• Hakkımda
  • Reklam
  • İletişim

Çıplak Yazar | Özgün Yazılar ve Denemeler - Kişisel Blog

News
Çıplak Yazar | Özgün Yazılar ve Denemeler - Kişisel Blog
Uykudan uyandığım bazı sabahlar, dünyayı değiştirebileceğimi düşünürdüm.
Sonrasında çorabımın diğer tekini ararken bulurdum kendimi.
  • Gündelik
    • Aforizmalar
    • Gece Yazıları
  • Hikayeler
  • Deneme
  • Eleştiri
  • Mizah
  • Yaşam ve İnsan
  • Sinemaskop
    • Sinema yazılarım
    • Kısa Filmler
    • Netflix Dizileri
  • Araştırma
  • Bloggess
Çıplak Yazar | Özgün Yazılar ve Denemeler - Kişisel Blog
Nereden, nasıl geldin bilmiyorum ama burada bir şey yok ki.. :(
Tüm Sonuçları Gör
  • Gündelik
    • Aforizmalar
    • Gece Yazıları
  • Hikayeler
  • Deneme
  • Eleştiri
  • Mizah
  • Yaşam ve İnsan
  • Sinemaskop
    • Sinema yazılarım
    • Kısa Filmler
    • Netflix Dizileri
  • Araştırma
  • Bloggess
Çıplak Yazar | Özgün Yazılar ve Denemeler - Kişisel Blog
Takip Et
  • Gündelik
  • Deneme
  • Eleştiri
  • Mizah
  • Hikâyeler
  • Yazar Atölyesi
  • Sinemaskop
  • Yaşam ve İnsan
  • Araştırma
Kitap hırsızı kısa hikaye

Kitap hırsızı kısa hikaye

Kitap Hırsızı

Çıplak Yazar by Çıplak Yazar
2 Kasım 2017
6 dk.
A A

Kısa Hikaye:Kitap Hırsızı


Genç kız kitapçılar sokağında sırtında çantasıyla yürüyordu. Henüz lise öğrencisi olması nedeniyle okul çıkışlarında genellikle bu sokağa uğrar, yeni çıkan kitaplara göz atmak için mutlaka bakardı. Sürekli uğradığı belirli bir kitapçı yoktu. Bu yüzden kafasına estiği anda sıradan bir dükkana girer ve raflarda duran kitaplara göz gezdirirdi. O gün yine kitapçılar sokağındaki dükkanlardan birine girdi.

Aradığı herhangi bir şey yoktu. Bu yüzden gözüne kestirdiği kitapları alıyor, kısa da olsa inceliyor ve yerine bırakıyordu. Daha sonra bir kitap beğenerek fiyatını soruyordu kitapçıya.

Bu ne kadar?

25 lira…

Peki bu?

O elinizdeki 30, ama biraz yıpranmış baskısı daha var elimde, onu size 20 sayarım.

Tamam teşekkür ederim. Şimdilik kalsın. Daha sonra uğrayıp tekrar bakarım.

Siz bilirsiniz.

Çok pardon! Mümkünse şu arka tarafınızda üst rafta duran kitaba da bakabilir miyim acaba?

Tabi hemen.

Genç kız adamın uzattığı kitabı eline aldı ve biraz inceledikten sonra tekrar vererek kitapçı adama teşekkür etti.

***

Fakat bir şey olmuştu o anda.

Adamın üst raftaki kitabı indirmek için arkasını döndüğü sırada, genç kız ilk sorduğu kitabı çaktırmadan çantasına atmış ve çalmıştı. Kitapçı elbette durumu fark etmemişti. Bu yüzden genç kız gizlice çantasına koyduğu kitapla birlikte daha fazla oyalanmadan kitapçıdan ayrıldı.

Bu onun ilk hırsızlığı değildi.

Daha önce bir çok sahaftan kitap aşırmış ve yakalanmamıştı.

Genç kız kitap çalmanın kötü bir şey olmadığı hissine kapılmıştı adeta. Hatta bu hissi savunur olmuştu. Kapıldığı bu hisle birlikte kitap hırsızlığı onun için alışkanlık haline gelmişti.

Ancak her seferinde farklı kitapçılara gidiyor ve bunu daha önce çaldığı kitabı bitirmeden yapmıyordu. Dolayısıyla yeni bir kitap çalma süresi, onun önceki çalmış olduğu kitabın kalınlığı kadardı.

***

Bir gün kitapçılar sokağında eski bir antikacı dükkanına denk geldi.

Fakat onu asıl şaşırtan şey ise, bu dükkanı daha önce fark etmemiş olmasıydı.

Antika dükkanın öylesine mazi kokan ve sıcak bir havası vardı ki, giriş kapısında adeta büyülü bir gizem vardı. Genç kız ise, bu gizemin sarhoşluğuna kapılıp kendini bir anda antikacı dükkanın içinde buldu. İçeriye girdiğinde kendi yaşıtlarında genç bir çocuk oturuyordu..

Kız tebessüm ile merhaba.. dedi.

Çocuk ilk başta merhaba dedi ama, gözlerinde tuhaf ve şaşkın bir ifade ile seni tanıdımmm. diye cevap verdi.

Genç kız ise, ben seni tanımıyorum ama sen beni nereden tanıyorsun ki diye sordu.

Seni geçen gün aşağıdaki kitapçıdan kitap çalarken gördüm… deyince kızın eli ayağına dolaşarak yüzü kızardı ve ne kitap çalması diyerek inkar etmeye başladı.

Çocuk söylediklerinde diretmeye başladı.

***

Hayır hayır o sendin biliyorum. Hatta çantandan da tanıdım. Sen etrafa bakarak çantana kitabı koyduğun sırada, ben dükkanın dışındaki camdan elma yiyerek sana bakıyordum.

Kız o anda gerçekten de, diyecek bir şey bulamadı ve korkmaya başladı.

Çünkü bu çocuk geveze olduğu kadar, anında bunu başkalarına anlatacak, boş boğaz bir çocuğa benziyordu. Kız durumu yatıştırmak ve olanları ört pas etmek adına bu çocukla bir şekilde anlaşması gerektiğini anladı.

Peki peki… Tamam beni yakaladın. Bunu başkalarına anlatmaman için ne istiyorsun?

Çocuk alaycı ve rahat tavırlarıyla parmağını ağzına götürerek kaşlarını yukarı kaldırdı.

Dur bir düşüneyim…

Tamam buldum.

Benimle arkadaş olursan bildiklerimi kimseye anlatmam.

O anda yaşlı bir adam girdi içeri.

Çocuğa doğru seslenerek :

Neyi kimseye anlatmıyor muşsun bakalım diye sordu.

Kız gözlerini çocuğa dikti ve yaşlı adamın yanında çaktırmadan çocuğa bir şey anlatmaması için işaret verdi.

Çocuk yaşlı adama döndü ve şöyle dedi :

Şey dedeciğim bu bir sır. Sırlar hiç kimseye söylenmez. Hem bunu sen söylemiştin.

Bu genç hanım da kim böyle? diye sordu yaşlı adam.

Arkadaşım dedeciğim.

Öyle mi çok memnun oldum.

***

Kız apar topar benim gitmem lazım diyerek antikacı dükkanından ayrıldı. Yol boyunca ne yapmalıyım diye düşünüyordu. O sırada aklına kitap çalmaktan vazgeçmek gelmişti. Fakat daha sonra bunun önceki hırsızlıkları için, yeterli olmayacağına karar verdi.

Bu yüzden o anda aklına ilginç bir fikir geldi.

Bu çocuk beni mutlaka ele verir.

Öyle ya da böyle, sahaflar çarşısında kimse beni dükkanına almaz. Ona güvenemem.

Belki onu da kitap çaldığım bir sıra bana gözcülük etmesi için kandırabilirim. Hem böylelikle suç ortağım olduğu için, sırrımı taşımak zorunda kalır.

Ertesi sabah genç kız doğru antikacı dükkanına gitti. Fakat çocuk orada yoktu. Dedesi bir kaç parça yeni antika için bir yere gönderdiğini ve gelmek üzere olduğunu söyleyince beklemeye başladı.

Yaşlı adam gözlüğünü takmış bir şeyler okurken, genç kız meraklı gözlerle etrafı süzüyordu. O sırada 60’lı yılların magazin dergilerine ilişti gözü. Aralarından bir tanesini seçerek okumaya başladı.

Çok geçmeden çocuk girdi içeri. Kızı görünce ise yüzünde hınzır bir gülümseme olmuştu. Genç kız ayağa kalktı ve hadi sana dün bahsettiğim yeri göstereceğim dedi.

***

Çocuk olur hadi gidelim diyerek genç arkadaşıyla birlikte antikacı dükkanından çıktı.

Yaşlı adam ise, başını hafif öne doğru eğerek gözlük üstünden baktı ve gülümseyerek zamane gençliği işte diye söylendi.

Kız ile çocuk sahaflar çarşısının hemen yakınında bulunan parkta oturarak konuşmaya başladı. Kız söyleyeceklerini önceden hazırladığı için çok geçmeden konuya girdi.

Bak seninle artık arkadaş olduk. Bu yüzden arkadaşlar birbirinin sırrını her zaman saklar. Sana güvenmem gerek beni anlıyor musun?

Çocuk oturduğu bankta ayaklarını sallıyordu. Sonra kıza doğru dönerek şöyle cevap verdi :

Peki ama hâlâ neden kitap çaldığını anlatmadın. Madem arkadaşız o halde anlat.

Pekâlâ haklısın.

Ama dediğim gibi bunları kimseye anlatmaman için öncelikle bana söz ver.

Tamam tamam söz veriyorum hadi anlat… diyerek meraklı gözlerle dinlemeye başladı çocuk.

***

Aslında kitap çalmak benim de hoşuma gitmiyor. Ama sürekli kitap alacak param olmuyor. Bu yüzden ben de, okumak için alıyorum. Ama gerçekten geri götürüp bırakmayı çok düşündüm. Sadece çalarken değil de, kitabı bırakırken yakalanırım diye çok korktum. Bu yüzden de götürüp veremiyorum. Hem ben okuduktan sonra saklamıyorum ki… Sınıftaki diğer arkadaşlarıma okuması için dağıtıyorum.

Çalmış olduğum kitabı geri götürürken yakalandığımı düşünsene…

Afedersiniz efendim…

Geçen hafta sizden şu kitabı çalmıştım. Okudum gayet güzel ve sürükleyici bir kitaptı. Bu yüzden de bu hafta bunu bırakıp yeni bir kitap çalmaya geldim…

Eminim elinde sopayla beni kovalardı.

Çocuk düşündü ve kızın anlattıklarından sonra, biraz da olsa ona hak vermeye başladı.

Kız ağzındaki baklayı çıkarmak üzere parıldayan gözlerle çocuğa baktı ve şöyle dedi daha sonra…

Hem bak ne diyeceğim. Sen de yanımda olursun, böylelikle yakalanmamış olurum.

Olmaz! dedem duyarsa çok kızar diye çıkıştı hemen çocuk.

Merak etme biz de dedenin dükkanının yakınında bulunan kitapçılara gitmeyiz olur biter.

Peki ama ya yakalanırsak ne olacak?

***

Sen yanımda olursun ama beni tanıdığını belli etmezsin. Ben yakalansam bile seni farklı bir müşteri sandığından sana bir şey olmaz. Ayrıca ben de asla seni ele vermem…

Anlaştık mı? diyerek elini uzattı daha sonra genç kız…

Çocuk hevesli bir şekilde elini sıkıca tuttu ve tamam anlaştık o zaman diyerek cevap verdi.

Genç kız söz verdiği gibi, dedesinin antikacı dükkanına yakın olan kitapçılara yaklaşmadı. Genellikle kitap çalmak için daha uzak ve farklı dükkanları tercih ediyorlardı.

Bir müddet çocukla birlikte çeşitli kitapçılardan kitap çalmaya başlayan genç kız, üçüncü bir suç ortağı edinmekten korkuyordu. Okul çıkışlarında genellikle çocukla buluşuyor ve zamanlarının çoğunu birlikte geçiriyorlardı.

Bir gün daha önce hiç girmedikleri bir kitapçıya denk geldiler. Oldukça düzensiz ve kitapların çoğu yerde üst üste diziliydi. Kız çocuğa işaret vererek hadi buraya girelim dedi. Fakat çocuk tedbiri elden bırakmamak için dışarıda bekleyeceğini ve etrafa göz kulak olacağını söyleyerek kıza yalnız gitmesini söyledi.

Kız tek başına bu kitapçıya girdiği sırada içeride 60 yaşlarında bir kadın oturuyordu. Minik bir kedi o anda kızın ayakları arasında dolaşmaya başladı. Kız eğildi ve kedinin başını okşadıktan sonra kadına dönüp ve şöyle dedi:

Ne tatlı bir kedi…

Eminim sizin için iyi bir arkadaştır.

Evet… Bu hayatta sahip olduğum tek şey, eşimden kalan bu dükkan ve o kedi.

Şeyyy… Ben yeni kitaplara bakacaktım. Sizin tavsiyeleriniz varsa da alabilirim.

Gözlerim pek iyi görmüyor, eğer beğendiğin bir kitap varsa sen bakıp fiyatını da bana söylersin kızım.

***

Genç kız bunun üzerine, eline kalın bir kitap aldı ve fiyatına baktı. Arkasında 35 lira yazıyordu. Daha sonra kadına seslenerek, efendim ben bu kitabı almak istiyorum arkasında 5 TL yazıyor dedi.

Kadın tabi kızım… diyerek ayağa kalktı ve kitabı poşete koymak üzere eline aldı. Daha sonra 5 TL yi alarak kitabı kıza verdi. Genç kız tam kapıdan çıkıyordu ki, kadın yeniden seslendi.

Kızım…

Kız bunun üzerine ürktü ve kekeleyerek cevap verdi.

Bu..buyurun efendim.

Senden bir şey rica edebilir miyim?

Tabi efendim nasıl yardımcı olabilirim size?

Zahmet olacak ama kapının yanındaki kedinin su kabına bakar mısın?

Kız kapı önündeki su kabına baktı ve boş olduğunu gördü.

Bitmiş efendim. Ama isterseniz doldurabilirim.

Ben de senden bunu isteyecektim. Arka tarafta lavabo musluğundan doldurabilirsin.

***

Kız kedinin su kabını alarak arka tarafa geçti.

Odanın her yanı kitap doluydu. O anda içinden bir kaç tane çantama atsam haberi olmaz diye geçirdi ve elindeki su kabını yere bırakarak, çantasına bir kaç kitap daha sakladı. Daha sonra elinde su kabıyla birlikte gelerek, kapının yanına bıraktı.

İşte…

Doldurdum efendim. Başka bir arzunuz var mı?

Tüm bunlar olurken, çocuk dışarıda bekliyordu ama bir şeylerin de ters gittiği hissine kapılarak ikinci bir müşteri gibi dükkana girdi.

Kadın ayak seslerinden başka bir müşterinin geldiğini anlayarak buyurun diye karşıladı çocuğu.

Merhaba… Sadece bir kaç kitaba bakıp çıkacağım dedi.

Çocuk genç kızın kedinin suyunu bıraktığını görünce her şeyin yolunda olduğunu anladı ve daha sonra uğrarım efendim çok teşekkür ederim diyerek dükkandan ayrıldı.

Kadın genç kıza şöyle dedi daha sonra…

Benim için ara sıra gelip kedimin yemini ve suyunu kontrol edersen çok sevinirim. Hem okuman için sana ödünç kitap da verebilirim.

Genç kız kadının bu teklifi karşısında şaşırmış ve olur efendim… tabi… neden olmasın… diyerek cevap vermişti.

Daha sonra dükkandan ayrılarak, çocuğun yanına gitti.

Çocuk merak içinde arka arkaya sorular sormaya başladı.

Eeee anlatsana neler oldu? Niye bu kadar geç kaldın? Yakalandın diye ödüm koptu… Kedinin suyunu neden sen verdin?

Kız düşünceli bir tavır içinde çocuğa dönerek şöyle cevap verdi :

Sanırım artık kitap çalmama gerek kalmadı. Çünkü kadın sadece kedisine bakmam için okuyayım diye ödünç kitaplar vereceğini söyledi. Ben de bunu kabul ettim.

***

Çocuk kafasını kaşır vaziyette…

Nasıl yani bundan sonra arkadaş olmayacak mıyız diye sordu..

Saçmalama şapşal… Tabi ki arkadaşız… Sadece artık kitap çalmayacağım.

Çocuk neşeyle harikaaaa diye yüksek sesle bağırdı.

Kadın çocukların gitmesinin ardından yerinden kalktı ve kapı önündeki küçük iskemlesine oturdu. O sırada farklı bir müşteri geldi ve elindeki bir kaç kitabı ucuz yollu satmak istediğini söyledi.

Kadın gözleri pek iyi görmediğinden eline aldığı her kitaba dokunarak, hepsi için uygun birer fiyat biçti.

Çünkü kalın kitapları en az 20 tl den satıyordu.

Böylece bir kısa hikaye daha son bulur. Okuduğunuz için teşekkür ederim. Lütfen kısa da olsa yorum yapmayı ihmal etmeyin. Eğer siz de kısa hikaye yazıyorsanız, yayınlanması için bana gönderebilirsiniz.

Bir öykü de sen gönder

İlgili Yazılar:

  1. Aynı Anda Birden Fazla Kitap Okumak
  2. Buket Uzuner | SU – Uyumsuz Defne Kaman’ın Maceraları | Kitap Yorumu
PaylaşGönderPaylaş8Tweet4Paylaş1
Çıplak Yazar

Çıplak Yazar

Amatör hikaye yazarı ve sıradan bir dünya vatandaşı. Evrime, dostluğa, sevgiye, paylaşmaya ve hayattaki iyi şeylere inanır. Zamanın en değerli şey olduğuna inanır ve bu yüzden hatırlanmaya değer güzel anılar biriktirmek için yaşar. Hakkımda daha fazla..

Yorumlar 19

  1. Pınar says:
    8 yıl önce

    Çok güzel…

    Yanıtla
    • Çıplak Yazar says:
      7 yıl önce

      Çok teşekkür ederim.

      Yanıtla
  2. Emre says:
    8 yıl önce

    çok güzeldi 🙂

    Yanıtla
    • Çıplak Yazar says:
      7 yıl önce

      Teşekkür ederim Emre.

      Yanıtla
  3. Semih Keçecioğlu says:
    8 yıl önce

    Kitap Hırsızı diye bir film vardı geçenlerde izlediğim. Yazına izlediğim filmi düşünerek geldim. Ama sürükleyici bir hikayeyle karşılaştım. Hiç kitap okuma alışkanlığım yoktu artık senin kısa hikayelerini uygun bir zamanda tek tek okuyacağım. Teşekkürler.

    Bu arada filmi izlemediysen bir göz at derim. Hikayene benzer yerler var ve dönem yahudi soykırımı zamanları.

    Yanıtla
    • Çıplak Yazar says:
      7 yıl önce

      Çok teşekkür ederim Semih. Filmi izlemedim ama sen böyle anlatınca merak ettim. En kısa sürede izleyeceğim. 👍

      Yanıtla
  4. Ece Evren says:
    8 yıl önce

    Bir mahzunluk oturdu üzerime. Sanırım kleptomani de var işin içinde biraz. Ama yaşlı kadına haksızlık ettiğini düşünerek bundan vazgeçmesi olasılığı var. Çok güzel ve düşündürücüydü. Aslında çalarak, zamanla içinde büyüyecek suçluluk duygusu onu ileride daha çok hırpalardı gibi düşündüm. Eline, düşüncene sağlık oğlum.

    Yanıtla
    • Çıplak Yazar says:
      7 yıl önce

      Teşekkür ederim Ece abla. Zahmet edip okuduğun için ben teşekkür ederim.

      Yanıtla
  5. zehra says:
    7 yıl önce

    Gerçekten güzel bir hikayeydi

    Yanıtla
    • Çıplak Yazar says:
      7 yıl önce

      Yorumlarınız benim için motive edici oluyor. Ben teşekkür ederim. 😊

      Yanıtla
  6. Feri Peri says:
    7 yıl önce

    Sonu gerçekten anlamlı bir şekilde bitmiş güzel bir öykü okumuş oldum sayenizde. Tek bir bilinçli insan başka insanların hayatında nasıl da iyi yönde değişimler yaratabiliyor. Gözleri iyi görmediği halde kalbiyle görebilmesi; aslında iyi kalpli ama kötü alışkanlıkları olan bir kız çocuğunu bu kötü alışkanlığından kurtarabilmesine olanak sağladı…
    Çok hoşuma gitti gerçekten…

    Yanıtla
    • Çıplak Yazar says:
      7 yıl önce

      Beğendiğinize çok sevindim. Böyle yorumlar alınca gerçekten insan motive oluyor ve daha fazla yazmak istiyor.
      Teşekkür ediyorum Feri Peri.

      Yanıtla
  7. Taylan says:
    7 yıl önce

    Bu zamana kadar okuduklarım arasından en beğendiğim kısa hikaye diyebilirim.

    Yanıtla
    • Çıplak Yazar says:
      7 yıl önce

      Çok teşekkür ederim. 🙂

      Yanıtla
  8. Berrakenise says:
    5 yıl önce

    Aslında bu online yazılara biraz mesafeli ve geleneksel kitaplara daha olağan bakmamam rağmen sizin bir kaç hikayenizi okuyunca bu on yargının yersiz olduğunu fark ettim .
    Bu hikayenizde vurucu bir niteliğe sahip bence ozellikle bazı kısımlarda yanii şimdi nereye bağlanacak gibi dursa da sonunu tam yerinde bitirmişsiniz bence .
    Eğer yanlış bir dil kullandiysam özür dilerim sadece en net şekilde görüşlerimi belirtmek istedim o kadar .

    Yanıtla
    • Çıplak Yazar says:
      5 yıl önce

      Değerli düşünceleriniz için teşekkür ederim.
      Bu hikayeyi uzun zaman önce yazmıştım aslında. Şu an aklıma geldiği kadarıyla bir iskeleti olduğunu ve ayakları üzerinde durduğunu söyleyebilirim ama betimlemelerin zayıf ve yetersiz olduğunu, anlatımın akıcı olmamakla birlikte (sıradan) olduğunu da açıkça söylemeliyim.

      Yanıtla
  9. Dilara says:
    4 yıl önce

    Severek okudum kaleminize sağlık.

    Yanıtla
    • Çıplak Yazar says:
      4 yıl önce

      Teşekkür ederim beğenmenize sevindim.

      Yanıtla
    • Çıplak Yazar says:
      4 yıl önce

      Çok teşekkür ederim. Burası özgür olabileceğiniz nadir bloglardandır. Lütfen eleştiriniz olursa yazmaktan çekinmeyin.

      Yanıtla

Bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

Son Yazılar

Kırılganlık

Kırık oyuncaklar sepeti

Tik tak, tik tak, tik tak

Bir sokağın hikayesi

Kırık Camlar Metaforu ve Bir Dondurma Kağıdının Tetikledikleri

Daha Fazla Göster

Neler olup bitiyor?

  • cooq.co - 5 gün önce

    Areka palmiyesiyle ilgili bu detaylı ve bilgilendirici yazı için teşekkürler! Ev dekorasyonunda yeşil bitkilerin önemi gerçekten büyük. Areka palmiyesi, hem…

     Ev Dekorasyonlarının Olmazsa Olmazı Yeşil Bitkiler

  • Çıplak Yazar - 6 gün önce

    Bu da ilginç bir sohbet olmuş gerçekten. Dilerim bu kırılganlığı bir şekilde atlatırsınız.

     Kırılganlık

  • aysel kılıçaslan çelebi - 7 gün önce

    sizi çok iyi anlıyorum aynı duyguları bende yaşadım hatta bir süre yazmaktan uzaklaştım akabinde yapay zekaya şu soruyu sordum "bu…

     Kırılganlık

  • Çıplak Yazar - 1 hafta önce

    Eve gidince haliyle afacanlara ve eşine de zaman ayırman gerekiyor. Ben de bir baba olduğum için seni çok iyi anlıyorum.…

     Siz Ne Biçim Yazar - sınız? (Bir soru, bir cevap, biraz da şarap)

  • Çıplak Yazar - 1 hafta önce

    Kalemine sağlık. En kısa sürede iadeiziyaret yapacağım 🙂

     Yazmak İçin Okumak Mı Gerekli, Herkes Yazabilir Mi?

Müdavimler

  • Ece Evren (29 yorum) ⭐️
  • Begonvil Sokağı (28 yorum) ⭐️
  • Büşra Bayram (25 yorum) ⭐️
  • Yağmur Yağar (23 yorum) ☕
  • Kaystros Tyrha (23 yorum) ☕
  • Daha Mutlu Yaşam (21 yorum) ☕
  • Karga ve Kız (20 yorum) 👋
  • ELİF sarı (18 yorum) 👋
  • Değmesin Yağlı Boya (17 yorum) 👋

E-POSTA LİSTESİNE KATILIN!

Her yeni yazıdan anında haberiniz olsun.

Tanıtım Yazısı Yayınla
A Life Hastaneler Grubu

Sponsor İçerikler

Yazarlar İçin Sosyal Medya Stratejileri

Türkiye’nin En İyi Aspavası Seçildi

Adrasan

Yaz aylarının vazgeçilmezi Suluada!


Feedback
✉

© 2025 Çıplak Yazar | Kişisel Blog

  • MesajMesaj gönder
  • Abone olAbone ol
  • Kim neler demişKim neler demiş?
  • Ara
Nereden, nasıl geldin bilmiyorum ama burada bir şey yok ki.. :(
Tüm Sonuçları Gör
  • Hakkımda
  • Reklam
  • İletişim

e © 2016 - 2020 Çıplak Yazar - Kişisel Blog & Kısa Hikayeler İçerikleri paylaşırken lütfen kaynak gösteriniz!

"Bu site, kullanıcı deneyimini iyileştirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Daha fazla bilgi için Gizlilik Politikanızı inceleyebilirsiniz. Çerez kullanımını kabul ediyorsanız, 'Kabul Et' butonuna tıklayın."