Allah yerine Tanrı demek doğru mudur, Kuran’da Tanrı kelimesi var mı, Tanrı demek günah mı, Tanrı ve Allah arasında fark var mı, Kuran’da Tanrı kelimesi var mı gibi sorular, belki de hayatımızın her evresinde karışımıza çıkan sorulardır. Aynı şekilde Tanrı kelimesini kullanan insanlar, kullanılması yanlış ya da sakıncalı olduğu düşüncesiyle diğer insanlar tarafından dışlanıyor.
Peki Tanrı kelimesi neden dışlanıyor?
Bunun sadece bir kaç nedeni vardır. Birincisi bu kelimenin Kuran da geçmemesidir. Çünkü Kuran’a göre Allah’ın 99 ismi vardır ve bu 99 isim arasında Tanrı olmadığından bu kelime çoğu zaman dışlanmıştır. İkincisi ise, Tanrı kelimesinin putperestlik olduğu düşüncesidir. Aslında sadece Arapça olan Allah kelimesinin Türkçe çevirisidir.
TDK : (1. özel, isim Kâinatta var olan her şeyi yaratan, koruyan, tek ve yüce varlık, Tanrı )
Tanrı kelimesinin yaşadığımız toplumda hoş karşılanmamasının bir diğer nedeni ise; Tanrı kelimesinin konuşma dilinde Allah gibi yaygın olarak kullanılmamasıdır.
Fakat halk dilinde Tanrı pek yaygın kullanılmadığı gibi yazım dilinde de hoş karşılanmıyor. Daha önceleri yazmış olduğum Tanrı’nın doğum günü adlı yazımda, böyle bir eleştiri alacağımı biliyordum. O yüzden şimdi böyle bir yazı yazıyorum. Allah’ın 99 ismi vardır ve evet bu isimler arasında Tanrı kelimesi geçmemektedir. Her 100 kişiden 99’unun hatırlamayacağını bildiğim için, tekrar göz gezdirmeniz için bu 99 ismi de ekliyorum. Fakat daha da öncesinde Diyanet Allah yerine Tanrı demek sorusuna nasıl cevap vermiş önce ona bakalım.
Diyanet bu soruya ne cevap veriyor?
Diyanet İşleri Başkanlığı “Allah” ismi yerine “Tanrı” kelimesini kullanmak caiz midir? sorusuna şu şekilde yanıt veriyor:
“Tanrı” kelimesi, Arapça “ilah” kelimesinin karşılığıdır. “İlah” daha çok, Allah’tan başka ibadete layık görülen varlıklar için kullanılır. “Allah” kelimesi onun bizzat kendisini ifade eden özel ismidir. Bu bakımdan, kelâm âlimlerine göre “Allah” kelimesi, Cenab-ı Hakk’ın yüce zatına ve bütün kemal sıfatlarına delalet eden özel ismidir. Hiçbir dilde bu kelimenin ifade ettiği özel manayı kapsayacak bir kelime bulunmamaktadır. Öte yandan “Allah” kelimesi bütün Müslümanlar için tevhid inancını temsil eden ortak bir bağ niteliğindedir. Bu sebeple Müslümanların, ibadet ettikleri tek yaratıcılarını “Allah” diye anmaları daha doğru olur. Dolayısıyla “Allah” bu adla veya “esmâ-i hüsnâ” adı verilen 99 isminden biriyle anılmalıdır. Bununla birlikte, dinimizin bildirdiği mutlak kemal sahibi, noksanlardan münezzeh olan yüce Allah’ı “Tanrı” diye anmak da İslam inancına aykırı olmaz.
Allah’ın 99 ismi (Esmaül Hüsna)
1- Allah(C.C.): “Eşi benzeri olmayan, bütün noksan sıfatlardan münezzeh tek ilah, Her biri sonsuz bir hazine olan bütün isimlerini kuşatan özel ismi. İsimlerin sultanı.”
2- Er-Rahmân: “Dünyada bütün mahlükata merhamet eden, şefkat gösteren, ihsan eden.”
3- Er-Rahîm: “Ahirette, müminlere sonsuz ikram, lütuf ve ihsanda bulunan.”
4- El-Melik: “Mülkün, kainatın sahibi, mülk ve saltanatı devamlı olan.”
5- El-Kuddûs: “Her noksanlıktan uzak ve her türlü takdıse layık olan.”
6- Es-Selâm: “Her türlü tehlikelerden selamete çıkaran.”
7- El-Mü’min: “Güven veren, emin kılan, koruyan.”
8- El-Müheymin: “Her şeyi görüp gözeten.”
9- El-Azîz: “İzzet sahibi, her şeye galip olan.”
10- El-Cebbâr: “Azamet ve kudret sahibi. Dilediğini yapan ve yaptıran.”
11- El-Mütekebbir: “Büyüklükte eşi, benzeri olmayan.”
12- El-Hâlık: “Yaratan, yoktan var eden.”
13- El-Bâri: “Her şeyi kusursuz ve uyumlu yaratan.”
14- El-Musavvir: ”Varlıklara şekil veren.”
15- El-Gaffâr: “Günahları örten ve çok mağfiret eden.”
16- El-Kahhâr: “Her şeye, her istediğini yapacak surette, galip ve hakim olan.”
17- El-Vehhâb: “Karşılıksız hibeler veren, çok fazla ihsan eden.”
18- Er-Rezzâk: “Bütün mahlükatın rızkını veren ve ihtiyacını karşılayan.”
19- El-Fettâh: “Her türlü müşkülleri açan ve kolaylaştıran, darlıktan kurtaran. ”
20- El-Alîm: “Gizli açık, geçmiş, gelecek, her şeyi en ince detaylarına kadar bilen.”
21- El-Kâbıd: “Dilediğine darlık veren, sıkan, daraltan.”
22- El-Bâsıt: “Dilediğine bolluk veren, açan, genişleten.”
23- El-Hâfıd: “Dereceleri alçaltan”
24- Er-Râfi: “Şeref verip yükselten.”
25- El-Mu’ız: “Dilediğini aziz eden, izzet veren.”
26- El-Müzil: “Dilediğini zillete düşüren.”
27- Es-Semi: “Her şeyi en iyi işiten.”
28- El-Basîr: “Gizli açık, her şeyi en iyi gören.”
29- El-Hakem: “Mutlak hakim, hakkı batıldan ayıran. Hikmetle hükmeden.”
30- El-Adl: “Mutlak adil, çok adaletli.”
31- El-Latîf: “Lütuf ve ihsan sahibi olan. Bütün incelikleri bilen.”
32- El-Habîr: “Olmuş olacak her şeyden haberdar.”
33- El-Halîm: “Cezada, acele etmeyen, yumuşak davranan.”
34- El-Azîm: “Büyüklükte benzeri yok. Pek yüce.”
35- El-Gafûr: “Affı, mağfireti bol.”
36- Eş-Şekûr: “Az amele, çok sevap veren.”
37- El-Aliyy: “Yüceler yücesi, çok yüce.”
38- El-Kebîr: “Büyüklükte benzeri yok, pek büyük.”
39- El-Hafîz: “Her şeyi koruyucu olan.”
40- El-Mukît: “Her yaratılmışın rızkını, gıdasını veren, tayin eden.”
41- El-Hasîb: “Kulların hesabını en iyi gören.”
42- El-Celîl: “Celal ve azamet sahibi olan.”
43- El-Kerîm: “Keremi, lütuf ve ihsanı bol, karşılıksız veren, çok ikram eden.”
44- Er-Rakîb: “Her varlığı, her işi her an görüp, gözeten, kontrolü altında tutan.”
45- El-Mucîb: “Duaları, istekleri kabul eden”.Allah’ın 99 İsmi Ve Türkçe Anlamları(Esma-Ül Hüsna )
46- El-Vâsi: “Rahmet, kudret ve ilmi ile her şeyi ihata eden'”
47- El-Hakîm: “Her işi hikmetli, her şeyi hikmetle yaratan.”
48- El-Vedûd: “Kullarını en fazla seven, sevilmeye en layık olan.”
49- El-Mecîd: “Her türlü övgüye layık bulunan.”
50- El-Bâis: “Ölüleri dirilten.”
51- Eş-Şehîd: “Her zaman her yerde hazır ve nazır olan.”
52- El-Hakk: “Varlığı hiç değişmeden duran. Var olan, hakkı ortaya çıkaran.”
53- El-Vekîl: “Kendisine tevekkül edenlerin işlerini en iyi neticeye ulaştıran.”
54- El-Kaviyy: “Kudreti en üstün ve hiç azalmaz.”
55- El-Metîn: “Kuvvet ve kudret kaynağı, pek güçlü.”
56- El-Veliyy: “İnananların dostu, onları sevip yardım eden.”
57- El-Hamîd: “Her türlü hamd ve senaya layık olan.”
58- El-Muhsî: “Yarattığı ve yaratacağı bütün varlıkların sayısını bilen.”
59- El-Mübdi: “Maddesiz, örneksiz yaratan.”
60- El-Muîd: ”Yarattıklarını yok edip, sonra tekrar diriltecek olan.”
61- El-Muhyî: “İhya eden, dirilten, can veren.”
62- El-Mümît: “Her canlıya ölümü tattıran.”
63- El-Hayy: “Ezeli ve ebedi hayat sahibi.”
64- El-Kayyûm: ‘Varlıkları diri tutan, zatı ile kaim olan.”
65- El-Vâcid: “Kendisinden hiçbir şey gizli kalmayan, istediğini, istediği vakit bulan.”
66- El-Macîd: “Kadri ve şanı büyük, keremi, ihsanı bol olan.”
67- El-Vâhid: “Zat, sıfat ve fiillerinde benzeri ve ortağı olmayan, tek olan.”
68- Es-Samed: “Hiçbir şeye ihtiyacı olmayan, herkesin muhtaç olduğu.”
69- El-Kâdir: “Dilediğini dilediği gibi yaratmaya muktedir olan.”
70- El-Muktedir: “Dilediği gibi tasarruf eden, her şeyi kolayca yaratan kudret sahibi.”
71- El-Mukaddim: “Dilediğini, öne alan, yükselten.”
72- El-Muahhir: “Dilediğini sona alan, erteleyen, alçaltan.”
73- El-Evvel: “Ezeli olan, varlığının başlangıcı olmayan.”
74- El-Âhir: “Ebedi olan, varlığının sonu olmayan.”
75- El-Zâhir: “Varlığı açık, aşikar olan, kesin delillerle bilinen. ”
76- El-Bâtın: “Akılların idrak edemeyeceği, yüceliği gizli olan. ”
77- El-Vâlî: “Bütün kainatı idare eden.”
78- El-Müteâlî: “Son derece yüce olan.”
79- El-Berr: “İyilik ve ihsanı bol, iyilik ve ihsan kaynağı.”
80- Et-Tevvâb: “Tevbeleri kabul edip, günahları bağışlayan.”
81- El-Müntekim: “Zalimlerin cezasını veren, intikam alan.”
82- El-Afüvv: “Affı çok olan, günahları affetmeyi seven.”
83- Er-Raûf: “Çok merhametli, pek şefkatli.”
84- Mâlik-ül Mülk: “Mülkün, her varlığın sahibi.”
85- Zül-Celâli vel ikrâm: “Celal, azamet ve pek büyük ikram sahibi.”
86- El-Muksit: “Her işi birbirine uygun yapan.”
87- El-Câmi: “Mahşerde her mahlükatı bir araya toplayan.”
88- El-Ganiyy: “Her türlü zenginlik sahibi, ihtiyacı olmayan.”
89- El-Mugnî: “Müstağni kılan. ihtiyaç gideren, zengin eden.”
90- El-Mâni: “Dilemediği şeye mani olan, engelleyen.”
91- Ed-Dârr: “Elem, zarar verenleri yaratan.”
92- En-Nâfi: “Fayda veren şeyleri yaratan.”
93- En-Nûr: “Alemleri nurlandıran, dilediğine nur veren.”
94- El-Hâdî: “Hidayet veren.”
95- El-Bedî: “Eşi ve benzeri olmayan güzellik sahibi, eşsiz yaratan.”
96- El-Bâkî: ”Varlığının sonu olmayan, ebedi olan.”
97- El-Vâris: “Her şeyin asıl sahibi olan.”
98- Er-Reşîd: “İrşada muhtaç olmayan, doğru yolu gösteren. ”
99- Es-Sabûr: “Ceza vermede acele etmeyen.”
İlk isim olan Allah kelimesinin açıklamasında bir şey dikkatinizi çekti mi? Sıfatlardan münezzeh tek ilah. Allah’ın 99 ismi olmasına rağmen açıklamada ilah denilmiş. Ya da bu isimler arasında geçmeyen farklı bir örnek verecek olursak; Yaratıcı kelimesi de bunlardan biridir. Bu yüzden aslında Allah yerine Tanrı demek arasında bir fark yoktur.
Şimdi asıl sormak istediğim soruya geliyorum.
Bu durumda Allah yerine Yaratıcı ya da Yüce İlah demek ne kadar yanlıştır? Zira Tanrı kelimesi de tıpkı bu iki isim gibi Allah kelimesini ifade eden farklı bir kelimedir. Kendi halindedir ve söylemekte bir sakınca yoktur. Tatmin olmayan ya da çelişki yaşayanlar en yakın cami imamına gidip sorabilir ya da İnternet üzerinden araştırma yapabilir. Yazıyı yazmamdaki tek amaç aslında sadece buydu. Yanlış bilinen bir doğruyu su yüzüne çıkarmaktı. Kısmen faydalı olduğunu da umuyorum..
Özetle O’nu anlamanın ve inanmanın, Tanrı ya da Allah demekten daha önemli olduğuna inanıyorum.
Bu yazıyı da okumak isteyebilirsiniz: Kadının Geçmiş Toplumlardaki Ve Kurandaki Yeri
ALLAH (c.c.) Alemlerin rabbidir. ALLAH (c.c.) rabbimizin güzel isimleri ve ismi celili özel olduğu için, tengri, tanrı denmesi uygun olmaz. Bu kadar mı zor Allah demek ? Yüce Kuran’da da dediği gibi, Ne yazık ki, insan oğlu nankördür. Herşeyi der, ne yazık ki der, Put der, tanrı der, batıl olan herşeyi söyler, FAKAT Ona her gün hiç bir karşılık hiç bir ücret beklemeden, her salise aldığı nefesi veren Yüce Rahman’a (c.c.) ALLAH demez. Oysa sonsuz nimeti veren, güneşin etrafında nice gezegenler yaratıp karşılık beklemeden hizmetinize sunan ALLAH (c.c.). Her gün göğü genişleten o ALLAH (c.c.) elbet bir gün nankör kullarını, o hesaba çekecektir, söyleyeyim. Çünki nankörlük iyi birşey değildir.
Değerli yorumunuz için teşekkür ederim. Üşenmeden her seferinde ALLAH kelimesini büyük yazmışsınız. Dillerim Allah da iki cihanda sizin adınızı yüceltir.
Açıkçası benim de, sadece yanlış anlaşılır endişesi yaşadığım belki tek kelimedir. Allah zaten Tanrı’dır. Sıfat değil ki. Ayet-el Kürsi ayetinin Türkçe’sini ezberledim, genellikle anlayarak dua etmeyi seviyorum. Der ki besmeleden sonra “Allah, o Allah ki, ondan başka Tanrı yoktur.” Buna rağmen hâlâ çekinmem sadece toplum baskısından endişe duyduğum için olmalı sanırım. Ama doğru bildiğimi uygulayacağım artık. Diğeri bayan ya da kadın hiç fark etmez. İkisi de doğru. Her gelişimde bir yazını okuyorum 🙂 Eline sağlık oğlum.
Tanrı tapınılan şey demektir. Çok genel bir sözcüktür. Bir mecusinin tanrısı ateştir. Bir putperestin tanrısı ise puttur. Üstelik öz türkçe bir kelimedir. Öz türkçesi 'tengri'dir. Ben de öz türkçeyi kullanma taraftarı olarak tanrı kelimesinin kullanımında bir sakınca görmüyorum.
Tanrı tapınılan şey demektir. Çok genel bir sözcüktür. Bir mecusinin tanrısı ateştir. Bir putperestin tanrısı ise puttur. Üstelik öz türkçe bir kelimedir. Öz türkçesi 'tengri'dir. Ben de öz türkçeyi kullanma taraftarı olarak tanrı kelimesinin kullanımında bir sakınca görmüyorum.
Her halde anne karnından tanrı demesek daha iyi olur ALLAH cc diyeceğiz diye doğmadık, netice de basit gibi gözükse de her şeyin bir usulu vardır. Ayrıca tanrı kelimesi sadece müslümanlara ait bir söylem olsaydı o zaman evet denile-bilirdi veya yine de denilmezdi çünkü islamda ifade edilen incelikler bizden çıkmıyor önümüzde bir önder var ne de olsa ,
Son olarak yazabildiğin ve yazdıklarını aşikar edebildiğin için şanslısın.
Bir yorum da benden olsun öyleyse:
Evet bu kelimeler birbirinin yerine kullanılıyor. Ama her zaman değil. Yorumların birinde geçen bir ifade vardı. Kuş ve karga diye. Eksik kalmıştı ben tamamlayayım. Bütün kargalar kuştur ama bütün kuşlar karga değildir. O halde şöyle demenin bir sakıncası olmasa gerek: Allah bir tanrıdır ama bütün tanrılar Allah'tır demek çok saçma olur. Allah yerine tanrı kullanmak olabilir. Ama tanrı yerine Allah kullanmak olmaz. Yunan tanrıları denir. Ama Yunan Allah'ları diye bir ifade olamaz. Sanırım mesele vuzuha kavuşmuştur. 🙂
Genel yaklaşımım gereği çok önemsediğim bir konu değil doğrusu. Merak edenler için yazınız gayet net. Bay ve bayan hitap şekli olduğundan kadın denmesini tercih ederim.