• Ben Kimim?
tweet
paylaş
News

Kişisel Blog ve Öyküler

Uykudan uyandığım bazı sabahlar, dünyayı değiştirebileceğimi düşünürdüm. Sonrasında çorabımın diğer tekini ararken bulurdum kendimi.
Nereden, nasıl geldin bilmiyorum ama burada bir şey yok ki.. :(
Tüm Sonuçları Gör
  • Günlük
    • Aforizmalar
    • Gece yarısı sayıklamalarıMariana
    • Bloggess
  • Deneme
  • Eleştiri
  • Mizah
  • Hikaye
  • Yazar Atölyesi
  • Sinemaskop
    • Ödüllü Kısa Filmler
    • En iyi yabancı diziler | IMDB 8+
  • Yaşam ve İnsan
  • Araştırma
Çıplak Yazar - Kişisel Blog ve Öyküler
Gerçek Hayattan Anlık Durum Bildirimi

Ahhh şu gece yarıları yok mu? 

26 Eylül 2017
Genel, Gündelik
4 dk.
A A
8

Ahhh şu gece yarıları yok mu?

İnsana hep istemediği şeyler yaptırıp, istemediği düşüncelere daldırıp ve istemediği şeyler yazdırıyor. Madem bu kadar istemiyoruz o halde neden düşünüyoruz? Ya da neden kendimizi bu düşünceleri yazıya dökerken buluyoruz? Aslında hiç öyle varoluşçu bir tarafı yok bu yazının. Zira varoluş üzerine düşünceler bile, pas tutmuş tenekelerden farksız geliyor artık.

Gün içinde sürekli iç sesimle konuşup duruyorum. Acaba herkeste böyle mi? Herkesin içine bir Mr.Robot kaçmış mıdır gerçekten? Hayır yani sürekli konuşma ihtiyacı doğuyormuş gibi, olur olmadık yerde, olur olmadık şekilde konuşmaya başlıyorsunuz. Bu kronik bir kişilik bozukluğu ya da depresif bir rahatsızlığın tetikleyici etkisi olabilir.

Öyleyse hepimiz biraz dengesiz ve deli sayılırız sanırım.

İnsanların artık mutsuz olduklarına, mutlu olanların ise sadece mutluymuş gibi davrandıklarına inanmaya başladım. Elimde bir kanıtım yok ama bu konu üzerine sanırım bir tez yazabilirim. Hatta tez örneklerimden bir kaçı da mahalle komşularımız olurdu.

Mesela arka komşumuz. Sürekli çocuklarını azarlayan aksi bir kadın. Gün içinde o kadar çok bağırıyor ve o kadar çok azarlıyor ki çocukları, hangi anne çocuklarına bu kadar sert davranır diye düşünebilirsiniz. Kadının ses tonu uzunca bir süre kulaklarımı tırmalamaya ve psikolojik olarak rahatsız etmeye başladı. Bir uyarıda bulunabilirdik. Lakin yapamadık işte. Hani olaylar her zaman göründüğü gibi değildir, işin aslı farklıdır derler ya.. Bu durum da tamamen öyle bir şeydi. Çünkü öğrendiğime göre kadın tekerlekli sandalyeye mahkum yaşıyormuş. Ne yalan söyleyeyim ilk başta çok üzüldüm. Empati kurmayı bile denedim ancak beceremedim. Bu yüzden çocukların çok yaramaz olmalarına karşın, nasıl çileden çıktığını ve bağırdığını tahmin edebiliyordum. Yine bu sebeple kadının her bağırmasını artık anlayışla karşılar oldum.

Diğer bitişik komşumuz ise; gece vakti bayağı hararetli bir tartışmaya girdiler. Yaz günü olduğundan bütün pencerelerin açık olması sebebiyle, gece vakti dinlenen bir müzik, ya da insan sesi rahatlıkla duyulabiliyor. İlk başta pek umursamadım ancak adamın kadını döveceğini düşündüğüm anda, istemeden de olsa kulak misafiri oldum. Anladığım kadarıyla kavganın sebebi adamın yere yağlı bir yemek dökmüş olması. Kadın ise bu leke nasıl çıkacak derdindeydi. Düşününce basit bir şey gibi geliyor ama kadınları anlamak ne mümkün.. Olmuş işte bir kaza, bunu daha uzatmanın hatta gecenin bir yarısı bu yüzden bağrışmanın ne anlamı var ki?

Neyse…

Karı koca arasına girilmez derler yine de…

Üçüncü ve çapraz evde oturan komşumuz ise sanırım gerçekten sorunları olan biri. Çünkü öylesine bağırıp çağırıyordu ki, bir ara evi yıkacak sandım. Kadını dövüyor muydu pek anlamadım ama normal biri olmadığından emindim. Üstelik sokakta falan da pek nadir karşılardım bu adamla. Ne iş yaptığına dair ise hiçbir fikrim yok. Yılda bir kaç kez ya görürüm ya görmem. Gizemli bir komşu yani. Ancak bu kadar şiddetli bir kavga sesine şahit olsaydınız eminim o anda telefonla polisi arardınız.

Ama bu devirde adam karısını dövüyor diye polisi arasanız.. Karı-koca çıkıp size ne bizim hayatımızdan derdi. Yani devir öyle bir devir aslında. İnsanların tutarsız davranışları yüzünden biz de olaylar karşısında nasıl tepki vereceğimizi şaşırdık.

Ben ise hep aynıyım…

Aynı mıyım gerçekten?

Hayır aslında yalan söyledim aynı değilim. Hem aynı olmayı da hiç istemem. Bir şey aynı olunca yani belirli bir rutine girince nefret ediyorum. Çünkü insan belirli bir rutinde yaşamaya başlayınca günler birbirinin aynıymış gibi geçiyor. Bu da zihnimizde zamanın daha çabuk geçtiği algısı yaratıyor.  O yüzden her seferinde bir rutine girmektense, rutine girmesi muhtemel olaylara bir çomak sokup duruyorum. Ne bileyim bugün eve farklı yoldan gideyim diyorum bazen. Ya da bugün hiç huyum bile değilken şiir okuyayım diyorum. Hiç tanımadığım bir adamın hayatını okuyorum. Ya da devamını getiremeyeceğine inandığım bir hikaye yazmaya başlıyorum. Ama her seferinde her günü diğerinden farklı kılmak için uğraşıyorum.

Bilmiyorum belki ilerde evlenip çoluk çocuk sahibi olursam istemeden de olsa belirli bir rutin içinde bulacağım kendimi. Ehh ne yapalım artık.. O zaman da sıradan bir baba olmayı bırakıp çocuğumun altını değiştirir, mutfakta hanıma yardım ederim artık.

Paylaş1Tweet1PinGönderPaylaş

Bu yazıyı Sevdin mi?

O hâlde yeni yazılar için abone ol ve takipte kalmaya devam et.

Sadece yeni yazı olduğunda 1 adet eposta alırsınız.

Çıplak Yazar

Çıplak Yazar

Amatör hikaye yazarı ve sıradan bir dünya vatandaşı. Evrime, dostluğa, sevgiye, paylaşmaya ve hayattaki iyi şeylere inanır. Ölümü sık düşünür ve bu yüzden hatırlanmaya değer güzel anılar biriktirmek için yaşar.

Kim neler demiş? 8

  1. Ahmet Aşkın says:
    3 sene önce

    Umarım komşularınız okumuyordur bu yazdıklarınızı… 😉 Latife bir yana akacı güzel bir yazı olmuş… tebrik ediyorum…

    Cevapla
    • Çıplak Yazar says:
      3 sene önce

      O komşuların değil blog, hiçbir şey okumadığına eminim. O yüzden pek sıkıntı yok.

      Cevapla
  2. semi says:
    3 sene önce

    Yaşadığımız hayatı farklı kılmak elimizde. Tek başına ya da evli, çoluk çocuklu hiç fark etmez. Rutini biz yaratıyoruz sonuçta, bazen de rahatlık isteğimiz. Yaşlanmak ile ilgili bir şey okumuştım; sürekli yol değiştirmenin, farklı yollar denemenin insanı zinde tuttuğundan bahsediyordu.

    Cevapla
    • Çıplak Yazar says:
      3 sene önce

      Ben sanki bundan bahsetmiştim.

      Cevapla
      • semi says:
        3 sene önce

        Okudum şimdi yazınızı. Evet katılmamak elde değil, yenilenmek anahtar kelime belki de.

        Cevapla
  3. Çağrı Mustafa Alkan says:
    3 sene önce

    Komşularınızdan güzel hikayeler ve belki de güzel filmler çıkar fikrimce. Rutinleşmek konusuna gelince; hayatınızda pek de alışık olmadığınız şeyleri (ya da belki de sevmediğiniz) sırf farklı diye yapmak bence zaman kaybı ama keyif aldığınız şeyleri her gün farklı biçimde yapmak da rutininizi lehinize çevirmeye yardımcı olabilir. Bu arada yazım dilinizi bayağı beğendim ve takip ettiklerim arasına ekledim.

    Cevapla
  4. Özge Yazıyor says:
    3 sene önce

    bende apartmanda her duyduğum tuhaf sese kulak veriyorum. istemeden kulak misafiri değil bariz dinlemeye çalışıyorum. merak ediyorum sanırım neden kavga ediliyor? sebep ne? banane aslında ama öyle olmuyor işte 🙂

    Cevapla
  5. Cem Kazan says:
    3 sene önce

    Hayat, rutine binince sıkıntı. Hayat daha da çekilmez bir hal alıyor. Farklı şeyler denemek güzel. Ama değişiklik olacak diye de sevmediğimiz ya da alışık olmadığımız şeyleri yapmak ne kadar doğru Çağrı’nın dediği gibi. Hepimiz bir şekilde arıyoruz işte. Hayattan daha fazla tat almanın yollarını. Çağrı’ya bir konuda daha katılıyorum. Yazım dilin çok iyi.

    Cevapla

Bir cevap yazın Cevabı iptal et

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

100 Kelimelik Hikaye: En Güzel Hediye

100 Kelimelik Hikaye: En Güzel Hediye

Şub 2020
8
1.7k

En Az 1 Tanesini İlk Kez Duyacağınız İlginç Bilgiler

En Az 1 Tanesini İlk Kez Duyacağınız İlginç Bilgiler

Mar 2017
0
117

Gece Yarısı Sayıklamaları: Affet Beni Dostoyevski

Gece Yarısı Sayıklamaları: Affet Beni Dostoyevski

Oca 2017
3
78

Geri Sonraki

Reklamınız burada gözüksün!

Yazı için sidebar alanına özel bu alanda uygun fiyata reklam vermek isterseniz hemen iletişime geçebilirsiniz.

Detaylı İncele
Twitter Instagram Pinterest Youtube RSS

Sayfalar

  • Arşiv
  • Misafir Yazarlık
  • Destek Ol
  • Ben Kimim?
  • Reklam Hizmetleri
  • Mesaj

Sponsor Yazılar

Zorlayıcı Bilmeceler ve Cevapları

En Ucuz Uçak Bileti Nasıl Bulunur?

Sponsor Bağlantılar

İstanbul Evden Eve Nakliyat Uluslararası Evden Eve Nakliyat Reklam

© 2016 - 2020 Çıplak Yazar - Kişisel Blog & Kısa Hikayeler İçerikleri paylaşırken lütfen kaynak gösteriniz!

Nereden, nasıl geldin bilmiyorum ama burada bir şey yok ki.. :(
Tüm Sonuçları Gör
  • Gündelik
    • Aforizmalar
  • Deneme
  • Eleştiri
  • Mizah
  • Hikâyeler
    • Hikâye Arşivi
    • Sesli Kitap Arşivi
    • Sadece 100 kelime!
  • Yazar Atölyesi
  • sinemaskop
    • Sinema Yazılarım
    • Kısa Filmler
    • Yabancı Diziler
  • Yaşam ve İnsan
  • Araştırma
  • Mesaj Gönder