Birkaç saat sonra muhtemelen uyumuş olacağım. Birkaç saat sonra görmeye başlayacağım yorumlayamadığım ya da hatırlayamadığım rüyalarımı. Sabah olup uyandığımda kızarmış ekmeğin kokusuna yine iç çekeceğim. Ardından telaşına düşeceğim yine bir şeylerin birkaç saat sonra. Yanlışlıkla birilerinin kalbini kırıp, sonra özür dileyeceğim. Bağışlanacağım! Yeni hatalar yapıp, yeni özürler dilemek için birkaç saat sonra.
Başı boş köpekler sokakların sessizliğini yine bozacak, beni uykumdan edecek birkaç saat sonra. Yine sinirle yatağımdan kalkıp balkonda yıldızları seyredeceğim. Uykum kaçacak geldikten, birkaç saat sonra. Küçük fincanda bir kahve eşlik edecek gecenin karanlığında, gece yarını doğuracak birkaç saat sonra.
Bir haber gelecek uzaklardan ve adı bilinmeyen bir yabancıdan. Şaşılacak, hiç olmadığı kadar. Ve ağlanacak, hiç ağlanmadığı kadar. Birkaç saat sonra belki de bir adam hiç olmayacak. Birkaç saat sonra tüm varlığıyla bir anıya dönüşecek ve ömür boyu özlenecek.
Birkaç saat sonra bir taksi gelecek kapı önüne. Müşterisi derin uyuyan. Ve şoförü hesabı başkalarından istemek zorunda kalan. Kare desenli battaniyeler gözlerde uçuşacak ve tek ayakta kar gibi beyaz çoraplar. Birkaç saat sonra olacak, aslında olmuş olan.
6 Haziran 1996’da evden çıkıp bir daha geri dönemeyen babama…
6 Haziran 2020 – 01.20 / ANTAKYA
Çıplak Yazar - 7 gün önce
Ben sadece bir sinemasever olarak düşüncelerimi yazdım. Sektörde o kadar bilgim ve emeğim olsa + bütçe de olmazsa olmaz tabi,…
Konu: Atiye Dizi Yorumu: Göbelitepe'nin Esrarengiz Prensesi