Geçenlerde aşka inanır mısınız sorusunu hiç üstüme vazife olmasa da yanıtlamaya çalışmış, elime yüzüme bulaştırmadan üç beş satırda anlatmaya çalışmıştım.
Cevaplar okur için ne kadar tatmin edicidir bilemem ama biraz ukalalık, biraz da gevezelikle geçiştirmeye çalıştım.
Bugün ise instagram üzerinden yeni takipçim olan simyamist isimli arkadaşımın, profilindeki vegan yazısına takıldım. Aslında sürekli kafaya takacak yeni bir şeyler bulduğumdan, buna kendimi iyice alıştırıp kendimle iyi geçinmenin yine kendim için iyi olacağını düşünmeye başladım.
Geçenlerde de bir kızın üstündeki tişörtte yazan yazıya takıldım mesela. Akşama kadar da aklımdan çıkmadı o yazı. Hayır nasıl bir zihnim varsa nerede çer çöp bulsa topluyor, sonra da akşama kadar onunla meşgul oluyor. Kendimle yaşamanın zorlukları diye bir yazı mı yazsam… 🤔
Neyse kızın tişörtinde “always smile” yazıyordu. Eee ne var bunda diyeceksiniz ama kız hayatımda gördüğüm en asık suratlı kızdı. Yani bu tür şeyler gün içinde içimi gıdıklar gibi bana hep komik geliyor.
Vegan meselesine gelecek olursak etçi biri olarak elbette saygı duyuyorum. Yani vegan bir arkadaşımı evimde akşam yemeğine davet etmiş olsam, saygımdan o gün oturup onunla sadece vegan ürünleri tüketirdim.
Ama bir yandan da vegan ve et yiyen birinin ilişkisi nasıl olurdu diye merak ettim açıkçası. Sonuçta insan aşık olmadan önce orta sahadan atılan bir kafa topu gibi kendini ayarlayamıyor. Sadece bir bakmış ki aşık olmuş. Top zaten bize hep arkadan çarpıyor, bizim de çarpıldıktan sonra haberimiz oluyor. Şansımız varsa yere düşmekten kurtulup acıyan tarafımızı ovalayıp duruyoruz.
Bir yanda sakatatına kadar yiyen bir insan, öte yanda havuç kutsaldır diyen başka bir insan. Gel de çık işin içinden.
Yani böyle bir durumda insanlar gerçekten ne yapıyor acaba? Bütün ev lahmacun koktu diye kavga çıkabilir mi? İçli köfteler ve karnı yarıklar, birer hayal olabilir mi?
İşin bir de ilginç yanı var ki, vegan insan masrafsız olur diye de bir geyik dolaşıyor ortalıkta. Lokantada verilen siparişin yanındaki salatayla bedavaya doydukları için epeyce bir şamataya alınıyor. Bu gırgıra alanlardan biri de yakın arkadaşım M. Ç.
Dünyada vegan olacak, hatta biraz iyimser olmak gerekirse vejeteryan olacak son insan. Dağ bayır giderken yolda kuzu görse, fotoğrafını “etlere bakın” 🥩 🥩 diye paylaşan bir adam düşünün işte.
Düşünemediniz değil mi?
Neyse vegan olmak zor iş bence. Hele kurban bayramı gibi bir ritüli olan bizim memlekette. Gerçi her şey biraz zor ya… Diğer zorluklar da başka yazıya kalsın artık. Bugün bu kadar lafı güzaf yeter. 😊
Simyamist arkadaşıma da selamlar olsun. 🖐️
Tekrar selammm! Benden bahsettiğin için teşekkür ederim. ^^
Hassas bir konu ve bu hassasiyeti bilerek yazman gerçekten çok hoş. 🙂 Saygı duymakta zorlanan tanıdıklarım çok fazla. Şaka yaptık adı altında dönen muhabbetleri tahmin edebilirsin.
İlişkiye gelince, eşim vegan değil ve hatta yaptığı iş yüzünden vegan olması yakın gelecekte pek mümkünde değil. :)) Benim için hassas bir durum ve ona göre davranıyor. İstediğini yiyor elbette sadece gözüme sokmuyor 🙂 Karşılıklı anlayış ve saygı olmasa sağlıklı bir ilişki olmazdı sanırım. 🙂
“vegan insan masrafsız olur geyiği” sadece salata ve patates kızartması yediğimiz düşünüldüğü için bu muhabbet çok dönüyor.^^ Oysa pek masrafsız olduğumuz söylenemez 🙂
Keyifli ve tatlı bir yazı olmuş. Tekrar çok teşekkürler.
Aşk > Vegan olmak ya da olmamak 🙂