• Ben Kimim?
tweet
paylaş
Mesaj

Kişisel Blog ve Öyküler

Uykudan uyandığım bazı sabahlar, dünyayı değiştirebileceğimi düşünürdüm. Sonrasında çorabımın diğer tekini ararken bulurdum kendimi.
Nereden, nasıl geldin bilmiyorum ama burada bir şey yok ki.. :(
Tüm Sonuçları Gör
  • Günlük
    • Aforizmalar
    • Rüya Günlükleri
    • Gece yarısı sayıklamalarıMariana
    • Gündelik
  • Deneme
  • Eleştiri
  • Mizah
  • Hikaye
  • Araştırma
  • Yaşam ve İnsan
  • Sinemaskop
    • Sinema Yazıları
    • Ödüllü Kısa Filmler – Çıplak Yazar Tavsiyesi
    • En İyi Yabancı Diziler | IMDB 8 ve Üzeri
    • ÇMDB – Çıplak Yazar Movie Database
  • Bloggess
Çıplak Yazar - Kişisel Blog ve Öyküler
Suskun çiçek

Suskun çiçek

13 Şubat 2017
Kategori: Genel, Hikayelerim
3 dk.
A A
0

Suskun çiçek

– Ne vardı bu kadar içecek be adam. Oldu olacak meyhanede uyusaydın bari. Neyse ki sağ salim evin yolunu bulabildik. Merdiven ışıkları da her zamanki gibi yine yanmıyor. Ne zaman yandı ki zaten? Cimri yönetici bir elektrikçi çağırıp da baktırmadı şu lambalara. Her yıl kiraya zam yapmasını biliyor ama. Tabi tuzu kuru. Karısının koynunda şimdi mışıl mışıl nasıl da uyuyordur.

– Bu anahtarlar neredeydi? Bu kafayla bulabilir miyim? Offf amma da sıkıştım. O kadar içersen olacağı buydu.

Kapıyı açar açmaz paltosunu askıya bile asmadan olduğu gibi yere fırlatan Nedim bey, ayakta zor duruyordu. Duvara tutuna tutuna helaya girdi. Helaya girdiğinde hala başı dönüyordu. Bu yüzden düşmemek için bir elini karşı duvara dayadı ve işemeye başladı. Sifonu çekti ama biraz güçlü çekmiş olmalı ki, sifonun zinciri elinde kalmıştı.

– Ulan sende amma da çürükmüşsün. Bir çekme ile elimde kaldın hay allah.

Elindeki sifon zincirini lavaboya bıraktı ve yarın bakarım artık diyerek tam içeri geçiyordu ki, o sırada kapı çalmaya başladı. Gelen 36 numarada oturan Nedim Bey’in alt komşusu Meral Hanımdı. Meral Hanım, oldukça güzel bir o kadar da, patavatsız bir kadındı. Kocasından ayrılalı uzun zaman olmuş bir küçük kızı ile kendi halinde yaşayan dul bir kadındı. Ağzına geleni pat diye söylemesi kimseler tarafından pek hoş karşılanmasa da, Nedim Bey’in ilgi duyduğu bir kadındı. Fakat Nedim Bey her seferinde bu ilgiyi pek belli etmemeye çalışırdı.

Nedim Bey bu saatte kim ola ki diye söylenerek kapıyı açmaya gitti. Kapıda Meral Hanımı görünce de kapı önünde şaşkınlıkla üstünü başını düzeltmeye başladı. Meral Hanım ağzındaki sakızla yayvan bir ses tonu ile lafa girdi.

– Kusura bakma komşum. Bizde yağ kalmamışta, varsa senden bir çay bardağı yağ rica edecektim. Geçen de salça almıştım unuttum sanma.

Nedim bey gayet güler bir yüzle cevap verdi :

– Olur mu efendim lafımı olur.

Nedim Bey, herkes tarafından iyi yürekli, kimseye zararı dokunmayan yalnız bir adam olarak bilinirdi. Tam bir beyefendiydi. Meral Hanım da en çok beyefendiliğini severdi Nedim Bey’in. Kendisine sarkıntılık edeceğini bir kez olsun bile düşünmedi.

Nedim Bey, müsaade isteyerek mutfağa gitti ve Meral Hanım’ın istediği yağı getirdi. Yalnız yağı uzatırken hafiften eli titriyordu.
– Buyurun Meral Hanım, eğer başka bir arzunuz olursa..

– Çok kibarsınız Nedim Bey, vallahi bu zamanda sizin gibi bir insan zor bulunur dedi Meral Hanım.

Nedim Bey kapıyı kapatıp, kapattığı kapının ardına sırtını yasladı ve derinden bir offf çekti. Dolapta geçen gün aldığı yarım kalmış rakısını hatırladı. Sonra tekrar mutfağa giderek ayak üstü bir kadeh doldurdu kendine.

Odaya girince plakları karıştırmaya başladı. Eline aldığı Müzeyyen Senar’ın Ağlamakla inlemekle ömrüm geçiyor plağını pikaba yerleştirdi. Yüzünde garip bir gülümseme ile kadehini yudumlamaya devam etti. Çok geçmeden de elindeki kadehle birlikte, kıyafetleriyle uzandığı yatağında uyuya kaldı.

Sabah gözlerini açtığında saat 11:00 i gösteriyordu. Yine kendi kendine söylenmeye başladı..
– Ne vardı bu kadar içecek be adam? Son defa mı içiyordun? Saatte epeyce geç olmuş.

Yatağından kalktı ve kollarına iki yana açarak iyice bir gerildi. Gözü pencere kenarında duran saksıdaki çiçeklerine ilişti birden. Çiçeklerini çok severdi Nedim Bey. Her sabah onlarla konuşurdu su verirken. Bu sabahta sularını verirken konuşmayı ihmal etmedi.

– Nasılsınız bakayım güzellerim. Günaydınlar olsun. Bir gün suyunuzu unutsam ikinci gün küsersiniz bilirim. Size de günaydın Meral Hanım diyerek pembe yapraklı çiçeğini öptü.

 

–Devam edecek– kafada duruyor.

– Şimdiye kadar yazdığım tüm öyküler için tıklayın

Suskun çiçek
Paylaş2Tweet1GönderPaylaş

Bu yazıyı Sevdin mi?

O hâlde yeni yazılar için abone ol ve takipte kalmaya devam et.

Sadece yeni yazı olduğunda 1 adet eposta alırsınız.

Ciplak Yazar

Ciplak Yazar

Bir cevap yazın Cevabı iptal et

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

EN YENİ YAZILAR

Yarım saate ordayım. Sürse sürse ne kadar sürer ki zaten?

Yarım saate ordayım. Sürse sürse ne kadar sürer ki zaten?

8 Ocak 2021
445

400 yıl sonra haklı çıkmak! | Giordano Bruno’nun ilginç hikâyesi

400 yıl sonra haklı çıkmak! | Giordano Bruno’nun ilginç hikâyesi

21 Kasım 2020
520

Bir Yabancı İle Aynı Evde Yaşamak: Sen Makarnayı Haşla, Salatayı Ben Yaparım.

Bir Yabancı İle Aynı Evde Yaşamak: Sen Makarnayı Haşla, Salatayı Ben Yaparım.

7 Kasım 2020
651

Geri Sonraki
Reklam Ver
Reklam Ver
Reklam Ver

Sayfalar

  • Misafir Yazarlık
  • Sadece 100 kelime!
  • Reklam ve Sponsorluk
  • Destek Ol
  • Ben Kimim?
  • Mesaj Gönder

Sponsor Yazılar

En Ucuz Uçak Bileti Nasıl Bulunur?

Sponsor Bağlantılar

İstanbul Evden Eve Nakliyat Uluslararası Evden Eve Nakliyat Siteniz burada gözüksün!

İçerikleri paylaşırken lütfen kaynak gösteriniz!© 2016 - 2020 Çıplak Yazar - Kişisel Blog & Kısa Hikayeler

Nereden, nasıl geldin bilmiyorum ama burada bir şey yok ki.. :(
Tüm Sonuçları Gör
  • Aforizmalar
  • Araştırma
  • Deneme
  • Eleştiri
  • Gündelik
  • Hikâyeler
    • Hikâye Arşivi
    • Sesli Kitap Arşivi
    • Sadece 100 kelime!
  • Mizah
  • sinemaskop
    • Sinema Yazılarım
    • Kısa Filmler
    • Yabancı Diziler
  • Yaşam ve İnsan
  • Mesaj Gönder
Ciplakyazar olarak prensip edindiğimiz birkaç temel ilkemiz var. Dilerseniz Gizlilik Politikası sayfasını ziyaret ederek okuyabilirsiniz.