• Hakkımda
  • Reklam
  • İletişim

Çıplak Yazar | Özgün Yazılar ve Denemeler - Kişisel Blog

News
Çıplak Yazar | Özgün Yazılar ve Denemeler - Kişisel Blog
Uykudan uyandığım bazı sabahlar, dünyayı değiştirebileceğimi düşünürdüm.
Sonrasında çorabımın diğer tekini ararken bulurdum kendimi.
  • Gündelik
    • Aforizmalar
    • Gece Yazıları
  • Hikayeler
  • Deneme
  • Eleştiri
  • Mizah
  • Yaşam ve İnsan
  • Sinemaskop
    • Sinema yazılarım
    • Kısa Filmler
    • Netflix Dizileri
  • Araştırma
  • Bloggess
Çıplak Yazar | Özgün Yazılar ve Denemeler - Kişisel Blog
Nereden, nasıl geldin bilmiyorum ama burada bir şey yok ki.. :(
Tüm Sonuçları Gör
  • Gündelik
    • Aforizmalar
    • Gece Yazıları
  • Hikayeler
  • Deneme
  • Eleştiri
  • Mizah
  • Yaşam ve İnsan
  • Sinemaskop
    • Sinema yazılarım
    • Kısa Filmler
    • Netflix Dizileri
  • Araştırma
  • Bloggess
Çıplak Yazar | Özgün Yazılar ve Denemeler - Kişisel Blog
Takip Et
  • Gündelik
  • Deneme
  • Eleştiri
  • Mizah
  • Hikâyeler
  • Yazar Atölyesi
  • Sinemaskop
  • Yaşam ve İnsan
  • Araştırma
Prenses Ebley'in Hiç Bilinmeyen Aşk Hikayesi

Prenses Ebley'in Hiç Bilinmeyen Aşk Hikayesi

Prenses Ebley’in Hiç Bilinmeyen Aşk Hikayesi

Çıplak Yazar by Çıplak Yazar
18 Mayıs 2016
4 dk.
A A

Tarihin tozlu sayfalarından çıkan Prenses Ebley’in ilginç aşk hikayesi

Geçenlerde bir prensesle oturuyorum. 

Ama harbi prenses öyle masalsı falan değil.. 2. İngiltere Kralı Miro’nun küçük kızı. Vikipedia da araştırın bulursunuz. Neyse ben bu prensese önceleri platonik aşk besliyordum, odamda posterleri falan vardı. Sonra ulan bu böyle olmayacak dedim. Hani masallarda prensese aşık olan oduncu olur ya ben de öyleyim hakikaten. Bu prenses bize bakar mı bakmaz mı? Kapıdaki adamlarına mı dövdürür, yoksa sadece şövalyelerle mi arkadaşlık eder kafamda bir sürü şey. Yani illa bir şövalye olmam gerekiyorsa, 4 yıllık açıktan okuyup olurum dedim. 

O zamanlar Babası bu prensesi master yapsın diye uzak bi ülkeye göndermiş. Tesadüf bu ya ben bu prensesi ”Osmanlı Simit sarayı” diye bir yerde gördüm. Ottoman ismini görünce kültürümüzü merak edip, simit yemek için girmiş meğer prenses buraya.

Sonra baktım geldi ve yanıma oturdu.

Aman Allah’ım dedim!

Tanınmamak için sıradan giyinmişti. Üzerinde bordo bir kaban vardı. Merhaba ben Prenses yanınıza oturabilir miyim diye sordu. Tabi kendi diliyle söylüyor bunu. Ama ben anlıyorum. Sonra bana bir şey oldu…

***

Normalde heyecandan kalp atışı hızlanır ya insanın, benimki yavaşladı yavaşladı böyle ölüyorum falan sandım.
Bi gülüyo prenses, benim surat utangaçlıktan kıpkırmızı. Ulan erkek dediğin biraz maço olur, kızın karşısında takır takır konuşur. Yok abi o işler cidden öyle olmuyor.

Karşında prenses oturuyor düşün. Üstelik öyle güzel ki; gamzeleri, kahverengi gözleri, beline kadar uzanan kestane rengi saçları. Rüyamda bile görsem aşık olur hiç uyanmazdım. Ki canlısı karşımda duruyordu. Kekeliyosun mal gibi sağa sola bakıyorsun. Kız bişey söylüyor iki üç kez tekrar ettiriyorsun. Cümle kuramıyorsun cümleee! Ha bire saçmalıyorsun!

Neyse poaça simit falan söyledik bir de yanında demli çay ohh. Ya dedim prenses ”kusura bakma ben konuşurken diğer taraflara baksan olur mu” diye sordum. Niye diye sordu tabi o da.
Ya saçmalıyorum işte anla dedim.

***

Derken bir haberci geldi.

Kralın büyük kızı, Ciceo dan bir zarf getirip bıraktı masaya. Bir yandan ödüm kopuyor, bir yandan da şu haberciyi öldürsem kaç sene yerim diye düşünüyordum. Şarzı da bitmiyordu habercinin. Meğer abartılacak bir durum yokmuş. Ciceo sadece kardeşi Ebley’i merak etmiş. Prensesin adı da Ebley bu arada.

İlk başlarda sadece simit yemek için gelmiş aslında, ama şu sakin çocuğun (yani benim) yanıma oturayım diye geçirmiş aklımdan. Üstelik beni de tipsiz bulmuş. Kafka olsa kahrından ölürdü heralde.

Gel zaman, git zaman prensesin oturduğu yeri öğrendim.

Beni ülkesinde ağırlamak istediğini söyleyince de, sevinçten havalara uçtum resmen. İlk fırsatta da atıma atlayarak yola koyuldum. At üzerinde iki gün durmadan yolculuk yaptım. Popom hayli acımıştı. Üçüncü günü at yarı yolda ölünce, otobüse binmenin daha mantıklı olacağını düşündüğümden, otobüse bindim daha sonra.

Prenses, ”burası benim ülkem etrafta öylece gezemem” diyerek başına bir kapşon örtüp gizlice geldi yanıma. Üstelik  etrafta bir sürü muhafız ve asker de cabası. Fakat prensesin sevimli yardımcıları ona destek olmuşlardı.

***

Hesaba katmadığım bir husus daha vardı ki, o da prensesin kötü kalpli ağabeyi Erdego’ydu. İyi bir avcı oluşu bütün ülkede bilinirdi. Ayın belirli zamanlarında av partisi düzenleyerek, sarayda davetler verirdi.
Kral Miro; oğlu Erdego’nun hırçın ve asi oluşundan pek haz etmese de, avladığı her türlü canlıyı afiyetle mideye indirirdi. Onun için hava hoştu. Diğer kardeş ise Erdego’ya nispeten daha sakin ve de uysaldı.

Bizim prenses dışında ailedeki herkes tam bir et düşkünüydü.

Çünkü öyle yumuşak kalpli ve inceydi ki, canlıları öldürüp yemek ona canice geliyordu. Yok yok bizim prenses vejeteryandı. 🙂 Prensesin annesi ise avlanan yemekleri en güzel şekilde harmanlayıp pişirirdi. Elbette sarayın ustaları ve marifetli ahçıları vardı. Fakat kral, sadece eşinin yaptığı yemekleri yerdi. Kraliçe, kralına yemek yapmasının yanı sıra, kan renginde acımsı bir şey yapardı. Ülkede o kadar yaygındı ki bu, adına bu yüzden kraliçe şerbeti denirdi.

***

Kral prensese olan aşkımdan elbette habersizdi.

Bir oduncu olduğum için duyar duymaz başımı vurdururdu bundan emindim. Fakat prenses Ebley’in bir sözü beni oldukça rahatlatmıştı.

– Kralımız katı görünür, fakat oldukça yumuşak kalplidir. Bir oduncu olmanız onun için önemli değil diyerek cevap verdi.

Bu sözleri duyunca sevinçten havalara uçtum tabi.

Bir an önce Kraliçe ile tanışmak için gün saymaya başladım. Sevgili Prensesim Ebley, kardeşi Ciceo ve Kraliçe ile sarayda gizliden buluştum. Kraliçe oldukça sert bakışlıydı. Görür görmez saygıda kusur etmemek için önünde eğildim ve parmağındaki büyük yeşil taşlı yüzüğünü öptüm. Daha sonra bir sigara uzattım ve konuşmaya başladık. Kraliçe gerçekten sert bakışlıydı ama konuştukça korkularımdan da kurtarmıştı beni.

***

Sayın Kraliçem; bendeniz garip bir oduncuyum.

Kızınıza gönül verdim ve evlenmek istiyorum dedim. Diyorum ama nasıl, titreye titreye. Kraliçe bu durumu gayet olağan karşıladı. Çünkü kral ile severek evlenmişti.

Ulannn dedim kendi kendime yine dört ayağının üstüne düştün. Kaynana da bizden yana çıktı diye öyle bir sevindim ki anlatamam.

Aradan yıllar yıllar geçti sonra. Prensese olan aşkım gün geçtikçe alevlendi durdu. Ben ise sürekli prensesi görmek için bocalıyordum. Prenses en azından halimden anlıyordu. Bense öylesine aşıktım ki gözüm ondan başkasını görmüyordu.

Belki devam edecek 🙂

Mizah kategorisinde başka bir hikaye okumak için tıklayın

İlgili Yazılar:

  1. Balkonsuz Ev : Bir Çiftin Sevimli Hikayesi
  2. Bu bir aşk hikayesi (Durum Analiz Testi)
PaylaşGönderPaylaş5Tweet3Paylaş1
Çıplak Yazar

Çıplak Yazar

Amatör hikaye yazarı ve sıradan bir dünya vatandaşı. Evrime, dostluğa, sevgiye, paylaşmaya ve hayattaki iyi şeylere inanır. Ölümü sık düşünür ve bu yüzden hatırlanmaya değer güzel anılar biriktirmek için yaşar. Hakkımda daha fazla..

Yorumlar 10

  1. Yağmur Yağar says:
    9 yıl önce

    Çölde geceleri serin olur hırkanı almayı ihmal etme 🙂

    Çok önemli not: Domatesin çekirdeği filiz verdi buna ne diyeceksin?

    Yanıtla
    • Ciplak Yazar says:
      9 yıl önce

      Çıkarsa bana güzelce paketleyip kargo yap.
      Çok önemli not: şaka yapmıyorum sen buna ne diyeceksin 😀

      Yanıtla
  2. Buzlu Kalem says:
    9 yıl önce

    Her bir absürtüne ayrı güldüm. süper olmuş 😉

    Yanıtla
    • Ciplak Yazar says:
      9 yıl önce

      Ben de yazarken güldüm ya. cidden iyi yazıyorum ya. 😀

      Yanıtla
  3. Kaystros Tyrha says:
    9 yıl önce

    Bu tarzını sevdim 🙂 Zevkle okudum.

    Yanıtla
    • Ciplak Yazar says:
      9 yıl önce

      Aslında tarz marz yok ortalıkta bugün böyle denk geldi böyle oldu gibi bişeydi :))

      Yanıtla
  4. Mavi Papatya says:
    9 yıl önce

    Çok güzel yazmışsınız, öyle ki beni başka bir diyara götürdü. Tekrar zamanımıza getirdi ve tekrar masallara daldırdı. Kaleminizi çok başarılı ve samimi buldum. Devamını bekliyor olacağım…

    Yanıtla
    • Ciplak Yazar says:
      9 yıl önce

      Kalemim çok mu başarılı. Ehh artık ben bu gazla roman falan da yazarım 😛

      Beğenmenize sevindim gerçekten sırf sizin için de yazıcam valla 😀 İnsana motive edici sözler de lazım ama dimi.. 🙂

      Yanıtla
  5. Hatice K. says:
    6 yıl önce

    Blog’unuzu bugün şans eseri keşfettim. Yaklaşık 1 saatlik metrobüs yolculuğumda bana çok iyi bir eğelence kaynağı oldu. Öykülerinizin ve kısa hikayelerinizin de hepsini okudum ve çok beğendim. Sadece belirtmek istedim, genelde çok fazla yorum yapmam. Başarılar dilerim, bir okuyucu daha kazandınız:) İyi günler diliyorum.

    Yanıtla
    • Çıplak Yazar says:
      6 yıl önce

      İyi ki böyle bir yorum yaptınız. 🙂
      Böyle yorumlar okuyunca insan ister istemez yazmak için daha bir hevesli oluyor.

      Yanıtla

Bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

Son Yazılar

Kırılganlık

Kırık oyuncaklar sepeti

Tik tak, tik tak, tik tak

Bir sokağın hikayesi

Kırık Camlar Metaforu ve Bir Dondurma Kağıdının Tetikledikleri

Daha Fazla Göster

Neler olup bitiyor?

  • cooq.co - 4 gün önce

    Areka palmiyesiyle ilgili bu detaylı ve bilgilendirici yazı için teşekkürler! Ev dekorasyonunda yeşil bitkilerin önemi gerçekten büyük. Areka palmiyesi, hem…

     Ev Dekorasyonlarının Olmazsa Olmazı Yeşil Bitkiler

  • Çıplak Yazar - 5 gün önce

    Bu da ilginç bir sohbet olmuş gerçekten. Dilerim bu kırılganlığı bir şekilde atlatırsınız.

     Kırılganlık

  • aysel kılıçaslan çelebi - 6 gün önce

    sizi çok iyi anlıyorum aynı duyguları bende yaşadım hatta bir süre yazmaktan uzaklaştım akabinde yapay zekaya şu soruyu sordum "bu…

     Kırılganlık

  • Çıplak Yazar - 6 gün önce

    Eve gidince haliyle afacanlara ve eşine de zaman ayırman gerekiyor. Ben de bir baba olduğum için seni çok iyi anlıyorum.…

     Siz Ne Biçim Yazar - sınız? (Bir soru, bir cevap, biraz da şarap)

  • Çıplak Yazar - 7 gün önce

    Kalemine sağlık. En kısa sürede iadeiziyaret yapacağım 🙂

     Yazmak İçin Okumak Mı Gerekli, Herkes Yazabilir Mi?

Müdavimler

  • Ece Evren (29 yorum) ⭐️
  • Begonvil Sokağı (28 yorum) ⭐️
  • Büşra Bayram (25 yorum) ⭐️
  • Yağmur Yağar (23 yorum) ☕
  • Kaystros Tyrha (23 yorum) ☕
  • Daha Mutlu Yaşam (21 yorum) ☕
  • Karga ve Kız (20 yorum) 👋
  • ELİF sarı (18 yorum) 👋
  • Değmesin Yağlı Boya (17 yorum) 👋

E-POSTA LİSTESİNE KATILIN!

Her yeni yazıdan anında haberiniz olsun.

Tanıtım Yazısı Yayınla
A Life Hastaneler Grubu

Sponsor İçerikler

Yazarlar İçin Sosyal Medya Stratejileri

Türkiye’nin En İyi Aspavası Seçildi

Adrasan

Yaz aylarının vazgeçilmezi Suluada!


Feedback
✉

© 2025 Çıplak Yazar | Kişisel Blog

  • MesajMesaj gönder
  • Abone olAbone ol
  • Kim neler demişKim neler demiş?
  • Ara
Nereden, nasıl geldin bilmiyorum ama burada bir şey yok ki.. :(
Tüm Sonuçları Gör
  • Hakkımda
  • Reklam
  • İletişim

e © 2016 - 2020 Çıplak Yazar - Kişisel Blog & Kısa Hikayeler İçerikleri paylaşırken lütfen kaynak gösteriniz!

"Bu site, kullanıcı deneyimini iyileştirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Daha fazla bilgi için Gizlilik Politikanızı inceleyebilirsiniz. Çerez kullanımını kabul ediyorsanız, 'Kabul Et' butonuna tıklayın."