• Hakkımda
  • Reklam
  • İletişim

Çıplak Yazar | Kişisel Blog

Nereden, nasıl geldin bilmiyorum ama burada bir şey yok ki.. :(
Tüm Sonuçları Gör
Kişisel Blog
Uykudan uyandığım bazı sabahlar, dünyayı değiştirebileceğimi düşünürdüm.
Sonrasında çorabımın diğer tekini ararken bulurdum kendimi.
  • Gündelik
    • Aforizmalar
    • Gece Yazıları
  • Hikayeler
  • Deneme
  • Eleştiri
  • Mizah
  • Yaşam ve İnsan
  • Sinemaskop
    • Sinema yazılarım
    • Ödüllü kısa filmler
    • Yabancı dizi önerileri
  • Araştırma
  • Bloggess
Kişisel Blog
  • Gündelik
    • Aforizmalar
    • Gece Yazıları
  • Hikayeler
  • Deneme
  • Eleştiri
  • Mizah
  • Yaşam ve İnsan
  • Sinemaskop
    • Sinema yazılarım
    • Ödüllü kısa filmler
    • Yabancı dizi önerileri
  • Araştırma
  • Bloggess
Kişisel Blog
Takip Et
  • Günlük
  • Deneme
  • Eleştiri
  • Mizah
  • Hikâyeler
  • Yazar Atölyesi
  • Sinemaskop
  • Yaşam ve İnsan
  • Araştırma
Mış gibi yaşamak

Mış gibi yaşamak

-Mış gibi yapmaktan yorulmadınız mı?

Çıplak Yazar by Çıplak Yazar
21 Aralık 2021
2 dk.
A A
3

Bazen kalabalık bir caddede yürürken sanki bir filmin içindeymişim ve o anda ağır çekimde birileri beni izliyormuş gibi, adımlarımın dizlerime kadar çekilip, kaldırım taşına tekrar değeceği kadar ki sürede geçen zamana kadar yüzlerce şey olup bitiyormuş gibi hissediyorum. Aynı şeyi burnumun ucuna düşen bir yağmur tanesinde de hissediyorum. O yağmur tanesinin bulutlar arasında doğuşunu, gökyüzünde kilometrelerce yolculuk ettikten sonra sekiz milyar insan arasında düşmek için benim burnumu seçmiş olması, yağmur tanesinin mi yoksa benim mi kaderim? Yoksa sadece üstüne pek de düşünülmemesi gereken, hatta tam olarak ”amannn” diye geçiştirilebilen sıradan şeyler mi bunlar? Peki ya yazmış olduğum son iki cümlemin başında bir şey anlatır gibi başlayıp sonunda bir soru işaretiyle bitmesi… Bu da yazının kendi içinde, kendi kaderi mi? Bilmiyorum. Bilmek istemiyorum. Düşünüyorum ama düşünmek de istemiyorum.

Bugün öğle yemeğine çıktıktan sonra Büyük Saat civarında bir çay ocağına uğradım. Aslında ara sıra uğrayıp zihnimi dinlendiriyorum burada. Kendimi hiçbir şey yapmamaya programlayıp sadece çay içmekle meşgul oluyorum. Çayımı yudumlarken de sokaktan geçen kedi, köpek ve diğer insanları izliyorum. Gün içinde o kadar yoğun oluyorum ki, ihtiyacım olan şeyin gerçekten de birkaç dakikalığına da olsa hiçbir şey yapmamak olduğunu hissediyorum. O sıra Bolkepçe lokantası kalan son yemeğini bitirmiş oluyor ve kalkmış olan son müşterilerin masalarda kalan boşlarını toplamakla meşgul oluyor. Derken birkaç yerli turist beliriyor çay ocağının çapraz karşısındaki eski sandık ve ahşap eşyalar satan dükkanda. Dükkan önüne dizilmiş ve yolu az buçuk işgal etmekte olan ahşaptan kum saatinin ve minik sandığın fiyatını soruyor.

Sokağın diğer köşesinden elinde fotoğraf makinesiyle bir kız beliriyor. Boynundan beline çapraz astığı çantasıyla her gördüğüne bir şey soruyor. Eski sokaklar… dediğini duyuyorum ama gerisi pek anlamıyorum. Biraz daha yürüyüp başkasına yine soruyor. Eski sokaklar… Bir ara bana da soracak diye bekledim. Hatta kendim tarif edeyim dedim o eski evleri ve sokakları. Sonra da bu fikrimden sanırım bu kıza iyilik etmiş olmayacağım düşüncesiyle vazgeçtim. İnsan ara sıra kaybolmalı bence bilmediği sokaklarda. Kendi arayıp bulmalı, ulaşmak istediğine. Yolu uzatmalı, uzattığı yolda aradığı yolun tabelalarını görünce ”yaşasınnnn yaklaştım ya da buldum” diye sevinmeli. Sevinebilmeli.

Eski evler

Çaycı bardağın boşaldığını görünce sesleniyor o sıra. -Abi tazeleyeyim mi? Olmam gereken yerlerde, olmam gereken saatte, olmak için kaç dakikam kalmış diye saatime bakıyorum. Bir çay daha içmeli mi, içmemeli mi? Kalkıp biraz yürümeli mi, yürümemeli mi? Derken cebimden çıkardığım iki lirayı uzatıyor ve teşekkür ederek kalkıyorum. Sonra o ağır çekim halleri tüm vücudumu yeniden sarıyor. Sanki evren yavaşlıyor da, ben o sıra zamanın farklı bir boyutunda etrafımda olup bitenleri izliyorum.

Sadece et ve kemikten ibaret, aslında hiç var olmamış ve -mış gibi yapmaktan öteye gidememiş, heba edilmiş ya da edilmek üzere olan hayatlar arasından usuuuul usul geçiyorum.

İlgili Yazılar:

  1. Pulbiber Dergisi | Zehir Zıkkım Gibi Dergi
  2. Mezarlık gülleri : Mezarlıkta Gül Neden Olmaz ki?
PaylaşGönderPaylaş16Tweet10Paylaş3
Çıplak Yazar

Çıplak Yazar

Amatör hikaye yazarı ve sıradan bir dünya vatandaşı. Evrime, dostluğa, sevgiye, paylaşmaya ve hayattaki iyi şeylere inanır. Zamanın en değerli şey olduğuna inanır ve bu yüzden hatırlanmaya değer güzel anılar biriktirmek için yaşar. Hakkımda daha fazla..

Yorumlar 3

  1. Gülşah says:
    1 yıl önce

    Kaleminize sağlık.. Hayatın içinde kaybolurken çoğu zaman etrafımızda olanların farkına varmadan yaşıyoruz ve an’ı da kaçırmış oluyoruz.. Gün içinde durup kendini dinleyebilmek o an’a odaklanabilmek çok kıymetli..

    1
    Yanıtla
  2. Melih Pancar says:
    3 yıl önce

    Çok akıcı ve sürükleyici cümleleriniz var elinize sağlık

    Yanıtla
  3. İçimde Kalacağına says:
    4 yıl önce

    Gayet güzel tarif ettiğiniz bu durum bana kendini yukardan izlemeyi hatırlatıyor neredeyse. Elinize sağlık.

    Yanıtla

Bir diyeceğim var! Yanıtı iptal et

Son Yazılar

Düşündüm de!

⁉”Ya geber ya da yaz!”

Soğanı mı feda etmeli, patatesi mi?

İşi Düştü Pezevengin…

Yönüm Sen İken #Şiirimsi

Daha Fazla Göster

Neler olup bitiyor?

  • Çıplak Yazar - 1 hafta önce

    Evet bir müddet 1deliningünlükleri mahlası ile yazmıştım. 🙂 2016 da kapatıp aynı sene bu blogumu açtım. Hunili blog kulağa tanıdık…

     Hayatta Bir Şeyleri Hep <strong>Yarım Bıra-</strong>

  • Mustafa - 1 hafta önce

    1deliningunlukleri blogunu hatırlıyorum. o zamanda takip ederdim o blogu. o blog sizindi demek. bunu bilmiyordum 🙂 bir ara birde hunili…

     Hayatta Bir Şeyleri Hep <strong>Yarım Bıra-</strong>

  • Mustafa - 1 hafta önce

    teşekkür ederim <3 ^^

     Düşündüm de!

  • Çıplak Yazar - 1 hafta önce

    Ek tavsiye: Karanlık odada boğma rakı eşliğinde de yaz harika oluyor. Ama bir dipnot düşeyim. (White drunk, edit sober -…

     Siz Ne Biçim Yazar - sınız? (Bir soru, bir cevap, biraz da şarap)

  • Çıplak Yazar - 1 hafta önce

    Okurun, hele bir de yazarsa sesi çıkmaması gibi bir lüksü olamaz. Çıkacak kardeşim. En çok sizin sesiniz çıkacak. İçinden ne…

     Düşündüm de!

Müdavim Dostlar

  • Ece Evren (29 yorum)🌼
  • Begonvil Sokağı (28 yorum)🌼
  • Büşra Bayram (25 yorum)🌼
  • Yağmur Yağar (23 yorum)🍀
  • Kaystros Tyrha (23 yorum)🍀
  • Daha Mutlu Yaşam (21 yorum)🍀
  • Karga ve Kız (20 yorum)☘️
  • ELİF sarı (18 yorum)☘️
  • Değmesin Yağlı Boya (17 yorum)☘️
  • buzlu kalem (17 yorum)🌱
  • Bir Tutam Karınca (17 yorum)🌱
  • sessizkaldım (16 yorum)🌱

Feedback
✉

© 2025 ciplakyazar.com | Kişisel Blog — Tüm içerikler Creative Commons BY-NC-ND 4.0 lisansı ile korunmaktadır.

Kaynak göstererek paylaşabilirsiniz | Ticari amaçla kullanılamaz | İçerikler değiştirilemez

  • MesajMesaj gönder
  • Abone olAbone ol
  • Kim neler demişKim neler demiş?
  • Ara
Nereden, nasıl geldin bilmiyorum ama burada bir şey yok ki.. :(
Tüm Sonuçları Gör
  • Hakkımda
  • Reklam
  • İletişim

e © 2016 - 2025 Çıplak Yazar - Kişisel Blog

"Bu site, kullanıcı deneyimini iyileştirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Daha fazla bilgi için Gizlilik Politikanızı inceleyebilirsiniz. Çerez kullanımını kabul ediyorsanız, 'Kabul Et' butonuna tıklayın."
×

İletişim Formu