasınnnn yaklaştım ya da buldum” diye sevinmeli. Sevinebilmeli.

Eski evler

Çaycı bardağın boşaldığını görünce sesleniyor o sıra. -Abi tazeleyeyim mi? Olmam gereken yerlerde, olmam gereken saatte, olmak için kaç dakikam kalmış diye saatime bakıyorum. Bir çay daha içmeli mi, içmemeli mi? Kalkıp biraz yürümeli mi, yürümemeli mi? Derken cebimden çıkardığım iki lirayı uzatıyor ve teşekkür ederek kalkıyorum. Sonra o ağır çekim halleri tüm vücudumu yeniden sarıyor. Sanki evren yavaşlıyor da, ben o sıra zamanın farklı bir boyutunda etrafımda olup bitenleri izliyorum.

Sadece et ve kemikten ibaret, aslında hiç var olmamış ve -mış gibi yapmaktan öteye gidememiş, heba edilmiş ya da edilmek üzere olan hayatlar arasından usuuuul usul geçiyorum.

İlgili Yazılar:

  1. Pulbiber Dergisi | Zehir Zıkkım Gibi Dergi
  2. Mezarlık gülleri : Mezarlıkta Gül Neden Olmaz ki?
PaylaşGönderPaylaş16Tweet10Paylaş3
Çıplak Yazar

Çıplak Yazar

Amatör hikaye yazarı ve sıradan bir dünya vatandaşı. Evrime, dostluğa, sevgiye, paylaşmaya ve hayattaki iyi şeylere inanır. Zamanın en değerli şey olduğuna inanır ve bu yüzden hatırlanmaya değer güzel anılar biriktirmek için yaşar. Hakkımda daha fazla..

Yorumlar 3

  1. İçimde Kalacağına says:
    3 yıl önce

    Gayet güzel tarif ettiğiniz bu durum bana kendini yukardan izlemeyi hatırlatıyor neredeyse. Elinize sağlık.

    Yanıtla
  2. Melih Pancar says:
    3 yıl önce

    Çok akıcı ve sürükleyici cümleleriniz var elinize sağlık

    Yanıtla
  3. Gülşah says:
    1 yıl önce

    Kaleminize sağlık.. Hayatın içinde kaybolurken çoğu zaman etrafımızda olanların farkına varmadan yaşıyoruz ve an’ı da kaçırmış oluyoruz.. Gün içinde durup kendini dinleyebilmek o an’a odaklanabilmek çok kıymetli..

    1
    Yanıtla

Bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

Son Yazılar

Yönüm Sen İken #Şiirimsi

Kırılganlık

Kırık oyuncaklar sepeti

Tik tak, tik tak, tik tak

Bir sokağın hikayesi

Daha Fazla Göster

Neler olup bitiyor?

  • Hızlı Yazar - 1 ay önce

    Selam Dostum, Yazı konusu güzel, yazının içeriği güzel. Geriye kalan güzel bir yorumla yazıyı ve yazarı selamlamak. İnsan neden yazar?…

     İnsan neden yazar ki? | Yazan İnsanların Ortak Noktası Nedir?

  • cooq.co - 1 ay önce

    Areka palmiyesiyle ilgili bu detaylı ve bilgilendirici yazı için teşekkürler! Ev dekorasyonunda yeşil bitkilerin önemi gerçekten büyük. Areka palmiyesi, hem…

     Ev Dekorasyonlarının Olmazsa Olmazı Yeşil Bitkiler

  • Çıplak Yazar - 1 ay önce

    Bu da ilginç bir sohbet olmuş gerçekten. Dilerim bu kırılganlığı bir şekilde atlatırsınız.

     Kırılganlık

  • aysel kılıçaslan çelebi - 1 ay önce

    sizi çok iyi anlıyorum aynı duyguları bende yaşadım hatta bir süre yazmaktan uzaklaştım akabinde yapay zekaya şu soruyu sordum "bu…

     Kırılganlık

  • Çıplak Yazar - 1 ay önce

    Eve gidince haliyle afacanlara ve eşine de zaman ayırman gerekiyor. Ben de bir baba olduğum için seni çok iyi anlıyorum.…

     Siz Ne Biçim Yazar - sınız? (Bir soru, bir cevap, biraz da şarap)

Müdavimler

  • Ece Evren (29 yorum) ⭐️
  • Begonvil Sokağı (28 yorum) ⭐️
  • Büşra Bayram (25 yorum) ⭐️
  • Yağmur Yağar (23 yorum) ☕
  • Kaystros Tyrha (23 yorum) ☕
  • Daha Mutlu Yaşam (21 yorum) ☕
  • Karga ve Kız (20 yorum) 👋
  • ELİF sarı (18 yorum) 👋
  • Değmesin Yağlı Boya (17 yorum) 👋

E-POSTA LİSTESİNE KATILIN!

Her yeni yazıdan anında haberiniz olsun.

Tanıtım Yazısı Yayınla
A Life Hastaneler Grubu

Sponsor İçerikler

Yazarlar İçin Sosyal Medya Stratejileri

Türkiye’nin En İyi Aspavası Seçildi

Adrasan

Yaz aylarının vazgeçilmezi Suluada!


Feedback
✉

© 2025Çıplak Yazar | Kişisel Blog

  • MesajMesaj gönder
  • Abone olAbone ol
  • Kim neler demişKim neler demiş?
  • Ara
Bu sitedeki tüm yazılar ve içerikler, aksi belirtilmedikçe, Creative Commons Atıf-GayriTicari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile korunmaktadır.
Kaynak göstererek paylaşabilirsiniz. | Ticari amaçla kullanılamaz. | İçerikler değiştirilemez veya türev eser haline getirilemez.
Creative Commons Lisansı
Nereden, nasıl geldin bilmiyorum ama burada bir şey yok ki.. :(
Tüm Sonuçları Gör
  • Hakkımda
  • Reklam
  • İletişim

e © 2016 - 2020 Çıplak Yazar - Kişisel Blog & Kısa Hikayeler İçerikleri paylaşırken lütfen kaynak gösteriniz!

"Bu site, kullanıcı deneyimini iyileştirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Daha fazla bilgi için Gizlilik Politikanızı inceleyebilirsiniz. Çerez kullanımını kabul ediyorsanız, 'Kabul Et' butonuna tıklayın."