Eğer bugün çok ciddi bir hastalığınız olduğunu öğrenseydiniz, hayata bakış açınız ne derece değişirdi?
Örneğin kanser, beyninizde bir tümör, böbrek yetmezliği ya da başka bir şey..
O an ne hissedersiniz?
Doktorunuz yaptığı testleri ve raporları değerlendirdi. Ve hayati önem taşıyan ciddi bir hastalığınız olduğunu söyledi. Emin olmak için başka hastaneler ve başka doktorlara gittiniz ve aynı teşhisi koydular. Ameliyat olabilirsiniz ama hayatta kalma oranınız çok düşük ve çok riskli bir ameliyat.
Bölüm 1 – Her şeyi düşünme
Kafam öylesine allak bullak ki. Ne düşüneceğimi dahi bilemiyorum. Hastane dışında bulunan kafeteryada oturup bir kahve aldım. Sigaramı yakıp vay be ben şimdi ölüyor muyum diye içimden konuşmaya başladım. Anneme ne diyeceğim? Kadın kalp krizi geçirir. Ya da sevgilime? Yakın arkadaşım Mehmet’i mi arasam yoksa? En iyisi eve gideyim.
Beklenen otobüs hep geç gelir ve yine gecikti. Şu an öleceğimi varsayarsam zamanım aslında öyle değerli ki ama ben burada durmuş otobüs bekliyorum. (Kendi kendine kahkaha atma)
Neyse ki geldi. Şu cam kenarına geçeyim bari. Cem Karaca’nın Çok yorgunum beni bekleme kaptan şarkısını dinliyorum.
Sevgilim mesaj atmış (Canım noldu hastanede misin daha)
+ Şimdi çıktım canım eve gidiyorum.
– Noldu ne dedi doktor?
+ Ne diyecek işte, boğazım iltihaplanmış. İlaç falan yazdı.
– İyi kullan bari ihmal etme.
+ Tamam canım merak etme :*
Otobüs ilerlerken düşünmeye devam ediyorum. Ameliyat olsam mı olmasam mı? Olursam hemen ölürüm ya da kurtulurum. Olmazsam geç ama kesin ölürüm. İkisini kafamda bir teraziye koyuyorum.
Galiba ameliyat olacağım.
Eve geldiğimde her şey öyle güzel öyle sıradan ki, bu kötü haberi verip kimsenin canını sıkmak istemiyorum açıkçası. Yemeğimi yeyip odama çekildim. Bloguma girip bunları yazsam mı diye düşünüyorum şu an. Başlık: Ben ölüyorum galiba. ya da bu son yazım gibi. Ama yazamam ki, o zaman da hemen duyulur. Hımm belki ileri tarihli bir yazı hazırlayabilirim. Ne bileyim aklıma gelen kanımda akmakta olan her şeyi yazabileceğim bir yazı.
Aslında bugün hiç uyumak istemiyorum. Odamda ki tüm pencereleri açıp biraz düşünmek istiyorum. Işık olmasın ışığı hiç sevmem çünkü. Sadece karanlık sessizlik ve gece karanlığında hafif esintiyle kıpırdaşan yaprak sesleri.
Bölüm 2 – Geç kaldım özür dilerim
Sabaha kadar uyumazsam olacağı buydu. Patronum arıyor. Açıp ölüyorum lan mı desem. Yok ya ayıp olur hem adamın ne suçu var ki. En iyisi gidip uygun bir dille izah edeyim durumu.
+ Merhaba arkadaşlar,
– Ooo Kemal bey, gözümüz yollarda kaldı. Nerdesin oğlum saat kaç?
+ Ya hiç sormayın uyuya kalmışım.
– Muzaffer Bey seni soruyordu. Bari sağlam bir şey uydur.
+ Merak etmeyin en sağlamı bende.
Kapı tık tık..
İçerden bir ses gelll.
Merhaba Muzaffer bey beni çağırmışsınız.
Ellerim bağlı ayakta durarak konuşmaktan da hep nefret etmişimdir.
+ Şimdi Kemal her iş yerinin bazı prensipleri vardır.
+ Bugün 3 saat geç kaldın.
– Evet efendim doğrudur. (Kabalık etmek istemediğim için cümlesini bitirmesini bekliyorum)
+ Eğer acil bir durumunda varsa yine ara haber ver. Benim acil işim çıktı de. Ama böyle yaparak buradaki işleri de aksatıyorsun.
– Haklısınız efendim. Bir daha olmaz.
+ Tamam hadi dikkat et bi daha.
– …
Söylemedim tabi. Ne bileyim etrafımda bana acıyarak bakan gözler beni rahatsız ederdi. Söyleyemedim işte. Hem söylesem ne olacaktı ki. Al sana üç maaş ikramiye. Kafana göre takıl gez. Ameliyat olduktan sonra yine beraber çalışırız falan der canımı iyice sıkardı.
Hiç bir şey demeden ve hiç kimseyle bile vedalaşmadan son kez çıktım iş yerinden. Muhtemelen birazdan noldu diye aralar. Ama telefonumu kapattım kimse ulaşmasın şimdi bana.
Şehrin kalabalığına attım kendimi. Ağzımda sigara ağır ağır ve amaçsızca, hiç bir yere doğru yürüyorum. Hem gittiğim yerin ne önemi var ki artık..
Ben zaten ölüyorum.
Not: Yukarıda yazılan her şey kurgudan ibarettir. Sanırım ölüm karşısında gerçekten de buna benzer şeyler hissedip, buna benzer şey yazmış olacaktım.
Biraz depresif bir kişiliğim olduğundan, ölüm üzerine çok düşünür çok yazarım. Sizi de depresyona sokmak istemem ama ölüm üzerine yazmış olduğum diğer yazıları (okuyun demiyorum) ben buraya bırakayım ister okuyun ister okumayın.
Peki siz kimsiniz bay çıplak? Nasıl birisiniz?
http://ask.fm/ciplakyazar soruların hepsine dürüst bir şekilde cevap verdiğime inanabilirsiniz.
Karakter analizi yapmak da size düşüyor.