İnsanlar üzerinde uygulanan deneyler, sözde ”bilim” adına uygulanmış gibi görünen ancak gerçekte toplumsal ve ahlaki açıdan, hiçbir etik tarafı olmayan deneylerdir. İnsanlık tarihi boyunca gelecek nesillere faydalı olacak şekilde bilgi ve kültür mirası bırakıp duruyoruz. Geride bıraktığımız her bilgi, sonraki nesillere yol gösterici bir rehber niteliği taşıdığı için, sonraki nesillerin şimdikinden daha şanslı olduğunu söylemek yanlış olmaz. Ancak tecrübelerimize dayalı olarak aktardığımız bilgilerin dışında, bir de deneyimleyerek, test ederek öğrendiğimiz şeyler vardır. Bunların bir çoğu günümüz hastalıklarına, çok basit çözümler üretmiş olmamızı sağlasa da, çoğu ise; çözüm olmaktan çok, daha büyük sorunlar ortaya çıkmasına neden olmuştur. Bu sorunların başında da, deneylerin bizzat insanlar üzerinden uygulanması gelmektedir.
İnsanlar Üzerinde Uygulanan İlginç Deneyler
İnsanlar geçmişten günümüze kadar sürekli bir öğrenme ve öğretme sürecindedir. Bu süreç eski çağlarda deneme-yanılma yöntemiyle ilerlerken, günümüzde ise; deneylere ve dijital bilgiye kadar ulaşmıştır. Bu süreç ve sonuca ulaşma tutkusu, insanlığın var olduğu ilk zamanlardan beri hep var olmuştur. Fakat bizler her şeyi kitaplardan öğrenmedik, çünkü insanlar nesiller boyu tecrübelerini birbirlerine aktarıp durdu. Bunu Günümüz insanı sahip olduklarını neye borçlu? başlıklı yazımda detaylı olarak anlatmıştım.
Kekeleme Yaşayan Çocuklar Üzerinde Uygulanmış Deneyler
1939 yılında 10 tanesi konuşma bozukluğu ve kekeleme sorunu yaşayan çocuklar olmak üzere 22 yetim çocuk deney için kullanılmıştır. Çocuklar eşit olarak iki guruba ayrılmıştır. Terapistler çocukların akıcı konuşma durumuna göre onları ödüllendirirken diğer terapist ise çocukların yapmış olduğu en küçük yanlışlarda bile onları cezalandırdı. Sonuç olarak negatif davranılan çocuklar psikolojik anlamda ağır hasarlar aldı. Ancak daha da kötüsü terapi öncesi konuşma bozukluğu yaşamayan çocukların da konuşmalarında bozulmalar oldu. 2007 yılında yetim kalan bu çocukların 6 tanesi içinde oldukları durumdan dolayı 925,00 $ tazminat aldılar.
Aynı Cinse İlgi Duyanlar Üzerinde Uygulanmış Deney
1960’lı yıllarda aynı cinsten birbirlerine cinsel olarak çekici gelen kişilerin zihinsel hastalığı olduğu düşünülüyordu. Deneye katılan gönüllülere, eş cinsel görüntüler ile eşleştirilmiş elektrik şoku verilerek enjeksiyon yoluyla da mide bulantısı ve kusmaya yol açan terapiler uygulandı. Buradaki amaçları hasta olduğu düşünülen kişinin eş cinsellik ve acıyı bir tutacağıydı. Fakat bu deneyler olumsuz sonuçlar verip hastaların çoğuna psikolojik ağır hasarlar vermiştir.
Cinsel Kimlik Değişikliği İçin Uygulanan Deney
1966 yılında Psikolog John Money, David Reimer adında 8 aylık bir bebeğin sünnet operasyonu sırasında çok başarısız olmuş ve penisini tamamen kaybetmesine neden olmuştur. (Bunu bilinçli yapmıştı çünkü; bir insanın cinsiyet kimliğinin doğuştan değil de çevre ile şekilleneceğini düşünüyor ve bu öngörüsünü kanıtlamak istiyordu) Daha sonra John Money, operasyonun başarısız olduğunu bebeğin ailesine söyleyerek, David’in cinsiyetinin değiştirilmesini önerdi. Ebeveynleri de bu konu da hem fikir olmuştur. Adı da ”Brenda” olarak değiştirilen David bebeğin, bir vagina ve hormonsal desteği sağlandı. Fakat Brenda, çocukluk süresince standart bir erkek çocuğu gibi davrandı. 14 yaşına geldiğinde ailesi yaşadıkları sıkıntıya dayanamayıp Brenda’ya gerçeği söylediler. Ve tekrar David’e dönmesi konusunda karar aldılar. Fakat deney trajik bir şekilde sonuçlandı ve David 38 yaşında intihar etti.
8 Gün Uykusuz Kalma Deneyi
(2 video toplamda 14 dakikadır)
Bunlar aslında sadece devede kulak sayılabilir deneylerdir. Tarih boyunca çok sayıda tüyler ürperten, insanlık dışı deneyler yapılmıştır. Tedavi yöntemini bulmak amacıyla sağlıklı bir insana kanser virüsü enjekte edilmesi, bir canlıyı öldürerek tekrar hayata döndürmek amacıyla yüksek dozda adrenalin enjekte edilmesi, bir file çok yüksek dozda LSD enjekte edilemesi, tek gövdeye eklenen iki baş deneyleri, mutasyon deneyleri ve dahası..
Bunlar da ilginizi çekebilir: Daha önce yazmış olduğum Tesadüf Olamaz Dedirtecek Türden Yaşadığım İlginç Olaylar ve İlk kez rastlayabileceğiniz 7 ilginç bilgi yazılarını da ayrıca okumanızı öneririm.
Oyyyyy içim daraldı, ben okurken dayanamadım.