Bugün günlerden 9 mayıs 2016 Pazartesi.
Sizlere gerçek hayattan anlık durum bildiriyorum.
Üzerinde logo ve markalar bulunan duvar saati ise tam 19:07 yi gösteriyor.
Masamda duran küllükteki içtiğim sigara izmaritlerine bakıyorum. 1,2,3 ve 4 daha önce içtiklerimi saymıyorum tabi.
Soğuk bir çay bardağı da izmarit dolu kül tabağına eşlik ediyor. Onlar zaten her zaman arkadaştır biri olmadan diğeri asla yalnız gezmez. Elimi yine sigara paketine doğru uzatıp bir adet sigara daha yakıyorum. Kırmızı Winston (bkz. Başka bir kırmızı winston anısı)
Ağır bir sigaradır. Ama benim için değil.
Mesai arkadaşım Hüseyin her zamanki gibi şikayetlerine başlıyor.
-Ne zaman bırakacaksın şu sigarayı. Kokudan öldüm aç açç cam aç diye sesleniyor.
Pek takmıyorum Hüseyin’i ve sigaramı ağır ağır içmeye devam ediyorum.
Şimdi ayağa kalktım. Sigaram hala elimde caddeden geçen arabaları ve insanları izliyorum. Gün batımını göremiyorum ama hala penceremde altın sarısı gibi yansımasını görmek içimi ısıtıyor.
Yapmam gereken her şeyi yaptım mı? Unuttuğum bir şey var mı diye hafızamı yokluyorum.
Hayatta bir şeyleri hep yarım bırakan biri olarak, bir şeyleri de unutmuş olmam gayet normal aslında. O anda tam da yanağıma bir lastik değiyor. Hüseyin bunu hep yapıyor.
Ara sıra şakalaşmak için etiket lastiklediğimiz o sarı lastikleri birbirimize fırlatırız biz. Zırr zırrr ve telefon çalıyor.
Kemal Bey X şirketinin hesap ekstrelerini bekliyorum diyor. Gönderecektiniz ne oldu diye soruyor.
Ve işte unuttuğum şeyin ne olduğunu o anda anlıyorum. Hemence bilgisayar başında tekrardan işe koyuluyorum. Oysa beş dakika öncesine kadar eve gitme hayali kuruyordum. Ceketimi giymek üzereydim üstelik. Tekrardan mailleri gözden geçirme ve rapor hazırlama derken bana yarım saate patlıyor.
Şimdi işlerimi bitirdim, artık çıkabilirim.
Hüseyin oturduğu yerden en sevdiğimiz şarkıyı mırıldanıyor. Bilmiyorum ne haldayım, gidiyorum gündüz.. Hey gidi Aşık Veysel Heyyyy.
Ben de hadi şu şarkıyı da dinleyip öyle çıkalım diye youtubeden son şarkımı dinliyorum. 🙂
Gerçek hayattan selamlar ve iyi akşamlar.
Çok Güzel bir şarkı aslında bakıldığında hepimiz birer yalnızlık simit ile geziyoruz Bu arada diğer yazınızda okudum kişisel gelişim belki hepsi popiler kültüre çok yakın olsa bile Dogan cüceloğlu için bunları diyemem Bunun dışında belki okurken ne saçma düşünce diyebilirsiniz ama bazı çocuk kitapları kişisel gelişimden daha iyi ve öğretici Çok sevdiğim Samed behrenginin Küçük kara balığını okuyun …
Küçük kara balığı çok severim 🙂
:)) Gayet güzel bir kitap ben biraz fazla çocuk kitabı okurum tabi bu bazı kişilere anlamsız gelir 🙂 teşekkür ederim cevap için ….
İtiraf etmem gerekirse ben de çok sonradan okudum 🙂
Olsun hiç bir şey için geç değildir. Hiç değile yargılamadınız ya bence bu bile yeterli.