• Hakkımda
  • Reklam
  • İletişim
follow
tweet
paylaş
News

Kişisel Blog ve Öyküler

Uykudan uyandığım bazı sabahlar, dünyayı değiştirebileceğimi düşünürdüm.
Sonrasında çorabımın diğer tekini ararken bulurdum kendimi.
  • Gündelik
    • Aforizmalar
    • Gece Yazıları
  • Deneme
  • Eleştiri
  • Mizah
  • Yaşam ve İnsan
  • Sinemaskop
    • Sinema yazılarım
    • Kısa Filmler
    • Netflix Dizileri
  • Araştırma
  • Bloggess
Çıplak Yazar - Kişisel Blog ve Öyküler
Follow This Blog
  • Gündelik
  • Deneme
  • Eleştiri
  • Mizah
  • Hikâyeler
  • Yazar Atölyesi
  • Sinemaskop
  • Yaşam ve İnsan
  • Araştırma
istanbul kırmızısı film yorumu

istanbul kırmızısı film yorumu

İstanbul Kırmızısı | Film, Oyunculuk ve Senaryo Hakkında Yorum

Ciplak Yazar @ Ciplak Yazar
7 Mart 2017 / Salı
Sinemaskop
5 dk.
A A
2

Daha önce bir Ferzan Özpetek filmi izlemediğim için, filme ilk olarak fragman ve oyuncu kadrosundan etkilenerek gittim. İstanbul Kırmızı adı ise kesinlikle film için mükemmel bir isim olmuş. Hatta cuk oturmuş diyebilirim. Çekimler ve diyaloglar iyiydi fakat yer yer kafada soru işareti bırakan yanları da yok değildi bu filmin. Bazı duygular güzel bir şekilde işlenmiş ve izleyiciye iyi aksettirilmiş. Yine de puan verecek olsam bu film için en fazla 6,8/10 verirdim. Filmde İstanbul’un güzel mekanlarını ve kokusunu resmen alıyorsunuz. Bu açıdan bakarsak kısa bir İstanbul belgeseli tadında olduğunu da söyleyebiliriz. Ancak diğer yandan yine de eksik bir yanı vardı bu filmin.

Spoilere geçmeden önce film analizi yaptığım diğer başlıklar:

  • Anlamayanlar için : Sen aydınlatırsın geceyi
  • Cem yılmaz : Pek yakında 
  • İzledim yorumladım : Kurt Totemi

Nejat İşler’in Oyunculuğu Nasıldı?

İstanbul Kırmızısı – Nejat İşler

Öncelikle Deniz rolü ile karşımıza çıkan Nejat İşler‘in performansını pek beğendiğimi söyleyemem. Ne bileyim büründüğü karakterin mimiklerini göremedim ben. Hatta araba çarpması sonucu hayatını kaybeden bir karton toplayıcısı çocuğun baş ucunda dururken, Deniz’in gözlerinde bir mana aradım ama yoktu. Ama filmdeki bir sahneyi özellikle çok sevdim. Deniz’in yıllar önce kaybettiği köpeği için hala bir kap su koyması, beklemek duygusunu çok güzel ve etkileyici bir biçimde anlatmış doğrusu. Deniz’in bir anda ortadan kaybolması ilk başlarda merak uyandırıcı olsa da, sonradan sıkmaya başlayan bir hal alıyor.

Yalnız Deniz’in arkadaşlarından olan yaşlı bir adamın repliklerini oldukça çok beğendim.

Bir repliğinde şöyle diyordu :

Kötü alışkanlıkları olmayan insanlara pek güvenmem.

Belki sizler için çok sıradan bir repliktir ama nedense bu replik çok hoşuma gitmişti. Bir diğer repliği ise;

İstanbul tam bir sürtüktür. Kimseyi geri çevirmez.

Filmin daha ortalarındayken bile senaryonun bir kaç kişi tarafından yazıldığını anlamıştım. Çünkü senaryoda bir akıcılık yoktu. Rüya ortasındaki sıçramalar gibi konudan konuya atlanarak birbirine zoraki bağlanmış bir kurgu hissi yaşattı bana.

İstanbul Kırmızısı’da Tuba Büyüküstün

İstanbul Kırmızısı Tuba Büyüküstün

Tuba Büyüküstün‘ü bu kadroda görmek güzeldi. Hatta ilk sahnesinde oldukça etkili bir biçimde giriş yapmış. Yalnız senaryodan mı yoksa başka etkenlerden mi bilmiyorum bir tık üst seviyede bir oyunculuk gösterebilirdi diye düşünüyorum. Ayrıca Tuba Büyüküstün’ün eşi rolünde seçilen karakter tamamen bir felaketti. Kesinlikle doğru bir seçim olmamış.


Halit Ergenç, bu adam her şeyi oynuyor!

Halit Ergenç – İstanbul Kırmızısı

Halit Ergenç ve Zerrin Tekindor filmde en çok beğendiğim ve başarılı bulduğum iki karakterdi. Doğrusu bu adam gerçekten de rolünün hakkını veriyor. Vatanım Sensin dizisindeki rolünü de oldukça çok beğenmiştim. Diğer yandan çok az bir rolü olmasına rağmen Zerrin Tekindor’u da filme ayrı bir hava katmış. Cem Yılmaz‘ın Pek yakında filminde canlandırdığı karakterini de oldukça çok sevmiş ve başarılı bulmuştum.


Mehmet Günsür (Kendini gösteremeyen adam)

Mehmet Günsür – İstanbul Kırmızısı

Gel gelelim Mehmet Günsür‘a. Açıkçası filmde ilk olarak Nejat İşler’in yazmış olduğu roman karakterlerinden Yusuf olarak karşımıza çıkıyor. Fakat Mehmet Günsür için biraz daha fazlaca rol verilebilirdi diye düşünüyorum. Adam kendini gösterememiş ki.Ama Fi dizisinde Deniz Hoca olarak, gayet başarılı iş çıkarmış.

Genel itibari ile film pek olmamış gibi geldi bana. Senaryo ve oyuncular kötü değildi fakat kurguda bir sıkıntı vardı sanki. Bu kopukluğu izledikçe siz de fark edeceksiniz eminim.

PaylaşGönderPaylaş4Tweet2Paylaş1
Bir Önceki Yazı

Geleceğe mektup: Doğmamış Çocuklarıma

Bir Sonraki Yazı

Sanat nedir? Sanatlar arası etkileşim nedir?

Kim neler demiş? 2

  1. sessizkaldım says:
    6 sene önce

    Bende gitmek istedim ama daha sonra logani izledim ilk yarı biraz uykumu getirdi ama ikinci yarı çok güzel gitti 😊 ama bu filmde gitmek istiyorum inşallah teşekkürler emeğine sağlık sevgililer

    Cevapla
  2. safransarı says:
    6 sene önce

    bir türlü fırsat bulamadım izlemeye ama en yakın zamanda gideceğim

    Cevapla

Bir cevap yazın Cevabı iptal et

Çıplak Yazar

Çıplak Yazar

Amatör hikaye yazarı ve sıradan bir dünya vatandaşı. Evrime, dostluğa, sevgiye, paylaşmaya ve hayattaki iyi şeylere inanır. Bir gün öleceğinin farkındadır ve bu yüzden hatırlanmaya değer güzel anılar biriktirmek için yaşar.

E-POSTA LİSTESİNE KATILIN!

Her yeni yazıdan anında haberiniz olsun.

Sponsor İçerikler

Ev Dekorasyonlarının Olmazsa Olmazı Yeşil Bitkiler

Yurt Hayatında İhtiyacınız Olabilecek 11 Hayat Kurtaran Eşya

Ekonomik, Güvenilir & Ev Ortamı Rahatlığında Kiralık Villalar

instagram takipçi satın al
evden eve nakliyat

e © 2016 - 2022 Çıplak Yazar - Kişisel Blog & Kısa Hikayeler | İçerikleri paylaşırken lütfen kaynak gösteriniz! | Geri bildirim gönder

  • Mesaj gönder
  • Abone ol
  • Kim neler demiş?
Nereden, nasıl geldin bilmiyorum ama burada bir şey yok ki.. :(
Tüm Sonuçları Gör
  • Hakkımda
  • Reklam
  • İletişim

e © 2016 - 2020 Çıplak Yazar - Kişisel Blog & Kısa Hikayeler İçerikleri paylaşırken lütfen kaynak gösteriniz!