• Hakkımda
  • Reklam
  • İletişim

Çıplak Yazar | Özgün Yazılar ve Denemeler - Kişisel Blog

News
Çıplak Yazar | Özgün Yazılar ve Denemeler - Kişisel Blog
Uykudan uyandığım bazı sabahlar, dünyayı değiştirebileceğimi düşünürdüm.
Sonrasında çorabımın diğer tekini ararken bulurdum kendimi.
  • Gündelik
    • Aforizmalar
    • Gece Yazıları
  • Hikayeler
  • Deneme
  • Eleştiri
  • Mizah
  • Yaşam ve İnsan
  • Sinemaskop
    • Sinema yazılarım
    • Kısa Filmler
    • Netflix Dizileri
  • Araştırma
  • Bloggess
Çıplak Yazar | Özgün Yazılar ve Denemeler - Kişisel Blog
Nereden, nasıl geldin bilmiyorum ama burada bir şey yok ki.. :(
Tüm Sonuçları Gör
  • Gündelik
    • Aforizmalar
    • Gece Yazıları
  • Hikayeler
  • Deneme
  • Eleştiri
  • Mizah
  • Yaşam ve İnsan
  • Sinemaskop
    • Sinema yazılarım
    • Kısa Filmler
    • Netflix Dizileri
  • Araştırma
  • Bloggess
Çıplak Yazar | Özgün Yazılar ve Denemeler - Kişisel Blog
Takip Et
  • Gündelik
  • Deneme
  • Eleştiri
  • Mizah
  • Hikâyeler
  • Yazar Atölyesi
  • Sinemaskop
  • Yaşam ve İnsan
  • Araştırma

Pulbiber Dergisi | Zehir Zıkkım Gibi Dergi

Çıplak Yazar by Çıplak Yazar
11 Mayıs 2016
4 dk.
A A

Geçenlerde Pulbiber Dergisi adında bir dergiye denk geldim. Normalde öyle dergi mergi de okumam. Soba falan yakmaya yarar anca bizim evde. Bu yüzden bir arkadaşın verdiğini de az çok tahmin etmişinizdir. O da benim tersime çok okur, çok gezer. Çok okuyan mı bilir çok gezen mi sözüne çok takıldığından hem gezip hem okuyo işte. Benim de blog yazdığımı biliyor tabi. Yaa dedi bak Pulbiber dergisi diye bir dergi var sen seversin. Senin gibi amatör yazarlar falan oluyo dedi. Bana amatör demesi de nasıl zoruma gitti anlatamam. Ben yazarım da millet anlamıyo kafası karışık yazarları ben napimmm. Çok pis felsefe yaparım yoksa beyin çipini falan yakarım adamın.

***

Neyse Pulbiber Dergisi neymiş, ne değilmiş diye merak ettim. Ya ver okuyayım falan dedim biraz. Dergi oldukça sade ve güzel yazılarla hazırlanmış. Benim okuduğum sayıda Ayşen Guruda ile bir röportaj vardı ilk sayfasında. Sonra diğer yazılar falan ben çok beğendim yani. Bu yüzden de abone oldum. Düşünün ben bile abone oldum. Hiç dergi okumayan ben. Bir gün de leman kültüre gidip uykusuz okuyacam inşallah.

Sonra aklıma takıldı yahuu niye Pulbiber Dergisi koymuşlar acaba diye. Okuyan sıçamasın mı, ağzını mı yaksın diye bir çağrışım mı acaba bu diye merak ettim işte. Yayın yönetmeni biraz feminist gibi geldi ama neyse 🙂 Burası alıntı ama bilgilendiriyorum işte ne yapacaktım hepsini baştan mı yazacaktım size.

“Mevcut yapıda çok konuşulmayan ya da görmezden gelinen şeylere dikkat çekmek için” kurulan ve ekim sayısıyla yayın hayatına merhaba diyecek olan Pulbiber’in Genel Yayın Yönetmeni Deniz Durukan, derginin yayın sürecini anlattı. Ekim sayısının erken bir tarihte, 18 Eylül’de çıkacağını ve böylelikle yayına başlayacaklarını aktaran Durukan, Pulbiber’in uzun süredir planlandığını belirtti.

***


Mevcut dergilerin tamamına yakınının erkekler tarafından yönetildiğine ve çıkarıldığına değinen Durukan, kadınların kendi dergilerini çıkarabilecek bir potansiyele sahip olduğunu gördüğüne değindi. Eksikleri tamamlamanın yolunun bireye ayrılan alandan hoşnut olmamaktan ve o alanları genişleterek ses yükseltmekten geçtiğini dile getiren Durukan, “Bunu yaptığınızda sadece sanata değil hayata da katkınız olur. Biz de bu alana itiraz ediyoruz” dedi. BİZE SUNULAN KOTAYI İSTEMİYORUZ Derginin kadın hareketine sağlayacakları ile ilgili beklentileriyle ilgili olarak Durukan şunları söyledi: “Bize sunulan kotayı da istemiyoruz. Niye o egemen anlayış bize bir yer gösterip siz şurada eşelenin desin ki? Ve bu size yeter, seneye biraz daha fazlasını verebiliriz anlayışına biz niye sevinelim ki? Hayatta da, siyasette de bu böyle. Mesela; partiler seçim zamanı hesap yapıyorlar ne kadar kadın milletvekilini aday gösterelim diye. Bir masaya oturuyor üç beş adam, karar alıyor. Daha çok kadın Meclise  girerse bu zafer olarak algılanıyor. İlerledik deniliyor. Yok, kimse bir yere ilerlemiyor. Ne kadar izin verilirse o kadar ilerliyorsun. Yani ortada bir zafer yok. Bunun farkında olarak yürürsen, oradan çok güzel hareketler çıkar.”

***


Pulbiber’in sadece kadınlara dair meseleleri dert edinen bir politikası olmayacağının altını çizen Durukan, “Hayata dair her şey bizim dergimizin meselesi. Bunun içinde kültür de, sanat da, edebiyat da, spor da var. Bizim dilimizden ve dünyamızdan, alternatif bir bakışla yaklaşıyoruz” ifadelerini kullandı. Durukan, derginin hedef kitlesi ile ilgili olarak “Biz bu dergiyi herkesin okumasını istiyoruz. O okusun, bu okusun diye bir ayrım yapmadık. Ama kimine acısı fazla gelip zehir zıkkım olabilir, kimine de oh iyiymiş dedirtebilir. Bizi seven gelsin diyorum”


Pulbiber’in adının Didem Madak’ın “Pulbiber Mahallesi” kitabından esinlenilerek koyulduğuna dikkat çeken Durukan, “Didem, ‘Pulbiber Mahallesi’ni Tanıyalım’ şiirinde diyor ki: ‘Ferman tarihinse/ göğe uzanan bu beden de bizimdir icabında.’ Bundan güzel yol gösterici mi olur” diye konuştu. MEDYANIN DİLİ SORUNLU Medyanın dilinin pek çok açıdan sorunlu olduğuna değinen Durukan, erkek egemen söylemin bir iktidar aracı olduğunu belirtti. “Erkin kullandığı dilde sahip olma arzusu var. Dolayısıyla bu durum karşındakine buyurma yetkisi veriyor. O buyrukta şiddet de hakim, aşağılama da. Bizim bu söylemde dilin hangi amaçla kullanıldığına bakmamız gerek. Ki baktığımızda, özellikle son dönemlerde eril dilin daha çok aşağılama ve kadını hedef haline getirme üzerine kurulduğunu görüyorsunuz” diyen Durukan, kadınların yanı sıra, egemen anlayışın isteklerine uymayan herkesi dışlayan ve aşağılayan bir söylemin varlığına dikkat çekti. “Dil dediğiniz şey sadece birbirimizle anlaşma biçimi değil, aynı zamanda kültürün ta kendisi. Kültürü de böylece şekillendiriyorlar” ifadelerini kullanan Durukan,  “Son yıllarda verilen demeçlere, kullanılan dile baktığınızda size biçilen hayatı görüyorsunuz. Alanları daraltıp kadınları da o alanların içine tıkıyorlar. Burada yapılacak tek şey mücadele etmek. Size verilen alanları gerektiğinde söke söke genişletmek. Ve ne hakla sorusunu sormak gerekiyor” dedi.

***


Derginin kadrosuna dair Durukan şunları söyledi: “Yayıncımız Özlem Özdemir. Ben içeriği hazırlıyorum. Dergi kadrosunda ise; Ayşen Gruda, Sevin Okyay, Melike İnci, Nermin Yıldırım, Mine Söğüt, Umay Umay, Güner Kuban, Zeynep Aksoy, Kaan Koç, Rafet Arslan, Gülce Başer, Gonca Özmen, Ayşe Özlem İnci, Yeşim Tabak, Janset Karavin, Cenk Taner, Ayta Sözeri, Ayça Damgacı, Akasya Asıltürkmen, Esin Özbek, Merve Çay, Elif Güney Pütün, Gamze Erzin, Elif Savaş, Esra Pekin, Toprak Okyay, Gaye Su Akyol, Arzu Taşçıoğlu ve daha niceleri var. Görsellerde ise Ayça Ünüvar, Kübra Demir, Utku Atalay var. İlk sayıda kürtaj dosyamızda çizimleriyle bize konuk olan Bahadır Baruter ve yine aynı dosyada Gül Ilgaz’ın fotoğrafı da bizim için değerli. İlk sayıda yazamayıp ikinci sayıda aramıza katılacak birçok isim daha var.”

Sonuç olarak ben sevdim bu dergiyi Adını da Pulbiber Mahallesi’nden alması da ayrıca hoşuma gitti. Öyle meraklı arkadaşlar falan varsa da okusun diye paylaşayım dedim. 🙂

İlgili Yazılar:

  1. -Mış gibi yapmaktan yorulmadınız mı?
  2. Kayıp Keçi
PaylaşGönderPaylaş1Tweet1Paylaş
Çıplak Yazar

Çıplak Yazar

Amatör hikaye yazarı ve sıradan bir dünya vatandaşı. Evrime, dostluğa, sevgiye, paylaşmaya ve hayattaki iyi şeylere inanır. Zamanın en değerli şey olduğuna inanır ve bu yüzden hatırlanmaya değer güzel anılar biriktirmek için yaşar. Hakkımda daha fazla..

Yorumlar 2

  1. Enver Peker says:
    9 yıl önce

    İyi bir dergiye benziyor. İlk fırsatta okuyacağım.

    Yanıtla
    • Ciplak Yazar says:
      9 yıl önce

      İçinde arabesk toplist bile vardı düşün artık 🙂

      Yanıtla

Bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

Son Yazılar

Kırılganlık

Kırık oyuncaklar sepeti

Tik tak, tik tak, tik tak

Bir sokağın hikayesi

Kırık Camlar Metaforu ve Bir Dondurma Kağıdının Tetikledikleri

Daha Fazla Göster

Neler olup bitiyor?

  • cooq.co - 4 gün önce

    Areka palmiyesiyle ilgili bu detaylı ve bilgilendirici yazı için teşekkürler! Ev dekorasyonunda yeşil bitkilerin önemi gerçekten büyük. Areka palmiyesi, hem…

     Ev Dekorasyonlarının Olmazsa Olmazı Yeşil Bitkiler

  • Çıplak Yazar - 5 gün önce

    Bu da ilginç bir sohbet olmuş gerçekten. Dilerim bu kırılganlığı bir şekilde atlatırsınız.

     Kırılganlık

  • aysel kılıçaslan çelebi - 6 gün önce

    sizi çok iyi anlıyorum aynı duyguları bende yaşadım hatta bir süre yazmaktan uzaklaştım akabinde yapay zekaya şu soruyu sordum "bu…

     Kırılganlık

  • Çıplak Yazar - 6 gün önce

    Eve gidince haliyle afacanlara ve eşine de zaman ayırman gerekiyor. Ben de bir baba olduğum için seni çok iyi anlıyorum.…

     Siz Ne Biçim Yazar - sınız? (Bir soru, bir cevap, biraz da şarap)

  • Çıplak Yazar - 7 gün önce

    Kalemine sağlık. En kısa sürede iadeiziyaret yapacağım 🙂

     Yazmak İçin Okumak Mı Gerekli, Herkes Yazabilir Mi?

Müdavimler

  • Ece Evren (29 yorum) ⭐️
  • Begonvil Sokağı (28 yorum) ⭐️
  • Büşra Bayram (25 yorum) ⭐️
  • Yağmur Yağar (23 yorum) ☕
  • Kaystros Tyrha (23 yorum) ☕
  • Daha Mutlu Yaşam (21 yorum) ☕
  • Karga ve Kız (20 yorum) 👋
  • ELİF sarı (18 yorum) 👋
  • Değmesin Yağlı Boya (17 yorum) 👋

E-POSTA LİSTESİNE KATILIN!

Her yeni yazıdan anında haberiniz olsun.

Tanıtım Yazısı Yayınla
A Life Hastaneler Grubu

Sponsor İçerikler

Yazarlar İçin Sosyal Medya Stratejileri

Türkiye’nin En İyi Aspavası Seçildi

Adrasan

Yaz aylarının vazgeçilmezi Suluada!


Feedback
✉

© 2025 Çıplak Yazar | Kişisel Blog

  • MesajMesaj gönder
  • Abone olAbone ol
  • Kim neler demişKim neler demiş?
  • Ara
Nereden, nasıl geldin bilmiyorum ama burada bir şey yok ki.. :(
Tüm Sonuçları Gör
  • Hakkımda
  • Reklam
  • İletişim

e © 2016 - 2020 Çıplak Yazar - Kişisel Blog & Kısa Hikayeler İçerikleri paylaşırken lütfen kaynak gösteriniz!

"Bu site, kullanıcı deneyimini iyileştirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Daha fazla bilgi için Gizlilik Politikanızı inceleyebilirsiniz. Çerez kullanımını kabul ediyorsanız, 'Kabul Et' butonuna tıklayın."