• Ben Kimim?
tweet
paylaş
News

Kişisel Blog ve Öyküler

Uykudan uyandığım bazı sabahlar, dünyayı değiştirebileceğimi düşünürdüm. Sonrasında çorabımın diğer tekini ararken bulurdum kendimi.
Nereden, nasıl geldin bilmiyorum ama burada bir şey yok ki.. :(
Tüm Sonuçları Gör
  • Günlük
    • Aforizmalar
    • Rüya Günlükleri
    • Gece yarısı sayıklamalarıMariana
    • Gündelik
  • Deneme
  • Eleştiri
  • Mizah
  • Hikaye
  • Araştırma
  • Yaşam ve İnsan
  • Sinemaskop
    • Sinema Yazıları
    • Ödüllü Kısa Filmler – Çıplak Yazar Tavsiyesi
    • En İyi Yabancı Diziler | IMDB 8 ve Üzeri
    • ÇMDB – Çıplak Yazar Movie Database
  • Bloggess
Çıplak Yazar - Kişisel Blog ve Öyküler
Leyla’nın Evi: Zülfü Livaneli | Tiyatro Yorumu

Leyla'nın Evi Tiyatro Oyunu

Leyla’nın Evi: Zülfü Livaneli | Tiyatro Yorumu

Leyla'nın Evi Tiyatro Yorumu

24 Kasım 2018
Kategori: Gündelik
4 dk.
A A
4
Hatay Meclis Kültür Sanat Merkezi

Hatay Meclis Kültür‘de gösterime giren Leyla’nın Evi adlı tiyatro oyunu şimdiye kadar zevk alarak izlediğim ender gösterilerden biri oldu. Çünkü daha önceleri bir kaç gösteriye daha gitmiş fakat çok beğenmemiştim. Laf aramızda gerçekten tırt diyebileceğim türden gösterilerdi. Ama şimdi şu gösteriydi diye de karalama kampanyası oluşturmaya gerek yok. Meclis Kültür’de ne zaman bir gösteriye falan gitsem aklıma hep nedense Brad Pitt’in oynadığı Soysuzlar Çetesi filmi geliyor. Hani şu meşhur sinema sahnesinden söz ediyorum. Herifleri nasıl da tarıyorlardı. Hatırlamadıysanız şuraya tıklayın. Ne bileyim belki size saçma gelebilir ama gerçekten Meclis Kültür’ün tıpkı o filmdeki sinema salonu gibi bir atmosferi var. Neyse geçelim bunları ve Zülfü Livaneli‘nin Leylanın’nın Evi adlı eserinden uyarlanan tiyatro gösterisine gelelim.

Gösteri tam iki buçuk saat sürdü.

Evi yalan dolanla elinden alınmış Leyla’nın çaresizliği, Osmanlı’dan günümüze İstanbul’un dönüşümü, kuşak ve kültür çakışmaları gösteride adeta ince bir nakış gibi işlenmiş. Oyunculardan hangi birini çok iyiydi diye saysam bilemiyorum. Çünkü birine çok iyi desem diğerlerine haksızlık olur. Kadro gerçekten de çok başarılıydı, herkes sonuna kadar oynamış. Ayrıca gösteriyi daha önce diğer illerde yedi kez oynadıklarını da düşünürsek oldukça pratik yapmışlar. Yalnız bir sahnede kırmızı elbiseli bayan babası rolünde oynayan Ali Yekta Bey (Ahmet Uz‘a) babam yerine ”hocam” diye hitap etmişti. Ama o kadar da olur deyip takılmamak lazım tabi. Ezberlenmesi zor ve uzun diyaloglar olunca arada böyle küçük aksaklıklar olması da gayet normal.

Zülfü Livaneli Leyla'nın Evi Tiyatro Oyunu
Zülfü Livaneli Leyla’nın Evi Tiyatro Oyunu

Leyla’nın Evi ‘nden Detaylar

Gösteriye kesinlikle en çok renk katan karakter bana göre Roxi (Rukiye) rolünü oynayan Dicle Alkan‘dı. Eğer gerçekten o performansı görebilme şansınız olsaydı eminim bu konuda bana hak verirdiniz. Bir bölümde ise Leyla’nın mektup okuduğu bir sahne vardı ve arka plana önce Chopin (yanılmıyorsam tabi) sonrasında ise Beethoven’ın Moonlight Sonata‘sı koyulmuştu. Moonlight Sonata’yı zaten çok severim. Ancak tüylerimi bu müzikle birlikte diken diken eden başka bir şey oldu. O da mektubun ilk cümleleri… Tam olarak hatırladığıma göre şöyle diyordu:

Sevgili evlatlarım, cümleye böyle çoğul kelimelerle başladığım için en azından hem kız, hem de erkek evladım olsun istediğimi anlamışsınızdır diye umuyorum.

O an resmen çarpıldım. Çünkü bu kelimeler benim aylar önce Gelecekteki çocuklarıma mektup adıyla yazmış olduğum mektup gibi başlıyordu. Noluyo lan benim mektubum mu gibi oldum bir an. Ancak sonraki cümleler tabi ki farklıydı.

O silah patlamalı!

Bir bölümde ise Leyla’nın Ali Yekta Bey’e silah hediye etmesi dikkatimi çekmişti. Hani Anton Çehov‘un meşhur bir sözü vardı ya cidden o geldi aklıma… ”Eğer birinci perdede duvarda asılı bir tüfek varsa, o silah patlamalı yoksa seyirci şaşırır” tam olarak öyle oldu ve o silah sonlara doğru patladı.

Bir diğer husus

Bu tür gösterilerde anlam veremediğim ve ne zaman gerçekleşecek diye beklediğim bir diğer şey ise; siyasi bir kaç eleştiri olması. Bu gösteride de araya üç beş bir şey serpilmişti. Yani salak değilseniz bunun bir eleştiri/gönderme olduğunu anlıyorsunuz zaten. Ama ne gerek var ki? Yani gösteri zaten mükemmel. Bırakın şunu bunu eleştirmeyi boş verin gerçekten, herkes (en azından o gösteriye gelenler) neyin ne olduğunu gayet iyi biliyor zaten. Bu benim düşüncem tabi…

Leyla'nın Evi Tiyatro Gösterisi Son Perde
Leyla’nın Evi Tiyatro Gösterisi Son Perde

Ama genel anlamda gösteri gerçekten çok iyiydi. Ki bütün seyirciler gösterinin sonunda ayakta alkışladı. Laf aramızda sonlara doğru biraz içim burkuldu ve ne yalan söyleyeyim ben de ağlayacak gibi oldum. Tam bir duygu seli ve seyirciyi doyuran bir iş çıkarmışlar.

Paylaş2Tweet1GönderPaylaş

Bu yazıyı Sevdin mi?

O hâlde yeni yazılar için abone ol ve takipte kalmaya devam et.

Sadece yeni yazı olduğunda 1 adet eposta alırsınız.

Çıplak Yazar

Çıplak Yazar

Amatör hikaye yazarı ve sıradan bir dünya vatandaşı. Evrime, dostluğa, sevgiye, paylaşmaya ve hayattaki iyi şeylere inanır. Ölümü sık düşünür ve bu yüzden hatırlanmaya değer güzel anılar biriktirmek için yaşar.

Kim neler demiş? 4

  1. Bir Tutam Karınca says:
    2 sene önce

    Ben kitabını okumuştum ve çok beğenmiştim. Ah ah tiyatroya hasretim uzun zamandır.

    Cevapla
    • Çıplak Yazar says:
      2 sene önce

      Ben kitabı okumadım ama tiyatrosu çok iyiydi. Sadece arada siyasi gönderme yapmaları hoşuma gitmedi.

      Cevapla
  2. Parlak Jurnal says:
    2 sene önce

    Güzel bir oyuna benziyor bilet bulursam gitmeye çalışacam.Teşekkür ederim

    Cevapla
  3. Film Tavsiyeleri says:
    2 sene önce

    Yanılmıyorsam 4 ya da 5 yıl önceydi Leyla’nın Evi adlı oyunu İzmir’de Karşıyaka Belediyesi’nin sahnesinde izlemiştim.
    Allahım ne kadar keyif almıştım…
    Usta sanatçılar, genç ve hevesli oyuncular ve Zülfü Livaneli’den harika bir eser.

    Yazınız aracılığıyla yeniden gittim o akşama… Teşekkürler

    Cevapla

Bir cevap yazın Cevabı iptal et

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

EN YENİ YAZILAR

Sülün Osman’a Şapka Çıkarttıracak Bir Dolandırıcılık Hikâyesi

Sülün Osman’a Şapka Çıkarttıracak Bir Dolandırıcılık Hikâyesi

23 Ocak 2021
115

Yarım saate ordayım. Sürse sürse ne kadar sürer ki zaten?

Yarım saate ordayım. Sürse sürse ne kadar sürer ki zaten?

8 Ocak 2021
473

400 yıl sonra haklı çıkmak! | Giordano Bruno’nun ilginç hikâyesi

400 yıl sonra haklı çıkmak! | Giordano Bruno’nun ilginç hikâyesi

21 Kasım 2020
538

Geri Sonraki
Reklam Ver
Reklam Ver
Reklam Ver
Twitter Instagram Pinterest Youtube RSS

Sayfalar

  • Arşiv
  • Misafir Yazarlık
  • Destek Ol
  • Ben Kimim?
  • Reklam Hizmetleri
  • Mesaj

Sponsor Yazılar

En Ucuz Uçak Bileti Nasıl Bulunur?

Sponsor Bağlantılar

İstanbul Evden Eve Nakliyat Uluslararası Evden Eve Nakliyat Siteniz burada gözüksün!

İçerikleri paylaşırken lütfen kaynak gösteriniz!© 2016 - 2020 Çıplak Yazar - Kişisel Blog & Kısa Hikayeler

Nereden, nasıl geldin bilmiyorum ama burada bir şey yok ki.. :(
Tüm Sonuçları Gör
  • Aforizmalar
  • Araştırma
  • Deneme
  • Eleştiri
  • Gündelik
  • Hikâyeler
    • Hikâye Arşivi
    • Sesli Kitap Arşivi
    • Sadece 100 kelime!
  • Mizah
  • sinemaskop
    • Sinema Yazılarım
    • Kısa Filmler
    • Yabancı Diziler
  • Yaşam ve İnsan
  • Mesaj Gönder
Ciplakyazar olarak prensip edindiğimiz birkaç temel ilkemiz var. Dilerseniz Gizlilik Politikası sayfasını ziyaret ederek okuyabilirsiniz.