• Ben Kimim?
tweet
paylaş
News

Kişisel Blog ve Öyküler

Uykudan uyandığım bazı sabahlar, dünyayı değiştirebileceğimi düşünürdüm. Sonrasında çorabımın diğer tekini ararken bulurdum kendimi.
Nereden, nasıl geldin bilmiyorum ama burada bir şey yok ki.. :(
Tüm Sonuçları Gör
  • Günlük
    • Aforizmalar
    • Rüya Günlükleri
    • Gece yarısı sayıklamalarıMariana
    • Gündelik
  • Deneme
  • Eleştiri
  • Mizah
  • Hikaye
  • Araştırma
  • Yaşam ve İnsan
  • Sinemaskop
    • Sinema Yazıları
    • Ödüllü Kısa Filmler – Çıplak Yazar Tavsiyesi
    • En İyi Yabancı Diziler | IMDB 8 ve Üzeri
    • ÇMDB – Çıplak Yazar Movie Database
  • Bloggess
Çıplak Yazar - Kişisel Blog ve Öyküler
Monoton Hayat: Sıradan Bir İnsanın 12 Saati Nasıl Geçer?

Monoton Hayat

Monoton Hayat: Sıradan Bir İnsanın 12 Saati Nasıl Geçer?

5 Ocak 2017
Kategori: Gündelik, Mizah
3 dk.
A A
6

Monoton bir hayat nasıl olurmuş? Bakın görün iyice anlayın, sonra da halinize şükredin.

Saat 07:00 Monoton Uyanış

Her zaman olduğu gibi çalmakta olan alarm sesi ile karanlık bir güne uyandım. Karanlık diyorum çünkü, güneş almayan bir odam olduğu için, uyandığımda hala geceymiş hissine kapılıyorum. Aslında dün gece geç yattığım için, sabah da kalmakta zorlandım bugün. Denk gelenler var mıdır bilmiyorum ama, çok gerekliymiş gibi bir kaç haftadır devam eden bir radyo yayını yapmaya başladım. Tabi ki, teknik konularda yeterli olmadığımı bildiğim için ve bir şeyleri öğrenmeye zamanım olmadığı için, radyo yayınına da bodoslama bir giriş yaptım desem yeridir. İtiraf etmek gerekirse de, ilk başlarda hiç tanımadığım insanların beni dinlemesinden rahatsız olur muyum diye endişeye kapılsam da, gün içinde hiç tanımadığım insanlarla bile en az elli telefon görüşmesi yaptığımı düşünerek, kendimi bu duruma psikolojik olarak biraz da olsa hazırladım.

Saat 07:15 Alarm Erteleme

On beş dakika önce çalan alarmı, ikinci kez ertelemek için henüz beş dakikam olduğunu biliyorum. Çünkü alarm hatırlatmalarını, on dakikada bir olarak ayarlamıştım. Sabahın bu karanlık ve erken saatinde, gece keşke erken uyusaydım diye kendi kendime söylenerek yerimden kalktım ve üzerimi giyinmeye başladım. Odamın soğuk olması nedeniyle hafiften titreyerek zoraki de olsa hazırlandım. Gece hohhh yapınca ağzımdan çıkan buharı, gündüz göremesem de, odam hep soğuktur benim.

Saat 7:30 Evden Kaçış : Monoton Koşusu

Bu sabahların bir anlamı olmalı ama yok maalesef! Evden her çıkışımda kendime şu sözü ısrarla söylüyorum. İyisin iyi. Bu gün de iyi olacak. Kendini motivenin en ucuz hali bu olsa gerek. Sonra ardından sokağın köşesine kadar koşuyorum. Bu koşu 1 dakikalık bir zaman dilimini kapsıyor. Sonra derin nefesler. Nefes al-Nefes ver. huhhh. Caddeye vardığımda göz ucuyla yolun sonuna doğru, otobüsün gelmekte olup olmadığını kontrol etmek için bakıyorum. Eğer görünürlerde yoksa, simitçiye uğrayıp ayak üstü bir şeyler atıştırıyorum.

-Ne vereyim abii diyor simitçi dükkanındaki tezgahtar adam.

Bir poğaça peynirli.

Aslında güne hep bir adet poğaça ile başlarım. Arada bir değişiklik yaptığımdan, sigara böreği de alıyorum. Tezgahtar adam da bu değişikliği bildiğinden soruyor zaten.

Saat 7:35-40 Monoton Otobüs Bekleyişi

Bir yandan simitçi ile laflıyor, bir yandan da gözüm dışarıda gelecek olan otobüsü bekliyorum. Derken sarı renkli halk otobüsü beliriyor. Otobüsümü görür görmez yolun karşısına geçiyorum. Fakat gelip geçmekte olan arabaların çok hızlı olmaları nedeniyle, yolun altından tünel kazarak geçiyorum karşıya. Neyse ki otobüse bindiğim için kendimi şanslı hissediyorum. Zira arkasından koşup ısrarla binmek istediğim zamanları düşününce, önümde duran otobüsün büyük nimet olmadığını söylemek nankörlük olurdu.

Saat 08:05-10 Monoton İşe Başlama ve Gün Bitimi için Dua

Bu saatlerde işe başlamış oluyorum. Bir bardak ince belli bardak ve dün geceden sarmış olduğum tütünle güne başlıyorum. Uyanamamış olmanın sersemliği yüzüme öyle yansımış olmalı ki, aynada kendimi görünce bir iki tokat atasım geliyor. Sonrasında ise akşama kadar bir şeylerle uğraşıp duruyorum. İş beni bitiyor, ben işi.

Saat 19:40 Ve Monoton Gün Sonu

Genellikle bu saatlerde çok sevdiğim iş yerimden ayrılmak zorunda kalıyorum. Tekrar otobüs durağına gidiyor ve otobüsün gelmesini bekliyorum. Zaten benim otobüs maceralarım çoktur. Bazen çabuk gelse de, bazen de yirmi dakika kadar, beklemek zorunda kalıyorum. Yirmi dakika da yolculuğum sürse ortalama 20:30 – 20:40 gibi evde oluyorum.

Eh madem eve geldim o halde artık üstümü değişip sofraya oturma vakti geldi. Sofraya oturup yemek yiyorum ve akreple yelkovanın birbirini kovaladığını görüyorum. Çünkü saat 21:30 – 22 olmuş oluyor neredeyse. Eh artık günün geri kalanında  kendim için bir şeyler yapabilirim diye seviniyorum.

Gerçekten de gülüyorum ağlanacak halime. Sonrasında bu monotonluktan nasıl kurtulurum düşüncesi içinde farklı arayışlar içine giriyorum.. Hadi biraz bloguma göz atayım, hadi biraz yayın yapayım derken, gözlerimi ağırlaştıran o tatlı yorgunluğa teslim ediyorum bedenimi. Uyuyorum.

Saat 07:00 Monoton Uyanış

Her zaman olduğu gibi çalmakta olan alarm sesi ile…

Paylaş3Tweet2GönderPaylaş

Bu yazıyı Sevdin mi?

O hâlde yeni yazılar için abone ol ve takipte kalmaya devam et.

Sadece yeni yazı olduğunda 1 adet eposta alırsınız.

Ciplak Yazar

Ciplak Yazar

Kim neler demiş? 6

  1. Gülşah Özkaya says:
    4 sene önce

    Çok güzel yazılarınız var. Kendim yazmışım gibi tanıdık geliyor cümleler bana. 🙂

    Cevapla
    • Ciplak Yazar says:
      4 sene önce

      Aynı dili konuşanlar değil, aynı şeyleri hisseden insanlar birbirini daha iyi anlar. Teşekkür ederim.

      Cevapla
  2. ELİF sarı says:
    4 sene önce

    Eh hepimiz gibi ..Radyo yayını hariç:)

    Cevapla
    • Ciplak Yazar says:
      4 sene önce

      O da bir kaçış işte napalım.

      Cevapla
  3. Yasemin Avun says:
    4 sene önce

    Sanırım birçok kişinin hayatını anlatan bir yazı olmuş. Satırları okurken, çalıştığım zamanlar geldi aklıma. Beni o günlere götürdü. Ellerine sağlık.

    Cevapla
    • Ciplak Yazar says:
      4 sene önce

      Benim geçmişte aklıma gelecek bir şey olmadı ama, çünkü hala bu durumdayım.

      Cevapla

Bir cevap yazın Cevabı iptal et

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

EN YENİ YAZILAR

Sülün Osman’a Şapka Çıkarttıracak Bir Dolandırıcılık Hikâyesi

Sülün Osman’a Şapka Çıkarttıracak Bir Dolandırıcılık Hikâyesi

23 Ocak 2021
115

Yarım saate ordayım. Sürse sürse ne kadar sürer ki zaten?

Yarım saate ordayım. Sürse sürse ne kadar sürer ki zaten?

8 Ocak 2021
473

400 yıl sonra haklı çıkmak! | Giordano Bruno’nun ilginç hikâyesi

400 yıl sonra haklı çıkmak! | Giordano Bruno’nun ilginç hikâyesi

21 Kasım 2020
538

Geri Sonraki
Reklam Ver
Reklam Ver
Reklam Ver
Twitter Instagram Pinterest Youtube RSS

Sayfalar

  • Arşiv
  • Misafir Yazarlık
  • Destek Ol
  • Ben Kimim?
  • Reklam Hizmetleri
  • Mesaj

Sponsor Yazılar

En Ucuz Uçak Bileti Nasıl Bulunur?

Sponsor Bağlantılar

İstanbul Evden Eve Nakliyat Uluslararası Evden Eve Nakliyat Siteniz burada gözüksün!

İçerikleri paylaşırken lütfen kaynak gösteriniz!© 2016 - 2020 Çıplak Yazar - Kişisel Blog & Kısa Hikayeler

Nereden, nasıl geldin bilmiyorum ama burada bir şey yok ki.. :(
Tüm Sonuçları Gör
  • Aforizmalar
  • Araştırma
  • Deneme
  • Eleştiri
  • Gündelik
  • Hikâyeler
    • Hikâye Arşivi
    • Sesli Kitap Arşivi
    • Sadece 100 kelime!
  • Mizah
  • sinemaskop
    • Sinema Yazılarım
    • Kısa Filmler
    • Yabancı Diziler
  • Yaşam ve İnsan
  • Mesaj Gönder
Ciplakyazar olarak prensip edindiğimiz birkaç temel ilkemiz var. Dilerseniz Gizlilik Politikası sayfasını ziyaret ederek okuyabilirsiniz.