• Hakkımda
  • Reklam
  • İletişim
follow
tweet
paylaş
News

Kişisel Blog ve Öyküler

Uykudan uyandığım bazı sabahlar, dünyayı değiştirebileceğimi düşünürdüm.
Sonrasında çorabımın diğer tekini ararken bulurdum kendimi.
  • Gündelik
    • Aforizmalar
    • Gece Yazıları
  • Deneme
  • Eleştiri
  • Mizah
  • Yaşam ve İnsan
  • Sinemaskop
    • Sinema yazılarım
    • Kısa Filmler
    • Netflix Dizileri
  • Araştırma
  • Bloggess
Çıplak Yazar - Kişisel Blog ve Öyküler
Follow This Blog
  • Gündelik
  • Deneme
  • Eleştiri
  • Mizah
  • Hikâyeler
  • Yazar Atölyesi
  • Sinemaskop
  • Yaşam ve İnsan
  • Araştırma

Madem bir kez yaşıyoruz, madem ki bu hayat bizim…

Çıplak Yazar @ Çıplak Yazar
25 Nisan 2023 / Salı
Gündelik
2 dk.
A A
2

Oldum olası bir kenara geçip çocukları izlemeyi çok sevmişimdir. Henüz yüz hatları bile tam oluşmamış bu canlıların gelişmekte olan kas ve iskelet sistemini bir kenara bırakırsak, masumiyetin en güzel incileri gibiler. Dünyayı algılayış biçimleri öylesine yalın ve sade ki, yetişkinler olarak acaba bazı şeyleri biz karmaşıklaştırıyor olabilir miyiz diye düşünmüyor değilim.

Ağzından çıkan cümleler düşünceleriyle doğru orantılı, yine aynı şekilde sevdiği ya da sevmediği şeylere göstermiş olduğu tepkiler makul derecede mantıklı. Çünkü sevmiyorsa bütün benliğiyle, dilindeki kelimelerle, omuz silkmesiyle, kaş çatmasıyla her haliyle sevmiyor. Çocuğun lugatında -mış gibi yapmak ya da görünmek yoktur. Yalan söylemeyi, karşılıklı çıkar ilişkilerine dayalı davranış biçimlerini ve korkmayı hep sonradan öğrenirler. Adına büyümek dediğimiz şey aslına bakarsanız zehirlenmek bile olabilir.

”İnsan yanılgılarıyla eğitilmiştir. İnsan tamamlanmamış bir canlıdır ve aşılması gerekir” diyen Nietzsche de; üstinsanı bir çocukta bulur. Çünkü çocuk, kendi oyun düzenini kurar ve kendi kurallarına göre oynar. Bizler ise; Niche’nin üstinsan kavramında bahsetmiş olduğu çocuktan uzak, içinde yaşamış olduğumuz toplum ve sadece o topluma özgü çevresel etkenler, sosyal baskılar ve kültürel öğretilerin içinde sıkışıp kalıyoruz.

Bu sıkışıp kalma durumunda kendimize neyi mi soracağız?

Yaşamaya cesaretimiz, gücümüz var mı?

Kendi hür irademizle yaşadığımızı düşündüğümüz hayatımız, aslında dışsal bir çok etken tarafından biçimlenmekte ve öyle de son bulmakta. Öyleyse bu bekleyiş, bu korku, bastırılmış onca duygu niye? Madem bir kez yaşıyoruz, madem ki bu hayat bizim… O halde tüm bu öğretilerden ve baskılardan arınıp kendi değerlerimizi yaratmanın vakti gelmedi mi?

Öneri Podcast : Nietzsche’ye Göre Üst İnsan Olmanın 3 Aşaması

PaylaşGönderPaylaş3Tweet2Paylaş
Bir Önceki Yazı

Blog yazarlığı Yapay Zeka İle tarihe mi karışıyor?

Bir Sonraki Yazı

Thetahealing Eğitimi

Kim neler demiş? 2

  1. Şenol says:
    1 ay önce

    Çok teşekkürler…

    Cevapla
  2. Volkan Verdi says:
    1 ay önce

    “Adına büyümek dediğimiz şey aslına bakarsanız zehirlenmek bile olabilir.” tanımı muhteşem! Emeğinize sağlık.

    Cevapla

Bir cevap yazın Cevabı iptal et

Çıplak Yazar

Çıplak Yazar

Amatör hikaye yazarı ve sıradan bir dünya vatandaşı. Evrime, dostluğa, sevgiye, paylaşmaya ve hayattaki iyi şeylere inanır. Bir gün öleceğinin farkındadır ve bu yüzden hatırlanmaya değer güzel anılar biriktirmek için yaşar.

E-POSTA LİSTESİNE KATILIN!

Her yeni yazıdan anında haberiniz olsun.

Sponsor İçerikler

Fiyat Performans SEO Fiyatları – Furkan DANACI’da.

Thetahealing Eğitimi

Güvenilir Çilingir Firması

Ev Dekorasyonlarının Olmazsa Olmazı Yeşil Bitkiler

instagram takipçi satın al
Siteniz burada gözüksün

e © 2016 - 2023 Çıplak Yazar - Kişisel Blog & Kısa Hikayeler | İçerikleri paylaşırken lütfen kaynak gösteriniz! | Geri bildirim gönder

  • Mesaj gönder
  • Abone ol
  • Kim neler demiş?
Nereden, nasıl geldin bilmiyorum ama burada bir şey yok ki.. :(
Tüm Sonuçları Gör
  • Hakkımda
  • Reklam
  • İletişim

e © 2016 - 2020 Çıplak Yazar - Kişisel Blog & Kısa Hikayeler İçerikleri paylaşırken lütfen kaynak gösteriniz!