• Hakkımda
  • Reklam
  • İletişim

Çıplak Yazar | Özgün Yazılar ve Denemeler - Kişisel Blog

News
Çıplak Yazar | Özgün Yazılar ve Denemeler - Kişisel Blog
Uykudan uyandığım bazı sabahlar, dünyayı değiştirebileceğimi düşünürdüm.
Sonrasında çorabımın diğer tekini ararken bulurdum kendimi.
  • Gündelik
    • Aforizmalar
    • Gece Yazıları
  • Hikayeler
  • Deneme
  • Eleştiri
  • Mizah
  • Yaşam ve İnsan
  • Sinemaskop
    • Sinema yazılarım
    • Kısa Filmler
    • Netflix Dizileri
  • Araştırma
  • Bloggess
Çıplak Yazar | Özgün Yazılar ve Denemeler - Kişisel Blog
Nereden, nasıl geldin bilmiyorum ama burada bir şey yok ki.. :(
Tüm Sonuçları Gör
  • Gündelik
    • Aforizmalar
    • Gece Yazıları
  • Hikayeler
  • Deneme
  • Eleştiri
  • Mizah
  • Yaşam ve İnsan
  • Sinemaskop
    • Sinema yazılarım
    • Kısa Filmler
    • Netflix Dizileri
  • Araştırma
  • Bloggess
Çıplak Yazar | Özgün Yazılar ve Denemeler - Kişisel Blog
Takip Et
  • Gündelik
  • Deneme
  • Eleştiri
  • Mizah
  • Hikâyeler
  • Yazar Atölyesi
  • Sinemaskop
  • Yaşam ve İnsan
  • Araştırma
Antakya Hatay Macerası

Antakya Hatay Macerası

Antakya Macerası: Şehre Bir Yabancı Geldi!

Antakya'dan Sevgiler

Çıplak Yazar by Çıplak Yazar
12 Haziran 2018
4 dk.
A A

Antaya Macerası yazıma başlamadan önce Tolstoy‘un çok sevdiğim şu sözü geldi aklıma: “Tüm muhteşem hikayeler iki şekilde başlar: ya bir insan bir yolculuğa çıkar, ya da şehre bir yabancı gelir..” demiş yazar. 

Neyse ki sadece hüzünlü hikayeler değil de, arada tebessüm ettiren şeyler de biriktirdiğim için yazma cesareti buldum kendimde. Aksi halde karaya vuran balıklar gibi çırpınış belirtileri kokan satırları hiç yazasım gelmezdi.

Bugün günlerden Salı ve tarih 12 Haziran 2018.

Az evvel yıkamış olduğum çamaşırları kuruması için balkona serdim. Nedense çamaşır asarken sanki herkes tuhaf bir şekilde bana bakıyormuş gibi hissettim. Öyle ya… Kaç erkek balkonda çamaşır asar ki? Milletçe görmeye pek alışık olmadığımız sahnelerden olsa gerek deyip fazla üzerinde durmak istemiyorum bu konunun. Ama ne yalan söyleyeyim yeni yıkadığım çamaşırı kuruduktan sonra ütü yapmak için toplamaya gittiğimde bazen üzerine birkaç kuşun sıçtığını görünce moralim bozulmuyor değil.

Gülüyorum.

***

Çünkü o anda yapılacak tek şey gülüp geçmek. Hem ne diyebilirim ki kuşlara? Lütfen biraz da diğer komşuların çamaşırlarını…. Ya da yeter yahuu daha bugün yıkadım. Gidin başka yerde oynayın. Kuş beyinli anlar mı ki? Olsun ben yine de görünce söylüyorum kuşlara.

Neyse…

Bulaşık, ütü çamaşır derken ev işlerini bitiriyorum. Arada içimden evlensek de kurtulsak bee desem de, bunu sesli söyleyemiyorum. Neme lazım dominant bir kadın duyar muyar da, ondan sonra al başına belayı. Kadın çocuk doğurup, ev işi yapmak için mi var diye bir başlar sustur susturabilirsen.

Biz de biliyoruz tabi ki!

Kadın sadece ev işi yapıp çocuk doğurmak için yok. Hem çocuğu erkek doğurur bizde.

İki aydır yalnız yaşıyorum. Arada ohh be dünya varmış desem de, zaman zaman evi bok götürmüyor değil. Ama dürüst olayım sizlere, (yalnız yaşayan bir erkek olarak) titizlikte benden iyisi can sağlığı. Yine kendimi övecek bir şey buldum ve yine gülüp geçtim.

***

Daha önce Gaziantep’te bizim valide ve kız kardeşim ile yaşıyordum. Ama yaş olmuş otuz kardeşim nereye kadar deyip vurdum kapıyı çıktım. Çok pis kapı çarparım ben. Sonra Antakya’ya taşındım. Taşındım dedimse öyle kamyonla eşya getirtmedim. İki don, iki gömlek, iki pantolon aldım yanıma. Kapıyı falan da çarpmadım aslında. Ne o öyle ergen gibi kapı çarpmalar falan hiç yakışık alır mı? Arada heyecan olsun diye öyle yazdım. Antakya’ya da bir iş için geldim aslında.

Az buçuk yazdığımız için hemen ufaktan bir toplum analizi yaptık. Bu analizlerime dayanarak bir yabancı gözünden Antakya nasıl onu anlatayım sizlere.

Antakya farklı kültür ve medeniyetlere ev sahipliği yapan melez bir ilçe. Hristiyanlar, Müslümanlar, Ermeniler, Aleviler, Araplar, Türkler çok şükür hepsinden biraz var. Durum böyle olunca ortaya bence güzel bir şey çıkmış. Ben agnostik biriyim bana bakmayın. Ama genel olarak Antakya’nın atmosferi güzel. Bir kere muhafazakar bir şehir değil. Oruç tutan tutar, tutmayan tutmaz. İsteyen istediğini giyer. Yani kısaca kimse kimseye karışmaz. Yemekleri de fena değil ama ne bileyim işte…

***

Katıklı diye bir yemekleri var ne yalan söyleyeyim hiç beğenmedim. Biz ki Gaziantep olarak UNESCO’da nam salmış bir şehiriz. Katıklı bize bir şey ifade eder mi? Etmez. Haa kötü demiyorum. Sadece benim damak tadıma uygun ve lezzetli bir şey değil o kadar. Geldiğimin ikinci haftası valiliğe iki dilekçe gönderdim.

Bunlardan birincisi; Asi Nehri’nin sinekleri hakkındaydı. Çünkü Asi Nehri Antakya’nın göbeğinde bulunan bir nehir olduğundan orada olan sinekler tüm esnaf ve insanların ortak sıkıntısı. Gerçekten o kadar çok sinek var ki anlatamam. Yolda yürüyemiyorsunuz bile. Yani bazen ulan ben belediye başkanı olacaktım ki ahh ahhh toplardım adam akıllı şehir planlamacı adamları, temizleyin ulen şu nehri derdim. Bir de içine lağım akıyor. Düşünün Antakya’nın göbeğindesiniz yanınızda kocaman Kral Künefe var ama her taraf çok afedersiniz b*k kokuyor. Olur mu? Olmaz.

İkincisi ise; Antakya Serinyol minibüslerinin yol güzergahı olan Anayazı yoluyla ilgiliydi. Bu yol aynı zamanda üniversiteye giden yol. Ama ne yazık ki eğitime giden yollar böyle olmamalı diyor insan görünce. Öylesine bozuk ki, her yer köstebek yuvası zannedersiniz. Şoför zikzak çizmekten biz sallanmaktan yorulduk. Yazdım dilekçemi (laf aramızda hazır seçimler de yaklaşırken belki bizi bir takan olur diye düşündüm) şuraya sevabına bir asfalt dökün dedim. Bu arada Serinyol minibüsleri de ayrı bir olay. Hiç boş olduğunu görmedim. Gelirken ayakta, giderken ayakta gidiyorum. Hiç unutmuyorum bir keresinde sabah vakti boş bir koltuk gördüm. Nasıl bir heyecanla oturduysam artık, arka cebimdeki telefonun ekranı kırıldı. Durduk yere 200 liradan olduk iyi mi…

Sevinemedim bile!

Neyse…

***

İki hafta sonra dilekçeme cevap geldi. İşte ilgili makamlara ilettik vs..

Hep kötü şeyler mi yazacaksın, yok mu Antakya hakkında yazacağın iyi şeyler diyecekseniz az daha sabırlı olun. Olmaz olur mu, elbette var.

Hayatımda ilk defa santur dinledim mesela. İlginç bir İran çalgısı ya da Afgan’dı tam hatırlamıyorum. Sesi, Hint çalgısı olan sitar’ı anımsatsa da farklıydı. Hafiften Kanun’u andıran bir şekli var. Antakya merkezde bulunan Fi Hostel’de çok kral bir adam var o çalmıştı. Adını açık açık yazmayayım şimdi. Yolunuz düşer de Antakya’ya gelirseniz gelin ve o adamla tanışın.

Antakya – Saray Caddesi, hah işte güzel olan yanlarından bir tanesi de bu caddedir. Yalnız anlayamadığım bir şey var. Adres Saray Kışla Mahallesi, Hürriyet Caddesi olarak geçiyor. Ama herkes Saray Caddesi diyor. Öğrenciler, müzik yapan gençler, free hug yazılı pankartlar, 1 liraya dert dinlemeler hepsi saray caddesinde.  5 liralık anlatası geliyor insanın. Kısacası en hareketli caddelerinden biri.

Vel hasıl kelam şimdilik durumlar böyle.

Bir ara uğrayıp gündelik yazılarıma bir yenisini daha eklerim umarım. Artık o da üç ay sürer mi bilemiyorum.

Selametle.

12.06.2018 Salı 22:18

İlgili Yazılar:

  1. Bir Yabancı İle Aynı Evde Yaşamak: Sen Makarnayı Haşla, Salatayı Ben Yaparım.
  2. Netflix’in En iyi 10 Yabancı Komedi Filmi
PaylaşGönderPaylaş3Tweet2Paylaş
Çıplak Yazar

Çıplak Yazar

Amatör hikaye yazarı ve sıradan bir dünya vatandaşı. Evrime, dostluğa, sevgiye, paylaşmaya ve hayattaki iyi şeylere inanır. Zamanın en değerli şey olduğuna inanır ve bu yüzden hatırlanmaya değer güzel anılar biriktirmek için yaşar. Hakkımda daha fazla..

Yorumlar 2

  1. oytunla hayat says:
    7 yıl önce

    Hoşgeldin yeniden…

    Tam ortaya karışık keyifli bir yazı olmuş, Hatay’ı hiç görmedim ama bir arkadaşım orada okumuştu zamanında, hala anlata anlata bitiremez…
    Bütün yazı da ben neye takıldım yalnız; 1 liraya dert dinleme işine… Gerçek mi acaba diye hala düşünüyorum bak 🙂

    Yanıtla
    • Çıplak Yazar says:
      7 yıl önce

      Gerçek tabi ki. Bi daha denk gelirsem foto çekerim mutlaka.

      Yanıtla

Bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

Son Yazılar

Yönüm Sen İken #Şiirimsi

Kırılganlık

Kırık oyuncaklar sepeti

Tik tak, tik tak, tik tak

Bir sokağın hikayesi

Daha Fazla Göster

Neler olup bitiyor?

  • Hızlı Yazar - 1 ay önce

    Selam Dostum, Yazı konusu güzel, yazının içeriği güzel. Geriye kalan güzel bir yorumla yazıyı ve yazarı selamlamak. İnsan neden yazar?…

     İnsan neden yazar ki? | Yazan İnsanların Ortak Noktası Nedir?

  • cooq.co - 1 ay önce

    Areka palmiyesiyle ilgili bu detaylı ve bilgilendirici yazı için teşekkürler! Ev dekorasyonunda yeşil bitkilerin önemi gerçekten büyük. Areka palmiyesi, hem…

     Ev Dekorasyonlarının Olmazsa Olmazı Yeşil Bitkiler

  • Çıplak Yazar - 1 ay önce

    Bu da ilginç bir sohbet olmuş gerçekten. Dilerim bu kırılganlığı bir şekilde atlatırsınız.

     Kırılganlık

  • aysel kılıçaslan çelebi - 1 ay önce

    sizi çok iyi anlıyorum aynı duyguları bende yaşadım hatta bir süre yazmaktan uzaklaştım akabinde yapay zekaya şu soruyu sordum "bu…

     Kırılganlık

  • Çıplak Yazar - 1 ay önce

    Eve gidince haliyle afacanlara ve eşine de zaman ayırman gerekiyor. Ben de bir baba olduğum için seni çok iyi anlıyorum.…

     Siz Ne Biçim Yazar - sınız? (Bir soru, bir cevap, biraz da şarap)

Müdavimler

  • Ece Evren (29 yorum) ⭐️
  • Begonvil Sokağı (28 yorum) ⭐️
  • Büşra Bayram (25 yorum) ⭐️
  • Yağmur Yağar (23 yorum) ☕
  • Kaystros Tyrha (23 yorum) ☕
  • Daha Mutlu Yaşam (21 yorum) ☕
  • Karga ve Kız (20 yorum) 👋
  • ELİF sarı (18 yorum) 👋
  • Değmesin Yağlı Boya (17 yorum) 👋

E-POSTA LİSTESİNE KATILIN!

Her yeni yazıdan anında haberiniz olsun.

Tanıtım Yazısı Yayınla
A Life Hastaneler Grubu

Sponsor İçerikler

Yazarlar İçin Sosyal Medya Stratejileri

Türkiye’nin En İyi Aspavası Seçildi

Adrasan

Yaz aylarının vazgeçilmezi Suluada!


Feedback
✉

© 2025Çıplak Yazar | Kişisel Blog

  • MesajMesaj gönder
  • Abone olAbone ol
  • Kim neler demişKim neler demiş?
  • Ara
Bu sitedeki tüm yazılar ve içerikler, aksi belirtilmedikçe, Creative Commons Atıf-GayriTicari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile korunmaktadır.
Kaynak göstererek paylaşabilirsiniz. | Ticari amaçla kullanılamaz. | İçerikler değiştirilemez veya türev eser haline getirilemez.
Creative Commons Lisansı
Nereden, nasıl geldin bilmiyorum ama burada bir şey yok ki.. :(
Tüm Sonuçları Gör
  • Hakkımda
  • Reklam
  • İletişim

e © 2016 - 2020 Çıplak Yazar - Kişisel Blog & Kısa Hikayeler İçerikleri paylaşırken lütfen kaynak gösteriniz!

"Bu site, kullanıcı deneyimini iyileştirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Daha fazla bilgi için Gizlilik Politikanızı inceleyebilirsiniz. Çerez kullanımını kabul ediyorsanız, 'Kabul Et' butonuna tıklayın."