Her zaman hayallerin ötesinde farklı bir dünya düşünürdüm. Bir şeyleri iyi anlamda değiştirmek, hatta bu değişimin tüm insanlık adına gelecekte faydalı olacağını düşünmek bile beni heyecanlandırmaya yetiyordu. Belki de bu yüzden makine mühendisliğini bırakarak, doğa bilimlerine merak saldım. Ama yine de hayallerimin peşinden gittiğim için hiçbir zaman pişmanlık duymamamın yanı sıra, aksi bir profesörün asistanı olmak bana mutluluk veriyordu.
O gün ilk kez, ormanda keşif yapmak üzere hazırlandığımda açıkçası çok heyecanlanmıştım. Profesör’e özel bir motivasyon mektubu yazmasaydım belki de beni asistan olarak kabul etmeyecekti. Sabahın aydınlanan ilk ışıklarıyla birlikte profesör beni evden aldı ve ormana doğru yola çıktık. Orman bulunduğum şehir merkezine yetmiş km kadar bir uzaklıktaydı. Bu yüzden yol boyunca Profesör’ün yanında tek başıma adeta diken üstünde bir yolculuk yaptım.
Ormana ilk vardığımızda Profesör hazırlık yapmamı ve bir kaç gün burada kalacağımızı söylemişti. Ben de bagajdaki çadır ve uyku tulumlarını çıkararak uygun bir alanda kurmaya başladım. O sırada profesör yanında getirdiği katlanabilir balıkçı iskemlesini çıkardı ve piposunu yaktı. Bana yardım edeceğini düşünürken bu rahat tavırları açıkçası beni sinirlendirmişti. Daha sonra eline bir defter alarak bir şeyler yazmaya başladı.
O an profesöre dönerek seslendim :
Doğa bilimine nasıl başladığınızı açıkçası merak ettim profesör. Oysa babanız psikolojiyle uğraşıyormuş..
Ben babam değilim, babam da ben. Aramızdaki tek ve en büyük fark bu.
Haklısınız. Sadece merakımdan sormuştum.
Peki sen neden asistanım olmak için bu kadar ısrar ettin karga?
Profesör şu karga lafını bir kenara bıraksak diyorum. Tamam evinde karga besleyen nadir insanlardanım ama adımla hitap etseniz olmaz mı?
Bu kadar alıngan olma. Yoksa orman gezilerinde böcek avlamak hoşuna gitmiyor mu? Eğer şikayetçi olduğun bir durum varsa burayı hemen terk edebilirsin.
Hayırr! Hayırr! profesör elbette asistanınız olmak benim için bir onurdur. Tezimi hazırlamam için sizden daha iyi birisini bulamazdım efendim.
Öyleyse iş başına karga.
Profesör, eşyaları yerleştirmemizin ardından keşif yapmak için vakit kaybetmememiz gerektiğini söylüyordu. Çünkü ona göre vakit kesinlikle iyi değerlendirilmeli ve araştırma için gereken tüm hazırlıklar eksiksiz olmalıydı. Bu yüzden sırt çantamı ve gereken tüm eşyaları aldıktan sonra profesörle birlikte ormanın eşsiz güzelliğine doğru yürümeye başladık.
İlk yardım çantası yanında değil mi?
Elbette profesör… İlk kural her zaman tedbirlik olmak. Profesör sakıncası yoksa size bir şey daha sormak istiyorum.
Tabi ki! İyi bir asistan her zaman sorular sormalıdır.
ilk yardım çantasındaki yeşil şişe nedir? Bana ondan hiç bahsetmediniz.
O şişe… Olası bir durumda ikimizden birinin acı çekmeden ölmesi için.
Nasıl yani, bunun bir zehir olduğunu mu söylemek istiyorsunuz?
Evet aynen öyle karga. Etrafına bir baksana burası orman! Burada her an her şey olabilir. Bu şişe de benim ikinci kuralım.
Profesör gerçekten de ilginç biriydi. Bazı yönleri beni korkutsa da, işini severek yaptığından şüphem yoktu. Ama bilgi ve tecrübelerinin yanı sıra agresif tavırları doğrusu hiç çekilmiyordu. Yaklaşık üç saatlik bir yürüyüşün ardından daha ne kadar sürecek diye merak ediyordum ki, o anda ağaç kabukları arasında ilginç bir şey gördüm.
Heyy profesör şuraya bakın! Daha önce hiç böyle bir böcek görmemiştim.
Müsaade ette bir bakayım şuna. Aman Tanrım! Bu bir Cephalotes Atratus. Bunu görmeyeli uzun yıllar olmuştu. Gerçekten iyi iş çıkardın karga. Sanırım tezini hazırlamak için oldukça büyük bir balık yakaladın.
Kafasını görüyor musun? Tıpkı kask takan süper güçlü bir karınca gibi.
Doğrusu bu karıncanın eşine ender rastlanır olduğunu bilmiyordum efendim.
Sana öğrettiğim şekilde usulca şişeye koy. Dikkat et. Eğer tek bir bacağını bile kırarsan o karıncayı sana yediririm. Beni anladın mı?
Gayet net anladım efendim. Akşam yemeğindeki haşlanmış patatesi tercih ederim.
Ben de öyle düşünmüştüm. hayallerin ötesinde
Hadi eşyaları topla artık bugünlük bu kadar çalışma yeter.
Profesör!
Eğer bu karınca bu kadar değerliyse, maddi bir kazanç sağlayamaz mısınız?
Bak karga, bizler bilim insanıyız. Amaçlarımız bir çok şey olabilir ama hiç bir zaman para olamaz. O yüzden bu karıncanın ilerde bilim adına bir çok şeyi değiştirebileceği ihtimali her şeyden daha değerlidir. Seni neden asistanım olarak kabul ettiğimi gerçekten merak ediyor musun?
Evet efendim açıkçası düşünmedim değil. hayallerin ötesinde
O mektupta yazmış olduğun tek bir cümle için! hayallerin ötesinde
Tek bir cümle mi? Tam anlayamadım efendim. Tek bir bir cümle derken tam olarak hangi cümleden söz ediyorsunuz?
Bir satırda şöyle yazmıştın…
Her zaman hayallerin ötesinde farklı bir dünya düşünürdüm.
İşte bu yüzden buradasın.
devam etmeli bence 🙂
Bence de etmeli ama ne zaman bilmiyorum.
Bir öykünün doğum evresi başlıklı yazımda, bir öyküyü nasıl yazdığımı ve ne kadar beklediğimi, neden beklediğimi anlattım. Bunun için de biraz beklemem gerek sanırım. Belki iki gün sonra belki de iki ay sonra yazabilirim.
Doğa bilimci olmak fena olmazdı. severim börtü böcük, taş toprak incelemeyi 😉
devam ettirmeni dilerim. her bölüme bir kaç tür, bir de aksiyon. Nasıl?
Ben ne yazacaktım ne yazdım dediğim bir öyküye girdim açıkçası. İnan asıl yazacağım öykünün yanından bile geçmiyor. Böyle bişey çıktı ortaya ben de böyle yazdım.
"Amaçlarımız bir çok şey olabilir ama hiç bir zaman para olamaz." Bu cümle ile verdiğiniz mesaj bence çok değerli. Umarım devamı gelir. 🙂
Sevgiyle…
Devamı gelmeyen o kadar çok hikayem oldu ki.. Devam etmek için doğru zamanı bekliyorum kendi içimde. Beğenmenize sevindim.