• Hakkımda
  • Reklam
  • İletişim

Çıplak Yazar | Özgün Yazılar ve Denemeler - Kişisel Blog

News
Çıplak Yazar | Özgün Yazılar ve Denemeler - Kişisel Blog
Uykudan uyandığım bazı sabahlar, dünyayı değiştirebileceğimi düşünürdüm.
Sonrasında çorabımın diğer tekini ararken bulurdum kendimi.
  • Gündelik
    • Aforizmalar
    • Gece Yazıları
  • Hikayeler
  • Deneme
  • Eleştiri
  • Mizah
  • Yaşam ve İnsan
  • Sinemaskop
    • Sinema yazılarım
    • Kısa Filmler
    • Netflix Dizileri
  • Araştırma
  • Bloggess
Çıplak Yazar | Özgün Yazılar ve Denemeler - Kişisel Blog
Nereden, nasıl geldin bilmiyorum ama burada bir şey yok ki.. :(
Tüm Sonuçları Gör
  • Gündelik
    • Aforizmalar
    • Gece Yazıları
  • Hikayeler
  • Deneme
  • Eleştiri
  • Mizah
  • Yaşam ve İnsan
  • Sinemaskop
    • Sinema yazılarım
    • Kısa Filmler
    • Netflix Dizileri
  • Araştırma
  • Bloggess
Çıplak Yazar | Özgün Yazılar ve Denemeler - Kişisel Blog
Takip Et
  • Gündelik
  • Deneme
  • Eleştiri
  • Mizah
  • Hikâyeler
  • Yazar Atölyesi
  • Sinemaskop
  • Yaşam ve İnsan
  • Araştırma

Öykü : Cehennemde ilk gün

Çıplak Yazar by Çıplak Yazar
27 Mayıs 2016
2 dk.
A A

Bir kaç dakika önce alıp verdiğim son nefeslerimi tükettim. Ani bir kalp sektesinin beni öldüreceğini düşünemedim. Gözlerimi son kez kapatmadan önce etrafımda toplanan insanları hatırlıyorum. Artık nefes almıyorum görmüyorum ve duymuyorum. Doğmuş olduğum ve sonsuza dek süreceğini düşündüğüm ebedi düşümden bu gece uyanıyorum. Bu gece her şeyin başladığı gecedir.

Araf dedikleri bu olsa gerek.

Ne var ne yokum. Ne aç ne tok ne uykusuz ne de yorgunum. Bir harabe eve doğru yürüyorum. Aslında eski bir yapı olduğu için harabe gibi duruyor. Sevdiklerimden bir kaçına rastlayınca sevinçle bir ölü olmanın o kadar da kötü olmadığını düşünüyorum.
İşte sevgili anneciğim ve babam. Sizi gördüğüme çok sevindim.
Fakat sizin hala hayatta olmanız gerekiyor. Burada olmamalısınız….

Tüm bunların anlamı ne?

Karanlık bir gölge giriyor içeri doğru. Hepimizin kendisine itaat etmesini istiyor. Önce sevdiklerimin sonra da benim yanıma doğru geliyor. Bir gölge..
Hiçbir şeye benzemiyor. Fakat elini uzatıp bir anda parmak uçlarını öpmemi emrediyor. Tükürüyorum o anda. Tükürdüğümün kanla karışık olduğunu görüyorum. Ruhumu şeytana satmış mıydım? Ya da kaç kere satmıştım bilmiyorum. Artık bunu düşünmenin bile bir önemi yok. Ben ölüler şehrine doğru gidiyorum.
Tanrı’nın adaletine ve merhametine sığınmak istiyorum. Çünkü hepimiz biraz günahkar olmuşuzdur.
Karanlık bir gölge gibi cehenneme gidiyorum. Kurbanlık koyunlar kader çaresiz ve korku içinde bacaklarım titriyor. Öfke ve şiddetle geçirdiğim anlara üzülüyorum. İnsan ayıkken bile böyle bir sarhoşluğa nasıl düşebilir.

Mahşer günü bugündür.

Çıplak bedenimi utanmadan gezdiriyorum çıplak bedenlerin arasında. Hepimiz korkuyoruz. Bazıları pişmanlık içinde çığlıklar atıyor. Henüz hiç birimiz yanmıyoruz. Sadece işlediğimiz günahların bedelleri ile yüzleşmek için adım adım gidiyoruz. Ayak bileklerimizin ortasından mızrak gibi bir demir geçiriliyor. Dikiş iğnesi gibi biz günahları birbirimize kenetliyor karanlığın sahipleri.

Her yer sıcak kan kokusuyla dolu.

Zebanilerin istasyonunda diz çöküp bekliyoruz çaresizce. Karanlığın treni alev gibi yanan ışığıyla beliriyor. Zeminde raylar yok, lav şeklinde bir ateşin üzerinde duruyor tren. Vagonların birinde genç bir kadının çıplak bedeni çarpıyor gözüme, zebaniler köpeklerine yediriyor. Kadının bağırsakları bile dışarı çıkmış durumda. Ama orada kusamıyorsunuz. Her yer kan ve acı kokuyor. Karanlık kadını yeniden diriltip başka bir işkenceyle tekrar öldürüyor. Tren hızla ilerliyor.
Ben ise bunun bir düş olması için dua ediyorum.
Dev bir kayalığın üzerinde yeşil gözlü iri yarı ve oldukça şişman bir yaratık karşılıyor bizi. Günahkarlar ona Srius diyor. Bu adı insanların kafasını tek seferde koparıp yediği için almış. Yanımda duran orta yaşlı adam haykırmaya başlıyor.

Merhamet merhamet merhamettt.

Srius kahkahayla adama doğru yaklaşıyor ve sivri tırnaklarını adama geçiriyor. Adamın sırtına öylesine saplanmış ki kaçmaya çalıştıkça tırnaklar daha derine iniyor. Adam tüm acıya rağmen kaçıyor. Srius ise iki bacağına saplıyor tırnaklarını kaçarken . Tek eliyle adamı havaya kaldırıp tek ısırışta kafasını gövdesinden ayırıyor.
Srius sağ elini adamın bedeni üzerine koyarak tekrar hayat veriyor. İçime çektiğim hava ciğerlerimi yakıyor. Bedenimden akan ter su damlaları gibi düşüyor yere. Burası cehennem ölmeyi istemek ve bir kerecik ölmek burada büyük bir lütuftur.

Bizler günahkarız. Kendilerine bile yalan söyleyen iki yüzlü insanlarız.

Diğerleri de buradalar.
Fahişeler, para hırsı olanlar sahte dindarlar ve siyasetçiler…

Hepimiz Srius’un olmayan merhametinden emin bir şekilde işlediğimiz suçların bedelini ödemek üzere getirildik buraya.

(Cehennemin Soğuğu) Sonraki bölüm >

öykü Cehennemde ilk gün

– Dante’nin İlahi Komedya’sından esinlenilerek yazılmıştır.

İlgili Yazılar:

  1. Öykü : Flu Kadın
  2. Öykü : Azrail ile tanışma faslı
PaylaşGönderPaylaş5Tweet3Paylaş1
Çıplak Yazar

Çıplak Yazar

Amatör hikaye yazarı ve sıradan bir dünya vatandaşı. Evrime, dostluğa, sevgiye, paylaşmaya ve hayattaki iyi şeylere inanır. Ölümü sık düşünür ve bu yüzden hatırlanmaya değer güzel anılar biriktirmek için yaşar. Hakkımda daha fazla..

Yorumlar 17

  1. Değmesin Yağlı Boya says:
    9 yıl önce

    Allah bizi muhafaza etsin cehennemi zebaniler göstermesin görenlerden eylemesin.
    Bu yazı bir çok kişiye azabı ve öbür tarafı hatırlatacak türden 🙂
    Hayırlı cumalar.

    Yanıtla
    • Ciplak Yazar says:
      9 yıl önce

      Güzel dilekleriniz için teşekkür ederim.

      Yanıtla
  2. Profösör says:
    9 yıl önce

    Sanırım yanlış yola girmiş olamlısınız. Oysa sizi cennette bekleyenler oylalıydı. Cehennemin zabanilerine inat cennetin hurileri olsa gerek. Bir tarafta işkence, azap, ıstırap, diğer tarafta teşrifat, iltifat zevk ve safahat. Bu tercihi ölmeden önce yapmalı. Geçen sene sanırım ben ed rüyamda ölüm meleğiyle karşılaşmıştım. Hani filimlerdeki mafyalar var ya aynı benzeri bir ölüm meleği. Kendisi can almıyor, adamları var üzerime saldırtıyor. Kravatlı, parlak siyah takım elbiseli, biryantinli ve kolları manşetli tam da beş adam, bir de geride asıl can alan. İkisi kollarıma girdiler seni götürmeye geldik dediler. O kadar uzun boylu ve ısmandut gibiler ki kıpırdayamadım. Ayaklarım yere deymeden ancak debelenebiliyor ve bırakın beni diyordum; daha yaşamak istiyorum, yapacaklarım var henüz bitmedi diyorum. Velhasil bu bir rüyaydı ama tam bir renkli sinemaskop gibi.

    Yanıtla
    • Ciplak Yazar says:
      9 yıl önce

      Oldukça ürkütücü bir rüyaymış ama bahse girerim daha kötülerini görmüşümdür.
      Burada yazdıklarım rüya değil ama, bu yüzden yazının en sonunda küçük bir not ile belirttim 🙂

      Yanıtla
  3. Yağmur Yağar says:
    9 yıl önce

    Nefes nefese okudum.. üç boyutlu bir kitap gibiydi yazın. Satıları indikçe açılan kağıtlar ve etrafa saçılan korkunç görüntüler. Baya etkilendim çok güzel olmuş.

    Yanıtla
    • Ciplak Yazar says:
      9 yıl önce

      Nefes nefese yazıldı çünkü. Karanlık bir odada derin müzikler eşliğinde kendinden geçilerek yazıldı. Çırılçıplak yazıldı.

      Yanıtla
  4. Büşra Bayram says:
    9 yıl önce

    anlatım çok iyi gerçekten. insan kendinden geçiyor :s

    Yanıtla
    • Ciplak Yazar says:
      9 yıl önce

      Nasıl yazdığımı görmeni isterdim.

      Yanıtla
  5. burcuuuuk says:
    9 yıl önce

    Bizi imana getirmek için yazdın herhalde bunu 🙂 Korktum resmen…

    Yanıtla
    • Ciplak Yazar says:
      9 yıl önce

      Cennetten söz etmek halbuki daha güzeldir değil mi?

      Yanıtla
  6. didemika bir deli bir dolu says:
    9 yıl önce

    İstanbul böyle kasvetli iken ve şimşek sesleri arasında bu satırları okumak …
    Dante ve İlahi Komedya ….
    Esinlenmene sağlık … Kelimelerin gücüne …

    Yanıtla
    • Ciplak Yazar says:
      9 yıl önce

      belki de aynı şimşek sesleri arasında yazılmıştır kimbilir..

      Yanıtla
  7. ACEMIDEMIRCI says:
    9 yıl önce

    Yazı konunuz çok değişik. İlginç. Bu arada artık sizi takipteyim.

    Yanıtla
    • Ciplak Yazar says:
      9 yıl önce

      Teşekkür ederim. Ben senin blogunu sadece çiçekleri sevdiğimden aldım. Toprakla uğraşanları severim.

      Yanıtla
  8. Özlem Yavuz says:
    9 yıl önce

    Cennete de seyahat olur mu dersin?

    Yanıtla
  9. Ciplak Yazar says:
    9 yıl önce

    olmaması için bir neden göremiyorum 🙂

    Yanıtla
  10. deeptone says:
    9 yıl önce

    açılmış blogun halka 🙂

    Yanıtla

Bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

Son Yazılar

Kırılganlık

Kırık oyuncaklar sepeti

Tik tak, tik tak, tik tak

Bir sokağın hikayesi

Kırık Camlar Metaforu ve Bir Dondurma Kağıdının Tetikledikleri

Daha Fazla Göster

Neler olup bitiyor?

  • cooq.co - 5 gün önce

    Areka palmiyesiyle ilgili bu detaylı ve bilgilendirici yazı için teşekkürler! Ev dekorasyonunda yeşil bitkilerin önemi gerçekten büyük. Areka palmiyesi, hem…

     Ev Dekorasyonlarının Olmazsa Olmazı Yeşil Bitkiler

  • Çıplak Yazar - 7 gün önce

    Bu da ilginç bir sohbet olmuş gerçekten. Dilerim bu kırılganlığı bir şekilde atlatırsınız.

     Kırılganlık

  • aysel kılıçaslan çelebi - 7 gün önce

    sizi çok iyi anlıyorum aynı duyguları bende yaşadım hatta bir süre yazmaktan uzaklaştım akabinde yapay zekaya şu soruyu sordum "bu…

     Kırılganlık

  • Çıplak Yazar - 1 hafta önce

    Eve gidince haliyle afacanlara ve eşine de zaman ayırman gerekiyor. Ben de bir baba olduğum için seni çok iyi anlıyorum.…

     Siz Ne Biçim Yazar - sınız? (Bir soru, bir cevap, biraz da şarap)

  • Çıplak Yazar - 1 hafta önce

    Kalemine sağlık. En kısa sürede iadeiziyaret yapacağım 🙂

     Yazmak İçin Okumak Mı Gerekli, Herkes Yazabilir Mi?

Müdavimler

  • Ece Evren (29 yorum) ⭐️
  • Begonvil Sokağı (28 yorum) ⭐️
  • Büşra Bayram (25 yorum) ⭐️
  • Yağmur Yağar (23 yorum) ☕
  • Kaystros Tyrha (23 yorum) ☕
  • Daha Mutlu Yaşam (21 yorum) ☕
  • Karga ve Kız (20 yorum) 👋
  • ELİF sarı (18 yorum) 👋
  • Değmesin Yağlı Boya (17 yorum) 👋

E-POSTA LİSTESİNE KATILIN!

Her yeni yazıdan anında haberiniz olsun.

Tanıtım Yazısı Yayınla
A Life Hastaneler Grubu

Sponsor İçerikler

Yazarlar İçin Sosyal Medya Stratejileri

Türkiye’nin En İyi Aspavası Seçildi

Adrasan

Yaz aylarının vazgeçilmezi Suluada!


Feedback
✉

© 2025 Çıplak Yazar | Kişisel Blog

  • MesajMesaj gönder
  • Abone olAbone ol
  • Kim neler demişKim neler demiş?
  • Ara
Nereden, nasıl geldin bilmiyorum ama burada bir şey yok ki.. :(
Tüm Sonuçları Gör
  • Hakkımda
  • Reklam
  • İletişim

e © 2016 - 2020 Çıplak Yazar - Kişisel Blog & Kısa Hikayeler İçerikleri paylaşırken lütfen kaynak gösteriniz!

"Bu site, kullanıcı deneyimini iyileştirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Daha fazla bilgi için Gizlilik Politikanızı inceleyebilirsiniz. Çerez kullanımını kabul ediyorsanız, 'Kabul Et' butonuna tıklayın."