Kısa Hikaye: Beyin Bey
Günlerdir gözüne uyku girmeyen adam, ne doğru dürüst yemek yiyor ne de kimseyle konuşuyormuş. Kendisini aşırı derecede gergin ve sinirli hissetmesinin yanı sıra, hiç huyu olmamasına rağmen dudaklarını ısırıyor ve dişlerini sıkıyormuş.
Cebindeki sigara paketini çıkardığı anda, son sigarası olduğunu görünce gerginliği neredeyse iki kat artmış. Bu yüzden biraz olsun sakinleşmek için oturma odasındaki her zamanki köşesinde duran tekli koltuğa geçmiş. Bu köşe nedenini bilmese de adama huzur veriyormuş.
O an bir ses duymuş.
-İçeride misin?
Sesinden, Beyin Bey olduğunu anlayınca, oturma odasındayım gel diyerek cevap vermiş.
Beyin Bey mutfakta duran demir sandalyelerden birini alarak adamın karşısına oturmuş. Ancak içtiği sigaranın dumanı yüzünden çok rahatsız olmuş ve sürekli kıçı sandalyeden aşağı doğru kayıp gidiyormuş.
Adam ısrarla bir şeyler anlatmaya çalışsa da Beyin Bey’in umursamaz tavırları o anda gerçekten adamı çileden çıkarmış. Bunun üzerine adam dayanamayıp yakasına yapışmış ve o anki sinirle Beyin Bey’in gömleğindeki bir kaç düğmeyi koparmış.
Beyin Bey, adamın bu ani çıkışına oldukça sinirlenmiş ve şöyle demiş:
– Yeter lan… Ne bu böyle stresli olursun bana gelirsin, aşık olursun bana gelirsin, dara düşersin ne yapacağım diye bana dert yanarsın.
Adam önce biraz susmuş ve ne diyeceğini bilememiş. Sonradan tartışmanın daha fazla uzamaması için, haklısın diyerek geçiştirmiş. O anda daha önce içtiği sigaranın dumanından rahatsız olduğunu söyleyen Beyin Bey, adamdan bir sigara istemiş. Adam Beyin Bey’in gergin olduğunu bildiği için ”sana iyi gelmiyor, sonra daha da sinirleniyorsun” diyerek vermek istememiş.
Beyin Bey bu cevap karşısında resmen çılgına dönmüş. Oturduğu sandalyeyi kaldırdığı gibi duvara çalmış. Daha sonra elini adamın cebine atarak sigara paketini almış. Ancak ne var ki, sigara paketi boşmuş. Adam o anda Beyin Bey’i nasıl sakinleştireceğini bilmediği için bir taş kadar tepkisiz kalmış.
Beyin Bey sigaranın yokluğuna küfürler edip bağırıp çağırırken, adam ise kendisini onun karşısında ebeveyni tarafından azarlanan çocuklar gibi hissetmeye başlamış. Neyse ki çok geçmeden Beyin Bey, uyumak istediğini söyleyerek adamın yanından ayrılmış. Son sözü de ”ne halin varsa gör” olmuş.
Konuşacak kimsesi kalmayan adam, uzun süre odadaki boş duvarlara bakmış. Daha sonra eline bir kağıt-kalem alıp bir şeyler yazayım bari demiş.
O an kağıt ve kalem aralarında konuşmaya başlamışlar. Üstelik adamın duyduğunu bile bile, arkasından dedikodu yapar gibi…
– Yine ne derdi var bunun?
– Ne derdi olacak, bir şeylere canı sıkılmıştır. Yoksa ne işi olsun bizimle.
Adam saatlerce parmakları acıyana kadar durmadan yazmış. Üstelik yazdıklarını derli toplu bir hale getirdiğinde, ne yazdığından kendisi de emin olamamış. O sırada kalemin beli iyice kamburlaşmış ve yazacak dermanı kalmadığından mürekkebi kağıt üzerinde bir var, bir yok gibi her kelime silik silik çıkmaya başlamış.
Adam önce sakin bir tavırla kaleme, neyin var diyerek sormuş.
Kalem kağıdın üstünde dizleri üstüne çökerek:
– Çok yoruldum.. Biraz dinlemem gerek diye cevap vermiş.
Ancak adam laftan anlamıyormuş. Kalemi tehdit ederek ”yılarca kıç büyüttüğün yeter, yazacaksın ulan” demiş.
Kalem bir yandan ağlıyor, bir yandan da adamın söylediklerini yazıyormuş.
Kağıdın ise korkudan sesi çıkmıyormuş. Oysa eskiden gıdıklanır, adamın yazdıklarından çok hoşlanırmış. Ama son zamanlarda kaleme ettiği işkence yüzünden kendisi de hayli hırpalanmış. Çünkü her kelimeyi bastıra bastıra, öfke ile yazıyormuş.
Derken kalem, ”derdin ne senin yeter ettiğin bu zulüm” diye yeniden lafa karışmış.
Yazmıyorum artık ben kağıdı da beni de rahat bırak demiş.
Adam bu isyan karşısında deliye dönmüş. Önce tırnaklarını kendi yüzüne geçirmiş sonra da kalemi orta yerinden kırarak, kağıdı paramparça etmiş.
Olan gürültü patırtı yüzünden Beyin Bey uyanmış. Pijama takımlarıyla adamın yanına giderek şöyle demiş:
– Ne kendin uyuyorsun ne beni uyutuyorsun, gel otur her şeyi başından konuşalım..
Not: Adına öykü mü, yoksa başka bir şey mi dersiniz bilemiyorum.
Böylece bir kısa hikaye daha son bulur. Okuduğunuz için teşekkür ederim. Lütfen kısa da olsa yorum yapmayı ihmal etmeyin. Eğer siz de kısa hikaye yazıyorsanız, yayınlanması için bana gönderebilirsiniz.
Güzel hikaye aslında içinde ki kısa kesitlerden uzun soluklu denemeler çıkar, tebrikelr.