• Hakkımda
  • Reklam
  • İletişim

Çıplak Yazar | Kişisel Blog

Takip et
Tülsü
Çıplak Yazar | Kişisel Blog
Uykudan uyandığım bazı sabahlar, dünyayı değiştirebileceğimi düşünürdüm.
Sonrasında çorabımın diğer tekini ararken bulurdum kendimi.
  • Günlük
    • Aforizmalar
    • Gece Yazıları
  • Hikayeler
  • Deneme
  • Eleştiri
  • Mizah
  • Yaşam ve İnsan
  • Sinemaskop
    • Ödüllü kısa filmler
    • Yabancı dizi önerileri
    • Tavsiye Filmler
  • Araştırma
  • Bloggess
    • Misafir Yazarlık & Konuk Olabileceğiniz Blog Listeleri
Çıplak Yazar | Kişisel Blog
Nereden, nasıl geldin bilmiyorum ama burada bir şey yok ki.. :(
Tüm Sonuçları Gör
  • Günlük
  • Hikayeler
  • Deneme
  • Eleştiri
  • Mizah
  • Yaşam ve İnsan
  • Sinemaskop
  • Araştırma
  • Bloggess

Sana seni anlattım

Çıplak Yazar Çıplak Yazar
11 Ağustos 2017
Hikayelerim
3 dk.
A A
2

Hayat Yolunun Çelimsiz Yolcuları


İlk kez bir yolculuğa çıktığımda kendimi kaybolmuş yabancı turistler gibi hissetmiştim. Nereye gittiğime dair hiçbir fikrim olmasa da, nedensizce gitmek zorunda olduğumu biliyordum. Her yer karanlık ve hiç ışık yoktu. Bir müddet sonra gözlerime inen perdenin usulca aralandığını fark ettim ve karanlık zannettiğim gökyüzünü, sadece gözlerim kapalı olduğu için göremediğimi anladım. Yürümeye devam ettim.

Gökyüzünde; ne bir yıldız, ne güneş, ne ay, ne de bulut, hiçbir şey yoktu. Hatta gökyüzünün mavisi, turuncusu, hiçbir rengi de yoktu. Belirsizlik ve endişe içinde yürümeye devam ediyordum. Yürüdüğüm yolun iki tarafı da altın sarısı diyebileceğim saman renginde çiğ bir araziydi. Ara sıra hafif üşüten rüzgarı, ara sıra da içimi ısıtan havaları vardı bu yolculuğun.

***

Daha fazla yürüyemeyecek olduğumu anladığımda karnımın gurultusuyla mola vermek için yol kenarında oturdum. Yanımda hiç yiyecek ya da içecek yoktu. Belki aptalca gelebilir ama böyle bir yolculuğa daha önce çıkmadığım için, tecrübesiz bir yolcu olduğumu inkar etmiyordum. Açlığa daha fazla dayanamayarak dizlerimin üzerine çöktüm ve yumruklarımı toprağa sert bir şekilde vurdum. Hırsımı alamadım topuklarımı da vurmaya başlayarak zemin üzerinde zıplamaya başladım. Daha sonra Tanrı sesimi ya da haykırışımı duymuş olmalı ki, gökyüzünden yemekler yağmaya başlamıştı. Yiyebileceğimden de fazla yemek olduğunu görünce sevinçle her birinden azar azar yedim. Karnım iyice şişmişti. Yanımda çadır ya da uyku tulumu benzeri bir şey olmadığı için yol kenarında bir yere uzanarak tok karınla güzel bir uyku çektim.

***

Uyandığım anda sanki hiç uyanmamış gibiydim.

Çünkü hava hep aynı havaydı. Zaman sanki orada dondurulmuş gibi yola devam etmemi söylüyordu bana. Üç ay sonra her şeyin belirli bir rutin içinde gittiğini az çok anlamıştım. Karnım acıkınca yumruklarımı yere vuruyor, uykum gelince yol kenarında uyuyordum.

Bazen sonsuza kadar bu durumun böyle devam edeceğini düşünüyordum. Çünkü aradan tam altı ay geçmesine rağmen yürümeye devam ediyordum. Fakat o gün ilk defa tuhaf bir şey oldu ve gökyüzünden tuhaf sesler gelmeye başladı. Ne olduğunu anlamıyordum. Bu sanki rüzgarın sesi gibi olağan, bir o kadar da sıra dışıydı. Fakat sürekli gelmiyordu bu sesler. Ben ne zaman uyuyacak olsam ya da yumruklarımı toprağa vursam garip bir şekilde bu anlam veremediğim sesleri duyuyordum.

***

Bu seslerle birlikte yolculuğumda bir çok şey de değişmeye başlamıştı.

Etrafımda görmeye alışık olduğum kurak arazi yerini rengarenk çimlere bırakmıştı. Her şey güzel ve eğlenceliydi. Sanki yolun daha da ilerisinde, daha güzel şeyler olacakmış gibi adımlarımı daha bir hızlı atmaya başlamıştım. Bir müddet daha yürümeye devam ettiğimde karşıma ilginç bir tabela çıktı. ”Yola devam etseniz de, etmeseniz de buraya bir daha dönemeyeceksiniz” yazıyordu. O yüzden bir an geri dönmeyi düşündüm. Tabelayı bir adım geçtikten sonra uzaklara doğru baktım ve gerçekten geri dönmeyi isteyip istemediğimi sordum kendime. Bunca eziyet, bekleyiş geri dönmek için olamazdı. Bu yüzden ilerlemeye ve yola devam etmeye karar verdim.

Birden bire göğün yıkılır gibi olduğunu ve ayaklarımın altındaki toprağın kaydığını hissettim. Soğuk soğuk terlemeler, kalp atışlarımın hızlanması ve bacaklarımın titremesi yolun sanki sonuna yaklaştığıma işaret ediyordu.

***

Korkuyordum.

Dünya’nın sonuna geldiğimi ve öleceğimi anlamıştım.

Yol bitmişti artık. Her şey yerle bir olmaya başlamıştı.

Yumruklarımı yerlere vursam da nafile, fayda etmiyordu. Avazım çıktığı kadar bağırdım ve her yerin tamamen yıkılmasıyla ben de öldüm.

Sonra gözlerimi tekrar açtım ve kendimi bir kadının şefkatli kolları arasında buldum.

anlamlı kısa hikayeler
anlamlı kısa hikayeler

Böylece bir kısa hikaye daha son bulur. Okuduğunuz için teşekkür ederim. Lütfen kısa da olsa yorum yapmayı ihmal etmeyin. Eğer siz de kısa hikaye yazıyorsanız, yayınlanması için bana gönderebilirsiniz.

Bir öykü de sen gönder

İlgili Yazılar:

  1. Ben bunu niye anlattım ki…
  2. Bizden Çiçek Olmaz
PaylaşGönderPaylaş5Tweet3Paylaş1
Çıplak Yazar

Çıplak Yazar

Amatör hikaye yazarı ve sıradan bir dünya vatandaşı. Evrime, dostluğa, sevgiye, paylaşmaya ve hayattaki iyi şeylere inanır. Zamanın en değerli şey olduğuna inanır ve bu yüzden hatırlanmaya değer güzel anılar biriktirmek için yaşar. Hakkımda daha fazla..

Benzer Yazılar

en büyük başgan bizim başgan
Hikayelerim

En büyük başgan bizim başgan!

22 Eylül 2023
364
seksi olmayan bacak
Hikayelerim

Seksi olmayan bacak

18 Ağustos 2023
492
100 kelimelik hikaye
100 kelimelik hikaye

Gürültülü Masa | 100 Kelimelik Hikâye

17 Ağustos 2021
1.4k

Yorumlar 2

  1. WebKenti says:
    8 yıl önce

    Sitenizi çok beğendim.
    Üç tavsiye
    1- Devamlılık
    2- Siteyi çöp yayınlarla doldurma
    3- Sabır
    =başarı
    Başarılar dilerim…

    0
    Yanıtla
  2. Sibel Göydağ Çakmak says:
    8 yıl önce

    Çetrefilli bir yolculuk, var olma süreci…kalemin hiç tükenmesin, arkadaşım… Ben de ceninin annesiyle konuşmasını yazmıştım, bir film için belki bir gün paylaşırım..

    0
    Yanıtla

Bir diyeceğim var! Yanıtı iptal et

Neler olup bitiyor?

  • Mustafa - 1 hafta önce

    Kitap gerçekten ilgi çekici görünüyor. Bu yazıyı okurken istemsizce aklıma şeker portakalı ve zeze geldi 🙂

     🐦Bana Kuşlar Söyledi Üzerine - Yekta Kopan

  • Evren - 2 hafta önce

    Yılda iki yüz bin TL! Ah keşke 🙂 Benim Instagram DM, bu ve benzeri sorularla dolu. İnsanların blog açmayı hâlâ…

     ⁉"Ya geber ya da yaz!"

  • Evren - 2 hafta önce

    Yazarların yazma ve okuma süreçleri hep ilgimi çeker, bu yazın da bu sebeple benim için çok değerliydi. Ferit Edgü’den Woolf’a,…

     ⁉"Ya geber ya da yaz!"

  • Mustafa - 3 hafta önce

    1deliningunlukleri blogunu hatırlıyorum. o zamanda takip ederdim o blogu. o blog sizindi demek. bunu bilmiyordum 🙂 bir ara birde hunili…

     Hayatta Bir Şeyleri Hep <strong>Yarım Bıra-</strong>

  • Mustafa - 3 hafta önce

    teşekkür ederim <3 ^^

     Düşündüm de!

Müdavim Dostlar

  • Ece Evren (29 yorum)🌼
  • Begonvil Sokağı (28 yorum)🌼
  • Büşra Bayram (25 yorum)🌼
  • Yağmur Yağar (23 yorum)🍀
  • Kaystros Tyrha (23 yorum)🍀
  • Daha Mutlu Yaşam (21 yorum)☘️
  • Karga ve Kız (20 yorum)☘️
  • ELİF sarı (18 yorum)🌱
  • Değmesin Yağlı Boya (17 yorum)🌱
Dekor Görseli

BURAYI SEVDİN Mİ?

Abone ol, iletişimde kalalım.

✉️
A Life Hastaneler Grubu
Tanıtım Yazısı Yayınla

Tüm içerikler Creative Commons BY-NC-ND 4.0 lisansı ile korunmaktadır.
Kaynak göstererek paylaşabilirsiniz | Ticari amaçla kullanılamaz | İçerikler değiştirilemez

  • MesajMesaj gönder
  • Abone olAbone ol
  • Kim neler demişKim neler demiş?
  • Ara

Sponsor İçerikler

Yazarlar İçin Sosyal Medya Stratejileri

Türkiye’nin En İyi Aspavası Seçildi

Adrasan

kişisel blog yazıları Tanıtım Yazısı - Siteniz burada görünsün!

Yaz aylarının vazgeçilmezi Suluada!


Feedback
✉

© 2025 ciplakyazar.com | Kişisel Blog

  • Hakkımda
  • Reklam
  • İletişim
Mail abonesi ol

© 2025 Çıplak Yazar - Kişisel Blog - Çıplak Yazar - Kişisel Blog

"Bu site, kullanıcı deneyimini iyileştirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Daha fazla bilgi için Gizlilik Politikanızı inceleyebilirsiniz. Çerez kullanımını kabul ediyorsanız, 'Kabul Et' butonuna tıklayın."